Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Sol Elle Yemek Yemenin Cezası


Estel_Anorien

Öne çıkan mesajlar

Öncelikle Cumhuriyetin yeni televizyon reklamını bir yapıştıralım. Ardından yazıya geçelim.




Siz hiç "sol el'le yemek yiyor" ya da "çorba içerken kasigi sol el'le tutuyor" diye adam öldürüldügüne tanik oldunuz mu? Olmadinizsa, geliniz 30 Haziran 2002 tarihli gazetelerden birinde (Damga gazetesi'nde) yayinlanan su haberi okuyalim: Bursa'da bir lokantada yemek yemekte olan bir genç, yan masa'da oturan bir kisinin, kasigi sol elinde tutarak çorba içmekte oldugunu görüyor ve pür hiddet yerinden kalkip yanina gidiyor : "kasigi sol el'le tutma, sag elinle tut, çorbayi öyle iç" diyerek uyarida bulunuyor. Çünkü kendisi, seriat egitiminden geçtigi için "sag'in sofa fazli (üstünlügü) oldugunu ve her hayirli (iyi) isin sag'a göre yapilmasi gerektigini" bildiren buyruklara inanmistir. Örnegin yataktan çikarken sag yandan çikilmalidir; su içerken bardak sag el'e alinmalidir; çorba içerken kasik sag el'le tutulmalidir, vb...

Bu uyari karsisinda neye ugradigini sasiran kisi, hakli olarak: "Ne karisiyorsun sen benim yemek yememe" seklinde bir karsilik veriyor; dogustan solak oldugu için, kasigi sol el'le tutarak çorbayi içmesi, ve bu sekilde yanit vermesi kuskusuz ki dogaldir. Ne var ki bu yanit onun canina mal olmustur; çünkü kasigin sag el'le tutulmasi gerektigini söyliyen seriatçi genç, lokanta'dan aldigi biçakla onu oracikta öldürmüstür. Simdi siz, muhtemelen kendi kendinize soruyorsunuzdur: "Hiç böyle sey olur mu? Su içerken bardak sag el'le tutulacak, ya da çorba içerken kasik sag ele alinacak diye bir seriat buyrugu olabilir mi?". Elbette ki olur! Merak gidermek istiyorsaniz, Diyanet Isleri Baskanligi'nin, din adamlari araciligiyle insanlarimiza bellettigi seriat verilerini gözden geçiriniz; sasirip kalacaksinizdir. Çünkü bu verilerin basinda sunlar var: Her insan'in kaderi "amel defteri" ile çizilmistir; bu defter insanlara sag'dan ya da sol'dan olmak üzere verilir. Tanri ve Peygamber buyruklari'na boyun egenlere defter'leri sag'dan verilmistir; onlar Cennet'e gideceklerdir, inkar edenlerin defterleri ise sol'dan verilmistir, onlar Cehennem atesinde eritileceklerdir. Tanri insanlara her "hayirli" isi sag'a göre yapmalarini emretmistir: örnegin yataga sag ayakla girip, sag'a dogru dönük olarak yatmak, sag ayakla kalkmak, sag adimla sokaga çikmak, su içerken bardagi sag el'le tutmak, saç ve sakali sag'dan taramak, ölüyü yikarken sag taraftan baslamak, hurmayi sag el'le tutmak, lokmayi sag el'le agza atmak, sadakayi sag el'le dagitip sag el'le almak, ikram'da bulunurken sag'dan baslamak, vb... gerektir. Diyanet'in bildirmesine göre Muhammed: "Sizden biriniz sol eliyle yemesin ve içmesin, çünkü seytan sol eliyle yer ve içer" demistir. Bununla da kalmamis, fakat solak dogmus ve bu nedenle ancak sol el'le is görebilecek olan kimseleri dahi, sag el'lerini kullanma zorunlugunda birakmistir. Örnegin bir gün sol eliyle yemek yiyen bir adam görür : "Sag elinle ye" diye emreder; adamcagiz; "Sag elimle yapamiyorum" deyince ona beddua eder ve güya adam, o günden sonra elini agzina götüremez olur. Yine Diyanet'in bildirmesine göre Muhammed, baskalarina örnek olmak üzere kendisi de hayirli saydigi her isi sag'a göre yapar ve Tanri'nin dahi sag el ile is gördügünü anlatmak üzere : "Allah, halal mal'dan verilen sadakayi sag eliyle kabul eder" dermis. Yine Diyanet'in söylemesine göre Muhammed. bazi islerin sol el ile yapilmasini emretmistir ki bu isler genellikle olumsuz nitelikte sayilan seylerdir: örnegin "istinca" (yani abdest yaptiktan sonra pislikten temizlenmek) sirasinda sol eli kullanmak, "zekeri" (erkeklik organini) sol el ile tutmak, namazda iken sol tarafa tükürmek vb... gibi haller buna dahildir. [Bu konudaki seriat buyruklari için Diyanet'in yayinladigi Sahih-i Buhari Muhtasari... Cilt l, sh.151; Cilt II, sh. 701; Cilt V, sh., 138, Cilt XII, sh, 339; bakiniz]. Simdi sormak gerekiyor: "Sag'in sol'a fazli vardir" seklindeki seriat verileriyle egitilen insanlarin, sol el'le yemek yiyenlere saldirmalari kadar olagan ne vardir? Sadece "sag" ya da "sol" konusunda degil, fakat kisi yasantilarinin her yönü itibariyle durum bu. Siz istediginiz kadar "aydin din adami!" yetistirmek üzere "Imam hatip okullari" ya da "Ilahiyat Fakülteleri" açin. Hiç yarari yok. Çünkü bu okullarda belletilen seyler hep bu dogrultuda!

