Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Kararlar ve gecenin mektubu...


Silmarwen

Öne çıkan mesajlar

... Yüzündeki o mutluluk dolu tebessümü daima saklı tutuyordu. Nasıl başarıyordu orası bilinmez ama bu konuda uzman olduğu belliydi. Ne yapmacıktı, ne de eksikti. Tamamen kusursuz, güzel, mutluluk dolu, huzur vericiydi. Yüreğinden eline, elinden kaleme, oradan da mürekkep olarak kullandığı kan ve gözyaşı karışımı kusursuz sıvıya aktarıyordu tüm duygularını. Önceden dökülmüş kanını, yine önceden döktüğü gözyaşlarıyla birleştirmiş ve bu -onun için- kutsal sıvıya duygularıyla akıl almaz derecede güçlü bir büyü eklemişti. Büyülü olan bir kelime bile çıkmamıştı ağzından veya geçmemişti aklından.

Birisi vardı. Spilas ve o kişi birbirlerini gördüklerini zannediyorlardı. Fakat aslında görememişlerdi. Spilas bunu geçen gece rüyasında farketmişti. Gördükleri sadece fiziksel varlıklarıydı. Ne ten rengi, ne göz rengi, ne vücut sıcaklığı, ne de başka bir şey. Aslında görmeleri gereken şeyi, birbirlerinin içlerini görememişlerdi. Duygularını, hislerini, hissettiklerini, birbirlerini...

O kişi, kendisinin Spilas'a uzak olduğunu düşünüyor, o şekilde zannediyordu. Mesafe olarak var olan uzaklığa diyecek bir şey yoktu. Fakat ruhlarını unutmuştu. Duygularını ve hislerini unutmuştu.

Mesafeyi umursamaz bir şekilde yazdığı mektubu kendi elleriyle ulaştırdı O'na. Uzun süre yol tepmişti ama o mektubu ulaştırması gerekiyordu. Kararını vermişti Spilas Flambard. Ne yaptığını ve ne yapacağını biliyordu.

Gecenin karanlığında tıklatılan kapı bir süre sonra açıldığında Siljyah'ın karşısında bulduğu tek şey gecenin esen rüzgarı olmuştu. Bir de yerde duran siyah zarflı mektup. Mühürü gördüğü zaman daha da çok meraklanmış ve yırtarcasına açmıştı aylar önce tanıştığı genç savaşcıdan gelen mektubu. Onun için o saniyeden sonra gece ile Spilas aynı şeydi. O şekilde düşündü, o şekilde kabul etti. Heyecanını bastıramayarak sandalyeye oturdu ve mektubu okumaya başladı.

"Nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Uzun zaman oluyor mektup yazmayalı. O yüzden kusurlarımı yüce affına sunuyorum.

Senin bana olan uzaklığın yine sende düğümleniyor. Sen bir adım attığın zaman bana doğru zaten yanımda olacaksın. Ama olay attığın o adımın büyüklüğüne bağlı. İsterim ki dünya üzerindeki en büyük adımı atasın bana doğru. Aklından geçirdiğin tüm kötülükleri, tüm üzüntüleri, tüm fenalıkları göz önüne alarak. Hayatının tüm kaynağını, tüm mutluluğunu, tüm benliğini riske atarak.

Benim sana olan uzaklığımdan konuşmak mümkün değil. İçinde olan bir şeyin uzaklığından bahsetmek mümkün değil çünkü. Ben sendeyim. Bir parçam veya birazım değil. Ben tamamen sendeyim, seninim.

Yolu çizen de sensin, yolu giden de sensin. Yol ayrımlarını yaratmak da sana mahsus, yol ayrımlarından en uygununu seçmekte. Kilit sensin, anahtar ise içinde. Çıkar o anahtarı yüreğinin derinliklerinden ve aç şu kilidi artık. Ne anahtar paslansın, Ne de kilit kırılsın.

Korkma sakın "Ya beceremezsem... " diyerek. Çünkü korku dünyadaki herkesin en büyük düşmanıdır. Onun karşısında varolan bütün gücünü kaybedersin. Yapabileceğin en güzel şeyi bile mahvedersin. Ne olur korkunun sana hükmetmesine engel ol.

Spilas Flambard"


Birkaç damla göz yaşı eşlik etmişti parşömendeki özel mürekkebe. Fakat bir şey farklıydı. Gözyaşları hemen kesilmişti. Sanki mektup canlıydı, yaşıyordu. Önce parşömene düşen gözyaşları kurumuş, sonra da sanki bir el tutup göz yaşlarını silmişti Siljyah'ın. Bir süre sonra kapı ikinci kez çalındı. Gece gelmiş olmalıydı...

____________________

Hikaye olarak başladığım şey iyice abardı artık. Amma yaşadı lan Spilas =P
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bir fantastik kurgu yazma eksiklği bende var sanırım okurken kendimi inanılmaz kaptırıyorum ama...
Şimcik bakalım bakalım..betimlemeler gayet hoşuma gitti özelliklie ilk ve son paragraf bide senin hikayelerini okurken belli bir zaman olgusunu algılayabiliyorum ve kafamı hiç karıştırmıyor karakterler sanki o zaman da yapması gerekeni yapıyorlar
Spilas ve maceraları şeklinde devam edicek bu sanırım bide her seferinde değişik karakterler ile karşılaşıyoruz buda ayrı bir tad veriyor
ellerine sağlık
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Beğendiğine sevindim canım. Teşekkür ederim. Siljyah uzun zamandır bu hikayeler zincirine eklenilmesini düşündüğüm bir karakter. Bu güne kısmetmiş.

Aslında tam olarak istediğim Spilas ve onun maceralarını anlatmak değil. Yazdığım anda, o anda gözlerimi kapatıyorum. Hikaye beynimin içinde sürekli ilerliyor. Bunu yazarken Spilas'ın yaptıkları hoşuma gitti. Biraz paylaşmak istedim gibi bir şey oldu.

Bir de belki farkeden olmuştur (takip eden varsa =P), sürekli bir karakter eklenip başka bir karakter çıkıyor hikayeden. Ve bazen sanki hiç olmamış gibi oluyor. Siljyah hiç çıkarılmayacak karakterlerden birisi.

Aslında hikayenin bir de Silmarwen yönü var. Ama o kısmı kimseye anlatmamak daha çok hoşuma gidiyor. Yoksa ileride karşımıza çıktığında ne gizemi kalırki =)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...