Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:
[spo1=hikayeyi okumak için]Birden kendini ışıl ışıl bir malikanenin önünde buluverdi genç kız. Tanıdık gelmiyordu bu şatafatlı mekan ve içeriye akın ediyordu yoldan geçen bir çok insan. Sürü psikolojisi olmalı diye düşündü ancak onu da içeri çeken bir şeyler vardı bu yerde. Önceleri omuz silkti ve etrafına bakındı. Çevrede araç geçecek bir yol dahi yoktu ve uçsuz bucaksız görünen bu sevimsiz patikada görülebilen tek şey bu malikaneydi. Garip bir şekilde uzaktan insanlar görünüp otomatiğe bağlanmış gibi bahçe kapısına girip kayboluyordu. Üzerinde eski ama kendine ait olan bir balo kıyafeti vardı. Çantası, ayakkabıları, takıları hep takımdı. Gelenlerden pek farkı yoktu aslında. Eksik bir şey vardı. Makyajı, saçları nasıldı acaba? Çantasına bir pudriyer bulmak amacıyla bir göz gezdirdi. Evinin anahtarını bile yanından eksik etmeyen genç kız çantasında büyükçe bir maskeden başka bir şey bulamadı. Aldı incelemek amacıyla maskeyi eline. Siyah takımına uygun bir kadın yüzü maskesiydi bu. Gözlerindeki abartılmış bir kırmızı makyajın dışında simsiyahtı makyaj. Yüzüne geçirecek olsa dışarıyı görmesi için bir delik bile yoktu. Maskenin arkasında "Giriş biletinizdir lütfen yanınızdan ayırmayınız" yazıyordu. Kafasını kaldırdı. Bu ayrıntıyı nasıl kaçırmıştı? Herkes girerken çantasından bir şeyler çıkarıyordu.

Bahçenin büyük duvarlarına yaslandı ve plan yaptı aklından. Ne de olsa birilerini bulurdu içerde ve evine dönmek için uygun bir yerde bırakırdı kendisini. İşlerin düşündüğü gibi gitmesini umarak duvarların büyüklüğünü aratmayacak boyutlardaki iki bahçe kapısından geçti. O kadar kişi geliyordu ancak hiçbir şekilde kapının önünde yığılma oluşmuyordu. Maskeyi aldı çantadan. Eksik bir şey vardı evet maskeyi takacakken farketti. Gözlükleri yoktu. Anahatarlarını evden çıkarken bulamamıştır diye düşünmüştü ancak gözlükleri olmadan göremezdi ki uzakları. Görmüştü ama insanları. Yüzleri, kıyafetleri, her türlü ayrıntıyı görebiliyordu. Bu iş daha fazla can sıkmaya başladı diye düşündü genç kız ve maskeyi taktı. O koca maske küçük suratına öyle güzel oturmuştu ki bütün yüz hatlarını kavradığını bile hissedebiliyordu. Gözlerine denk gelen yerde delik olmamasına karşın dışarısını rahatça görebilmesi de ayrı bir şaşkınlık yaratmıştı genç kızda.

Yabancılığın verdiği çekingenlikle küçük adımlar atarak bahçeyi dolaştı. Beline kadar gelen düzgün biçilmiş çalılardan, fazla karışık olmayan bir labirent yapılmıştı. Sağında küçük ancak gösterişli sayılabilecek bir fıskiye bulunuyordu. Solunda ufak bir kulübe vardı, iki yetişkin ancak sığabilir gibi görünüyordu. Kendini birden çok rahat hisseti bu bahçede. Tanıdık geliyordu burası sanki bir süre buraya hep uğramış sonra bir şeylerden vakit bulamayıp bir daha adım atmamış hissi uyandırdı kendisine.

Sağından solundan bir çok maskeli insan geçiyordu. İçerde kim bilir kaç kişi var diye düşünmeden edemedi. Bahçenin tanınmışlık hissine karşı ürkek ve biraz da merakla malikaneye doğru yürüdü. Daha kapıya bile varmadan içerden parfüm kokularının ağır karışımı duyulabiliyordu. Kapının önündeki üç basamak ilginç motiflerle bezenmişti. Binanın duvarlarına da irili ufaklı yer verilmişti bu motiflerden. Karanlıktan pek farkedilmese de bahçedeki ışıklandırma sayesinde yakından net bir şekilde görülüyordu. Yavaş yürümesine rağmen gelen ağır koku nedeniyle kapıdan geçerken daha da yavaşladı. Beyaz maskeli uzun ve narin görünüşlü bir kadın, genç kızın etrafı incelemesine fırsat vermeden aşağıya doğru inen merdivenleri gösterdi ve ekledi: Burdan geçeceksiniz. Kız itiraz etmeden aşağıya doğru iniyordu ki kadın dış kapıyı kapadı ve o da arkasından gitmeye başladı. "Neden aşağıya iniyo..." sözleri yarıda kaldı genç kızın. Sonunda ulaştığı yer yaklaşık beş bin kişinin sığabileceği büyüklükte, fazla kalabalık olmayan (ya da o kadar büyük yere kalabalık gelmeyen), çok ışıltılı olmayan hatta loş sayılabilecek ışıklandırmaya sahip, soğuk bir mahzendi. Kız gördüğü manzaranın şaşkınlığıyla biraz sendeledi. Arkasındaki kadına "Ben bir balo solunu bekliyordum" dedi hayal kırıklığı içinde. Ardına baktı. Merdivenler boş görünüyordu daha doğrusu merdivenler karanlık kalmıştı. Kafası karışmış bir şekilde oturacak bir yer aradı zaten yorulmuştu bedeni de. Haklıydı aslında kendince. Daha ne kadar dayanabilirdi ki topuklu ayakkabılara alışkın olmayan ayakları bu eziyete? Vazgeçmişti istemiyordu kimseyi, zaten birilerini bulma umudu da yok olmuştu. Etrafına bakındığında 3-5 tane de olsa oturma grupları ve koltuklar vardı. Sağındaki köşeye yakın bir koltuk buldu, bu koca salonu arşınlayacak gücü bile bulamıyordu kendinde zaten. Atıverdi kendini koltuğa ancak göründüğü kadar yumuşak değildi. Güldü kendine. Yapacak pek bir şey yoktu o da insanları incelemeye başladı.

Mahzende bir çok insan vardı. Maskelerinin dışındaki ortak özelliklerini merak ediyordu açıkçası. Önce hafiften bir esnedi rahatlamaya çalıştı, çünkü görünüşe göre parti daha yeni başlıyordu ve uzun süreceğe benziyordu. Gelenlerin tokalaşmalarına bakılır
Mesaj tarihi:
off bunu okumak 2 gun sürer ya..:) ama okucam tmm..[signature][hline]-houston, üşüdüm olm ben güneşe yaklaşıcam biraz.
-apollo bu cok tehlikeli yapma. gemiye zarrar verebilirsin.
-hey .....na koyum ne değerli geminiz varmışş sicem yaa.
  • 3 hafta sonra ...
Mesaj tarihi:
Hikaye gerçeğe yakınsak olduğunu bi çok yerde belli ediyor. Duyguları okuyucuya aktarmakta bayağı başarılı bir yazı. Onun dışında bazı imgeleri güzel kullanmışsın hikayede ne kadar bi çok yerde gördüğümüz tarzdan olsada içeriği hoş olmuş.

Etkileyici.[signature][hline]Still im Hunted
Still im Hated
Now my blind eyes see other Can NOT

[WoW]Valandir Nightelf warrior(60)[Inbadoria]
Burning Legion
×
×
  • Yeni Oluştur...