*

Bu vesileyle ekleyelim ki, sag'in sol'a üstünlügünü öngören seriat verileri, tüm olarak bilimsel gerçeklere ters seylerdir. Çünkü akilci bilimin ortaya vurdugu gerçek sudur ki, insan beyninin sol kesimi, vücudun sag kismini (örnegin sag el, sag ayak vb., gibi) yönetmektedir. Buna karsilik beynin sag kesimi, vücud'un sol kismina (sol el, sol ayak, vb. gibi) kumanda vermektedir. Daha baska bir deyimle sag elimizi kullandiran güç, beynimizin sol kesiminden gelmektedir. Su durumda, eger "sag" ve "sol"dan birinin üstünlügü söz konusu olacak ise, bu takdirde sol'un sag'a üstünlügünü kabulden baska çözüm yoktur. Öte yandan tarihin yetistirdigi ünlü kisilerden, ya da uygarlik gelismesinde en büyük payi olanlardan çogu'nun solak olduklari bir gerçektir. Bir kaç örnek söyle: Büyük Iskender, Sezar, Sarlman, Napoleon Bonaparte, Leonardo Da Vinci, Mikelangelo, Beethoven, Albert Schweizer, ve daha niceleri! Bati ülkelerinde solaklarin sayisi oldukça çoktur: örnegin bilim ve teknik alanlarda en ileri gitmis toplumlardan biri sayilan Amerika Birlesik devletlerinde halkin yüzde onbesi'nin solak oldugu bir gerçektir.

[ Mesaj 05 Nisan 2006, Çarşamba - 13:36 tarihinde, Estel_Anorien tarafından güncellenmiştir ]

[ Mesaj 05 Nisan 2006, Çarşamba - 13:37 tarihinde, Estel_Anorien tarafından güncellenmiştir ]

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş


Bekir COŞKUN
Çikolata çeşmeleri...


TA başından beri AByi, askeri müdahalelere karşı bir önlem olarak gördüler.

O koşuşturmalar, o AB ısrarı samimi değildi.

Muhtemelen o günlerde bize inanmadınız.

Ama artık görüyorsunuzdur; 10-15 yıllık bir zamanı garantiye aldıktan sonra, AB heyecanları bitti, giden-gelen yok, ABden ne laf açılıyor, ne söz ediliyor.

Önceki gün Dünya Demokrasi Hareketi toplantısında Başbakan, ABye girmemiz gerektiğini üstünkörü söyledikten sonra, "Türkiye ABye girmenin derdi içinde değil. Öyle bir hastalığımız yok... " diyordu.

Buyrun...

ABye girmek, kuş gribi gibi "hastalık" oluverdi mi?..

*

Sizler Başbakanı arada bir AB ülkelerinde görmek istiyorsunuzdur; ama bir de bakıyorsunuzdur ki Araplarda.

Dönüyor, sizler tam "Şimdi de ABye gider... Bir de bakacağız ki Başbakanımız AB ile görüşüyor... " diye beklerken...

Bakıyorsunuz; Arapların arasına gitmiş oturmuş.

Niçin?

Çünkü AB niyeti aslında yoktu.

AB sadece sığınılacak bir tür saçak altıydı, o da çoktan sağlandı sayılır.

O zaman batıyı-matıyı bırakıp elbette koşuyorlar çikolata çeşmeli kral, emir, şeyh, meyh düğünlerine...

*

Ben bu çikolatanın adam gibi paket yerine, niye çeşmeden akıtıldığını henüz çözememiş olsam da, Başbakan ve adamlarının AB demokrasisinden hoşlanmadıklarını; ama Araplara bayıldıklarını çok iyi bilirim.

İyi bakın:

O topraklarda bombalardan parçalanmamış çocuk dahi kalmazken... Yoksul Araplar gemilerin ambarlarında batıya sığınırken... Altın kaplı saraylarda çeşmelerden çikolata akıtabilmek, ancak insanları din-iman söylemleri ile uyutmakla olasıdır.

Tıpkı Türkiyede din-iman maskesi ile iktidar olup Ali Dibo çeşmesinin başına oturmak gibidir bu.

Batı demokrasilerinde böyle bir şey yoktur.

Olamaz...

Onun için ABye koşacak değiller.

Doğru Arapların çikolata çeşmelerine.

Yoksa siz sahiden bu iktidarın Türkiyeyi ABye sokmasını mı bekliyordunuz?

Boşu boşuna...

[ Mesaj 05 Nisan 2006, Çarşamba - 13:35 tarihinde, Estel_Anorien tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Aynı BEkir Coşkun Başörtüleleri Vatan Haini olarakta görüyordu. Kendi tükrüğünde boğulmaktan başka bir işe yaramayan birisi.
Yok sağ el kullnmıyor die adamı kesmiş!Şeriat eğitimi almışış daha daha neler. Artık çarpıtmalarıızdan millet bıktı siz hala doymadınız. ekonomi 3 yılda belini doğrultmuş enflasyon tek haneli rakamlara inmiş, artan nüfusa rağmen işsizlik azalmış, İlk defa cumhuriyt tarihinde borç ödemesi yapılmış kriz korkusu yok ama kimse takmıyor. Neden? AKP muhafazakar=dini yönü var.

Anlamıyorum neden laiklik diye diye Dine düşmanlık yapıyosnuz ki? Laiklik din düşmanlığı demek değil ama sizin sayenizde öyle algılanır oldu.Doktor Kızını pompalı tüfekle öldüren SArhoşun tekini göklere çıkardınız kızı tarikatçıymış diye...

