zlorwf Mesaj tarihi: Haziran 19, 2003 Mesaj tarihi: Haziran 19, 2003 Zırhlılar ezik biz onları kestik fln diyorsunuz ama St.Bilmemne(adlarını hatırlamıyorum akdenizde bi adada) şövalyeleri(adamlar 500 kişi fln) küçücük adada Osmanlıyı yendiler hemde rezil ederek.[hline] resata, 18 June 2003 11:55 tarihinde demiş ki: albion da acc. sıkılırsam oynarım onunkiyle... acc. ile yani Amy Lee (Evanescence) yönetir, sahiplenir. Avril Lavigne emer... Mirluin'de arada sırada yönetebilir:)
unity100 Mesaj tarihi: Haziran 19, 2003 Mesaj tarihi: Haziran 19, 2003 malta sovalyeleri onlar. 500 kisi degildiler hem.[hline]referanslar : www.mizzah.com www.tokaci.com(oscommerce customization) turkiye.bookturkey.com aaa bunu unutmusum pek severim: www.bookturkey.com
Sly-One Mesaj tarihi: Haziran 19, 2003 Mesaj tarihi: Haziran 19, 2003 malta ewet malta şovalyeleri çok ünlüdür dünyaca da osmanlıyı hezimete uğratmalarından dolayı.. :)[hline][i]Güçlü ve şanslı olanlar genellikle yalnız olanlardır... -Xar
Narsil Mesaj tarihi: Haziran 19, 2003 Mesaj tarihi: Haziran 19, 2003 Pek hararetli bir tartisma oluyor gordugum kadariyla, iyidir yaz vakti insani mesgul eder boyle seyler. Kisa kisa deginmem gerekirse: -Mehter Takimi ve Osmanli Ordu duzeni: Elbette mehter takimini Osmanli zaferlerinin tek ya da 'en onemli' unsuru olarak goremeyiz. Fakat butun icindeki yerini de goz ardi etmemek gerekir. Osmanli ordusu sefere cikacagi zaman muharip kisim haricinde, neredeyse muharip kisim kadar insan sayisina sahip bir maiyet toplanirdi. Padisahin ozel korumalari olan Solaklar, binlerce kisilik mehter takimi, lagimcilar su bu derken neredeyse kucuk olcekli bir avrupa imparatorlugu nufusu hareket ederdi. Bunun yarattigi psikolojik baskiyi az cok tahmin edebilirsiniz. Hicbir kale kumandani ufuga baktiginda 200.000kisilik, silahlari ve techizati mukemmel bir ordu gorunce kalip savasma istegi ile dolup tasmaz. Bu yuzden cogu seferde ele gecirilen kaleler ve sehirler daha Osmanli ordusu gozukmeden teslim olmaya hazir hale gelirdi. Mehter takimi ise bu ordunun hem kendi askerlerini motive eden hem de karsi tarafin moralini bozan bir uyesi olarak var olmustur. Temel mantik su: mehter calmaya devam ettikce Osmanli askerleri duzenli bir 'savas@ ruh hali icinde kalir ve uzun seferlerde sik sik gozuken firar, isyan gibi duzensizlikler kismen ortadan kalkardi. Modern savaslarda medyanin ve diger iletisim araclarinin kullanimi ile benzerlikler gayet aciktir. Insanlari savas psikolojisinde tutup direnclerinin zamanindan once kirilmasini engellemek. Karsi taraf icin ise mehter takiminin anlami karsilarindaki dusmanin hic uymadigi ve geri cekilmeye hic niyeti olmadigini gostermesidir. Ozellikle Avrupada kusatmalar uzun yillar boyunca suren(ki koskoca Frederick Barbarossa bile omrunu berbat Italya kirlarinda tek tek sehir kusatarak harcamistir ya da Ingilizler ile Fransizlarin arasinda Yuzyil Savasi sirf hobi olsun diye 100 yil surmemistir) hatta bir kac yil ara verilip yeniden devam eden uzun ve 'kaniksanmis' sureclerdir. Bu tur bir yasama alismis feodal sehirler elbette uzun sure dayanamaz ve cabucak teslim olurdu(cunku