DiabloTyrael Mesaj tarihi: Ocak 3, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 3, 2006 Üç kıtaya yayılmış, koskoca Osmanlı Devleti'nde büyük elçilik yapabilecek hiçbir Türk evlâdı yok muydu acaba?... Berlin'de yapılan barış kongresinde Osmanlı'yı temsilen gönderilen heyetin başkanı; Aleksandr Karatori Paşa!.. II. Abdülhamit, zamanında sadrazamlığa tek kelime Türkçe bilmeyen Tunuslu Hayrettin Paşa ve Maliye Nazırlığına ise Ermeni Agop Kazasyan'ı atamışsa, onlara ne söz söylemeye hakkımız var ki? Osmanlı'nın çok sağlıksız bir demografik yapısı vardı. Resmî kayıtlara göre yinel nüfus dağılımı şöyleydi: Nüfusun % 58'i Müslüman, % 38.84'ü Hıristiyan Rum Ortodokslardan, % 2,55'i Katoliklerden ve % 0,48' ise Yahudilerden oluşuyordu. Böyle bir tablo içinde Osmanlı Meclisi Mebusanı'na seçilen 272 milletvekilinin sadece 67'si Türk asıllıydı. Böyle bir tablodan milletin hayrına, memleketin faydasına nasıl hizmet beklenir ki?...[signature][hline]---Ön-Türk Uygarlığı Araştırmaları Merkezi---[Bu mesaj DiabloTyrael tarafından 03 Ocak 2006 21:49 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Soulbringer Mesaj tarihi: Ocak 3, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 3, 2006 +1[signature][hline]Sırlar aldatır. AA Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Khirsah Mesaj tarihi: Ocak 3, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 3, 2006 Bir de şöyle düşünsek,Osmanlı çok ulsulu bir imparatorluktu,böyle bir yapı içerisinde de gayrimüslimler arasından başarılı kişilerin çıkması normaldir,Bu birazda trürk veya müslüman nüfusun o dönemde tarımda yoğuınlaşmış,köylülerden oluşmasındandır,Bir müslüman orta sınıf veya müslüman burjuvazisi oluşmamıştı,bu da ticaretin gayrimüslümlerin elinde olması sonucunuyani onların zenginleşmesi sonucunu doğurmuştu.Para da her tülü olanağı yaratabilir kişilere,daha eğitmli daha aydın olması normaldir gayrimüslümlerin bu dönemde.Bir de şuradan düşünsek Osmanlı Devleti bu dönemlerinde Osmanlılık kimliğini ön plana çıkarmaya çalışıyordu,farklı makamlarda özellikle gayrimüslimlerin getirlmesi mantıklı,bu sayede onların Osmanlı Devletine bağlılıkları sağlamak daha da kolay olabilirdi.[signature][hline]Büyük iyilikleri tanımak için, küçük kötülükleri tanımamız gerekir. J.J.Rousseau Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
FIRAT Mesaj tarihi: Ocak 4, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 4, 2006 said: DiabloTyrael, 03 Ocak 2006 21:47 tarihinde demiş ki: Üç kıtaya yayılmış, koskoca Osmanlı Devleti'nde büyük elçilik yapabilecek hiçbir Türk evlâdı yok muydu acaba?... Berlin'de yapılan barış kongresinde Osmanlı'yı temsilen gönderilen heyetin başkanı; Aleksandr Karatori Paşa!.. II. Abdülhamit, zamanında sadrazamlığa tek kelime Türkçe bilmeyen Tunuslu Hayrettin Paşa ve Maliye Nazırlığına ise Ermeni Agop Kazasyan'ı atamışsa, onlara ne söz söylemeye hakkımız var ki? Osmanlı'nın çok sağlıksız bir demografik yapısı vardı. Resmî kayıtlara göre yinel nüfus dağılımı şöyleydi: Nüfusun % 58'i Müslüman, % 38.84'ü Hıristiyan Rum Ortodokslardan, % 2,55'i Katoliklerden ve % 0,48' ise Yahudilerden oluşuyordu. Böyle bir tablo içinde Osmanlı Meclisi Mebusanı'na seçilen 272 milletvekilinin sadece 67'si Türk asıllıydı. Böyle bir tablodan milletin hayrına, memleketin faydasına nasıl hizmet beklenir ki?... +10![signature][hline]16'sında ve paticik'te bir kişi=>FIRAT!! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
FIRAT Mesaj tarihi: Ocak 4, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 4, 2006 ya da şu madrid tekine ne demeli? VİRONT KRECKHORE DE VARENT! pes yani ne diyeyim...[signature][hline]16'sında ve paticik'te bir kişi=>FIRAT!! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar