Maxen Mesaj tarihi: Eylül 16, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 16, 2005 Gözlerinin önünden, etrafına göz alıcı mavi parıltılar saçan devasa bir ejderha geçince ona bakakaldı. Ejderhanın sesi büyük gürültüyle kulaklarında uğuldarken, sanki yaşamı da ağır çekimine uyduruyormuş gibi ahenk ile çırpılan devasa kanatlara hayran kalmıştı, öncesi yoktu muhtemelen sonrası da olmayacaktı.. Ejderhanın onu fark etmesi an meselesiydi. Sadece boğazında düğümlenen yumrudan kurtulmak adına yutkunabiliyordu o kadar, vücudu sözlerini dinlemez olmuştu. Oysaki vakur bir şekilde tüm ihtişamıyla ejderin karşısında dimdik durmak istiyordu. Bir dizinin üstüne çöktü. Ardından da ellerini önüne koyup yere kapaklandı, ‘Ejder korkusu denilen şey bu olsa gerek’ diye düşündü içinden.. Düşünebildiği tek şey ölümüydü.. keşke ağzını bir kelime söylemek için dahi olsa açabilseydi .. o zaman belki bu durumdan kurtulabilirdi.. ama bunun yerine şimdi gözlerini de sımsıkı kapamış ejderhanın sıcak nefesinin tenine değeceği ve kendi koruma büyülerini hiçe sayarak onu yakacağı anı bekledi.. Bir şeyler.. evet sanki bir şeyler hissedebiliyordu.. ama çok uzaklarda hafifçe parıldayan sönmek üzere olan.. Beyni hiçbir zaman yanıtlayamayacağı tek soruyu sorup duruyordu ‘Ne kadardır baygınım?’ Daha ölmemişti orası kesin.. mücadele etmeliydi.. her zaman, savaşacak hiç büyüsü kalmadığı ya da gücünün sonuna geldiği zamanlar sarıldığı şeye sarıldı..evet onu bu durumdan kurtarabilecek tek güç en büyük güce.. ‘umuduna’. Yavaşça gözlerini araladı. Güneş gözünün içine milyonlarca ışınını yansıtırken ‘Umudun ışığı da böyle bir şey mi acaba?’ diye düşünmekten kendini alamadı..Susuzluktan ve daha birçok sebepten dolayı çatlamış dudaklarını yaladı. Yattığı yer ıslaktı.. evet… evet şimdi hatırlıyordu.. savaştığı düşmanı.. ondan hızlıydı ve kurnaz.. eli karnındaki ve boynundaki çukurlara gitti.. aynı ıslaklığı orada da hissetmişti.. Her şey bitmişti birkaç dakika içinde ölecekti.. belki biri yardım edebilirse.. Hayır. Bir çölü seçmişti gururla.. O en güçlüsüydü ve gücünün doruğundaydı. Rakibini tabi ki de yenecekti.. ‘Beni kim yenebilir ki’ diye düşündüğü an kafasının içinde bir kez daha yankılandı.. ve tabi ki rakibinin kurtulamaması için çölü seçmişti.. Gülümsemeye çalıştı kendi salaklığına ama acısı buna engel oldu.. Hayır bu sefer umut işe yaramayacaktı başka bir şeyler denemeliydi ve saniyeleri kalmıştı, belki de kalmamıştı.. İşte o anda yaptığı savaşı hatırladı.. rakibinin onu aldatarak yaptığı oyunları ve kullandığı hileyi.. adil bir dövüş olmamıştı.. Hayır olmamıştı! Gözleri alevlendi sinirle gözlerini sıkı sıkı kapattı. Nefret ettiği kişi tüm canlılığı ve hain bakışları ile rakibi gözünün önüne geldi.. Evet oluyordu işte demin yaraları ve halsizliğinden dolayı yapamadığı nakletme büyüsünün sözleri hırsı ve kini ile örülüyormuş gibi aklında oluşuyordu.. ve beş saniye sonra koca çölün ortasında güneşin kavurduğu koyu kızıl kan gölünden başka bir şey kalmamıştı.. İsmi Vlad olan genç büyücü artık yoktu. Her ne cehenneme kaybolduysa.. Yerlere kadar gelen ak sakallarını okşadı. Hafif bir gülümseme belirdi yüzünde. Uluların ulusu güçlülerden en güçlüsü Büyü Tanrısı’nın.. Bu çocuk gerçekten de basit bir insan için oldukça kayda değer bir gösteri sergilemişti.. Ona bir şans daha versem mi acaba diye düşündü.. ve düşünürken elinde, kocaman safirden bulut mavisi renklerini her yana saçan bir para belirdi.. Tek bir kelime sarf etmeden para elinden hafifçe havalanıp kendi büyüsüyle havada dönmeye başlarken bile etrafına muazzam güç dalgaları yayıyordu. Yaşlı Tanrı gülümsedi ‘Bakalım yaşayacak mısın evlat..’ dedi ifadeden ve duygudan arındırılmış sesiyle..dünya üzerinde hiçbir insanın yapmayı hayal bile edemeyeceği bir büyü kendi kendine oluşmaya başlarken dikkatini başka meselelere yönlendirdi.. Bu delikanlı yaşarsa bir şekilde tekrar onu bulurdu nasıl olsa.. Şimdi O’na seslenen milyonlarca kişi vardı ilgilenmesi gereken, tapınaklarda dua eden insanlar.. evlerinden seslenenler,güç duruma düşmüş yardım dileyenler, huzuru arayan elfler hatta daha fazla maden için yalvaran cüceler bile.. daha fazla güç isteyenler.. güç.. çoğu güç birçoğu para, biraz kurnazlar iyi bir statü pek azı da mutluluk istiyordu.. Bunların nesi vardı böyle!! Hiçbiri bir gün öleceğinin farkına varamamış mıydı daha!![signature][hline]I was lost in the pages Of a book full of death Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Villians Mesaj tarihi: Eylül 16, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 16, 2005 Güzel olmuş konu itibariyle. Ama karakteri canlandırmam biraz zor oldu[signature][hline][b][u][i]Dark Elf-As I Walk Through The Valley Of Death.... I Am Searching My Light.... In My Darkness.... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar