Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Peri Masalı


findor

Öne çıkan mesajlar

Geçmişten Günümüze uzanan bir perinin..
Umutların tükendiği noktalarda son anda ortaya çıkan bir kahramanın öyküsüdür bu...

Ormanda sessizce gecenin içlerine karanlıklara ilerleyen iri her zaman olduğu gibi evine doğru yol alırken gecenin karanlığını ve huzurunu bozan bir enerji hissetti...
Anlıyordu geçmişi onun peşini bırakmaya kararlı değildi.
“Kaçmaya Son “ dedi kalın bir ses ifadesi ile..
Ve hızlı adımlarla evinin kapısından içeri girip yeni doğan bir sabah için hazırlıklara başladı...

Yılların eskittiği kerpiç evinin tahta kapısının
inleterek son bir kez açtı ağzını
Zaman kadar Yaşlı olan adam mırıldanarak koyulmuştu bile yola...
arkasına son bir baktı ve içinden elveda dedi son kez hüzünle
ıslık çalan rüzgar bile onu fazla etkilemiyordu
sabit bakışlar dik omuzlar
onun boyun eğmeyeceğini gösterir gibiydi
rüzgarla dans eden ağaçlar ona
Yıkılmayacağının bir işareti idi
Başladı ay ışığındaki türküsüne umutsuzlukla
nağmeler gökyüzünde çınlayıp ararken eşlerini
oda karanlıkta arıyordu hasretini
istemeye istemeye
belki diyordu belkide başaracaktı......


Derinlerde bir yerlerde adımların serileştiği bir bölgede çınar altından gelen bir inleme ürküttü adamı. Sessiz bir şekilde durdu ve o tarafa emin lakin dikkatli adımlarla ilerlemeye başladı.
Ağacın diğer tarafınakafasını uzattığında yerde acılar içinde yatan bir insanımsı varlık yatıyordu.
Tepesinde ise Botlarından Kaskına karalar içinde olan Zırhının orta kısmında kocamanmor bir taş taşıyan kılıcı ile adeta bütünleşmiş olan bir adam duruyordu ve kılıcını son bir hamle için tutuyordu.
Bu açıkça Belliydi...
Yaşlı adam bu görüntüye seyirci kalmak istemiyordu lakin yapabilceklerinin artık eskisi kadar güçlü olmayacağındu..
Adam Bir şiir okumaya koyuldu Sessizlik ağırdan bozuluyordu ve ortamın havası değişyordu.


"Susun yıldızlar susun...
Dinleyin haykırışımı ne olur...
Fazlasını istememiştim bu umudun...
Şİmdi bakın ne de soldu yüzüm...

Bir pencereden yıllar önce uçtu düşler...
Peşi sıra şaşkın bilinçler...
Ve yeşilliğin üstünde insan adımları...
Koşan yaradılışın isyanı...

Sahte bir kalp arkasında,
Salı bıraktım his bulutlarını..
Binlerce dağ ardında...
Yeşilleniyor geçmişimin Ağıtları...

Sadece sevgi derlerdi o zaman yaşlılar...
Ve dökülürdü uğrunda yaşlar...
Ama bir zaman sonra acılar,
Bir zaman sonra yaralar...
Dökülür gökyüzünden,
Karışır diyarlara...
Damla damla..."


Zaman gidişatını ağırlaştırmaya başlarken gün ışımaya başlamıştı yeniden...

zırhlı adam durdu kaldı öylece...
Yaşlı adam anımsamaya başladı bir şeyleri. Kız adama baktı ve beyninde şunlar Yankılandı...

Kızılığını can çekişen bir savaşçı gibi
Dağların üzerinde bırakarak battı güneş.
Batsın...
Artık ne ona ihtiyacım var ,
Ne yıldızlara , ne aya.
Yalnız senin ışığın hayat verir bana.

Ey Finriel!
Berrak sesinle
Konuşmaya başladın yine meydanda
Kimbilir neler anlatıyorsun
Dostluğa , umuda , hayata dair.
Bense şarkı söylemekteyim zindanda.
Ey gece saçlı prenses!
Söyle bana
Yabancı şarkımı hangi rüzgar taşır sana?
Söyle ki ona şarkımı anlatayım ,
Söyle ki onu rüzgar değil de
Saçlarınmışçasına koklıyım.

İşte başladı gece şarkısı.
Şarkı söyleyen yüzlerce ses.
Yüzlerce ses arasında senin sesin.
Mahçup bir çiğ tanesi gibi berrak ,
Ulu okyanuslar kadar derin ,
Senin sesin...
Sesini bana taşıyan rüzgar.
Konuş ey rüzgar!
Bu devr-i daimde bir kez olsun konuş.
Ne anlatır bu şarkı ,
Nerededir lisanların farkı?
Cevap ver rüzgar.
Susma öyle.
Susma...

Rüzgar dindi.
Gece iyiden iyiye indi.
Ağaçlar fısıldaşmakta Gölgeli Ormanda.
Sen aşağıdasın.
Bense burada.
Zarif Ormanların Yüksek Ovalarında...


Adam Durdu..
Zaman Durdu
Ve Kara Şovalye durdu..
"Bir keşiş" dedi sadece "Size Göre belki bir ışık belki kahraman.."
"Lakin bence gelip geçici bir yolcudan başka bir şey değilim " dedi kıza bakarak. Sade Bir Gülümseme Attı "Adım Quel Saruk ya sizinki " dedi..
Kız Ayağa kalkmış üstünü başını toparlıyordu..
Kara Şovalye elindeki kılıç havada öylece donup kalmıştı..
Canlılık Belirtisi olan tek şey gözünden aşağı düşem tek damla yaştı..
Geçmişin Acıları Yok olan hayatlar diye yorumladı adam bunu..

Kız " Daeva " dedi sessiz bir şekilde..
Yüz yılllara hüküm süren bir çağın yolcusuydum lakin yaşlandım amabu yaşlılık fiziksel değil ruhsal bir çöküşün ifadesidir.."
Kız konuştukça açılıyordu ama onu rahatsız eden bir şeyler vardı belli oluyordu.. " Sessiz ve Sakin Doğu ormanlarının perisiyim yani öyleydim.. son bir çare idim her zaman son bir ışık ama gücüm kalmadı artık Var eden gücü hizmetime sunduğu gibi almasınıda biliyordu engel olamadım " dedi hüzünlüce...
Adam durdu yorumladı konuştu" Bu dünyanın var edeni böyle bir şey olsa gerek... Ama güç sadece onda değil güç kalplerde güç içimizde " dedi ve alaylı sözlerle" Ruhumu söküp alamadıkça gücümü elleyemez " dedive güldü . " Şimdi benimle ge
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bunun için nekadar uğraştığını çok merak ediyorum.?Gerçekten çok hoşuma gitti.Yani kelimeler ve onun sıfatları çok güzel bir uyum içerindeler.
Bu konu nasıl geldi aklına?Yoksa okudğun bir kitapda mı etkilendin?.
İki şiirimsi şarkıda harikaydı.
Bana biraz tüyo verirsen sevinirim.Umarım bu yazının devamı gelir
He bu arada bazı kelimler bitişik yazılmış o bayağ dikkatimi çekti.[signature][hline][b][u][i]Dark Elf
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
  • Yeni Oluştur...