Christoph_Vassel Mesaj tarihi: Kasım 27, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 27, 2005 ve o an..ilk ışığı görüş..ne hissederki kişi o anda , veya hissedebilirmi? ılık havanın surata çarpıp , birisinin sizi baş aşağıya çevirmesi , kalçanıza vurup sizi ağlatmaya çalışırken arka fondan gelen sevinç çığlıkları ve gözyaşları.. hayata başlamak.. gözü ilk açış..renkleri ilk farkediş nasıldır acaba, senden 6-7 kat büyük insanlar seni kollarında gezdirmektedir suratlarını aptal hallere sokarak..ne düşünür insan o an acaba i ya da ne hisseder..hissedebilirmi? ilk adımları atarken o an bildigi kelimelerle "yaptım işte! sizin gibi yaptım!" diyebilirmi acaba insan , gülüyordur elbet mutludur..ama içinden ne der acaba.. anaokulundaki ilk aşk..ne hissedilir acaba? o zamana kadar oyunlara dahil edilmeyen , "sen gelemezsin çünkiii erkeksiiiğğn" veya " bu kız oyunu değil oynayamazsın" şeklinde uzaklaştırılan varlık neden çekici gelmiştir sana..unutulur gider.. büyümeye başlar insan , kendini farkeder , kendini hisseder..artık hatırlıyordur bazı şeyleri , düşünüyordur , kafa yorup birşeyler yaratmaya çalışır..artık nefes aldığını hissediyordur , nefes almanın ne işe yaradıgını öğrenmiştir..nasıl aldığını..ama neden nefes aldığını hala çözememiştir.. yıllar geçer..onlarca hata yapmıştır insan , onlarca kişiyi üzmüştür , onlarcasını dünyanın en mutlu insanı etmiştir kendilerince , belki güzel belkide tamamen anlamsız yaşamıştır hayatını.. ölmeyi düşünür insan..nefesini kesmeyi , bırakmak bu dünyayı..gördüğü renkleri , tattığı kokuları , yaşadığı insanları..kim anlatabilirki ölümü , iyiki de kimse anlatamıyor , kişinin kendi ölümünü birisinin ağzından dinlemesi berbat olurdu heralde..kötü.. ve gelecek elbet karanlık..birdaha açılmamak üzere ışıklar..o güne daha çok var..yada insan öyle düşünüyor..umarım çok vardır.. yapacak o kadar çok şeyi varki insanın , o kadar çok kişiyi sevindirebilirki insan , veya bir kişiyi şu an oldugundan kat kat daha mutlu edebilir , ki bunu yapmalı zaten.. gerçekte olmasa bile rüyasında görmeli ilk gördüğü renkleri , solumalı ilk yediği pastanın kokusunu..gün gelipte olmadıklarında pişman olmamak için..pişman olmak için nile şans verilecekse tabi.. karamsarlık değil anlatmak istediğim , aksine hayatın farkına varmak , varabilmek..soluduğunuz her hava için şükretmek bir nevi , yanlış anlaşılmasın , allah peygamber değil anlatmak istediğim , hayatın ta kendisine şükredin , odanızdaki çiçeğe , ya da tanrıya..kime isterseniz..ama teşekkür edin birşeye.. hayat devam ediyor..edecek..şarkıda dediği gibi "show must go on"..benim daha yapacak çok şeyim var..nereye bitiyor hayat peh :) started a search to no avail a light that shines behind the veil trying to find it and all around us everywhere is all that we could ever share if only we could see it feel there's truth that's beyond me life ever changing weaving destiny [Bu mesaj Christoph_Vassel tarafından 27 Kasım 2005 18:00 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
vaniLLe Mesaj tarihi: Kasım 28, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 28, 2005 vay be . okudukca , su ana kadar ne yasadíysam , acisi ve tatlisiyla birbir gözümün önünden gecti. etkilendim . ve evet , gercekten karamsar degil . icimi rahatlatti yazin. cok güzel olmus .. huzur verici . ellerine ve yüregine saglik =).[signature][hline]My wound so deep ,my veins opened wide letting flow my distress ,letting flow my requests ..Listen my friend as no one wanted to hear I'm telling you now So weak was my hope so cold the world around ,so strong the calls my pain invited echoes to my pain lylide.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar