Syriana

[TambourineMan]

Bugün izleme fırsatım oldu. Ortadoğu'da dönen dolapları çeşitli hikayelerle birleştirip sunmuş bize. Beyaz Saray,Arap Şeyhleri ve Petrol şirktetleri üçgeninde Ortadoğu ülkelerine neden demokrasinin ulaşamadığını gözümüze sokmadan biraz belgeselci bir teknikle hazırlanımış bir film. Bu yüzden takdir ettim.

[malik]

amerika ortadoğu tartışmaları içeren film.
de yanıbaşımızda her şeyi görürouz ve yaşıopruz.pek bizi etkilemez zannnetmiorum.
barış hiç gelmeyecek havası verilmiş diolar bi de bariz filmde.oflayıp poflayanlar ç.ok die duydum.

ama gidilir,gündemde tutulacak bi film. her şeyden bi haber amerikadaki bi takım insanlar "hadi yaa" diyebileceği bi film gibi gelio bana.

[fede]

her zaman olagelmiş ve bundan sonra da olacak şeyleri anlatan güzel bir film. Tavsiye ederim

[Kinkaudonau]

bu gece Cine5'de...



http://www.imdb.com/title/tt0365737/

Genç, karizmatik ve yenilik yanlısı Prens Nasir'in, Amerikan iş çevreleriyle yerleşik ilişkileri değiştirme yolları aradığı, petrol üreten bir körfez ülkesinde, tahtın bariz varisi olan Nasir, uzun süredir Teksaslı dev bir enerji şirketi olan Connex'e ait doğal gaz çıkarma haklarını, daha yüksek fiyat veren bir Çin şirketine vermiştir. Bu, Connex'e ve bölgede çıkarı olan Amerikan iş çevrelerine vurulmuş büyük bir darbedir. Jimmy Pope'un sahip olduğu daha küçük bir Teksaslı petrol şirketi olan Killen, herkesin göz koyduğu Kazakistan'da önemli bir sondaj işini henüz almıştır. Bu, Killen'in değerini Connex'in gözünde arttırmıştır, çünkü Connex'in, üretim kapasitesini korumak için yeni alanlara ihtiyacı vardır. Bu iki şirket birleşince, beklemede olan sözleşme, Adalet Bakanlığı'nın dikkatini çeker ve üyesi güçlü bir WASP hukuk şirketi olan Sloan Whiting konuyu araştırmakla görevlendirilir.

Oğlu üniversiteye başlamak üzere olan Bob Barnes, uzun ve saygıdeğer bir kariyerin sonlarına yaklaşmış, kıdemli bir CIA ajanıdır ve hizmetinin son günlerini rahat bir masabaşı işinde geçirme şansı vardır. İşine bağlı biri olan Bob, her zaman işinin ülkesine yararlı olduğuna ve ülkesinin daha güvenli bir yer olmasını sağladığına inanmıştır.

Bob'un son görevi, Tahran'daki iki silah tüccarının suikastidir. Bu görev sırasında bir Stinger füzesi, mavi gözlü, gizemli bir Mısırlı'nın eline geçer. Bob, Washington'a dönünce, kendisine son bir gizli görev verilir: Prens Nasir'in suikastı. Verilen söze göre bu görevden sonra terfi alacaktır. Ancak bölgedeki bağlantılarından biri kendisine sırt çevirince işler ters gider ve Bob tüm yaşamını adadığı örgütün ihanetine uğrayarak, günah keçisi ilan edilir. Ne olduğunu anlamaya çalışırken, kendisine yalan söylendiğinin farkına varmaya başlar – bir piyon olarak kullanılmıştır ve yıllardır kör bir bağlılıkla yerine getirdiği görevler aslında hiç de özel değildir.

Bennett Holiday, Sloan Whiting'de çalışan Washington'lı hırslı bir avukattır ve Connex-Killen birleşmesini başkentin derin sularında yönlendirmek gibi hassas bir görevi vardır. Adalet Bakanlığı'na, Killen'in Kazakistan'daki karanlık anlaşmalarına karşı davasını yürütebileceği, ama aynı zamanda da anlaşmanın tamamını zedelemeyecek kadar bilgi vermesi gerekmektedir. Birleşmenin başarıya ulaşması, hem şirketin hem de ülkenin yararınadır. Bu durum aynı zamanda Bennett'ın, sürekli anlaşmazlık halinde olduğu babasının beslediği hırslarına da uygundur.

Enerji Ticaret Şirketi'nin yükselen yıldızı Bryan Woodman, eşi Julie ve iki ufak oğluyla Cenevre'de yaşamaktadır. Prens Nasir'in ailesinin verdiği bir partiye katılır ve bu partide Bryan'ın küçük oğlunun ölümüyle sonuçlanan trajik bir kaza meydana gelir. Nasir, olanları hafifletmek için Bryan'a bir iş fırsatı teklif eder: Nasir'in yenilikçi fikirlerini gerçekleştirmesine yardım edecektir. Bryan, yas tutan eşinin hoşnutsuzluğuna rağmen teklifi kabul eder.