Arkadaşlar dinle bir alakanız olmayabilir, ama artık dolaylı yollarla dine saldırmaktan vazgeçin lütfen.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

hala ekonomi duzeldi ekonomi duzeldi demeyin bari tamam yazı dogrumu yalanmı bilemicemki bole seylerin oldugu bir gercek.hangi borc odenmis nerde borc odenmis nerden duydun bunu cumhuriyet tarihinde ilk kez borc odenmis 1950ye kadar bizim borcumuz filan zaten yoktu.battıkca batıyıyoruz hala cıkıp ekonomi iyi diyebiliyosunuz borc 250kusur milyar dolar bu hukumet gelmeden once 156 milyar dolardı ne borcu odenmis
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
Anlamıyorum neden laiklik diye diye Dine düşmanlık yapıyosnuz ki? Laiklik din düşmanlığı demek değil ama sizin sayenizde öyle algılanır oldu


katılıyorum

birde şunu eklemek isterim , tamam günümüzde siyasi bakımdan dinin bazı yerlere fazlasıyla girmesi durumu yaşanıyor olabilir , bu kadar olmamalı kabul , ama bazı aptallar bazı şeyler yapıyor diye "dini tamamen çıkartalım dinsiz olalım 4ever fr33dom" şeklinde tepkilere girmek yanlış..

şahsi olarak konuşayım , babam asla yobaz olmamakla beraber dindar bir adam , görev icabıda olsa ( doktor ) 3 kez hacı olmuşluğu olan 5 vakit namazını kılan bir adam , yeri gelir evde duasını dinler ( özellikle babaannemin ölümünden sonra ) , yeri gelir bana namaz kılmayı öğütler , ama türkiyeyi bölmek şeriatı getirmek için bir çalışma yaptığına henüz tanık olmadım , her dindar insanı kötülemek aşağılamak yanlış , ha evet başımızdakilerin 7 nesline sövebilirsiniz ona bişey demiyorumda..demek istediğim anlaşılmıştır zaten

eğer müslümanlığı gerçekten anlamak istiyorsanız ordan burdan duyduklarınızla anlamayın , açın o heryerden bulabileceğiniz kitabı azıcık okuyun hatim indirin demiyorum , gerçekten insanı güzelliğe iyiliğe yönetir..ama günümüzde malesef o kadar ottan boktan şeylere sokuluyorki..yazık

[ Mesaj 05 Nisan 2006, Çarşamba - 15:05 tarihinde, Christoph_Vassel tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Burda karalanmak istenen müslümanlığı bireyin Allah ile arasında olan bir şeyden çıkarıp ; ülkenin yönetimine , eğitimine herşeyine sokup , böyle sapkın bireyleri yetiştircek kurumları kapatmayan , hatta bunların arkasında olup destek verenlerlerdir.

[ Mesaj 05 Nisan 2006, Çarşamba - 15:22 tarihinde, elm tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

O kurumlar ne arkadaşım? Kuran Kursları mı? Hangi Kurumlar? Fetullah Hocacılar diyorsan adamlar zaten istenildiği taktirde bütün okullarını Devlete devretmeyi teklif etmişler.

Yeter artık ya! Dini bütün bir insanım evet, ama ne zaman dinle ilgili bir konu açılsa Herkes vay gericiler vay yobazlar, diye dine yükleniyor.Sıkmaya başladı ama, birdir ikidir, artık bile bile böyle şeyler yapılıyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ben de dini bütün bir insanim
Ve her seyden önce, din sömürüsüne karsi cikiyorum, bu üc paralik insanlarin da yaptigi sey bu. Fethullah okullarini devlete verse ne olur? Devlet seriat koleji mi tutsun bir de elinde? O okullarin kapatilmasi gerek, devredilmesi degil.
Bu sol el olayi da size inanilmaz geliyordur ama, kendince "dini bütün" yani yazani veya duyduklarini, tanrinin en büyük armagani olan beyinlerini kullanmadan yapan insanlarca gayet normal seyler bunlar. Sol el seytanin eliyse, seytan da kötüyse, adam gider öldürür, bunu ögrenmistir cünkü. Hac'a gidip seytan taslamayla farksiz oldugunu düsünmüstür belki de, eh seytan bicaklamak daha efektif aslinda.

Bence, gerek Cumhuriyet Gazetesi, gerek de Bekir Coskun ayni sekilde bu insanlardan cok daha dini bütün insanlar. Dini bütün bir insan olmak icin de, "iyi" bir insan olmak yeterlidir bence.

Eger tanri bana birsey iletmek isterse, bunu zaten yapar. Tanriyla benim arama, baska bir insan "haberci"nin girmesi bana ters geliyor. Ama bu beni "dini bütün" veya "iyi" bir insan olmaktan alikoymuyor, ki dedigim gibi kendimi de gayet yüksek seviyede görüyorum bu konularda.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

arkadasim, yaziyi okudun di mi? "Diyanet Isleri Baskanligi'nin, din adamlari araciligiyle insanlarimiza bellettigi seriat verilerini... "

bu mu dini karalamak? ben bu cumleyi okuyosam, burdan muslumanliga karsi cikmam. cunku elestirilen seriattir. ha sen tutupta seriati bana savunuyosan, o zaman tartisilacak cok sey var demektir. cunku sen ve diger arkadaslar da sag el/sol el muhabbetinin sacmaligini anlamissinizdir umarim. allah'in eli falan... carpilmayasiniz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Penth iyi bir insan olmakla dini bütün bir insan olmak çok farklıdır. İyi bir insan dindar olmayabilir, ama dini bütün bir insan zaten iyi olmalıdır.
Ayrıca Lütfen Bekir Coşkun ve cumhuriyet'i örnek verme ikiside dindarlara "potansiyel rejim düşmanı" başörtülüleri " vatan haini" olarak gören bir zihniyeet sahip.
Eğitim konusunda haklısın aynı şekilde baı insanlar dinle ilgili birşey duyunca anında negatif tepi veriyor onun gibi birşey. Benimm anlamadığım bu tür saçma sapan yazıları hangi aklı başında insan gerçekten inanıp alıntılar veya yayar. Olmayacağına göre insanın aklına tek bir ihtimal geliyor; Bilinçli olarak yapılıyor...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Kücüklügümden beri bizim eve Cumhuriyet Gazetesi girer, ben de mümkün oldugunca almaya calisiyorum üniversitede.
Bekir Coskun'u da gayet seviyorum acikcasi.

Basi örtülüleri ben de rejim düsmani ve vatan haini olarak görüyorum (türbandan ve peceden bahsediyorum bu arada, özellikle kirsal kesimimizdeki bir gelenek olarak yasmaktan bahsetmiyorum).

O yazilar da tabiki bilincli yayiliyor, daha fazla insanin okumasi, daha fazla insanin "Tehlikenin farkina varmasi" icin yaziliyor. Bugünün körleri veya umursamazlari ileride, ayni bu tehlikeleri basimiza saranlar gibi bu millete hesap verecek cünkü.

Dini bütünlüge gelince, ortaokuldaki Türkce ögretmenimin (ateistti) cok sevdigim bir lafi vardi, onu da her zaman benimserim, "Tanri beni cennete göndermeyecek de kimi gönderecek" derdi, ben de öyle düsünüyorum valla, icim de cok rahat. Cennet varsa o da.

[ Mesaj 05 Nisan 2006, Çarşamba - 15:55 tarihinde, Penthesilea tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
LordofBlood: bu tür saçma sapan yazıları hangi aklı başında insan gerçekten inanıp alıntılar veya yayar


oturduğumuz yerden öncelikle insanların aklı veya başı üzerine atıp tutmayalım

ayrıca bu yazıların birinde bile islamiyet şöyledir böyledir islam kötüdür vesaire denmiyor..

ilk yazıda bahsedilen şeriat kanunları ve şeriatın tatbik edilmek istenmesi

ikinci yazıda bahsedilen ise devlet büyüklerinin içinde bulunduğu durumun ve yürüttükleri politikanın ahval ve şerâiti

dolayısıyla islama yönelik bir saldırı mevcut değildir.



said:
Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir


[ Mesaj 05 Nisan 2006, Çarşamba - 16:00 tarihinde, Estel_Anorien tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...