Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Az Bilinen Yönleriyle Einstein


Finrod

Öne çıkan mesajlar

Albert Einstein, modern zamanların en ünlü bilim insanı... Uzay, mekân ve zaman kavramlarını değiştiren bir fizikçi. Dağınık saçları ve çorapsız giydiği ayakkabılarıyla hep göze batan bu çok yönlü bilim insanının gizli kalmış dünyasında yolculuğa başlıyoruz... Einstein, 1879 yılında Güney Almanya'nın Ulm kentinde dünyaya geldi. Babası küçük bir elektrokimya fabrikasının sahibi; annesi ise, klasik müziğe meraklı, eğitimli bir ev hanımıydı. Konuşmaya geç başlaması ve içine kapanık bir çocuk olması, ailesini tedirginliğe düşürmüşse de, sonraki yıllarda bu korkularının gereksizliği anlaşılacaktı. Giderek meraklı, hayal gücü zengin bir çocuk olarak büyüyordu.Okulu hiçbir zaman sevemedi. Gerçekten de, genç Einstein'ın ileride ortaya çıkacak dehasının temelleri, kendisinin de sonradan belirttiği gibi, okulda değil başka yerlerde atılmıştı: "Çocukluğumda yaşadığım iki önemli olayı unutamam. Biri, beş yaşında iken amcamın armağanı pusulada bulduğum gizem; diğeri on iki yaşındayken tanıştığım Öklit geometrisi.Gençliğinde bu geometrinin büyüsüne kapılmayan bir kimsenin, ileride kuramsal bilimde parlak bir atılım yapabileceği hiç beklenmemelidir!" 1955'te Princeton’da hayata gözlerini yumana kadar bilim dünyasına çok şey kattı.



1916'da yayımladığı "Genel Görelilik Kuramı", 1921'de "fotoelektrik etki ve kuramsal fizik alanında çalışmalarıyla aldığı Nobel Fizik Ödülü, dahinin en önemli başarılarından sadece ikisi ya bilinmeyen dünyası.Einstein ve X-files. Öteki bilim insanlarının aksine, X-files adı verilen normal üstü konulara çok meraklıydı. 1920'li yıllarda, fizik üzerine amatör araştırmalar yapan Amerikalı yazar Upton Sinclair'ın, telepatiyi konu alan "Zihinsel Radyo" (Mental Radio) adlı kitabına önsöz yazmıştı. Einstein, Sinclair'ın "altıncı his" ile ilgili kanıtlarının göz ardı edilemeyeceğine inanıyordu. Hatta, insanların telepatik yollarla iletişim kurabileceklerini de açıklamıştı. Bu savlarını, zihinsel yeteneklerini geliştirmek için katıldığı seanslara, yani kişisel deneyimlerine dayandırıyordu. 1930'da, Alman Otto Reiman'ın düzenlediği ruhsal testlere katıldı. Reiman, insanların yazı örnekleri üzerinde parmaklarını gezdirerek onların kişiliklerini analiz edebileceğini ileri sürüyordu. Sürekli tekrar-lanan başarısına rağmen, Einstein "soğuk okuma" denilen bu yönteme sıcak bakmadı. Bunun yanı sıra, ruhlarla ilişkiye girdiklerini belirten medyumlara hiçbir zaman inanmadı.Einstein'ın ününü kurtaran kötü hava koşulunun öyküsü, satır aralarından kalma. Görelilik teorisinin en dramatik öngörülerinden biri de, geniş bir plastik tabakanın gülleyle kıvrılması gibi, uzay-zaman madde adacıklarının bulunduğu çevrede uzayın eğriselleşmesi (veya kıvrılması) ilkesiydi. Einstein 1912'de, bu görüşünü kanıtlamak için bir deney yapmaya karar verdi.