daha once de burada belirtildigi gibi o zamanlarda guclu bir devlet yapisi yoktu, kaldirilmasi gereken urunler, devam etmesi gereken bir ticvaret hayati vardi). Elbette sehirler ve kaleler dustukce kendilerine adam, erzak ve lojistik destek olanaklari azalan 'asil' savas gucleri de giderek etkinliklerini yitirirlerdi. Baska onemli bir etken ise akinci kuvvetleridir. Ozellikle Kirim Hanlari onbinler ile sayilan atli kuvvetleri ile Osmanli ordusuna katilirdi. Cogunlukla agir suvarilerden ve piyadelerden olusan Avrupa ordulari ise surekli baskinlar yapan, sehirleri yakip, destek hatlarini vuran bu minik ordulari kovalamaktan(ki komutanlar guclerindeki bolunmeyi goze alirsa) zaten savastan duserdi. Bir komutan olarak ne kadar savasmak isterseniz isteyin, ordunuzdaki insanlar sehirlerinin yakildigini, mallarinin yagmalandigini duyunca mutlaka firar eder ya da isyan cikarir ki bu da goze alabileceginiz turden bir risk degildir. Topcu ocaklarinin ise durumu zaten asikar. Onlarsiz bir Osmanli Ordusu zaten Istanbulu, Budin'i, Tebriz'i ve diger yuzlerce sehri alamazdi. Sonuc olarak Osmanli ordusu zamaninin en mukemmel donanimli, en modern ve psikolojik olarak da en ustun ordusuydu. Fakat Avrupa ve Iran ordulari da kendilerine gore cok ustun ozelliklere sahip ordulara sahipti. Ornegin Yavuz Sultan Selim'in savastigi Sah Ismail Caldiran Savasina Osmanli ordusunu kendi oyununda vurup' akinlarla ve baskinlarla zayiflatmis bi sekilde ustelik sayica ustunlugu ele gecirmis bir sekilde cikti fakat toplar ve merkezdeki yenicerilerin o zamanlarda gercekten guclerinin doruklarinda olusu nedeniyle kaybetti. Mohac da yenilen Jean Szpolya(ya da Jan Zapoly, Jan Zapolya...) emrinde Avrupanin en iyi sovalyelerini barindiran bir orduyu kurabilmisti(hatta neredeyse Kanun''n'n cadirina kadar ulasmisti) fakat Kanuni'ye 'erkekce dovusmesi' icin yolladigi elciler bile topa tutulunca Kanuni'nin kisisel hirslari ve anlik hezeyanlari yuzunden zaferini tehlikeye atmayacak bir kumandan olusu nedeniyle yenilmisitir. Yani Osmali'nin dort yuzyil suren yukselme ve duraklama donemlerindeki basarisi bir mehter takimi ya da 'iman gucu' ile tek basina aciklanamayacak kadar karisik temeller uzerine kuruludur. Ciltlerce yazi yazsak yine atladigimiz, aslinda ufak gozuken ama butune cok buy katkisi olan detaylar gorebiliriz. Ornegin tarih kitaplarinda bahsedilen 'avrupa ordulari pislik ve hastaliktan kirilirken Osmanli ordusu her daim saglikli ve gucluyu' konseptinin nedeni uzerinde biraz dusunun. Tamami musluman olan ve dini gorevlerini duzenli yerine getiren bir ordu soz konusu. Gunde bes vakit, en ufak neferinden padisahina kadar namaz kilan(haliytle de abdest alan) bir ordu da elbette hijyen kaynakli en ufak bir sorun olmaz. Gencler, Turk-Selcuklu-Osmanli tarihi ve Kurtulus savasi o kadar derin, o kadar sasirtici seyler ile doludur ki elinizi uzattiginiz anda hayallerinizin otesinde seylere
Zoraki Mesaj tarihi: Haziran 19, 2003 Mesaj tarihi: Haziran 19, 2003 Bızımkıler daha çok hafif silahlara yönelmisler.Bunun sonucunda hep bız kar etmışızdır.Ta ki Haclı Seferlerıne kadar.[hline]kızlarınıza dıkkat edın.
