Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Özledim..


Dark_Soul

Öne çıkan mesajlar

gecenin 5.30 u başlıkda az abes oldu birazcık içimi boşaltip yatıcam saçmalarsam şimdiden özür.

Yaş oldu 22 gün geçtikçe küçüklüğümü daha da özlemeye başladım,22 yaşın getirdiği sorumluluktan mıdır yoksa hayatın gerçekten de çok zor olduğu gerçeğinin 1 sene içinde şırannkkkkk diye yüzümü tokatlamasından mıdır bilmiorum,ortaokuldayken apartmanın önündeki çimde gecenin 1.30 da komşunun çoçuklarıyla maç yapmayi sora yöneticinin maçı basmasını,turbo sakızlardan çıkan kaattaki arabaların resimlerini özelliklerini biriktirip dier elemanlarla kapişmayı,ilk kutu kola kapağini açmanın verdiği mutluluğu:),casionun akıllara zarar dijital saati ile araba kapılarını açmayı,öğlen sıcağında eriyene kadar maç yapmayı,tasolarla turnuva düzenlemeyi,hırsız polis oynamayı,atari salonunda captain comando oynamayı,ilk kız arkadaşımın öpücüünü,ibm dx2-486 bilgisayarımda sensible soccer oynamayı kıssacasi veled olmayı çok özledim be,yokmu bana ilaç tavsiye eden...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Growing up I had expectations about my life that were never met demiş Charlie Kaufman. haklı bir yerde. aslında ne olursa olsun hayat gün geçtikçe zorlaşıyor. ÖSS'yi kazanana kadar o zor geliyor ancak geçtikten sonra o kadar da önemli olmadığını anlıyorsun. Sonra iş kurmak zor geliyor, tek başıma yapamam, ya batarsam korkusu sarıyor benliğini ve vücudun korkudan tirtir titrerken olayı çözüveriyorsun. İnsan vücudu ve beyni (dimağ demek daha doğru olur) her sorunun üstünden gelme yeteneğine sahip ancak her üstesinden geldiğiniz sorundan sonra dünya daha da bir gerçekleşiyor ve renklerini kaybediyor. İşte o "aradığımız şey"in burada olmadığını anladığımız an, düş kırıklığı ile beraber elimizde kalan şeylere tutunuyoruz. sadece onları da kaybetmemek için. Yaşam tüm renklerini kaybettiği zaman ise işte o zaman yetişkin oluyoruz. Tad yok, huzur yok..

aksi mümkün mü? elbette olabilir. ancak büyümek her zaman korkutucudur... 35 yaşındaki birinin 45yaşına gelmesi de, 18ine basmak da 75inden gün almak da korkutucudur. Çünkü bizden birşeyleri koparır. farkındayız, ama engelleyemiyoruz. acı veren de bu zaten.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

3 Korner bi penaltı maçları , Sporcu kağıtlarıyla aşşa mahalledeki elemanları kökmeye gitmek (kökme tabiri gercekten hoştu) Okul aramalarında telefonu nereye saklayacağını şaşırmayı, Tamamen özentilikten yüzün buruşa buruşa bira içmeleri. Okul Futbol turnuvalarını (oyle allahın okul futbol turnuvası olarak geçmeyin ilk okulda 5. sınıfta fln kazansan turnuvayı senden karizma yoktu okulda tüm kızlar peşinde fln lol) Okul Basketbol Takımının maçı olduğunda sabah eşofmanlarınla gelip herkes dersteyken spor salonunda anlamasakta taktik dinlemeyi.. Taso oynarken Ortak mantığını geliştirmeyi üstüne üstlük bu ortak kavramını iyice geliştirip bi açıdan bazen ortağını sömürmeyi. Şimdi sevişmek gayet doğal gelirken. ozaman Yanağından bir küçük öpücük vermeyi efsane görmeyi.. Servisin arkasında oturmayı karizma görmeyi. Sınıfın arka sıralarında oturmayı karizma görmeyi (gerçi universite okuyoruz hala oyle ama neyse) İlk arabamda alamadığım heyecanı aldığım ilk bisikletimi.. Kurtlar Vadisinin yayına girmesininde bi açıdan bizi kışkırtmasıyla Takım Elbise ceket şeklinde lise de dolaşmayı..

