Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Odamın Deliliği


kymophobia

Öne çıkan mesajlar

----------------------------------------------
Herkes hayatın bir köşesinde çıkamayacağını düşündüğü noktalara varır değil mi illa ki? Ben de varmışım işte... Bu alttaki yazıma tarih atmamışım ama uzun süredir bu kadar sıkışık değilim kendimde. O yüzden, hatalarıyla ve günahlarıyla ve elbet ki anımsatacaklarıyla kabulüm... =)
-----------------------------------------------


Odamın hiç camı yoktu. Hatta hiçbir zamanda olmamıştı. Olmasını da arzulamamıştım galiba orada geçirdiğim zaman boyunca. Belki bir cam, bir pencere ya da belki ufacık bir delik bile olsa, anlamadığım veyahut anlayamadığım noktaları doldurabilirdi. Belki doldurmayabilirdi de. Tam bilemiyorum açıkçası. Şu zamanlar gözlerim karanlığa, ağzım susuzluğa ve midem de açlığa alıştı artık. Aramıyorum değil, özlemiyorum da diyemem ama daha fazla önem verdiğim şeyler yukarı doğru tırmanmıştı kafamın içinde. Mesela sesleri dinlemeye önem veriyordum. Odanın her köşesini ve bu köşelerin hangisinden ne gibi bir ses duyacağımı biliyordum. Öncelikli köşem kısa duvarımın tam karşısındakiydi. Yan taraftan gelen sesleri dinliyor ve hem acıyor, hem de halime seviniyordum. O kadar fazla çığlık duyuyordum ki, bazen duyduklarımı bir kabusun uyanışıymışçasına titreyen dudaklarımla karşılıyordum. Birde onun tam sağındaki köşe vardı. O köşedeyken hep anlamadığım aksanıyla bir kadın duyardım. Genelde kocası ve iş yeri ilgili bir şeyler anlatırdı ama henüz tam olarak anlayabilmem mümkün olmadı. Ses tonu gerçekten etkileyiciydi ve birçok kimseyi etkileyebilirdi ama zamanın götürdükleri arasında etkilenebilme yetimde vardı. Elimde kalan tek şey hayallerimdi ve bu odada tek başıma bir kadından daha önemli şeyler düşünebiliyordum.

Mesela belirsiz zamandır müziğe hasretim. Annemin yemeklerine, rahat uykunun getirdiği uyuşukluğa ve giysilerime ve kalemime ve yazılarıma. Belki oturup yazmaya başlasam kendim ve boşluğu irdeleyen bir romanı bitirebilirim rahatça. Ya da bitiremem tam düşünemiyorum şu anda.

Saatin kaç olduğunu unuttum galiba. Hatta unutmadım çünkü unutmam için gereken saatin kaç olduğu bilgisine sahip değildim zaten. Hiç sahipte olmadım garip zamandır. Artık düşünmeyi bırakıyorum ve bir doktor istiyorum lanet olsun. Canınız cehenneme. Çıkarın beni bu allahın belası hastaneden. Ben deli olamayacak kadar deli bir hayat yaşarken normal biriydim kahrolasıcalar.

Ben deli değilim. Ama özgürlüğümün alınmasını hak ettim doğrusunu söylemek gerekirse.
Özür dilesem görebilir miyim güneşi tekrar?
Lütfen desem?
[signature][hline]Türkiye'nin en geniş anime arşivi için;
Binlerce CD ve yüzlerce DVD tutan arşiv için;

Mail: [email protected]
MSN: [email protected]

Takaslık ve satılık...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

evet onlara öyle muamele ediliyor...hatta zincirlerle yataklarına baglı oldukları camsız penceresiz odalarında onları sakinleştiriciyle dolduruyorlar..bazılarının iyileşmesi için en iyi tedavinin beyne verilen elektrik şoklarından ibaret olduğunu düşünen ve bunu yapmaya karar veren insanlar varmış..bi de bunlara doktor diyorlarmış..

sanırım etkilendim yazıdan..[signature][hline]"too many stars but not enough skies..."
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
  • Yeni Oluştur...