DiabloTyrael Mesaj tarihi: Aralık 18, 2004 Konuyu açan Mesaj tarihi: Aralık 18, 2004 Vatan... [Bu mesaj Tarih_hastasi tarafından 18 Aralık 2004 09:10 tarihinde değiştirilmiştir]
DiabloTyrael Mesaj tarihi: Aralık 18, 2004 Konuyu açan Mesaj tarihi: Aralık 18, 2004 ATATÜRK'ÜN TARİHE IŞIK TUTAN SÖZLERİ: "TÜRKİYE MAYMUN DEĞİLDİR" 1927'deki yayınlanmış orjinal Nutuk. 547'nci sayfasının tercümesi, yani bugünkü Türkçeye çevrilmesi: "Türk milletini medenî cihanda lâyık olduğu mevkiye yükseltmek ve Türk Cumhuriyet'ini sarsılmaz temeller üzerinde her gün daha ziyade takviye etmek." Şimdi, Avrupa Birliği sevenlerin en büyük dayanaklarından bir tanesi, Atatürk'ün Batıyı bize hedef olarak gösterdiğidir. Şu elinizdeki orijinal metin ve Atatürk'ün en büyük yazılı metnidir. Burada göreceğiniz gibi, çok açıklıkla hedeflenen Batı değil muasır medeniyettir. Muasır medeniyet dünyanın her tarafındaki medeniyettir, yalnız Batı kastedilmemiştir. Bakın, 29 Ekim 1930, yer Türkiye Cumhuriyeti Kutlamaları için Türk Ocağı Genel Merkezi. Orada Miss Ring diye bir Amerikalı gazeteci vardır, kendisine yanaşır, der ki "Ne zaman Amerikanlaşacaksınız, ne zaman Batılaşacaksınız?" Atatürk'ün cevabı aynen şöyledir: "Türkiye bir maymun değildir, hiçbir milleti taklit etmeyecektir. Türkiye ne Amerikanlaşacak, ne Batılılacaşaktır, o sadece özdeşecektir." Şimdi Avrupa Birliği, her şeyden önce kurulmakta olan Avrupa Birleşik Devletleri'ne Türkiye'nin büyük bir eyalet olarak katılması söz konusudur. TÜRK KÜLTÜRÜ VE MEDENİYETİ GİZLENİYOR Şimdi Amerika'da Aztek ve İkna Medeniyetleri var, Mısır'da piramitler var, Kamboçya'da yine tapınaklar var. Bu üç ayrı grup, bilimsel olarak değerlendiriliyor, üçünün de birbirine çok yakın benzerlikleri ifade ediliyor. Şimdi bu benzerliklere de isim konmuyor, medeniyet konmuyor, yapımcıları tartışılmıyor. Ama ortak gizlenen bir husus var ki, Türk kültürü ve Türk Medeniyeti gizlenmeye çalışılıyor. Bu gizliliğin sırrını ortadan kaldıracak da yine Türk bilim adamlarıdır. Atatürk'ün devrinde başlattığı dil ve tarihle ilgili çalışmalara biz eğer hızla devam edebilmiş olsaydık, bugün geldiğimiz, tartışığımız bu noktaların çoğunu aşmış olacaktık. Ama, maalesef Atatürk'ten sonra gerek tarih konusunda, gerek dil konusundaki çalışmalarımız yeterli olmadığı için, bugün bazı konuları gereksiz ve lüzumsuz bir şekilde hâlâ gündemde tutuyoruz ve gelecekle ilgili de birtakım endişeler, kaygı verici gelişmeler de tartışmalarımızın arasında maalesef bulunuyor. Şimdi buradan hareketle bir başka hususun daha özellikle altını çizmek istiyorum., o da şu: Bugün Türk Tarihi, gerek medeniyet tarihi olarak, gerekse kültür tarihi olarak dünya Tarihi'nin yarısını teşkil ediyor, diğer yarısını da diğer milletlerin tarihi teşkil ediyor. Bugün dünyada Türkler kadar geniş coğrafyaya yayılmış başka bir millet yok. Meselâ Fransızlar Asya'ya gitmiş değiller, Almanlar Asya'ya gitmiş değiller, ama Türkler hem Asya'dalar, hem Afrika'dalar, hem Avrupa'dalar. Hatta, bir tabire göre de, birtakım bilimsel çalışmalara göre de aynı zamanda da Amerika'da da Amerika'daki keşifleri de herkesten önce yapanlar Türkler olduğu ortaya çıkıyor.[signature][hline]Tarih Türkler'de başlar Pontus ve Bizans'ı Hortlatmak isteyenlere yanıt!
