gokhaan Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 ANLAYAN ANLAR ATATÜRK'ÜN GENÇLIGE HITABESI Ey Türk Gençligi ! Birinci vazifen ,Türk istiklâlini ,Türk Cumhuriyetini , ilelebet , muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur . Bu temel , senin , en kiymetli hazinendir. Istikbalde dahi , seni bu hazineden , mahrum etmek isteyecek , dahilî ve haricî , bedhahlarin olacaktir . Bir gün , istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düsersen , vazifeye atilmak için , içinde bulunacagin vaziyetin imkân ve seraitini düsünmeyeceksin ! Bu imkan ve serait , çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. Istiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düsmanlar ,bütün dünyada emsali görülmemis bir galibiyetin mümessili olabilirler . Cebren ve hile ile aziz vatanin , bütün kaleleri zaptedilmis , bütün tersanelerine girilmis , bütün ordulari dagitilmis ve memleketin her kösesi bilfiil isgal edilmis olabilir . Bütün bu seraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere , memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar , gaflet ve dalâlet ve hattâ hiyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri sahsi menfaatlerini , müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhidedebilirler. Millet ,fakr-ü zaruret içinde harap ve bitap düsmüs olabilir. Ey Türk istikbalinin evladi ! Iste bu ahval ve serait içinde dahi , vazifen ; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktir. Muhtaç oldugun kudret , damarlarindaki asîl kanda mevcuttur! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
forgiver Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak. Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal! Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal... Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal! Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar, 'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar? Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın. Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın. Doğacaktır sana va'dettiği günler hakk'ın... Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı: Düşün altında binlerce kefensiz yatanı. Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı: Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı. Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda! Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda. Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli: Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli. Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli, Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli. O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım, Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım, Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım; O zaman yükselerek arşa değer belki başım. Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal! Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal. Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal: Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet; Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal! [hline] ONUNCU YIL MARŞI Çıktık açık alınla on yılda her savaştan, On yılda onbeş milyon genç yarattık her yaştan; Başta bütün dünyanın saydığı Başkumandan; Demir ağlarla ördük Anayurdu dört baştan. Türk'üz, Cumhuriyetin göğsümüz tunç siperi, Türk'e durmak yaraşmaz,Türk önde,Türk ileri! Bir hızla kötülüğü, geriliği boğarız; Karanlığın üstüne güneş gibi doğarız. Türk'üz, bütün başlardan üstün olan başlarız; Tarihten önce vardık, tarihten sonra varız. Türk'üz, Cumhuriyetin göğsümüz tunç siperi, Türk'e durmak yaraşmaz,Türk önde,Türk ileri! Çizerek kanımızla öz yurdun haritasını, Dindirdik memleketin yıllar süren yasını. Bütünledik her yönden Istiklal kavgasını; Bütün dünya öğrendi Türklüğü saymasını. Türk'üz, Cumhuriyetin göğsümüz tunç siperi, Türk'e durmak yaraşmaz,Türk önde,Türk ileri! Örnektir uluslara açtığımız yeni iz; Imtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış bir kitleyiz. Uyduk görüşte bilgi, gidişte ülküye biz; Tersine dönse dünya yolumuzdan dönmeyiz. Türk'üz , Cumhuriyetin göğsümüz tunç siperi , Türk'e durmak yaraşmaz,Türk önde,Türk ileri hitabe + istiklal marşı + 10 yıl marşı super kombo oldu.[signature][hline]be the vanquisher, to forgive Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
streamin Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 said: forgiver, 28 Temmuz 2005 11:48 tarihinde demiş ki: Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak. Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal! Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal... Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal! Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar, 'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar? Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın. Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın. Doğacaktır sana va'dettiği günler hakk'ın... Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı: Düşün altında binlerce kefensiz yatanı. Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı: Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı. Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda! Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda. Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli: Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli. Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli, Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli. O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım, Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım, Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım; O zaman yükselerek arşa değer belki başım. Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal! Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal. Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal: Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet; Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal! [hline] ONUNCU YIL MARŞI Çıktık açık alınla on yılda her savaştan, On yılda onbeş milyon genç yarattık her yaştan; Başta bütün dünyanın saydığı Başkumandan; Demir ağlarla ördük Anayurdu dört baştan. Türk'üz, Cumhuriyetin göğsümüz tunç siperi, Türk'e durmak yaraşmaz,Türk önde,Türk ileri! Bir hızla kötülüğü, geriliği boğarız; Karanlığın üstüne güneş gibi doğarız. Türk'üz, bütün başlardan üstün olan başlarız; Tarihten önce vardık, tarihten sonra varız. Türk'üz, Cumhuriyetin göğsümüz tunç siperi, Türk'e durmak yaraşmaz,Türk önde,Türk ileri! Çizerek kanımızla öz yurdun haritasını, Dindirdik memleketin yıllar süren yasını. Bütünledik her yönden Istiklal kavgasını; Bütün dünya öğrendi Türklüğü saymasını. Türk'üz, Cumhuriyetin göğsümüz tunç siperi, Türk'e durmak yaraşmaz,Türk önde,Türk ileri! Örnektir uluslara açtığımız yeni iz; Imtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış bir kitleyiz. Uyduk görüşte bilgi, gidişte ülküye biz; Tersine dönse dünya yolumuzdan dönmeyiz. Türk'üz , Cumhuriyetin göğsümüz tunç siperi , Türk'e durmak yaraşmaz,Türk önde,Türk ileri hitabe + istiklal marşı + 10 yıl marşı super kombo oldu. bu dalkavuklugun ,bu gereksizce; birilerine cok anlamli oldugunu zannedip mesaj,laf ,dusunce sokusturma geregi ne ? kime bu cumleler ,misralar ..hangimiz ne sonuc cikaracaz bunlardan ...yani bu ulke sadece kemalistlerin,fasistlerin,uluyanlarin ,ne bileyim seriatcilarin ;ama bu ulke sadece ulkesinin g8 de yer almasini, adam akıllı bir yerlede olmasini isteyenlerin,cagdas modern,gercek anlamda militerizm den kurtulmus demokratlarin degil bunu mu diyosunuz yani...1940-1960 kulleriyle 2000li yillari yonetemezsinz..dunyanin isleyisi yonetim ahlaki ,dini etik algilayis ,devlet sekillendirmesi ,ekonomik modelleme, insan sekillendirme ,askerin istedigi gibi ulkeyi mali,insanlarida kulu sayma donemi bunlarin hepsi degisti .artik sizler gelismek zorunlulugunuda asmis artik 1. sinif bir ulke olmak zorunda olan bir ulusun evlatlarisiniz ..atani an sana bu ulkeyi kuranlari hatirla,hatirlat ...ancak o zamanki sistematik gerekliliklerin gercek mis gibi yasanmasi 100 yil sonrasini yada pragmatist realizmi baglamaz ..artik bu ulke tek bir adamin tek bir ideolojinin tek bir ırkın yada tek bir dinin mali degil az biraz birey olun az biraz kulluktan cikin az biraz ben ,milletim, ulusum demeyi ogrenin ....mustafa kemal gibi insanlari sadece 19 mayista amuda kalkarak ,yada asker yardakciligi yaparak ,yildiz parlatarak ,demokasinin icine s.carak anamazsiniz artik bu ulke pek cogunuza(muza) ragmen gelismek zorunda, artik bu halk gercek demokrasiyi gercek ekonomik gelismeyi, kalkinmayi hakediyo ..bunu ,daha ulkesinde farkli halklarin yasadigini farkli mezheplerinde varoldugunu bu durumun senin tarihinin getirdigi bir ustunluk oldugunu kabul edememis 3.dunyaci ,olu yıkayici ,mezar bekcileri algilayamaz ...zaman turk ulusunun bir fransizin 'bunlar ezik ,musluman ;cahil fakir bir ırak, afganistan benzerleri' demelerini engellemenin ve dunyaya neydik ama ne olabilecegim Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
