Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

İkilem ve Tehlikenin Başlangıcı


Silmarwen

Öne çıkan mesajlar

Hala devam ediyorum hikayelere. Bu en karmaşık kısımlarından birisi açıkçası. Sadece bu kısmını okuyunca pek bir şey ifade etmiyor lâkin iki bölüm öncesinden itibaren okunmaya başlanıp, bu bölümün 3 bölüm ilerisine kadar devam edilince "OHA!" tepkileri verdirtiyor. (Denendi =P) Neyse. İyi okumalar...

____________________________________________

... Acı dolu bir çığlık yükselmişti Yew'deki büyük kalenin arka taraflarından. Ağzı hâlâ sessiz bir çığlık taşırcasına açıktı zavallı savaşçının. Sadece cezasını çekmişti kimilerine göre. Fakat bu ne önem arzederdi ki halk için? Öldürülmüştü sonuç olarak. Sadece öldürülmek... Bu kadar basit olamazdı. Vücudunda ne bir silah, ne bir yanık, ne de başka bir şeyin izi vardı. Gözleri korku ile faltaşı gibi açılmış, artık orada olmayan katillerine bakıyor, yerlerinden fırlayacak gibi duruyorlardı. Ertesi gün Yew meydanında cesedi bir direğe bağlanmış halde görenler, büyük ihtimalle hayatlarında ilk kez korkudan ölmüş bir insan görüyor olmalıydılar ki şaşkın bakışlarını karşılarında, onlara bakan cansız adamdan alamamışlardı.

Sabahın erken vakitlerinde kapısı vurulmuştu karakol komutanı Galeriés'in. Başarılı bir komutan ve yetenekli bir savaşçıydı Galeriés Frianth. Hiç sesini çıkarmadan kapıyı açmıştı fakat duydukları karşısında kaşları ister istemez çatılmıştı. "Yew meydanında garip bir şekilde öldürülmüş bir adamın cesedi var efendimiz." Karşısındaki en sevdiği askerlerinden birisi olan Fleinéa idi. Elfbeyi bir yandan açık mavi renkteki, mensubu olduğu ordunun simgesini taşıyan pelerinini sırtına atarken, bir yandan da dün konuştuğu kişinin sözleri ile aklını meşgul ediyordu. "Efendim seni yanına istiyor. Sen gelene kadar değer verdiğin her şeye birer birer zarar gelecek." Bunları söylemişti siyahî kukuletasının altına yüzünü gizleyen kişi. O karanlıkta görebildiği tek şey parlayan, soğuk, ürkütücü ve renkleri normal olmayan gözlerdi. Bunun dışında gözlerin sahibinin bedeni de garip bir şekilde soğuktu.

Mesajı aldığı ilk anda komutan Spilas'a haber vermeliydi. Fakat inisiyatif kullanarak bu işi havanın aydınlık olduğu bir vakite ertelemişti. Şimdi ise iki önemli görev arasında kalmıştı. Yew'de dolaşan devriye sayısını arttırabilirdi. Fakat bu, halkı daha da fazla tedirgin ederek bir kargaşa çıkmasına neden olabilirdi. Devriyeler her ne kadar gizli olsalar da halk değişikliği yine de farkederdi. Öte yandan Spilas Flambard'a haber vermeliydi. Ve bu işi bizzat kendisi yapmalıydı. Bu sayede meydana gelebilecek daha büyük bir felaketi bir nebze olsun azaltabilirdi. Etrafına baktı. İri Yew ağaçları, ormanın ferahlatıcı kokusu, halkın mutlu yaşantısı, o alabildiğine yeşil manzara ve daha bir çok şeyiyle Yew şehrini seviyor ve O'na gerçekten değer veriyordu. Bir an duraksadı ve Fleinéa'ya döndü. "Flei, ben gelene kadar karakol komutası sende. Sen ne yapacağını gayet iyi bilirsin. Benim komutan Spilas'a gidip durumu haber vermem gerekiyor." elini elf savaşçının omzuna koymuştu "Düzen ve İyilik seninle olsun..."

Yeni görevinin bu şekilde ani ve ağır olması ile şaşkınlık yaşayan Fleinéa, komutanını selamlayarak bir an önce meydana gitmek üzere koşar adımlarla yola koyuldu. Bir süre sonra Galeriés Frianth'ı bıraktığı yerden yükselen bir kaç notalık güzel ıslık sesi ile gözleri gelecek olan Grifon'u, Altıntoynak'ı bekledi...

[ Mesaj 28 February 2007, Wednesday - 18:14 tarihinde, Silmarwen tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...