Bilge_Tonyukuk Mesaj tarihi: Aralık 19, 2004 Mesaj tarihi: Aralık 19, 2004 tarih_hastası ya bu MU uygarlığı ile ilgili bende bişeyler duymuştum.hele Atatürk'ün bu konuda söylediği bikaç söz falanmı varmış ne. bana bu konuyu DAHA detaylı araştırabileceğimiz bir kaynak ismi verebilirmisin[signature][hline]Yaşasın Türk Miileti
Bither Mesaj tarihi: Aralık 19, 2004 Mesaj tarihi: Aralık 19, 2004 Bende bir kaç döküman var ben onları buraya kopyalıyım,ilgilenen arkadaşlar okusun bu dökümanları bana tarih hastası kendisi yollamış bulunmakdadır benim araştırmam yada çalışmam değil. ----------------------------- Mu uygarligi ve Anadolu Batik Uygarliklari yakindan inceledigimizde, dünya tarihine baska bir gözle bakmayi ögrenebiliriz. Batik kita Mu'nun kesfedilmesiyle birlikte insanligin ve dünyamizin tarihine daha farkli bir gözle bakmak zorunda kaliyoruz. Geçmisimizin ya da dünyamiz üzerinde yasamis olan uygarliklarin, bilinenden çok daha eski oldugunu ve bu uygarliklarin; gelismislik düzeyi, kullandigi esyalar vs. gibi birtakim arkeolojik bulgulardan çok daha önemli 'ezoterik' bilgilere sahip oldugunu görebilmekteyiz. Bu sebeple, Mu Uygarliginin günümüzdeki tarih anlayisindan daha derin bir anlayisla ele alinmasi gerekmektedir. Üzerinde yasadigimiz Anadolu topraklari birçok uygarligin besigi olmustur. Ayrica Anadolu'nun güneydogusundaki Mezopotamya bölgesinde kurulan Sümer, Babil, Asur gibi önemli uygarliklarla da sürekli bir etkilesim içinde bulunmustur. Ancak bilinen tarihin biraz daha derinlerine inip baktigimizda (özellikle Anadolu'da) bugüne kadar pek dikkate alinmamis Batik Uygarliklarla Anadolu arasindaki baglanti oldukça dikkate degerdir. Ezoterik bilgilerimize göre Dogu ve Bati uygarliklarinin iki ana kaynagi vardir. Bunlardan biri 'Atlantis' digeri de büyük Anavatan 'Mu Uygarligi'dir. Batik Mu Uygarligi konusunda elde mevcut belgeler o kadar birikmistir ki, bu belgelere dayanarak dünya beser tarihinin geçmisi yeniden yazilsa, kuskusuz pek çok sey degisecektir. Bu büyük kitanin varligini kanitlayan belgelere genel olarak baktigimizda sunlara rastlariz: Hindistan, Çin, Burma, Tibet ve Kamboçya'da bulunan çesitli yazilar, kitaplar; Naakal tabletleri, kitabeler ve efsaneler; Yukatan ve Orta Amerika'da bulunan eski Maya yazitlari, tabletler, semboller ve efsaneler; Pasifik adalarinda özellikle Tahiti, Samoa, Tonga, Cook gibi adalarda bulunan arkeolojik kalintilar; Meksika ve Meksiko City yakinlarinda bulunan tas tabletler; Kuzey Amerika'da bulunan ilkel Amerikalilarin yazilari ve kitabeleri; eski Yunan filozoflarinin kitaplari. Bu belgelerden en önemlileri arkeologlarin da bilimsel belge olarak gördükleri pismis topraktan yapilmis tabletlerdir. Bu tabletlerdeki bilgilere göre; Mu Uygarligi, Pasifik Okyanusunda var olan on binlerce yil önce yesermis ve yaklasik 12.000 yil önce çesitli depremler ve volkan patlamalariyla birlikte sulara gömülmüs olan bir uygarliktir. Atlantis kitasiyla Mu kitasi hemen hemen ayni dönemde batmis olmasina ragmen Atlantis daha çok taninir. Oysa bugünkü bilimsel bulgularin isiginda, Mu kitasinin Atlantis'ten çok daha yasli bir kita oldugunu, üzerinde yüz binlerce yil pek çok kültürün olustugunu, bu kültürlerin