Ya herbişeyi özledim bi açıdan
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ilkokulda ettiğim kavgaları servisden arkadaşımı attığım günleri ayı diyenlerin gömleğini yırttığım günleri deliyüreği izleyip ortaokulu örgütlediğim günleri macuncudan 10 binliraya aldığım biraz macunu özledim 25bine bi şişe kola aldığımız günleri amerikalı arkadaşımızla konuşup vay bae dediğimiz günleri özledim beda çıkan teneke kolanın kapağını kesip altındaki bedaların hepsini falçata ile uygun şekilde kesip bakkala yutturmayı özledim internette değil sokaklarda bug bulmayı özledim parkda su deposuna sakladığımızı soplarımı özledim :'( özledim çocukluğumu
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

1. sınıfta başkan olupta kızlardan harem kurupta sonra kızların ayaklanması ile yediğim dayakları,annem okula aile birliği başkanı diye ortasonlara kafa tutmayı,mahallede boncuklu tabanca ile dıkşın diye ses cıkarmayı,migrosun çikolata reyonunda cikolata yiyip kağıdını reyonun altına atmayı,ilk aşık oldugum anı,ders çalısıym diye annemden yediim dayakları. uuf özledim.. ne güzeldi eskiden..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

oyyy naptın beyav!
bunun 32'si var, 72'si var... yandın yani..

mesela ben de lise yıllarımı hep gülümseyerek hatırlarım, hani özlemekse en çok o zamanları özlerim. gençlik başımda dumanken ne acayip insanlarla tanıştığımı/görüştüğümü, ne acayip işler karıştırdığımı, bugün sümüğümü sürmeyeceğim insanlara hayatımı açışımı, ağzıma ağzıma kaka yapışlarını, sonra o kakaları tükürüp hayatla ilgili yeni bir şey öğrendiğime kanaat getirişimi, kakalarla duvarlara sanat eserleri boyama girişimlerimi filan hep gülümseyerek anarım. özlemse konuştuğumuz, benim özlemim 16-20küsür arası ile ilgilidir.

AMA;
bunun adını özlem koymak bile aslen yanlış bir yönelim beyav..
aklın dünde kalırsa, yarına sağlam adımlarla yürüyemezsin diye klişe bir laf edesim var. bu salak laftan da şunu kastediyorum:
geçmiş güzeldi evet, ama gelecek de güzel olabilir. geçmiş de geçmiş diye tutturandan ne kendine ne de bir (ya da birkaç) başkasına hayır gelmez.
önemli olan hatırladığın ve özlediğini düşündüğün şeyin "neyi temsil ettiği"ni bulup, gelecekte de o özü hayatta tutabilmektir.

ha, eğer özlediğin şey "sınırsız sorumsuz olmak" ise, sori may lav, o sadece gençliğe/çocukluğa özel bir durum. kiss it goodbye, bir daha olmayacak. ama delişmenlik, heyecan, aşk-nefret günü yaşayabilmek, gülüp eğlenmek, kaygısız/paniksiz olmak gibi "seninle ilgili" şeyler hala elindedir.

bunları sadece geçmişe "tıkalarsan", kaçınılmaz gelecekte seninle olamazlar. onun yerine bunları tespit edip hayatındaki yerini korursan, daha hayırlı bir iş yapmış olursun conem.
vatana, millete, kendine...

öperim 14 yaşımın (!) verdiği tüm delişmenlikle netekim :P
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

emaleth döktürmüş ama ordaki en esaslı cümlesini pekiştireyim ben de.

geçmiş güzelse,gelecekte olabilir.
evet yıpranıyoruz ama,bir şekilde aşmamız gerekiyor ki daha sağlam adımlar atabilelim.

tozpembe olmayacak hayat,gerçeklerle yüzyüze olmakta daha güzel bence hayal dünyasında yaşamaktan.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bn 17yasındaımm ama bnde cocukluumu ösledm.. mahalledeki 20kisilikk grubumuu,oynadıımıs oyunları
((9tas,istop,ortada sıcan)),paten kaydıım günlerii,sabahtan aksama kadar sokakta oyun oynadıım o suurrsuz günleri ösledm..
ne güsel dertsizdim,tek derdim annemden para koparıp dondurma almaktı..
keske o günlere geri dönebilsem..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...