Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

"Karadeniz'de tufan olmadığını ispatladık. Bulacakları arkeolojik eserlerin, batıkların da eski bir


unity100

Öne çıkan mesajlar

Nefr, robotu attilar, cektiler adamlar dibin resimlerini onceki bir arastirmada. ust uste 5-6 defadir yayinlaniyor national geographicde. hepsinin agzi yuzu yamuldu kalintilari gorunce. yanlarinda turk bir arkeolog da vardi arastirmayi yaparlarken. ama o gezinin amaci nuh tufanini arastirmak degil, karadenizde derinlerde tahtanin curumesine neden olan mikrobiyolojik yasamin olmamasi nedeniyle batmis ve tam anlamiyla korunmus bir antik tahta gemi bulabilmekti, onu da buldular. bir bizans donemi gemisi, direklerinden halat baglanacak yerlerine tam anlamiyla el degmemis.

simdi ise geri geldiler o tesadufen bulduklari kalintilari arastirmak icin.

petrol camurunu o badem biyikli sisman tiknaz saygideger bilim adamimiz national geographic sponsorluguyla nuh tufanini arastirmaya gelen son 50 yilin en buyuk deniz kasiflerinden robert ballarda atiyor. yani adami petrol aramakla itham ediyor, UTANMADAN. soyle bir dusun nefr, national geographic, nuh tufani, petrol. bir tane denizalti robotuyla petrol aramasi yapilmaz. bunu bilmeyen bilim adami da okuzdur.

alintiya bir daha bak, kasaba oldugunu ispat etsinler demiyor o herif, nuh tufaninin orada oldugunu ispat etsinler diyor. arastirmanin konusu zaten bu. ispat edilse milletin orada ne isi var. ayrica kasabanin orada oldugunun ispat edilmesini hicbir okuz kafali bagnaz soramaz, cunku kasabanin kalintilari 6 defa yayinlandi national geographicde. eger bir "bilmeyen" adami onu izlemediyse de kendi alaniyla ilgili boyle onemli bir olaydan haberi olmayip da boyle yok ispat edin diyorsa, bir kufur etmek lazim ki oyle adama, daha oyle bir kufur bulunmamistir.

mukerrer izin muhabbetinden bahsetmissin, orada birsey oldugunu ispat etmeden niye izin verilsin vesaire demissin, belli ki izlememissin daha once yapilan arastirmanin belgeselini. birlikte calismaya gelince ilk arastirmada zaten genc bir turk arkeolog da ballardla beraberdi. anlasilan yasli moruk proflar genc arkadasimizi cekememis.

hatta bu ikinci arastirma icin dahi izin alinmis, hazirdi. fakat turk burokrasisi muhtesem yuzunu gostererek sinopa gitmekte olan arastirma ekibini geciktirdi. oyle olunca haliyle alinan iznin suresi de gecti. ama simdi badem biyikli tiknaz kisa sisman bakkal kilikli bir turk bilim adami hede hodo diyor. iste mevzu bu.

nefr, olay surda. universitelerde asistanliga kalan insanlar, gectigimiz 50 yilda, serbest piyasada is bulamayacak ya da basarili olamayacak derecede sosyal meziyetleri gelismemis, icine kapanik insanlardan olurdu. kendi okudugum zamandan dahi bir suru isim verebilirim ama dogru olmaz. yalniz ortak olan ozellik bu insanlarin memur zihniyetli olmasiydi. boyle olunca denileni yap, oturdugun yerden baskalarinin yazdiklarindan "et al" diyip alinti yap, ben bir haltlar yazdim diye ortaya cik periyodik olarak, maasini al, itibarin olsun mentalitesinde binlerce "bilim" adamimiz var. durum son zamanlarda bazi idealist kisilerin de akademik kariyeri secmesine ragmen uzun vadede degismeyecek, cunku cok buyuk ucurum var serbest piyasa ile akademik ortam arasinda. boyle badem biyikli bakkal kiliklilar yabancilara boylesine engel olurken kendi vatandasinin onune kostek olmakta hic cekinmiyor zaten. bu kusagin olup gitmesi lazim bu dunyadan ki rahat bir nefes alalim.

belgeseli izleyip hala orada bir seyler oldugunu ispat etsinler diyen adam moruklamistir, bunamistir, huzurevine ya da akrabalarinin yanina gonderilmesi gerekir. ya da goz doktoruna. orada bir seyler var. mesele onun ne oldugu. bu adamlar da onu ogrenmeye gelmisler.

turkiyeden cikan bilim adamlari meselesine gelince. turkiyeden cikan bilim adamlari turkiyeden CIKAR. turkiyede kalmaz. cunku turkiyede kalirsa boyle badem biyikli market sahibi kilikli adamlar tarafindan kostekleneceginden CIKAMAZ. nasada, kanadada japonyada duyarsin turk bilim adamlarinin isimlerini. turkiyede duyduklarin, buralara gidememis, gideceklere de kostek olan bodur bakkallardir.[hline]referanslar :
www.mizzah.com
www.tokaci.com(oscommerce customization)
turkiye.bookturkey.com
aaa bunu unutmusum pek severim: www.bookturkey.com
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

suna bir bakin :

"Karadeniz'de tufan olmadığını ispatladık. Bulacakları arkeolojik eserlerin, batıkların da eski bir medeniyetle ilgisi olmadığını biliyoruz"

abi adam oturdugu yerden zaten ogrenmis mevzuyu. gerek yokmus aslinda arastirma ekibinin daha onceki arastirmada robot daldirmasina denizin dibine. sorsalarmis ya bu badem biyikli bakkal halletmismis onceden her seyi zaten. yanliz niye daha once aciklamamis acaba boyle deniz dibinde bir seyler var ama o batik bir kasaba degil diye ? en azindan masraftan kurtarmis olurdu national geographici.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
unity100, 31 July 2003 15:56 tarihinde demiş ki:
....alintiya bir daha bak, kasaba oldugunu ispat etsinler demiyor o herif, nuh tufaninin orada oldugunu ispat etsinler diyor.


"Bizi araştırmanın mantığına ikna edecek birşey olmalı, samimiyetini ispat etmeli" diyor bence, "tufanın orada olduğunu ispat etmeli" değil.

said:
mukerrer izin muhabbetinden bahsetmissin, orada birsey oldugunu ispat etmeden niye izin verilsin vesaire demissin


Aslında öyle demedim; "Niye izni bile lütfedilip alınmamış bir araştırmaya göz yumulsun ki?" dedim.

said:
belli ki izlememissin daha once yapilan arastirmanin belgeselini.


"Belli"si mi var, 3 defa yazdım toplamda mesajımda konuyla ilgili bilgimin senin yazdıklarından ibaret olduğunu.

said:
birlikte calismaya gelince ilk arastirmada zaten genc bir turk arkeolog da ballardla beraberdi.


"Bir defa olmuş, ikinciye gerek yok o zaman, kafasına göre takılsın yapsın araştırmasını." mı demeliyim? Hala inanıyorum ki; bir bölgede / ülkede konuyla iligli araştırma yapan bir yetkili / ilgili varsa, orada yapılacak araştırmaya katılmalıdır, katılması sağlanmalıdır.

said:
hatta bu ikinci arastirma icin dahi izin alinmis, hazirdi. fakat turk burokrasisi muhtesem yuzunu gostererek sinopa gitmekte olan arastirma ekibini geciktirdi. oyle olunca haliyle alinan iznin suresi de gecti.


Sinop'a gidene kadar mı bitmiş süre? Dediğim gibi bilmiyorum, ama bana mantıksız geliyor. Bir şekilde alınan iznin uzatılması da normalde zor değildir eğer özel bir gıcık ya da neden yoksa.

said:
turkiyede duyduklarin, buralara gidememis, gideceklere de kostek olan bodur bakkallardir.


Biz onlara "idealist" diyoruz. Zaman zaman "vatansever" dendiği de oluyor. "Milliyetçi" demedim, dikkatini çekerim; ikisi ayrıdır epeyce benim için. Cebine girecek parayı düşünmeden mevcut imkanlarla zar zor da olsa birşeyler yapmaya çalışan, adını dünya çapında duyurmuş insanlar da var, bunlar "bir yere kapağı atamadıkları" için değil, burada kalmayı tercih ettikleri için kalıyorlar. Senin bahsettiğin tipte adamlar olmadığını iddia etmiyorum, ama genelleme ve aşağılama yaparken biraz bol keseden davrandığını da düşünmüyor değilim.

Öte yandan, zaten benim takıldığım konu bu araştırmanın haklılığı haksızlığı değildi; ben senin mesajından çok senin mesajına gelen tepkilere değinmek istedim. Konu hakkında bilgim yok dediğim gibi, ama mesaj sahiplerinin tümünün konuyu çok iyi bilerek Türkiyede bilim olmaz dediğinide sanmıyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

deniz dibinde marangoz atolyesine benzer ahsap bina kalintilari varken hala samimiyet soran adam aptaldir. orada bir sey var, cekilmis filme konmus. daha hala ne samimiyeti soruyor kiz mi verecek arastirmacilara ?

arastirmanin izni de alinmis kagidi da hazirlanmis daha once. sinopa gidene kadar bitmemis sure tabii ki yanlis hatirlamiyorsam bogaz gecisinde gecikmisler. sorun surenin uzatilmasi idi.

"idealist" "vatansever" akademisyenler yeni yeni ortaya cikmaya baslayan bir kavram. ben vaktiyle akademisyen olmaya niyetlenen kac kisi gordu isem bu kisiler hep memur zihniyetli, pasif, yuce amac ve idealleri olmayan kimselerdi. daha onceki kusaklarda daha da beter oldugunu zaten yasli ogretim uyelerinden gormek mumkun. mevzu bahis olursa burda sayfa sayfa akademisyene yakismayacak uyuzluk bakkallik anektodu anlatabilirim. ayrica yurt disina gitme imkani olup da gitmeyen lisans mezunu daha gormedim ben. bu da senin bahsettigin o idealistlerin sayisinin ne kadar az oldugunun gostergesidir. asagilama ve yermede bol keseden davranmiyorum, bilakis, az bile yapiyorum. beyin gocu kavraminin ortaya cikmasini saglayan market sahipleri icin az bile.[hline]referanslar :
www.mizzah.com
www.tokaci.com(oscommerce customization)
turkiye.bookturkey.com
aaa bunu unutmusum pek severim: www.bookturkey.com
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
unity100, 02 August 2003 17:02 tarihinde demiş ki:
....mevzu bahis olursa burda sayfa sayfa akademisyene yakismayacak uyuzluk bakkallik anektodu anlatabilirim.


Evet muhtemelen bunu bende yapabilirim, ne kazandırır peki bu bize bu tartışmada? Idealizm ayrı birşey, cebini doldurmak veya mümkün olan en iyi koşulları istemek mantıklı belki, ama insanın ideallerine aykırı olduğu için bunlardan vazgeçmesi ayıplanacak veya salakça bulunacak birşey değil bence.

said:
ayrica yurt disina gitme imkani olup da gitmeyen lisans mezunu daha gormedim ben. bu da senin bahsettigin o idealistlerin sayisinin ne kadar az oldugunun gostergesidir.


Az olduğunun belki; olmadığının değil ama. Beyin göçünün ortaya çıkmasının nedeni ekonomik koşullardır, yoksa 3-5 tane fosil koltuklarını bırakmadıkları için ortaya çıkmış birşey değil bu.
Benim gözümde zaten beyin göçünün "hafifletici nedeni" yoktur; bu bir tercih meselesidir, her iki tercihe de saygı duyarım, kimse doğduğu yerde kalmaya mecbur değil; fakat kalıp memnun olmadığı koşulları değiştirmek için çaba harcamayı göze alanlar parmakla gösterilip alay edilesi insanlar değildir, hatta bence ilk gruptan daha çok saygıyı hakederler.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...