Anakitadan Atlantis ve diger bölgelere yayildigini ve Dünya tarihinde en az Atlantis kültürü kadar önemli bir yeri oldugunu ögrenmis bulunmaktayiz. J. Churchward, Mu uygarliginin eldeki mevcut belgeler incelendiginde 50.000 yildan daha önce basladigini söylemektedir. Ve bu tarihi jeolojik arastirmalar da dogrulamaktadir. MU konusuyla Atatürk de ilgilenmis, o dönemde birçok tarihçimizi bu konuda arastirmalar yapmak için görevlendirmis ve New York'tan getirttigi Churchward'in eserlerini bölümlere ayirtarak resmi ve özel kurumlarin 60 kadar çevirmenine kisa sürede tercüme ettirmisti. Atatürk bu çeviriler üzerinde önemle durup pek çok notlar alarak bu konudaki çalismalarini sürdürdü. Ayrica o dönemdeki tarihçilerimizden Tahsin Mayatepek'in Mu Uygarligi ile ilgili Meksika'da yapmis oldugu arastirmalarinin raporlarini da incelemis ve konudan çok etkilenmisti. Atatürk, özellikle insanin yaratilisi, Mu'nun insanligin anayurdu oldugu, ilk insanin orada yaratildigi, Mu'nun batis nedenleri, göçleri, kolonileri; Orta Asya, Uygurlar ve Anadolu ile ilgili kisimlarin altlarini çizerek okumus ve notlar almistir. Bu sekilde Atatürk Türklerin kökenini arastirmaya yönelik daha pek çok çalismalar yapmis, Türklerin Maya ve Inkalarla olan benzerliklerini bulmustur. Atatürk'ün o dönemde dilimize çevirttigi J. Churchward'in kitaplari bugün Anitkabir'de Atatürk'ün kitaplarinin bulundugu bölümdedir. (J. Churchward'in elli yillik arastirmalarini içeren MU uygarligi ile ilgili dizi kitaplar Ege Meta Yayinlari tarafindan Batik Kıta Mu'nun Çocukları, Kayıp Kıta Mu, Mu'nun Kutsal Sembolleri adlariyla yayinlanmistir.) Mu Uygarligi'nin kesfi Mu Uygarligini tanimamizi saglayan ilk arastirmaci, Ingiliz Albay James Churchward'dir. J.Churchward Mu ile ilgili ilk arastirmalarina Hindistan'da bulundugu sirada baslamis ve elli yili askin bir zaman içerisinde tüm dünyayi dolasarak Mu ile ilgili pek çok belge elde etmistir. Aslinda pek çok kutsal kitapta ve pek çok kültürün mitolojisinde Pasifik Okyanusunda bir kitanin yer aldigina, bu kitanin üzerinde on binlerce yil hüküm süren ileri bir uygarligin yesermis olduguna ve bu uygarligin yozlasarak yok olduguna dair atiflar yer almakt
DiabloTyrael Mesaj tarihi: Aralık 19, 2004 Konuyu açan Mesaj tarihi: Aralık 19, 2004 said: figaro_leon, 19 Aralık 2004 08:57 tarihinde demiş ki: tarih_hastası ya bu MU uygarlığı ile ilgili bende bişeyler duymuştum.hele Atatürk'ün bu konuda söylediği bikaç söz falanmı varmış ne. bana bu konuyu DAHA detaylı araştırabileceğimiz bir kaynak ismi verebilirmisin Mu Uygarlığı hakkında birşeyler demiştim. Neyse Kayıp Mu hakkında internette pek çok şeyi bulabilirsiniz. "Yitik Kıta" topici var bu forumda sanırım. Kayıp Mu (Lemurya) Dini Mu ve Marmara Atatürk ve Mu kıtası Mu ve Anadolu Kayıp Mu Kıta -özel- SPORCULARA VERİLEN MİLYON DOLARLAR, BİLİMADAMLARINA DA VERİLSİN Biz de şunu umuyoruz: Galatasaray takımızın UEFA ve Super Kupası'ndaki, Milli Futbol Takımızın Dünya Kupası'ndaki, Milli Basketbol Takımızın Avrupa Sampiyonası'ndaki, diğer Sporcular pek çok turnuva ve olimpiyatlar'daki başarılarıyla hepimiz gurur duyduk. Ama, ondan sonra bazı Bakanlar çıkıp 50 milyon dolarlar verilsin dendi. Verilsin belki