huun Mesaj tarihi: Ekim 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 3, 2005 2. 3. sinif vatandaslik nedir ya ? diger ulkelerden farkli herhangi bir uygulama durumunda vurup kapiyi cikalim . tamam turkiye vaat ettigi gelecek parlak oldugu kadar sorunlari da buyuk bir ulke ama farkli bir davranis sekli kabullenilmemeli . Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Private Mesaj tarihi: Ekim 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 3, 2005 Avusturya tam üyeliği kabul etmiş. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mrtolga Mesaj tarihi: Ekim 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 3, 2005 ewet vaz geçmiş imtiyazlı ortaklıktan Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
MacLeod Mesaj tarihi: Ekim 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 3, 2005 olay avrupalının bizi sevip sevmemesi değil.bu işler hatırla sevmekle olacak işler değil.Her ülke çıkarını düşünür.AB yıllardır türkleri oyalamayı başardı fakat onlarda yol ayrımına geldiklerinin farkındalar.Yıllardır türkiye politikalarını Ab ye göre belirledi bunun için çalıştı.Yeni çıkan bir çok yasa uyum süreçleri vs.. bunların bir çoğu zaten ülkemizde olması gereken şeylerdi fakat bu uyum süreci halktan bir sürü şey götürdü.Şimdi AB karar vermek zorunda tam üyelik vermezler şartlı üyelik gibi teklifler getirirlerse Türkiye için AB defterinin kapanması gerekir.Ab yi endişelendiren nokta Türkiyenin AB defteri kapanırsa türkiyenin iç işlerine daha az karışma olanağı bulacaklar ve muhtemelen türkiye çıkarları için başka bir yere yönelecektir.(Bu rusya çin olabilir bu ayrı bir mevzu)yada AB ileride gücünü muhafaza etmek istiyorsa türklerin dolaşımına iş imkanlarına izin verecektir. Benim fikrime göre AB defterinin kapanması daha iyi olur.Zaten bana göre önemli olan uyum sürecindeki çıkan bazı yasalardı.Bu işimize yarayan gelişmeleri koruyup özelleştirme tek taraflı gümrük birliği gibi hastalıklardan kurtulabilirsek türkiyenin düzlüğe çıkabileceğine inanıyorum belkide inanmak istiyorum.Ab bizim için herşey demek değil dünyada bir çok denge var ve türkiye kimi insanların saçma bulmasına rağmen büyük bir jeopolitik önemi var.[signature][hline] "Yaratılışımdaki yegane mükemmeliyet, Türk oluşumdandır. Benim için tek övünç kaynağı budur." [b] Mustafa Kemal Atatürk Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
shapshal Mesaj tarihi: Ekim 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 3, 2005 evet,avusturya tam üyeliği kabul etmiş ama bu bize bişeye mal olmuş mu acaba?[signature][hline]^Dallas Mavericks^ Dorek- Dwarf Warrior Bloodhoof/eu Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
diablotg Mesaj tarihi: Ekim 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 3, 2005 bugün okuldaydım aranızdan bir arkadaş sonuçları net açılayabilirmi teşekkür ediyorum.[signature][hline]1 Kişi tüm insanlığa bedel olabilir.Tek başına Dünyayı ve insanlığı değiştirebilir.O sadece ve sadece gerçeği bilen bir Bilim Adamıdır. Tuğrul Güner(diablotg) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
nileppezdel Mesaj tarihi: Ekim 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 3, 2005 Az önce Strawt: "Abdullah Gül, Lüxemburg'a davetimizi kabul etti." dedi.[signature][hline]"Bir şeyler ters gitti..." In Rock We Trust K.A.L Forever! Renksiz Pati, Tarafsız Pati Her Şey Paticik İçin... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Antimodes52 Mesaj tarihi: Ekim 3, 2005 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 3, 2005 Yine türkiye ucuz ucuz oyunlar çeviriyor, çok komik gerçekten. Abdullah Gül'ün hala gideceği yönünde bir açıklama yapmaması apaçık "biz sizin köpeğiniz değiliz, bakacağız ne olacağına." mesajı vermeye çalışmak. Sanki gerçekten düşünüyorlar da gitmeme gibi bir ihtimalleri var. Komik bunlar ya geçmek lazım böyle basit işleri, tamam yani avrupa ters bir şey yaptı, ağırlığını koydun gücünü gösterdin, hala üstüne çocukça güç gösterisi yapmaya ne gerek var?[signature][hline]Gods&Slaves Msn Space Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Soulless Mesaj tarihi: Ekim 3, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 3, 2005 Yapilan cocukca bir guc gosterisi degil. En azindan enonemli sebebi bu degil. AB sifirdan yarattigi problemi cok cabalayip cozdu aferim ama bugunun asil ozelligi bu tartisma degildi.Cerceve belgesi 2 sayfalik ozet bir belge degil. Uzun ve onumuzdeki 10-15 yilda bizi baglayacak bir belge.3 ekimde gorusmelere baslayacagiz diye oldu bitti yapilmaya calisiliyor son 2 gundur kimbilir nasil kelime oyunlari yapildi , nasil sartlar , arka kapilar eklendi acik olmayan bir dille. Bunlarin mumkun oldugunca netlestirilmesi lazim ve buyuk ihtimalle mecbur kalmadikca basinin bilgisi olmadan kendi aralarinda cikan sorunlari cozmeye calisacaklardir olusan yari-olumlu havayi tekrar bozmamak icin.Ama oldu bittiye gelemeyecek kadar onemli bir belge.[signature][hline]Either kill me or take me as I am, I'll be damned if I ever change Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
montezaus Mesaj tarihi: Ekim 4, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 4, 2005 Pek de hep aynı taktik değil aslında, olan biten bu işlerin yürüyüş şekli, böyle yapılıyor, ediliyor, biz de gerek vatandaş, gerek siyasi çevre olarak, Avrupalılığın hayatımıza katacağı bu gibi kavramları özümsemek durumundayız önümüzdeki süreçte. ABnin kendini dağıtması, işlevsiz kalması gibi bir durum, akıl yoluyla, mantık yoluyla zaten imkansız olduğunun görülebilecek, aşikar olan bir şey, tarihte var mıdır bu kadar komplike bir kurumun kendi kaprislerine kurban gitmesi. Burada yaşadığımız sadece bir kriz, Avrupa birliği sisteminin yaşadığı krizlerden bir tanesi ki daha onlarca yaşayacak hiç kuşkusuz. Fakat AB idealinin çöpe atılması gerektiğini kabul etmek anlamına gelecek bir kararı başta avrupanın temel ülkeleri istemiyor, türkiyenin dışlanması, bütün bu sistemin aslında bir çöp olduğunun ilan edilmesi demek, ki bu tür krizler her zaman diplomasinin önünde, adamların işleri bu, ki karşımızda jack straw gibi de bu işi hakkıyla yapan, tıkanıldığı noktada çantasından 15. 16. planı çıkaracak gerçek diplomatlar var, fark ettiyseniz de zaten dünkü işi Türkiye falan yapmadı, avrupanın kendi kendini yoluna sokmasıydı olan. Sağdan, soldan tokat yiyen, güvendiği, kendini ait hissettiği, desteklediği kutupların kendi aralarında nükleer savaş çıkarsa bunu Avrupa üzerinde yapmaları yönünde bir centilmenlik anlaşması yaptıkları avrupanın kaderi zaten ta şekillenirken belliydi, bu tarihe kadar kendini Avrupa ülkelerinden soyutlayan ingilterenin bile güçlü, aktif bir oyuncu olmak adına girdiği bir birlik bu. Adamlar para birimlerine kadar uzanan bir ortaklık oluşturmuşken, bunun ardına da bakmayı bilmek lazım. Bugün ortak parlementoları, ortak belediyeler meclisi, ortak bir yargı kurumu, ve ortak bir ekonomisi olan bir birlik karşımızdaki. Zaten şu ana kadar olan süreçte üstümüze düşen pek de fazla bir şey değildi, önemli olan, şu önümüzdeki on yılda bilinçli olmak. Avrupanın bir parçası olmak adına, artık bilginin hakimi olanların kazanması gereken bir çatışma ortamına giriyoruz ki bu oldukça karışık, çok cepheli, çok odaklı, çok taraflı bir çatışma olacak. Bugünün türkiyesinde sağ sol falan kalmadı artık, elli yıl gibi bir normalleşme sürecinin sonrasında tekrar karşımıza çıkabilecek, geçerlilik kazanabilecek kavramlar bunlar. Fakat bugün, daha doğrusu bugünden itibaren oluşan bölünme daha farklı, Avrupa kültürüne adapte olmayı savunan kesim, diğer yanda da son derece marjinal bir yer edinmiş, aşırı milliyetçi, ülkeyi dünyanın dışında gören, izole edilmiş bir dünya bakış açısına sahip, ve bunların yanında da en tehlikelisi, cahil bir ses. Bu cahilliği kullanacak avrupadaki bir takım kesintilere maruz kalmış kesimler gibi diğer oyuncularla bir bütün içinde mücadele etmenin de öncelikli koşulu, bilinçli olmak, bilgi insanı olmak, biraz da akademik denebilecek bir sorgulamayla olayları etüd etmek. Aynı zamanda devletin de bu adaptasyonu geçirmesi AB yolunda son derece önemli. T.C. kimin