Gökyüzünün aynı bölümündeki yıldızların Güneş gibi, az da olsa yer değiştirdiğini ve yıldızların yaydığı ışıkların, Güneş'in büyük hacmiyle eğriselleşmiş uzay-zamanın dış hattını izlediğini kanıtlamak istiyordu. Bu yer değiştirme, Ay'ın Güneş'i kapattığı Güneş tutulması sırasında ölçülebilirdi. Yer değiştirmenin boyunu ölçtü, çok küçük bir açıyla gerçekleşiyordu. Einstein'ın deneyinin doğru olup olmadığını kontrol etmek isteyen bilim adamları, Güneş tutulması sırasında yıldızları gözlemlemeye koyuldular. Ancak, tüm çabalarına rağmen kötü hava koşulları ve savaş nedeniyle bunu gerçekleştiremediler. Aslında bu durum Einstein için şans sayılabilir. Çünkü, 1915'te ilk hesaplamasının yanlış olduğunu fark etti.Yer değiştirme düşündüğünden ve hesapladığından iki kat fazla oranda gerçekleşiyordu. 1919'da, bilim adamları, Brezilya'dan ve Afrika sahillerinden tam Güneş tutulmasını izleme fırsatı buldular. Ve, ileri sürdüklerinin tamamen doğru olduğunu gördüler.O ve evrensel hatası..Einstein'ın "Hayatımın en büyük hatası" şeklinde tanımladığı olaylar zincirinin kökeni 1917'ye, Görelilik Kuramı üzerine çalıştığı yıla uzanıyor. O dönemde, bilim insanları evrenin sonsuz ve değişmez olduğunu kabul etmişlerdi. Einstein'ı yılgınlığa düşüren ise, yeni bulduğu denklemlerin hep hareketli bir evreni desteklemesiydi. Dolayısıyla, kendisini pek çok öğrencinin yaptığı gibi davranmak zorunda hissetti ve evrenin sabitliğini korumak için, denklemlerine "lambda faktörü"nü kattı. Her şeye rağmen, 1927'de ABD'li astronom Edwin Hubble, evrenin gerçekte genişlediğini ilan etmişti.Einstein bunun üzerine, ilk baştaki özgün denklemine dönerse, evrenin genişlemesini açıklayabileceğini anladı. Ve bir daha kullanmamak üzere lambda faktörünü denkleminden çıkarttı. Ancak, çok geçmeden astronomlar lambda faktörü gibi unsurların varlığına; hatta, evrenin büyümesini hızlandırdığına ilişkin kanıtlar buldular. İşte, Einstein'ın en büyük yanılgısı, lambda faktörünün bir yanılgı olduğunu düşünmesiydi.Einstein aslında E=mc2'ye inanmıyor muydu? Einstein, göreliliği kullanarak kütlenin (m), yüksek değerdeki enerjiye (E) eşitliğini kavradı; kesin değere ışık hızının karesi (c2) ile ulaşılıyordu. Bu uluslararası sist
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Einstein ı çok seviyorum ama şu öklit e hayran duymayan kuramsal bilim adamı olamaz lafına çok kızıyorum.Ondan çok daha zeki ve daha çok şey başarmış biri belki o dediği öklit geometrisinden nefret ediyor olucak.Ne alakası var bazen saçmalıyor.[signature][hline]1 Kişi tüm insanlığa bedel olabilir.Tek başına Dünyayı ve insanlığı değiştirebilir.O sadece ve sadece gerçeği bilen bir Bilim Adamıdır.
Tuğrul Güner(diablotg)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

tabii yani adamın her dediği doğru olcak die bi kaide yok adam yapmış yapacağını daha napsın bi kaç kusuru olucak sonuçta insan :D[signature][hline]1 Kişi tüm insanlığa bedel olabilir.Tek başına Dünyayı ve insanlığı değiştirebilir.O sadece ve sadece gerçeği bilen bir Bilim Adamıdır.
Tuğrul Güner(diablotg)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
diablotg, 08 Aralık 2005 16:39 tarihinde demiş ki:
Einstein ı çok seviyorum ama şu öklit e hayran duymayan kuramsal bilim adamı olamaz lafına çok kızıyorum.Ondan çok daha zeki ve daha çok şey başarmış biri belki o dediği öklit geometrisinden nefret ediyor olucak.Ne alakası var bazen saçmalıyor.

Ya geometri kafada bişeyleri canlandırmanın 3 boyutlu düşünebilmenin temeli ondan öyle demiş sanırım.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Albert Einstein, çok farklı bir beyne sahipti,küçükken ilginç mekanizmalar ve aletlerle oynamasına rağmen,yavaş öğrenmesini "utangaçlık" ve "disleksia"(dikakt dağınıklığı) ya bağlamışlardı.(Sonradan bunun Asperger's Syndrome belirtileri olduğu açığa çıkarıldı.Yani bir çeşit otizm.)
Einstein'in sakız çğnerken merdiven çıkamadığı söylenir.tek merkezli ama çok hızlı bilgi aktarabilen bir beyne sahip olmasının bunlara yol açtığı hakkında bi belgesel izlemiştim.en yakın arkadaşına "öldükten sonra beynimi incelesinler" diye bi vasiyette bulunmuş.Bunun üzerine bilim adamları bu üstün beyni 240 parçaya bölüp incelemişler.Sonuçlar şöyle:

"Einstein'ın beyni McMaster üniversitenin beyin bankasındaki beyinlerle kıyaslandı. Araştırma sonuçlarında Einstein'ın beyninde beynin çalışmasını sağlayan oligopdendroglia'nın daha çok bulunduğu tesbit edildi. Einstein'ın beyninde bulunan normalden farklı özellikler onun neden üstün bir fizik bilgini olduğunu açıklıyor. Einstein'in beyninin alt parietal bölgesi normal bir beyinden % 5 oranında daha geniş. Bu genişliğin sebebi parietal bölgedeki bir yarığın beynin normalden farklı şekilde oluşmasını sağlaması. Bu sayede beyin hücreleri ve nöronlar birbirleriyle daha iyi bağlantı kurabiliyor ve daha kolay beraber çalışabiliyor. Bulguların Einstein'in neden bir matematik dehası olduğunu açıkladığını düşünüyorlar; zira Einstein'ın beyni genel olarak diğer beyinlere benziyorsa da, beynin matematiksel düşünce ve boyutlu, hareketli düşünebilme yeteneğinin kontrol edildiği merkez Einstein'da normal beyinlere göre çok daha büyük, ingiliz bilim yayın organı The Lancet'a konuşan, araştırma heyetinin başkanı Prof. Sandra VVitelson, "Einstein'ın beyninde tesbit ettiğimiz sıradışı anatomi onun nasıl farklı düşünebildiğini açıklıyor."[signature][hline]Öz Hakiki Portnoy :-D
Bu benim için küçük ama hayvanlık içün büyük bir space.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...