Washington'un en güçlü adamlarından, Sloan Whiting'in başı ve Bennett'ın patronu olan Dean Whiting, Nasir'in Çinlilerle olan anlaşmasını bozmaya çalışmaktadır. Dean, Nasir'in daha toy olan küçük kardeşi Prens Meshal'in Amerikan iş çevreleriyle daha uyumlu olacağını bilmektedir ve yaşlanmakta olan Emir'e varisi olarak daha küçük oğlunu seçmesi için baskı yapmakta, böylece Nasir'in siyasal çöküşünü de hazırlamaktadır.

Nasir'in ülkesinin gelir yelpazesinin diğer ucunda, enerji üretiminde çalışan ve yaşamları kraliyet ailesinin politikalarına ve endüstrinin kaprislerine doğrudan ve büyük oranda bağlı olan göçmen işçiler bulunmaktadır. Çinliler şirketi devralınca, Connex işçilerinden Saleem Ahmed Kahn ve oğlu Wasim'in işlerine son verilmiştir. Vizeleri bitmeden bir an önce bir iş bulma çabaları sonuç vermez ve gelecekleri giderek daha belirsiz bir hâl almaya başlar. Saleem günün birinde ülkesi Pakistan'a dönmeyi hayal etmektedir; oğluysa daha iyi bir yaşam ummaktadır, fakat kendisine ve babasına yapılan göçmen muamelesi yüzünden kısa sürede hayal kırıklığına uğramış ve kızgın bir insan olur. Wasim ve arkadaşı Farooq, dışardaki kötü ve yabancı dünyanın aksine kendilerine saygıyla yaklaşılan yerel medresede avuntu bulurlar. Wasim ve Farooq, medresede, kayıp Stinger füzesini elinde bulunduran mavi gözlü, karizmatik ve tehlikeli Mısırlı'nın kanatları altına alınırlar.

Şeyhler ve işçiler, müfettişler ve uluslararası ajanlar, zenginler ve yoksullar, ünlüler ve sıradan insanlar – herbiri, kendi varlıklarının dünyayı ne kadar güçlü bir şekilde etkileyeceğinden habersiz, endüstriyi besleyen büyük ve karmaşık sistem içinde kendilerine düşen rolü oynamaktadır.

Senaryosunu yazdığı Trafik ile uluslararası uyuşturucu kaçakçılığında dönen dolapları en ince ayrıntısına kadar deşifre eden Stephen Gaghan, yönetmen olarak karşımızda. Syriana’da bu kez küresel petrol endüstrisinde yaşanan yozlaşmayı tüm çıplaklığıyla perdeye taşıyor.

"Tüm çıplaklığıyla" sözünü klişe bir deyiş olarak algılamayın çünkü hiçbir film, Ortadoğu’daki petrol savaşlarının perde arkasını Syriana kadar net yansıtamadı. Bu başarıdaki en temel etken, filmin 1976-1997 yılları arasında Ortadoğu’da CIA ajanı olarak görev yapan Robert Baer’in kitabından uyarlanması.

Stephen Gaghan elindeki metinle yetinmemiş, bizzat Robert Baer ile tam bir yıl boyunca Ortadoğu’da petrol dünyasının önemli şahsiyetleriyle görüşmeler yaptıktan sonra senaryoyu kaleme almış. Tıpkı Trafik’de olduğu gibi filmini birçok karakter ve iç içe geçmiş onlarca öyküyle anlatıyor. Filmin en önemli özelliklerinden birisi anlatımda dramatik kurguya yer verilmemesi. Filmde ne kendinizi özdeşleştireceğiniz bir kahraman var, ne de mide bulantısı duyacağınız bir kötü adam. Filmdeki gerçeklik duygusu o kadar net ki, yer yer "Bir belgesel mi izliyorum" sorusunu kendinize yöneltmek zorunda kalıyorsunuz.

Filmin en radikal başarısı, Hollywood’un politik filmlerde kullandığı "Sepetin içinden bazı çürük elmalar çıkar. Onları temizlerseniz sistem mükemmel şekilde işler" tezine darbe indirmesi. Oyuncuların performansı görülmeye değer. Özellikle de 30 günde 15 kilo alarak kamera karşısına çıkan George Clooney’nin, kendisine En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscar’ını kazandıran CIA ajanı Bob Barnes portresi sinema tarihine geçecek cinsten.

Not: Dubai’de final sahnesini çekildiği gün Bush’un tekrar seçimleri kazandığı haberi alınmış. Gaghan durumu şöyle özetliyor: "Tüm ekibin morali bozulmuştu. O umutsuzlukla senaryodaki sondan farklı bir son çektik."

( film.gen.tr ve sita.com.tr'den alıntıladım )

[fede]

fede said:

her zaman olagelmiş ve bundan sonra da olacak şeyleri anlatan güzel bir film. Tavsiye ederim

evet. dış mihraklar

[Dragonmax]

filmi sadece "sabırla" izledim diyebilirim. çok sıkıldıım naidr filmlerden biridir.. anlatmak istediini çok boğucu biçimde anlatmış. sonu da ayrıca bitti işte öle çok bişe beklemeyin tarzı bi sondu, yuakrdaki yazıyı okuyunca anladım nie öle odluunu. filmi çeken ekip bayıkmış film nası bayık olmasın :P

[cado]

aynen 2 kez izlemeye çalıştım filmi ama birtülü sonunu getiremedim

[|Joker|]

cine5 te bu aksam var sanırım.