ama, bilimadamlarına ve değerli sanatçılarına bu milyon dolarların verilmesi ya da en azından verilmese bile bunların söylenmeye başlanması önemli bir adım. Üniversiteden araştırma birimlerine ya da serbest çalışan bilimadamlarına bu milyon dolarların verilmesini telâffuz edecek bakanlara ihtiyacımız var herhâlde. O düzeye inşallah geliriz. Futbolla ya da sporla, sanatla da ülkeyi tanıtmak, olumlu bir duyarlılık oluşturmak önemli ama, daha kalıcı ve gelgeç, günlük olmayan şeyler, bu bilim işte temel, bilim insanlarına, birbirleriyle çatışsalar bile her görüşün desteklenmesi lâzım ki ortaya doğrular çıksın. Neyse ki Etrüskler ile ilgili araştırmalarımdan başka bir şey yok. Bunlarla burada bitecek. Sizlere bir şey vermek istiyorum Futhark yazısı doğru Türk yazısının verisyonudur, ancak iki türlü Futhark var biri 26 karakterli yazı bunlar İsveç ve Norveç dilindedir bunlar okunmaktadır http://www.antalyaonline.net/futhark/ Etrüskler hakkındaki çalışmalar 1848 yılında İngiltere'de başlamıştır bu konuda söyleyecek çok şey var metinlerin bir kısmını futhark sitede yayınlandı. Yazı tek kaynaklı değildir Mezopotamya yazısı hiyegrafik yazıdır Türk yazısı piktokrafik kaynaklıdır. Doğru Anadolu'da Türk yazılı eserler vardır, Firik yazısı Türk yazısıyla benzerdir, Anadolu'da Kimmer dönemi yazıtları da var soy damgaları da var ama bunları tarihlendirmeler önemlidir. Neyse bu konudaki yazılarının bir kısmını okuyabilirsiniz. http://www.ktu.edu.tr/fenedb/tdeb/index.htm (site doğru çalışmıyorsa arama modunda fenedb ya da tdeb'i yazın. Eğer yoksa boşverin)[signature][hline]Tarih Türkler'de başlar Pontus ve Bizans'ı Hortlatmak isteyenlere yanıt!
Bilge_Tonyukuk Mesaj tarihi: Aralık 20, 2004 Mesaj tarihi: Aralık 20, 2004 bither ve tarih hastası teşekkür ederim.[signature][hline]Yaşasın Türk Miileti
Bither Mesaj tarihi: Aralık 20, 2004 Mesaj tarihi: Aralık 20, 2004 Estafurullah[signature][hline]"Yüksek Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur. İşte parola budur. " M.K..Ataturk
Pirvan Mesaj tarihi: Aralık 27, 2004 Mesaj tarihi: Aralık 27, 2004 Bunca sayfa yazmışsınız[copy/paste etmişsiniz] okuyamadım ama muhtemelen şimdiye kadar bir yerlerden okumuşumdur. Kaynağını alabilir miyim? Gerçekten kaynak yazmanızı istiyorum.[signature][hline]Yaşamın ALTIN kuralı: Altını Olan,Kuralı Koyar. Hordish Manner I kill two dwarves before i kill two dwarves And then i kill two more.. [b]Adamın biri, fi tarihinde demiş ki:
DiabloTyrael Mesaj tarihi: Aralık 28, 2004 Konuyu açan Mesaj tarihi: Aralık 28, 2004 Bither'in Mu ile ilgili yazılarımı gösterdiği bu kaynak'tan alınmıştır.[signature][hline]Tarih Türkler'de başlar Pontus ve Bizans'ı Hortlatmak isteyenlere yanıt!
ihsan Mesaj tarihi: Ocak 30, 2005 Mesaj tarihi: Ocak 30, 2005 Bu saçmalıkları görünce kalp krizi geçiresim geldi. Bir kaç saniye içerisinde çürütülebilecek, Kâzım Mirşan denen bir delinin uydurduğu ipe-sapa gelmez iddialar bunlar.[signature][hline]ihsan, SHF'nin yöneticisi
demirbilek2 Mesaj tarihi: Ocak 30, 2005 Mesaj tarihi: Ocak 30, 2005 Yillardir icinde yasadigim Bati ulkelerinin sadece kendilerini yucelten tarih yorumunu sacma buluyorum ve bunu 'mutlak dogru' olarak kabul etmemiz gerektigine de inanmiyorum.
