Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

paylaşmak istedim


tipitip

Öne çıkan mesajlar

ACI

Sizin icin ne derece önemi var bunu bilmiyorum ama ben bu satirlari yazarken gözümden damlalar akiyor klavye üzerine.
Erkekler aglamaz lafi bana göre degil.
Aglamaktan hiç utanmadim,duygularim,acilarim beni bogdugu zaman hep agladim.
Yine agliyorum...
Sizleri tanimiyorum ama sizlerle paylasmak istiyorum.
Lütfen;bu satirlara bir seven olarak sahip çikin ve lütfen yazili satirlar olarak geçmeyin.
Okudukça yeryüzünde insanlar neleri yasarmis diyeceksiniz buna eminim.
Bir memur ailenin en küçük çocugu olarak babamin tayininin çiktigi bir köye tasindik.
Huzursuzdum,okulumu bir köy okulunda okumaktansa ,sehirde medenice okumak istiyordum.kaydimi yaptirdi babam okula.
Ilkokul 4. siniftan basladim köy okuluna.Beni bir sinifa verdiler.
Ögretmen köyde yabanci oldugumu biliyordu ve hangi siraya oturmak istiyorsan otur dedi bana.
Bir kizin yani bostu sadece oraya oturdum.
Hayatimi adadigim,gidisiyle beni bitiren insanla ilk o zaman tanistim.Ismi Altinay idi.Cocuk yasimda bile onun güzelligi beni çok etkilemisti.
Masmavigözleri,gamze yanaklari ile arada bir bana dönüp gülüsü,yanlis yazdigim notlarimda kendi silgisiyle defterimdeki hatayi silmesi beni o minik yasimda ona bagladi.
O dönemlerde cocukça bir arkadaslikti. Zaman ilerledikçe onsuz tek saniye geçiremiyordum.
Ya ben onlara gidip ders çalisiyor, yada o bize geliyordu.
Mükemmel bir paylasimciydi.Yüregini,sevgisini,dostlugunu daha o yasta vermisti bana
.ilkokulu birlikte okuduk ve ayni sirada bitirdik.Hep onunla hep ona biraz daha alisarak.
Ortaokula geçtigimizde ailelerimize rica ettik ve bizi ayni okula yazdirdilar,
hatta ayni sinifa,hatta ayni siraya oturmamiz için babalarimiz ögretmenlere adeta yalvardilar.
Basarmistik.yine ayni siradaydik.Geride kalan ilkokul dönemindeki iki yilda anladimki onsuz hayat bana huzur vermiyordu.
Yasimiz olgunlastikça o beni,ben onu daha çok seviyordum.
Çocukca baslayan arkadasligimiz sevgiye aska dönüsmüstü ortaokul yillarimiz bitmek üzereyken.sehir merkezinde.
Ailelerimiz liseye geçtigimiz sirada ortak bir karar aldilar.
Buna göre tek ev kiralayacak ikimiz ayni evde kalacaktik.
Annemde bizimle kalacakti.Allahim o karar bize iletildiginde dakikalarca sarmas dolas kutlamistik bunu.
Ona asik olmustum.Ayni duygulari oda paylasiyordu ve bunu farkeden ailelerimiz okul bittiginde evlendirelim diye karar almislardi bile.
Ona tapiyordum artik.Hasa allaha sirk kasar gibi günah islercesine seviyordum.
ilk elini tuttugumda sakin bir daha birakma demistim.
Yanaklari kizarmisti,utanmis ve basini önüne ! egmis,gülümsemis ve elimi sIkI sIkI kavramisti.
Artik hergün elele tutusup okula gidiyor okuldan çikarken elele dolasiyor geziyor öyle gidiyorduk evimize.
Arada bir elleri terler ve her terleyiste elini elimden kurulamak için çekerdi.
Bunu her yaptiginda kizar elimi birakma diye azarlardim,hep tamam tamam diyerek gülümser ve hizla elini avucuma sokustururdu.
Hersey harikaydi,dünya cennet gibiydi gözümüzde.
Yillar akip gidiyordu mutluluk içinde.
Nihayet liseyide bitirmek üzereydik.karne dönemi gelmisti.
Karnelerimizi aldik hiç kirigimiz yoktu.Sevinçle sarildik birbirimize elimi tuttu.
bunu kutlamak icin bir cafeye gidip cola icerek kutlayacaktik.
Okulun az ilerisinden geçen bir çakil yol vardi.
Her zaman toz duman içinde olurdu.çakillarla kapliydi.
O yolun benim ve ölürcesine sevdigim insanin ayrilmasinda bu kadar rol oynayacagini bilsem hiç girermiydik o yola.
Neler vermezdim o yolu yürümemek için. Eli yine elimdeydi,ansizin elini çekti,terlemiiti yine eli.
Sanirim dört adim atmistim.Dönüp yine azarlayacaktim.
Çünkü hem elimi birakmis,hemde geride kalmisti.
Dönüp baktigimda Dünya basima yikildi.Sanki gökkubbenin altinda kaldim.
yerdeydi ve yüzünden kan fiskiriyordu.
Ne yapacagimi bilemedim üzerine kapandim yüzüne yapismis saçlarini kaldirdigimda hayatimi bitiren o görüntüyle karsilastim.
Basi kesilmis bir tavuk gibi çirpiniyordu.
Suratina bir tas parçasi biçak gibi saplanmisti ve bakmaya doyamadadigim mavi gözlerinden biri akmisti.Suratinin yarisi yoktu.
Hirliyordu bana biseyler demek istiyor kanla kapli diger gözünü temizleyerek bana biseyler demeye çalisiyordu.
Yoldan geçen bir kamyonun tekerinin altindan firlayan bir tas suratina saplanmisti.
Ölürcesine bir aski,gelecegimizi kibrit büyüklügünde bir tas parçasinin bitirecegini bilemezdim.
Donuk donuk hiç konusamadan yüzüne bakmaktan baska bisey yapamiyordum.
Ellerini tuttum kaldirdim basini gögsüme dayada ve elimi sIkI sIkI tuttu.
Akan kan ellerimize damliyordu.Yoldan geçen bir araba durmus bizi seyrediyordu,
hastaneye yetistirelim dedigimde kanli oldugu için almadi ve kaçti gitti.

Kimse arabaya almiyordu.çevreme bakip yardim eden demekten,ona dönüp seni seviyorum,beni birakma,dayan demekten baska bisey yapamiyordum.
iki dakikalik bir çirpinistan sonra kucagimda öldü.Cennet olan Dünya 5 dakikada cehenneme döndü.Tam dokuz yil oldu onu yitireli.
Kendime olan güvenimi yitirdim.Artik kimseyi sevemem,kimsede beni sevemez korkusunda
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Gerçek yaşam yerine, acemi bir yazarın öykü denemelerinden biri olmasın. Betimlemeler ve hikayenin gidişatı fazlasıyla yapmacık. Ayrıca yazan kişi Ejderha Mızrağı serisinin fazla etkisinde kalmış sanırım...

DipNot: Yazarın adı Nehiryelidir...[signature][hline]Hatalıysam 155
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

hakkaten okuması bile koyuyo saplık rox bi kez daha kanıtlandı[signature][hline]I've come to the conclusion, yes I know
That between black and white there is no room for two
The scale it might be wide, but there's no need to be blind
Between black and white there is no room for two
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...