Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

doğuştan kötüler ve sonradan ol-anlar


Basibozuk

Öne çıkan mesajlar

Çakmakların kaderidir yakmak ve yanmak...
elden ele dolaşmak
ve bir günahın kötülüğünü paylaşmak,
paylaştırmak:
varoluşun tek ortak noktasını yaşatmak...
sahipleri olmaz hiç bir zaman onların
ve sadece tekrarlamaya mahkum oldukları
eylemde gizlidir yaşamları:
yakmak.
Her defasında içerdikleri uçucu gazlarını
azar azar bitirdiklerini bile bilemeden,
kendilerinden eksildiklerini,
aslında kendilerini tükettiklerini
görmeden,
koştur, koşturtulur dururlar.
Ta ki sönecekleri güne,
ya da bir diğer ele geçinceye dek,
yavaş yavaş öldürür,
öldürtürler kendilerini,
aynı paketin tütünlerine mahkum,
aynı elin ter kokusuna tutkun...
Göçebe de değillerdir aslında
sadece acelesi vardır her bir çakmağın
tutuşmayı bekleyen bir diğer sigara için koşar
vakti yoktur durup beklemeye,
bir elde ya da cepte konaklamaya...
Kimi uzun kimi kısa,
kimi kırmızı kimi kara...
rengarenktirler yaşamları gibi insanların,
farklı boyları ve çeşitleri,
tip tip tetikleyicileri vardır...
Ama hep vefasızdır sahipleri;
özen göstermez, değerini bilmezler
işlevinde saklı güzelliğinin
önemini küçümser,
ve nasıl olsa ele geçecek olan
bir sonrakini beklerler.
İnsan-oğlu ipliğini pazara çıkarmıştır çakmakların...
ucuza satarlar bakkallarda
hatta kimisi üşenir peşinden koşup uğraşmaya,
göz koyar başkasının çakmağına;
arsızca elde eder onu;
ta ki birisi de onun elinden alana
aslında çakmağın koşusu tekrar başlayana dek,
yakar tütününü onunla.
Çakmaklarda gizlidir aslında
yaşamın temel gereksinimi:
yakmak ve yanmak.
Yüzyıllardır çözülememiştir ateşin gücü
ve gizemi.
İçini ısıtan canını da yakar çünkü...
Çakmaksa bilmeden aslında bir aracı olduğunu,
sunar kendi özünden üflediğini:
ateşini.

Neden bilmem
ben kibritleri hep daha çok sevmişimdir.
daha hızlıdır belki
Yaşamları ve ölümleri...
Belki aidiyeti
belki de plastiği sevmediğimden...
kimbilir belki de
sesini sevmemden dolayı
kava sürtünen kibrit başının çıkardığı...
Oysa kibritlerden farklı olarak
öyle becerikli bir mekanizmaları vardır ki
çakmakların:
sürtünmesini içerdikleri çakmak taşının,
hissetmezler bile...
O kadar ani ve hızlıdır ki çıkan ateşlenleri,
hissetmezler sürtünmenin acısını,
göz alıcı renkleri
ve oynaşması ile ateşin.
Büyülü gösterinin
görsel ahengiyle sürtünmenin acısını bağırmaya bile vakitleri kalmaz:
herşey olmuş ve bitmiştir bir anda...
Bu yüzden de hızlıdır ya işte...
hızlı ve pratik...
kendini düşünmeye zamanı yoktur hiç bir çakmağın,
koşması gerekir bir sonraki sigaraya,
sahibinin iyiliği için hızlı
ama bir sigara daha yaktırıyor olmanın olanca kötülüğü ile.
Her kötülüğün bir düsturu ve dozajı,
her zehrin bir kıvamı olmalıdır...
Budur eskinin kanunu
ve budur yeni nesilden
yangının heveslisi
safkan olmayanların göremediği.
Doğanın yağmurları bile ıslatamaz,
söndüremez ateşini,
çakmakların çıkardığı
ve eskitemez şehirli zırhlarının
ve şehrin surlarının ardında
sonradan olanı, oluşturulanı...
Ateşin ölümsüzlüğünü taşısa da kibritler,
doğaya aykırı ve zararlıda olsalar,
doğanın bir parçasıdırlar, yaşlanırlar...
Çakmaklarsa eskiyemedikleri için
yaşlanamazlar
ve yaşlanamadıkları için de
yaşamın bilgeliğine ulaşamazlar.
Kısa olan ömürlerinin son günlerine dek
genç ve arsızdırlar bu sayede.
İşte bu yüzden daha erdemlidir kibritler
ve bu yüzden yanlış ellerde tersine sürtünene dek
içerdikleri çakmak taşı,
ani ölümüne dek
durulmaz çakmaklar.
Bu çağın yapaylığı ile karışmış,
ani ve aceleci çakmaklara
belki de bu yüzden öykünür ve çatarım,
bilmeme rağmen eski yasasını yaşamın:
yakmak ve öldürmek...
içinde suçluluk duygusu
ve çilesi yoksa günah işlemenin
neye yarar ki yakmak ve de yanmak...
Usul usul inlercesine sürtünmek,
içinde biryerlerin çizilmesi
ve sonra çektiğin acıların bedeli olarak
yakmıyorsan bir şeyleri;
acelenin sebebi yakmaksa sadece
hak etmiyorsundur
saçtığın kıvılcım günahlarını ve ateş güllerini...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...