TooRan Mesaj tarihi: Ocak 30, 2005 Mesaj tarihi: Ocak 30, 2005 Saçmalık... İmzamı atar,kenara çekilirim...[signature][hline]--------------------------------------------------- Sıkıldım Tarih_Hastası'nın c/p lerinden!
Fortuna Mesaj tarihi: Ocak 31, 2005 Mesaj tarihi: Ocak 31, 2005 Tabiiki Kendi Tarihimizi Kendimiz Araştırmalıyız,Bulmalıyız,Bunu Batılıların Eline Bırakmak Yanlış Olaiblir Fakat Bu Batılıların Yalan Söyeldiği,Şerefsizlik Ettiği Anlamınada Gelmez,Türkler Olarak Pek Sevilmiyorolabiliriz ancak bu onların bize yalan söylemeleri değildir vede eğer yalan olsaydı oraya gitmiş türk tarihçileride bunu pekala göebilirlerdi.[signature][hline]Her Türk Mutlaka Okumalı!
Darklight1903 Mesaj tarihi: Ocak 31, 2005 Mesaj tarihi: Ocak 31, 2005 Tarih hastası. acıklamaların gercekten cok etkıledı benı. ıyı bır calısma yapmıssın ve buraya aktarmıssın. genel kulturum genısledı ama tabı gokturk devletının olmadıgını dusunmek zor gelıyor ınsana. o kadar sene okullarda egıtım gordukten sonra bu devlet hakında olmaması bıraz sacma gıbı. ama yınede dıger bılgıler olsun bu hac olayı olsun cok hosuma gıttı ve cok ıyı bır ıs yapmıssın dıyebılırım. hayran kaldım sankı :) calısmalarının devamını dıler baska bılgılerle karsımıza cıkmanı ısterım dogrusu.[signature][hline]Icq: 668699 Msn: [email protected] Mail: [email protected] Uo:Juliana-Jnearl Cs:[HoD]DaRkL!GhT
DiabloTyrael Mesaj tarihi: Temmuz 14, 2005 Konuyu açan Mesaj tarihi: Temmuz 14, 2005 "TÜRK" TARİHİ YOK OLUYOR ! İlköğretim 4. sınıftan mevcut dersleri arasında yer alan "Tarih, İlk Yurdumuz ve Tarihte Anadolu" dersleri yerine, "küresel bağlantılar, üretim, dağıtım, bilim, kurumlar, ssoyal örgütler, güç ve yönetim" konuları alacak. Kuşkusuz bunların anlatılmasında da yarar var. Ancak, niçin Türk tarihi anlatılmaktan vazgeçiliyor? Niçin, ilk yurdumuz öğretilmiyor?Bir taraftan Anadolu'nun "başkalarının da yurdu" olduğu anatılacak, öte yandan Türkler'in uyrdu ve tarihçesi anlatılmayacak!... Al sana küreselleşme ve faydaları.. "Türk Milleti'nin tarihteki yeri", "İlk Türk Devletleri", "ilk çağda Anadolu uygarlıkları", "Çevre uygarlıklarının Anadolu'ya etkileri" de bu sınıfta okutulamayacak. Yine, aynı sınıfta okutulmakta olan "ilimizi ve bölgemizi tanıma"dersleri yerine "İnsanlar, yerler ve çevreler" anlatılacak. Ne kadar ilginç!Bu vatanın sahibi varrsa, tarih ve Cumhuriyeti'ne de sahip çıkmalıdır!!! ?!BATILI GÜÇLER TARİH'LE OYNUYOR! Türkler, yüzyıllarca Avrupa'nın gizli ya da açık saldırılarına hedef oldu. Bu saldırılar kimi zaman "bilimsel" kılıflara büründürüldü. Bİlimin adını anarak Türkler'e ve Cumhuriyet'ten sonra da Türkiye'ye yapılan saldırılar, kendisini "aydın" olarak gören bazı insanları bile etkiledi.Sonuçta, öyle bir noktaya gelindi ki, Türkiye kendi tarihini yabancılardan öğrenir oldu. Yabancılar bir "film senaryosu" gibi bizim için bir "tarih senaryosu" yazmışlar, kendi ülkelerinde bunu yürürlüğe koydukları gibi -ne yazık ki- Türkiye'ye de kabul ettirmişler. Türklerin yaklaşık 200 yıllık Batı hayranlığı ve -Atatürk'ün de şikayet ettiği gibi kendini küçük görme (ya da, bir anlamda Batı'ya tapınma) psikolojik rahatsızlığı bu durumu sorgulamayı