forgiver Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 dalkavuk ?[signature][hline]be the vanquisher, to forgive Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Dynun Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 tdk: 1 . Kendisine çıkar sağlayacak olanlara aşırı bir saygı ve hayranlık göstererek yaranmak isteyen (kimse), şaklaban, yağcı, yalaka: "Bunları yaparken hiçbir zaman kendini dalkavuk vaziyetine, düşürmez."- R. N. Güntekin. 2 . isim, tarih Saraylarda devlet büyüklerini nükteli sözlerle eğlendiren kimse[signature][hline]:." Storm Earth and Fire! Heed my call! There's no try. There's do! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
forgiver Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 manasını biliyoruz.[signature][hline]be the vanquisher, to forgive Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
gokhaan Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 dalkavuk kim belli?? iste goruyoruz o ozendiginiz ulkelerdeki ahlak cokuntusunu. allah hepinizin sonunu hayır etsin ıslah etsin sizleri. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sparkcaster Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 abi çok saçma bir şekilde abartı tepkiler veriyorsunuz boşuna kitlenecek güzelim konu.biraz sakin olmaya çalışın.düşman milletlere mensup değilizki böle bi kaşık suda adam boğacak gibi konuşuyorsunuz.[signature][hline]"Kaybetmek ölmektir.Binlerce savaştan galip çıkabilirsin ama sadece bir savaşta mağlup olursun" Zaknafein Do'Urden Fflar strikes back Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
MartinLGore Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 Çölaşan sadece kukla.. güvenmiyorum sevmiyorum o adamı... maşa gibi kullanılıyor...[signature][hline]King Kong gelsede dans etse.. | nedanko... Nostalji Mp3 : Clementine Soundtrack | arşiv********** Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ragnar Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 Kimin maşası acaba merak ettim ? paylaş bizlede bizde bilelim ama kesin bi cevap ver. bir bilgilendirme yapayım emin çölaşanın eşi yargıtay üyesi ve baldızıda anayasa mahkemesi başkanı böyle bir adamı kim maşa olarak kulanacak sorması ayıptır ?[signature][hline] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Forseti Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 edit: neyse ya karışmayayım bu konuya isim vererek bu insanlarla aynı duruma düşülmemesi lazım... [signature][hline]Seref gecen gun cok igrenc bir insansin [Bu mesaj Forseti tarafından 28 Temmuz 2005 12:47 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
forgiver Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 said: Bunca yıllık gazeteciyim, gazeteci olduğunu iddia eden birinin bir meslektaşına haber kaynağını açıkla diye çağrıda bulunduğuna ilk kez ve utanarak tanık oldum. buda ilginç miş[signature][hline]be the vanquisher, to forgive Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
forgiver Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 emin çölaşan terminolojisi[signature][hline]be the vanquisher, to forgive Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
forgiver Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 bir de bu var ki :) ekşiden alıntı: 27 şubat 2005 pazar günkü yazısında ne demek istediğini anlayamadığım yazar, ya da şöyle diyeyim aslında anladım da buraya yazamam (bkz: götümüze girecek entryler) yazının tümünü okumak isterseniz, böyle buyrun: http://www.hurriyetim.com.tr/yazarlar/yazar/0,,authorid~5@sid~9@nvid~542785,00.asp ama bence hiç zahmet etmeyin, ben kısaca özetleyecem: bu yazıda emin çölaşan en son okuduğu kitaptan, ki bu kitabı çok beğendiğini söylemektedir, bir hikayeyi aktarmaktadır. kitabın adı "bir taşra bürokratının anıları," yazarı da ahmet şensılay. tahmin edeceğiniz gibi ahmet bey, emekli bir bürokrat. anadolu'nun muhtelif yerlerinde kaymakamlık yapmış, emekli olunca da oturmuş anılarını yazmış, ve bu anılar 2 ciltlik bir kitap halinde piyasaya sunulmuş... emin çölaşan'ın aktardığı hikaye de ise ahmet bey hakkari'nin ömerli ilçesi kaymakamı. ilçedeki bir köyün muhtarı sürekli kendisini köye davet etmekte. ahmet bey de ilçe jandarma bölük komutanı olan bir üsteğmeni de yanına alarak köye gitmeye karar veriyor, ve muhtara buyuruyor: "rakıyı soğut" muhtar dini inançları gereği, hayatı boyunca içki içmemiş bir kişi, dolayısıyla itiraz ediyor: "işte o olmaz" ama tabii ki koca kaymakam ve koca üsteğmen rakı içme sevdalarından vazgeçmiyorlar ve köye gitmeden bir yerlerden bir şişe rakı alıyorlar, köye gidince rakılarını açıp, muhtarın hazırladığı sofraya kurulup bir güzel içmeye başlıyorlar. işin ilginç yanı bundan sonra başlıyor: kaymakam ve üsteğmen hazretlerinin aklına bir hınzırlık geliyor -hınzırlık kelimesi yazıda da aynen geçtiği için kullandım, yoksa daha uygun başka kelimeler kullanabilirdim ama sonra iyi olmazdı (bkz: götümüze girecek entryler)- ve bir bardağa rakıyı doldurup ‘haydi muhtar iç bakalım, günahı benim boynuma’ diyor hınzır ahmet bey muhtar diyecek bir şey pek bulamıyor ama gene de ‘yapma etme kaymakam bey, bu yaşıma kadar ağzıma sürmemişim, bana bunu etme’ diye yalvarıyor bu kez de üsteğmen atılıyor: ‘devletin kaymakamı iç diye emrediyor, sen itiraz mı ediyorsun?’ muhtar da çaresiz içiyor...kaymakam ikinci kadehi de aynı hınzırlıkla(!) içirdikten sonra hayatıda ilk defa içki içen muhtar sarhoş oluyor...ve köydeki minyatür devlet erkanı sarhoş muhtarın bu hali ile söylediği bir kaç şey yüzünden "kahkahadan neredeyse masadan devriliyorlar" şimdi sevgili suserler hikaye bu. kendi üslübunu kullarak emin çölaşana soruyorum (bkz: emin colasan tarzi yazi yazma rehberi): 1)ey emin çölaşan, iki ciltlik bu kitapta -hadi beğene beğene- bu anıyı beğendin diyelim...iyi de be adam bu hikayenin nesini beğendiğini neden açıklamıyorsun delikanlı gibi, sadece hikayeyi aktarıp bitiriyorsun yazıyı...olur da birisi "burada düpedüz devletin zorbalığı var, bunu nasıl beğenirsin, nasıl onaylarsın, nasıl demokrat bir insansın sen?" bir laf ederse dansöz gibi kıvırmak için mi yorum yapmadın? 2) yıllar önce oramiral güven erkaya da, erbakan'ın başbakan olduğu bir dönemde, başbakalık'ta verilen bir davette -başka türlü bir "hınzırlıkla"- rakı sofrası kurdurmuştu, bu olay tabi sen ve senin gibi düşünen diğer canlıların pek hoşuna gitmişti, o olayı mı hatırladın ya da bizlere hatırlatmak istedin? şimdi de emekli kaymakam ahmet bey, ve fedaisi üsteğmene soruyorum: 1) o zavallı muhtara zorla içki içirince elinize ne geçti? 2) bu zorbalığı, ya da bu zorbalığın bir benzerini, birisi size, ya da sizin bir yakınınıza yapsa gene "kahkahadan neredeyse masadan devrilir misiniz?" 3) bu olayın neresi komiktir? ve sizdeki espri anlayışı bana neden 3. dünya ülkelerindeki dikta rejimlerini hatırlatıyor? 4) sizler bundan sonra görev yaptırdığınız diğer yerlerde de böyle "hınzırlıklar" yapmaya devam ettiniz mi? -bence bu sorunun cevabı evet olacak- 5) böyle hınzırlıklar ve palyançoluklar peşinde koşacağınıza, o köye giderken yanınızda bir iki kitap götürseydiniz de, çok büyük ihitmalle hayatında kitap da okumamış olan muhtara zorla kitap okuttursaydınız daha iyi olmaz mıydı? 6) ya da "koskoca devletin kaymakamı" olarak gene o köydeki kadınları, hayatları boyunca okula gönderilmemiş, insan yerine konulmamış o kadınları, zorla okuma yazma kursuna alıp, hiç değilse onlara bir katkıda bulunsaydınız daha iyi olmaz mıydı? 7) ya da köye giderken jandarma üsteğmeni ile bilikte, veya onun yerine, bir iki tane doktor ve hemşire götürüp köydekileri sağlık muayenesinden geçirtseydiniz daha iyi olmaz mıydı? 8) ya da köye giderken rakı götürmek yerine bir kaç kitap götürüp, köyün bir yerlerinde (okul, cami ya da kıraaathane'de) küçük bir kütüphanenin ilk adımlarını atsaydınız daha iyi olmaz mıydı? bu soruları uzatmak mümkün ama herkes ne demeye çalıştığımı anladı... son olarak: ahmet bey'in şöyle bir sözü var yazının sonunda: "30 yaşındaydım ve hayatımda o kadar çok güldüğümü hiç hatırlamıyorum. bu satırları yazdığım yaşa kadar geçen 20 yılda da hiç o kadar çok gülemedim Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
MartinLGore Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 said: darkned, 28 Temmuz 2005 12:37 tarihinde demiş ki: Öte yandan Başbakanlık bu konuda açıklama yapmış. ‘Bize yollar asfaltlansın diye bir istek gelmedi. İddialar ciddiyetten uzak’ deniliyor. Ciddiyetten uzak olan, onların yaptığı bu açıklamadır. İstek geldi veya gelmedi. Bu yolları asfaltlayıp mayın olayını önlemek, vatan evlatlarının canını korumak hükümetin görevi değil midir? Bu iş isteğe(!) mi bağlı? Böyle komik laf olur mu? Tamam ne kadar da haklı olsa sevmediğimin bir kanıtı işte.. Adam düpedüz yalancı. Çevir kazı yanmasın ohhh. Bir de haklı olmayıp böyle suni gündemler oluşturduğu dönemler var. Onlara ne demeli? Ondan sevmiyorum..[signature][hline]King Kong gelsede dans etse.. | nedanko... Nostalji Mp3 : Clementine Soundtrack | arşiv********** Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
MartinLGore Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 said: Ragnar, 28 Temmuz 2005 12:41 tarihinde demiş ki: Kimin maşası acaba merak ettim ? paylaş bizlede bizde bilelim ama kesin bi cevap ver. bir bilgilendirme yapayım emin çölaşanın eşi yargıtay üyesi ve baldızıda anayasa mahkemesi başkanı böyle bir adamı kim maşa olarak kulanacak sorması ayıptır ? derin devletin adamı..[signature][hline]King Kong gelsede dans etse.. | nedanko... Nostalji Mp3 : Clementine Soundtrack | arşiv********** Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
nindalf Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 said: Voys, 28 Temmuz 2005 05:31 tarihinde demiş ki: said: Selamon, 28 Temmuz 2005 05:29 tarihinde demiş ki: Emin Çölaşan'ı neden çok sevdiğimi bana tekrar gösteren, güzel bir yazı. Hastasıyız.[signature][hline]SupeRock Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Forseti Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 Aeheha herkes tutturmuş bir "derin devlet" bir Kurtlar Vadi'si hadi bakalım ..... Herkese bu maşadır,bu gaydir,bu derin devlettir demek ne kadar kolay ya... [signature][hline]Seref gecen gun cok igrenc bir insansin [Bu mesaj Forseti tarafından 28 Temmuz 2005 12:58 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ragnar Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 derin devlet haa ya hakkaten güleceğim yoktu valla , sevligi kardeşim gözünle ilgili (miyop vs ) problemlerin varsa at gözlüğü takmana gerek yok çıkart onları öyle sağdan soldan okuduklarını , duyduklarını kendi düşüncelerinmiş gibi anlatma biraz araştır biraz bilgi edin. bu tarz oluşumlara meğil verenlerde senin gibi herşeyi dışardan dizi gibi seğredenler kurtlar vadisi değil burası. [Bu mesaj Ragnar tarafından 28 Temmuz 2005 12:59 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
forgiver Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 ben sadece gülüyorum emin çölaşanın yazılarına[signature][hline]be the vanquisher, to forgive Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ragnar Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 az kaldı ağlanacak zaman yakında merak etme[signature][hline] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
MartinLGore Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 said: Ragnar, 28 Temmuz 2005 12:58 tarihinde demiş ki: derin devlet haa ya hakkaten güleceğim yoktu valla , sevligi kardeşim gözünle ilgili (miyop vs ) problemlerin varsa at gözlüğü takmana gerek yok çıkart onları öyle sağdan soldan okuduklarını , duyduklarını kendi düşüncelerinmiş gibi anlatma biraz araştır biraz bilgi edin. bu tarz oluşumlara meğil verenlerde senin gibi herşeyi dışardan dizi gibi seğredenler kurtlar vadisi değil burası. [Bu mesaj Ragnar tarafından 28 Temmuz 2005 12:59 tarihinde değiştirilmiştir] öyle gözlü mözlü demagoji yapacağına sen biraz araştırma yaparsın, sonra gelip konuşursun.. yani armut piş ağzıma düş olmaz ki..[signature][hline]King Kong gelsede dans etse.. | nedanko... Nostalji Mp3 : Clementine Soundtrack | arşiv********** Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ragnar Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 emin çöl aşanı ankaralı olmamadan dolayı iyi tanıyorum merak etme çok araştırma yaptım[signature][hline] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ragnar Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 böyle bir olasılık olması çok zor emin çöl aşan bu tarz yazıları 2 gündür yazmıyor.[signature][hline] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
MartinLGore Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 :) boşa konuşmuşum desene.. hemşerisin ve ondan tanıyosun... her hemşeri bu kadar yakın tanıyosa birbirini, cidden sıkı bi milletmişiz..[signature][hline]King Kong gelsede dans etse.. | nedanko... Nostalji Mp3 : Clementine Soundtrack | arşiv********** Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar