Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:
Askerim izmir foçada
Sınıfım ulaştırma piyade
Geceleri nöbette
Gündüzleri eğitimde
Askerim asker

Saçlarımı kestiler
Elime G1 tüfeğini verdiler
Emre itaat şart dediler
Askerim asker

Elbisem araziye uygun
Şaşkın acemi durgun
Sılam aklımda bugün
Eğitim alanında yorgun
Askerim asker

Vatana feda canlar
Hepsi askerdir bunlar
Peyganber ocağıdır anlar
Unutulmaz bu anlar
Askerim asker

Çok değişik bir ortam
Daha çoktur hatam
Sivil hayatı unutam
Çekil geliyor kadrolu ustan
Askerim asker

Sadece eğitim ağır
Kısa künyede bağır
Allahım yağmur yağdır
Tozu çok sıcağı vardır
Askerim asker

Kepte piyade neftesi
Düz tıraş olmalı ensesi
Çamlıkta üçüncü bölük sesi
Botlar yaktı herkesi
Askerim asker

Sabah akşam içtima
Temizlik var günlerde Cuma
Eğitimde öğretileni unutma
Tüfeği sopa gibi tutma
Askerim şimdi asker





Bir sabah uyandım baktım etrafa
Ne anam var ne babam yanımda
Sessiz duygularım boğdu beni
ısparta piyade alayında

Asker ocağı, ana kucağı
Hani nerde bunun şefkat sıcağı
Memleket tütüyor burnumda
Bekle geliyorum sevdiğim Ocak'ı

Gümüş dere durmaz akar
Geçen günler ömürden çıkar
Bizim bu asker ocağında
Her gönülde bir güzel yatar

Arhaveli İsmail'in Hikayesi

Ateşi ve ihaneti gördük.

Düşman ordusu yine başladı yürümeğe.
Akhisar, Karacabey,
Bursa ve Bursa'nın doğusunda Aksu,
çarpışarak çekildik...
920'nin
29 Ağustos'u:
Uşak düştü.
Yaralı
ve dehşetli kızgın
fakat toprağımızdan emin,
Dumlupınar sırtlarındayız.
Nazilli düştü.

Ateşi ve ihaneti gördük.
Dayandık
dayanmaktayız.

1920 Şubat, Nisan, Mayıs,
Bolu, Düzce, Geyve, Adapazarı:
İçimizde Hilâfet Ordusu,
Anzavur isyanları.
Ve aynı sıradan,
3 Ekim Konya.
Sabah.
500 asker kaçağı ve yeşil bayrağıyla Delibaş
girdi şehre.
Alaeddin tepesinde üç gün üç gece hüküm sürdüler.
Ve Manavgat istikametlerinde kaçıp
ölümlerine giderken
terkilerinde kesilmiş kafalar götürdüler.

Ve 29 Aralık Kütahya:
4 top
ve 1800 atlı bir ihanet
yani Çerkez Ethem,
bir gece vakti
kilim ve halı yüklü katırları,
koyun ve sığır sürülerini önüne katıp
düşmana geçti.
Yürekleri karanlık,
kemerleri ve kamçıları gümüşlüydü,
atları ve kendileri semizdiler...

Ateşi ve ihaneti gördük.
Ruhumuz fırtınalı, etimiz mütehammil.
Sevgisiz ve ihtirassız çıplak devler değil,
inanılmaz zaafları, korkunç kuvvetleriyle,
silâhları ve beygirleriyle insanlardı dayanan.
Beygirler çirkindiler,
bakımsızdılar,
hasta bir fundalıktan yüksek değillerdi.
Fakat bozkırda kişneyip köpürmeden
sabırlı ve doludizgin koşmasını biliyorlardı.
İnsanlar uzun asker kaputluydu,
yalnayaktı insanlar.
İnsanların başında kalpak,
yüreklerinde keder,
yüreklerinde müthiş bir ümit vardı.
İnsanlar devrilmişti, kedersiz ve ümitsizdiler.
İnsanlar, etlerinde kurşun yaralarıyla
köy odalarında unutulmuştular.
Ve orda sargı,
deri
ve asker postalları halinde
yan yana, sırtüstü yatıyorlardı.
Koparılmış gibiydi parmakları saplandığı yerden
eğrilip bükülmüştü
ve avuçlarında toprak ve kan vardı.
Nazım Hikmet Ran


[ Mesaj 18 February 2007, Sunday - 18:04 tarihinde, 2pacAmaruShakur tarafından güncellenmiştir ]
×
×
  • Yeni Oluştur...