Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

hannibal


nba

Öne çıkan mesajlar

Yıldızlı bir gecede Komutan Molkar generalin büyük ve göz alıcı çadırına doğru ilerlemekteydi.Uzun aylar
boyunca süren yorucu yolculuğun ardından bu tecrübeli komutan savaşın yakın olduğunu biliyordu;
"Bu son savaşım olabilir" diye aklından geçirdi;ama generalin ona olan güveni yaşlı adama moral veriyordu.Yüz bin asker ve 37 fille birlikte Pireneler ve Alpler'i aşmaya çalışmak Komutan Molkar'a aptalca bir fikir gibi gelmişti.Ama hiç kimse General'in savaş stratejilerini sorgulayamaz daha doğrusu sorgulamazdı.Bu yaşlı asker de öyle yapmıştı ama ordunun yarısının yolculuk sırasında kaybedilmesi şüphelerinin doğru olduğunu kanıtlıyordu.Çadıra ulaştığında üzerine çekidüzen vermek için bir an duraksadı,daha sonra çadıra girdi.Çadırın en uzak köşesinde pirinçten yapılmış ağır zırhı günlük bir kıyafetmiş gibi taşıyan kalın bıyıklı, sert bakışlı sarışın bir adam oturuyordu. Fildişinden yapılmış - General'in miğferinde bulunan fildişi boynuzlara benzeyen -masanın kenarlarında diğer üst düzey askerler yerlerini almışlardı:"Geç kaldığım için özür dilerim General" diyerek masadakilere selam veren Molkar, yaşlı bacaklarına lanetler okuyarak, boş kalan son sandalyeye oturdu. "Herkes burada olduğuna göre başlayabiliriz" konuşan General'di." Uzunca süren yolculuğumuzdan sonra kahrolası Romalıların yaklaştığını haber aldık ve savaş çok yakın sevgili komutanlarım."Generalin rahat tavırları tecrübeli asker Molkar'ı şaşırtmamıştı. Onu iyi tanırdı ve tam bir stratejist olduğunu biliyordu, her zamanki gibi aklında iyi planlar olduğunu Molkar anlamıştı."Bu akşam son stratejimizi şekillendirmek için burada bulunuyoruz sevgili komutanlarım,sizlerin de fikirlerinizi alıp, dinlenmeniz için çadırlarınıza gitmenize izin vereceğim.Fikri olan?"Molkar gece boyunca hiç konuşmadı, sakin bir şekilde görüşleri dinleyerek etrafını seyretti, General'in çadırında daha önce de bulunmuştu ama bu gece çadırda ona farklı gelen bir şey var gibiydi; çadır General'e yakışır şekilde çok büyük ve şatafatlıydı. Kaliteli kumaştan yapılmış kenarlarında büyük kalkanlar ve flamalar asılıydı.Çadırın dört bir yanı büyük fildişleriyle bezenmişti.
Aniden Molkar zihninin içinde konuşan pürüzsüz bir ses duyar gibi oldu:
"Seni istiyorum!"
Molkar ürpermişti, tüylerinin diken diken olduğunu hissetmiş, etrafına aptal aptal bakmaya başlamıştı.General'in gözlerinin de onun üzerine kenetlendiğini hissediyordu ama bu ses kesinlikle General'e ya da çadırda bulunan herhangi birine ait değildi, Molkar bundan emindi. General'in kendinden emin sesi tekrar çadırda inledi; "Hepinize teşekkür ediyorum, iyi dinlenin yarın çok çetin bir savaş olacak!" Bu sözlere en çok sevinen Molkar olmuşa benziyordu, üzerindeki ürpertiden kurtulup dışarı çıkmak istiyordu ama konuşan tekrar General'di;
"Komutan Molkar sizin kalmanızı rica edeceğim"
Molkar sırtından soğuk terler aktığını hissedebiliyordu, o ürpertici sesin tekrar tekrar zihninde çınladığını
duyabiliyordu. Çadır tamamiyle boşalmıştı Molkar elinde olmadan General'e doğru yaklaştığını hissediyordu. General sol el işaret parmağını yukarı doğru kaldırıp gölgelere doğru konuştu:
"O senindir"
General Hannibal hızlı adımlarla çadırın dışına doğru çıktı, içerden gelen çığlıklara aldırmaması gerektiğini bilyordu
Hamilkar Barkas'ın oğlu Hannibal komutasındaki Kartaca ordusu Ticinio ve Trebbia'da Romalıları yendi.Daha sonra büyük güçlüklerle Apenin'i aştı, Trasimeno ve Cannea zaferlerini kazandı; ama bu dönemde her gece düzenli olarak bir kaç askerin ölü olarak bulunması kimsenin dikkatini çekmemişti.
kaynak:lost library[signature][hline]kurduğmuz hayallere rağmen değişmeyen dünyanın şerefine
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...