da engellemiş. Ancak, yakın zamanda görüldü ki, Batı'nın önyargılı ve dayatmacı sözde bilimsel değerlendirmeleri hiçbir bilimsel temele dayanmıyordu.. Kazım Mirşan adlı bir ünlü araştırmacı ve onun izinden giden Haluk Tarcan ile aynı yöndeki bağımsız araştırmalarla benzer sonuca ulaşan Selahi Diker ve rahmetli büyükelçi-araştırmacı Adile Ayda gibi aydınlarımız bu gerçeği ortaya çıkardılar!.. Bu bilimsel çalışmaların sonuçlarının dünya kamuyou gibi Türk kamuoyu tarafından da niçin bilinmediğine ilişkin soru, üzerinde dikkatle durulması gereken büyük bir sorumsuzluk ve aymazlık örneğini ortaya çıkarıyor. Son 30 yıllık bilimsel çalışmalarının sonucu Ceviz Kabuğu programlarında açıklayan Kazım Mirşan'a Prof. Dr. Bozkurt Güvenç ve ünlü Sümeroloğumuz Prof. Dr. Muazzez İlmiye Çığ ile birçok araştırmacı da katıldı.. Hocam Kazım Mirşan'ın bilimsel araştırmalarına göre; "Tarih Sümer'de değil Türkler'de başlıyor, kağıdı Türkler buldu, Türkçe'nin kökeni 16 bin yıl önceye gidiyor, Latin Alfabesi'nin temelinde Türkçe yatıyor" Bu kitapta; dünya kültür ve uygarlık tarihini kökten değiştirebilecek temel kabulleri yok edecek, bilimi "siyasal tekellerinde" tutan Batılı kimi egemen çevrelerin değerlerini ortadan kaldıracak bilgiler var. Avrupa uygarlığını kuranların Etrüskler olduğunu Batılılar eskiden bu yana kabul ediyordu. Bugün ortaya çıkan gerçek ise, Etrüsklerin Ön-Türkler olduğu. Tanınmış bilimadamımız Prof. Dr. Bozkurt Güvenç diyor ki: "Batı'nın Türkler'le ilgili ve asıl affedemeidiği husus şudur. Batı, 200-300 yıldan beri dünya tarihini yapmaktadır ve hep kazanmıştır dünyayla olan çalışmalarında." Günümüzün siyasal gelişmelerini yönlendirmek isteyen Batılı güçler, bilime de politika karıştırılmasını sağlayarak, "tarih yapanlara sâdık kalmayan tarih yazıcılarını" öne çıkarmaktadır. Bu kitapta yer alan, karşı çıkanlar tarafından bile çürütülemeyen yeni tarih tezini, Batı'nın Türkler'i tarihsiz bırakma ve Türk Tarihi'nden kurtulma çabalarını, Türkiye üzerine oynanan oyunları, Türkler'i sevmeyen Türkologları, Türk Tarihi'ni yabancılardan öğrenmenin üzücü yanını, Türkiye'deki acınacak ilgisizliği, bilimsellik maskesiyle yapılan papağan eğitimi ve Oryantalizm'in yıkıcı etkilerini büyük bir ilgiyle okuyacağınıza eminim. Böylece, "Türklüğün medenî vasfı güneş gibi doğacaktır" diyen büyük Atatürk'ü daha iyi anlayacak ve "Bu 2.Kurtuluş Savaşı'dır" diyen bilimadamlarına hak vereceksiniz. Tarihin Başladığı ÖN-TÜRK UYGARLIĞI - Resmî Tarihin Çöküşü Yazar: Haluk Tarcan Yayın: Töre Yayın Grubu ve Ön-Türk Uygarlığı Araştırmaları Merkezi Fiyat: 15 YTL (15 milyon) Özellikle Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın ortaya attığı "Bizans'ın çocukları" safsatasından sonra, bu bilgileri sizlerle paylaşmak istedim. O gün söylenenlerin ne kadar doğru olduğu bugün daha net biçimde anlaşılıyor.[signature][hline]---Ön-Türk Uygarlığı Araştırmaları Merkezi---
FIRAT Mesaj tarihi: Şubat 27, 2006 Mesaj tarihi: Şubat 27, 2006 türk düşmanlarından bu kadar cesaret gerektiren %100 lük bir ''otturuktan teyyare telam töyle o yare'' yalanını da beklemezdim.neden bu kadar küçültüyorlar ki kendilerini??
Öne çıkan mesajlar