Tarık'ta Esrar Çıktı

[Finrod]

1995'te Fenerbahçe'nin kaçırarak transfer ettiği, ancak İstanbul yaşamının eritip tükettiği 32 yaşındaki futbolcunun sonu da hüzünle bitti. Yozgat forması giyen Tarık iki yıl ceza alacak

Necmi KEPÇETUTAN


Doksanlı yılların ortalarında Türk futbolunda fırtına gibi esen ve tarihin en yüksek bonservis bedellerinden biriyle Fenerbahçe'ye transfer edilen Tarık Daşgün'ün yeşil sahalara vedası hüzünlü oldu. Yükselişi gibi futbol arenasından silinişi de ibret vesikası olan Tarık, son olarak formasını giydiği Y.Yozgatspor'da 13 Kasım 2005'te oynanan Antalyaspor maçından sonra yapılan kontrolde dopingli çıktı. Tarık'ın dopingli yakalanmasına neden olan maddenin ise "esrar" olduğu saptandı. 32 yaşındaki futbolcunun 2 yıl hak mahrumiyeti cezası almasının kesin olduğu bildirildi.

On yılda tükendi
Gençlerbirliği'nin yetiştirdiği en önemli yeteneklerden biri olan Tarık Daşgün 1994-95'te ortaya koyduğu futbolla üç büyüklerin transfer listesinde ilk sıraya yerleşmişti. Genç oyuncu çabukluğu, futbol zekası ve topa hakimiyetiyle kısa sürede yıldızlaşmış ve Fenerbahçe'ye transfer olmuştu.
Geçen onca zamana karşın Fenerbahçe'ye transferi akıllardan silinmeyen Tarık Daşgün, polisiye filmleri aratmayacak bir kaçış öyküsü yaşamıştı. Fenerbahçe'nin ne pahasına olursa olsun forma giydirmeyi aklına koyduğu Tarık liglerin bitmesine bir hafta kala başkentte ortadan kaybolmuştu. Fenerbahçeli yönetici Yavuz Kayral'ın genç oyuncuyu ailesiyle birlikte oturduğu Keçiören'deki gecekondu evinden geceyarısı operasyonu ile kaçırdığı haberi, futbol dünyasında bomba gibi patlamıştı.

MİLLİYET yakalamıştı
Tarık'in izini 31 Mayıs 1995'te Milliyet ekibi bulmuştu. Şadan Kalkavan'ın Heybeliada'daki villasında gizlenen Tarık objektiflere yakalandığı günün ertesinde sarı-lacivertli kulüple resmi sözleşme imzalayarak futbol yaşamında yepyeni bir sayfa açmıştı.
22 yaşında Türk futbolunun yeni yıldızı olarak vizyona çıkan Tarık'ın gel- gitlerle dolu macerası da bu imzayla başlamıştı.
Tarık Daşgün'un kaçırılışı ve Fenerbahçe'ye transferi, Gençlerbirliği açısından da dönüm noktası olmuştu. Başkent kulübüne o dönemin parasıyla 100 milyar lira bonservis ücreti ödeyen Fenerbahçe bugün Türkiye'nin en modern tesislerinin de temelinin atılmasına da büyük katkı sağlamıştı. Kırmızı-siyahlı kulüp 1.5 milyon dolara yaklaşan bonservis ücretini yüksek banka faizi ve repo ile değerlendirerek üçe katlamıştı. Tarık'ın bonservis ücretinin faizi ile Beştepe'de İlhan Cavcav Tesisleri yükselmeye başlamıştı.

Hoca beğenmedi
Anadolu'dan gelen her futbolcu gibi İstanbul'un cazibesi ve hareketli gece yaşamı Tarık'ı da kısa sürede büyüsüne çekiverdi. Sarı-lacivertli kulüpteki ikinci sezonunda şampiyonluk yaşayan genç futbolcunun performansı gün geçtikçe sönmeye başladı. Teknik direktörleri ile yıldızı barışmayan Tarık, kulübeye her çekişilinde suçu hocalarına yükledi. 3 yılda dört ayrı teknik direktörle çalıştı, ancak bir daha Gençlerbirliği'ndeki performansını yakalayamadı. 1997'de Otto Bariç "iflah olmaz" futbolcunun Fenerbahçe macerasına son noktayı koydu.
Fenerbahçe'de geçirdiği üç sezonun ardından kendini tekrar başkentte bulan Tarık bu kez Ankaragücü formasıyla eski günlerine dönme provası yaptı, ama umduğunu bulamadı, tükenişi hızlandı. Yozgatspor, Sakaryaspor, Ankaragücü, Gençlerbirliği ASAŞ, Göztepe, Karabükspor ve nihayet bu sezon başında yine Y.Yozgatspor kulübüne transfer olan Tarık için geri sayım başladı. On yılda zirveden dibe vuruşun en çarpıcı örneğini sergileyen Tarık Daşgün için karanlık kapıya dayandı.

Uyuşturucu illeti
Düzensiz, düşüncesiz ve hoyratça harcanan bir yaşama bu kez korkunç bir illet bulaştı. Yetenek ve zekanın yok ediliş öyküsünde başrole esrar oturdu. Nerede ve nasıl tanıştığını sadece Tarık'ın bildiği bu zehir bir futbol müsabakası sonunda yapılan doping kontrolünde sonunu hazırladı. Futbol Federasyonu görevlilerinin 13 Kasım'daki Antalyaspor maçından sonrasında çektiği kurada Tarık Daşgün'ün adı çıktı. İddiaya göre idrar örneği veren Yozgatsporlu oyuncu, "Esrar bu kontrolde çıkar mı?" diye sordu. Ankara'dan eski takım arkadaşlarıyla da paylaştığı bu olay sonunda korkunç bir gerçek olarak Tarık'ın karşısına dikildi.

Savunma vermedi
Hacettepe Üniversitesi Doping Kontrol Merkezi'nde yapılan A numunesinin analizi pozitif çıkan ve idrarında esrar tespit edilen Tarık'a durum tebliğ edildi. B numunesinin açılmasını isteyip istemediği sorulan oyuncudan olumlu yanıtı gelince, gözler ikinci kez doping kontrol merkezine çevrildi. Ve Tarık'ın uyuşturucu yoluyla yani esrar kullanarak doping yaptığı tescillendi. 15 aralık 2005'te tedbirli olarak disiplin kuruluna sevk edilen Tarık'dan savunma istendi. Yaklaşık 20 gündür kendisinden herhangi bir yanıt alınamayan oyuncuyla ilgili son kararın bayram tatilinin ardından verilmesi kararlaştırıldı.[signature][hline]Ve Buddha onlara dedi:
"-Size benim kim olduğum sorulduğunda, ne cevap vereceksiniz?"
Onlar dediler:
"-Sen bizim varoluşumuzun temelindeki eskatalojik manifestasy

[huun]

kendi dusen aglamaz .[signature][hline]Fiery angels fell . Deep thunder roared around their shores... Burning with the fires of Orc.