unity100 Mesaj tarihi: Haziran 19, 2003 Mesaj tarihi: Haziran 19, 2003 yuzyil savaslarindaki durumla balkanlardaki durum moral ve psikoloji acisindan karsilastirilamaz. osmanlilar fransada savasmaya kalksa ayni sey olmazdi. bati avrupa nufusun, sehirlerin, ve nufus dolayisiyla irili ufakli zilyonlarca kale, sato, keeplerin oldugu bir yer. balkanlarda ayni yogunluk yoktu.[hline]referanslar : www.mizzah.com www.tokaci.com(oscommerce customization) turkiye.bookturkey.com aaa bunu unutmusum pek severim: www.bookturkey.com
-Rainmax- Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2003 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2003 said: ermynorac, 25 May 2003 22:07 tarihinde demiş ki: Silahlara olan özel ilgim vardır.Türkleri her zaman ellerinde bir türk yamuğu bildiğiniz palanın biraz incesi ile görürüz.Başka görmüşlüğüm yok Osmanlı savaş resimlerindeki mızraklı üniteler dışında.Evet Osmanlı askerinin kullandığı arbede silahları ve zırhlar hakkında bir konuşalım.Neyi neden tercih etmişler. Ben başlatıyım : sanırım paramız olduğu zamanlarda bile türk ordusu ağır zırhlara yönelmemiş olmasının nedeni biraz at tepesinde dövüşmeyi sevmemiz diye düşünüyorum evet görüşler ve bilenlerin açıklamalarını bekliyoruz. osamli savas sirasinda agir zirk kullanmazdi bu osmanli askerine savasta avantaj salardir rahat manewra yapbilir ve ceviklik kazanirdi... hacli askerleri ise agizzirhin icinde manewra kabiliyeti kisitlanir ve agir hareket ederdi ve hatta zirhin icinde piserdi :) ...
Marsec Mesaj tarihi: Temmuz 2, 2003 Mesaj tarihi: Temmuz 2, 2003 Zırh ve silahları merak eden varsa en azından bolca ve yakından görmek için Topkapı Müzesi'ni ziyaret edebilir. Bir kaç ekleme de ben yapayım dedim, konuya ortadan dalmak gibi olacak kusura bakmayın artık: Osmanlılar'ın kullandığı eğik kılıçların adı "cutlass" olamaz. İsmi Türkçe olmadığı için falan değil, direk terminolojide cutlass özellikle korsanların kullandığı, kılıcı tutan eli korumak için de bir parçası olan kılıç tipidir. Deri zırhın beklenmeyecek kadar dayanıklı olduğu da doğru, tabii ki kimse öküzün derisini yüzüp idrek sırtına geçirmez :). Zırh yapımında kullanılan deriler uzun işlemlerden sonra son halini alır, örneğin özel bir yağda kaynatılmak gibi... Son olarak, Almanlar'ın WWII'da kullandığı makineli tüfek MG42, ve dakikada 1200 mermi atmak kötü bir huya sahip, tabii ki müttefikler yönünden.
Quarion Mesaj tarihi: Temmuz 17, 2003 Mesaj tarihi: Temmuz 17, 2003 Bildiğim kadarıyla deri zırhlar ya da yelekler giyerlermiş daha çok ok çu larmış ve fazla piyade yokmuş Deliler dışında atlı larmış kolay manevra yapıp düşmanı kıstırıp yok ederlermiş en bombası herkzin bildiği Hilal taktiği ağır zırh seçmeme nedenleri ise aynı Frp oynıyanların bileceği gibi Dexterity meselesi tepeden tırnağa zırhlı bir kılıcını kaldırıncaya kadar hayatı kayıyomuş:)[hline]Yol bittiğinde korkmaya başla.Çünkü o zaman hayal edemeyeceğin yaratıklar peşine düşer küçük dostum şimdi bıcağını bile ve yoluna çık unutma yoldan korkma o senden korksun ama yolunu bitirme yoksa yok olursun.
Khirsah Mesaj tarihi: Temmuz 17, 2003 Mesaj tarihi: Temmuz 17, 2003 vay alp gelmiş tam da yerine düştün bi de masaüstüyle Uo ya da dal ohhhhh[hline]As a person who had discovered the reality of the life,he says:Blood never ends without the power of wisdom Bazı cevaplar
Quarion Mesaj tarihi: Temmuz 17, 2003 Mesaj tarihi: Temmuz 17, 2003 Yok bea uo ya öss e kadar ara verdim:) şarkı indirirken boş durmıım dedim:)
Aegean Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2003 Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2003 bugün bir arkadaşımın dedesinden kalma bir yatağan gördüm tam emin olamadığımdan yatağan dedikleri bu dimi diye sordum o da bilmiyorum pala derdi dedem dedi, yani osmanlıda eğimli bütün silahlar pala olarak geçiyor sanırsam silah oldukça ilginç kabzanın alt kısmı ters T şeklinde, sanırsam elden kaymasını önlemek için, ya da zırhsız birine kafasının arkasından vurup bayıltmak için ;) silahı biraz elime alıp salladım yavaşça dış kısmı 1 cm kadar kalın keskin olan iç kısmı ise kılıç paslanmasına rağmen hala keskin erişkin bir insanın o silahla bir saldırısı, zırhlı bi kolu koparmaya yeter bence :) süper bir şey ya[hline]In the grace... of the love we rise in pain... and death is not far away soon we'll sleep and never wake up again...
fohat Mesaj tarihi: Temmuz 22, 2003 Mesaj tarihi: Temmuz 22, 2003 benım bıldıgım kadarıyla yenıcerıler kılıc agırlıklıklarmıs ama bıde delıler varmıskı osmanlı tokadı onların sayesınde bu kadar meshurmus adamlar bır tokadda bı adam olduruyorlarmıs adamların egıtımı sutunları mermerden yapılmıs bır yere kapatıyorlarmıs kollarınada yasları kadar agırlık ogle duvara vuruyorlarmıs
Shock_The_Bizkit Mesaj tarihi: Temmuz 23, 2003 Mesaj tarihi: Temmuz 23, 2003 Ben bi tokatta adamın boynunu kırsam direk gaza gelirim.İman power 8-)[hline]ymumcuoglu
FIRAT Mesaj tarihi: Mart 1, 2006 Mesaj tarihi: Mart 1, 2006 tüfekler(top gibi büyük olanlar da var,günümüz tüfekleri gibi olanlar da),atların üzerine giydirilen zırhlar veya hayvan postları(moğol atlısının atında bile sırf zırh vardı at görünmüyordu eğer bu öyleyse osmanlıda alası vardır.hayvan postlarından mesela pars postu uyvar seferine giderken atlara giydirilmiştir.),yeniçerilerin kendi zırhları(çok önemli savaşlarda takarlardı herhalde),şahi topları,hızlı toplar,normal toplar,ist. ve işkodra kuşatmasında kullanılan füze ve roket benzeri uçan ateşli fişekler,patlayan toplar,havan topları,geleneksel türk kalkanları(yuvarlak ve desenli),türk kılıçları(şu yamuk olanlar:))türk palaları(yine yamuk ehuehue:))........ saymakla bitmeyecek galiba.
Öne çıkan mesajlar