tarlasının nerede başlayıp nerede bittiğine ilişkin tek bir kayıda bile sahip değilken, AB geniş ölçekli, toprağa göre ürün yetiştirilen, daha bilimsel ve ekonomik olarak etkili bir tarım üretimi ortamı sağlamak için yüz milyonlarca euro vericek, ki bunlar bazı kesimler tarafından türkiyenin zenginleşmesini sağlayacak olarak görülse de, aslında her bir euro için oldukça büyük bir sancı yaşayacağız bu geçiş sürecinde ki lafta değil, gerçek temelleriyle Avrupalı olmanın yolu da bu sancıdan geçiyor. Ne olacak, zaten adam gibi tarım yapmayan, ve doğal olarak da hem verim, hem de kar açısından tatmin olmayan köylü, bu itici güçten rahatsız olacak. Bu gibi geçiş faktörlerinden toplumun her bir kesimi etkilenirken, avrupadaki essen şehrine de yıllardır şehrin altyapısının, arıtma sisteminin, su sisteminin, ulaşım sisteminin geliştirmek adına aldığı teşviklere, bu kadarı kafi denmesi üzerine rahatsız olacak, onlar da büyük bir rahatsızlık yaşayacak kaynakların buraya yöneltilmesi nedeniyle. Dolayısıyla, hem Türkiye, hem de avrupa olan bitenden rahatsız olacak, kimi zaman karşımıza Avusturya gibi tipler de çıkıcak şimdi çıktığı gibi, fakat yapılması gereken, şu an bizim için gayet net olsa da krizlerin yaşandığı dönemlerde geri plana atılacak, aynı şu anda avrupanın kendi idealini unutma noktasına gelip saçmaladığı gibi genel bakış açısını ve bu sürecin sonunda elde etmeyi amaçladığımız konumumuzu, kriz anlarında da, tıpkı jack strawun avrupa için yaptığı gibi, kendi ülkemiz adına yapmak. Tonla şey değişecek türkiyede, fakat dönüştüğümüz toplum, her yönüyle 200 yıllık türk modernleşmesinin amaçladığı nokta, sonuca 10-20 yıl kadar yakınken bizim üzerimize düşen, kendimizi donatıp, eski tip insandan, yeni, Avrupalı türke dönüşen bir birey olmayı başarabilmek. Tarama süreci kesinlikle çok sancılı geçecek.[signature][hline]not sleeping okay/drinking too much.trapped in hyperspace.?.the girl disappeared, smiling and blowing kisses. A white light flooded the room/this was the moment of awakening: the audience were relieved to find Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
montezaus Mesaj tarihi: Ekim 4, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 4, 2005 basından seçmeler: http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=165916 http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=165915[signature][hline]not sleeping okay/drinking too much.trapped in hyperspace.?.the girl disappeared, smiling and blowing kisses. A white light flooded the room/this was the moment of awakening: the audience were relieved to find themselves in their own company...someo (text unclear) did not awaken, this was a white nightmare: faces aglow with laughing, limp complacency/apparently uninhibited... **no more dinosaurs @montezaus *** montezaus.deviantart.com [Bu mesaj montezaus tarafından 04 Ekim 2005 19:14 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Gallant Mesaj tarihi: Ekim 5, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 5, 2005 AB üyesi olsak bile (daha görüşmelere başladık artık bir 5 yıl en az sürer) altyapı, tarım yatırımları ve bir çok temel yatırımlarla ilgili ab yardımı alamayacağız, serbest dolaşım hakkımız olmayacak. AB üyesi olan yeni ülkeler Türkiye'den çok mu iyi de onlar bu haklara sahip oluyor. Türkiye şu anda AB komitesinde oy potansiyeli yüzünden Fransa-Almanya tarafından ABD-İngiltere yanında oy dengelerini bozacak truva atı gibi görüyor. Daha üye olmadık ama kalkıp "Atatürk'ün resmi devlet dairelerine koymasın" diyebiliyorlarsa görüşmeler esnasında ne şartlar geçicek aklım hayalim almıyor. Bilmiyorum ama Türkiye kendi potansiyeliyle adam akıllı hareket edip 5-10-15-20 yıllık kalkınma planlarıyla, yerli sanayi ve tarıma destekle hareket etse, kendi kanunlarını elden geçirip adam akıllı uygulasa, eğitime, altyapıya yatırım yapsa AB ye filanda ihtiyaç kalmaz. O zaman AB nin Türkiye ye ihtiyacı kalır. Bakalım görüşmeler başlayınca akla kara daha da belli olacak. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar