Graveyard Mesaj tarihi: Aralık 14, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 14, 2005 Bu gecenin bir ürünü kısa bir hikaye.. [spo1=Yenilgi]İçimde sakladığım gerçekleri yazıya dönüştürüp acıma tuz basmaktan bıktığım anlarda seni düşünerek kalemden daha keskin yalnızlığın ve yüzümü yakan,yanaklarımda değmemiş ıslanmamış bir yer bırakmayan gözyaşlarımdan kurtulamadığımı anlıyorum. Acımdan kurtulamadığımı anlıyorum. Senin olamayacağın gerçeğini anlayıp sigaramın ilk nefesini yine hüzünle birlikte içime çekiyorum. Dışarı bırakmak istemediğim ama içimde saklayamadığım yalnızlığım gibi dumanları dışarı veriyorum. Kafamı kaldırıp yıldızların birbirine nasıl yakın gibi görünüp insan ömrünün yetemeyeceği kadar ayrı oldukları gerçeğini düşünüyorum. Aynı sen ve ben gibi. Aynı şehirde olup sana dokunamamak gibi. Akşam vücudumun ısıttığı yatağımda soğuk yalnızlığımla baş başa iken hızlı gidip gelen anılar arasında azda olsa senle geçen güzel bir anıyı yakalamak bir gülümseme getiriyor yüzüme. Uyuyamayacağımı bilerek yattığım yatağımdan çok değil 5 dakika sonra kalkıp son bir ayda en çok vaktimin geçtiği masaya oturup kalemimi alıyorum. Ve yine hüzünlü bir şeyler yazıp bir daha okunmamak üzere kağıdı masanın altında boş bir yere sıkıştırıyorum. Yazı yazarken geçen zaman yazım bittiğinde ne kadar acıtıyor tekrar kalbimi. Sanki anılarım onları 30 dakika boş bıraktığıma o kadar kızmışlar ki kalbime gene bir iğne saplayıp gözyaşlarımı sebepsiz boşaltıyorlar yanaklarımdan aşağıya. Sanki saat durmuş günler geçmiyor. Takvimden sayfalar dökülüyor ama sanki hep aynı geceyi yaşıyorum ve sanki hep aynı yazıyı yazıyorum. Sanki hep aynı sigarayı içime çekiyorum. Yerdeki boş paketleri de görmesem sigara içtiğime bile inanamayacak kadar durgunum. Bazen sarsılıp kendime geldiğim anlardan birinde dışarı çıkma isteği duyuyorum. Titrek ellerimden de utanarak önce bu isteğimden vazgeçiyorum,sonra tekrar düşünüp temiz havanın biraz iyi gelebileceğini düşünüp üstüme bir şeyler giyip aynada nasıl durduklarına bile bakmadan evden çıkıyorum. Kapıdan çıktığımda çok şaşkınım. Acaba ne tarafa gitsem? Bu seçimin bir şey fark ettirmeyeceğini düşünüp yürümeye başlıyorum. Hava soğuk, vücudum ellerim gibi titrek ama yinede temiz bir nefese değer. Kendimi insanlar karşısında artık farklı ve güçsüz hissediyorum. Senle anılarımızın yaşandığı bu sokaklardan başı eğik ve yalnız geçmek daha da kötü yapıyor beni. Hızlı adımlarla evime dönerken önümde duran küçük bakkaldan bir sigara istiyorum. Çekinerek titrek ellerimle parayı uzattığımda yüzüme şaşkın şaşkın bakan herife parayı verip hemen evime geliyorum. Kapıyı kapatıp odama geçtiğimde hemen bir sigara yakıp yazmaya başlıyorum. Öyle kaptırıyorum ki kendimi, kendime geldiğimde güneş doğmuş. Gözlerim bakılmayacak kadar şişkin ellerim bembeyaz ve kalbim geceden beri teklememiş sanki anılarım beni unutmuş. Yalnızlığım daha az acı veriyor. Tenimdeki beyazlığın uykusuzluktan olacağını düşünerek yazdığım hikayeyi diğerlerin yanına koymadan önce diğerlerinden kısa olduğunu ve kısa bir paragrafla bitirdiğim dikkatimi çekiyor, aldırmadan diğerlerin yanına koyuyorum. Bugün içimde seni görmeye isteği hissediyorum ve senin için aldığım gülü mezarının başına koyup eve döndüğümde sana nasıl bu kadar yakınlaştığımı anlıyorum. Odama girdiğimde yerde yanmış kağıt parçalarını ve tavanda asılı cansız bedenimi görüyorum.[/spo][signature][hline]Renk Değiştiriyoruz Coming Soon.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
DioNea Mesaj tarihi: Aralık 15, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 15, 2005 o.O zaten sadece seni okuyom bu aralar[signature][hline]laviniam.... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar