jarjar Mesaj tarihi: Temmuz 21, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 21, 2005 Günlerden, ayın ortasını aşmış bir ağırlığı var bu sabahın. Yürü, otur, kalk, olmadı bir daha yürü yüzler aynı ya da farklı olsa bile insanların ruhları aynı, çehresini değiştirmiş olsa banane, içleri sıkkın hepsinin sıkılmış limon kabuğundan farkları yok ki. Gerçi arada eğlenmeme yardımcı olmuyorlar değil ama dönüp dolaşıp aynı şeyler. Neyse ki gün ağarıyor perdenin desenleri kendini mora çeviriyor gibi, yukarda kaç yıldız vardır bilememem ama ilk gözüken bizim arka bahçe büyüklüğündeki dolunay aslında ayın beyaz rengi hoşuma gitmez ama gecenin 3 ünde deniz üzerinden yükselen sarıdan yavruağzına dönen bir top vardır ki insanın sarılası gelir dostuna. Hele bir de ince bulutlar üzerinden geçer ki kaşmirin üzerine nakış yapılan ipek kumaşa benzer. Ve saat 4ü geçerken karanlık, aydınlık arası uykunun en derini rüyanın bile rahatsız edemeyeceği püf yatakta ki sessizliğe bırakır…[signature][hline]Uçurumun kenarında olsan da sırf hayata gıcıklık olsun diye tekrar gül!!!!! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Loras Mesaj tarihi: Temmuz 21, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 21, 2005 Güzel olmuş. Şu her günün monotonluğu üzerinde biraz daha durulabilirdi bence. Bir de ayın o görüntüsünü sevmemek nedir hiç tasvip etmiyorum :p.(Kurtadam kardeşlerime selamımı iletiyorum) Paragrafları nolursa olsun arttır ki okuması rahat olsun. Daha uzun yazılarda görüşmek dileğiyle.[signature][hline]Follower Of Cyric,Prince Of Lies; Blog Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar