Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Live For Speed S2 (Yarışseverler okusunlar)


MOSAD

Öne çıkan mesajlar

Bir oyun sitesi için yazmış olduğum yazıyı Sizlerle paylaşmak istedim.
---------------------------------
Hatırlarım küçüklüğümde halının üzerine yollar yapıp oyuncak arabalarımla o yollarda gezer ve arabaları yarıştırırdım.
Gel zaman git zaman bir atarim oldu ve oyun oynamanın, yarışmanın zevkine ilk olarak orda vardım.
Yıllar geçti ve bir bilgisayarım oldu. Derken az çok bilgisayarı çözdüm ve yavaş yavaş oyunların daha da zevkine varmaya başladım. Varmaz olaydım..
Bilgisayarım orta 2. sınıfta alındıktan sonra gel görki ders notlarım zayıflamaya başladı ve ailem o günden bugüne dek hep suçu bilgisayara attılar. Şu anda üniversite son sınıfa geçiyorum fakat halen derslerim hiç iç açıcı değil. Bir dünya alttan ders var. Ama ne yapayım World Of Warcraft’ı çıkarmasalardı :) Neyse oda ayrı bir konu zaten..

Ben yavaş yavaş konuma döneyim.
Live For Speed (LFS) denince akla ilk gelen Need For Speed (NFS) oluyor ve bir çok kişide özenti taklit bir oyun olduğunu sanıyor görmeden.
Önceki seneler NFS hastasıydım. Çünkü çok gerçekçi geliyor ve çok eğlendiriyordu beni. Zamanın nasıl geçtiğini anlamıyordum bile.
Daha sonra LFS adlı bir oyunla tanıştım ve tüm yarış oyunlarına bakış açım değişti.
O kadar gerçekçiydiki kendimi resmen gerçek araba kullanıyormuş gibi hissediyordum. O kadarki LFS’de yaptığım bazı hareketleri bizim arabayla boş bir toprak arazide denediğimde bilgisayardaki sonucun aynısını alıyordum (Aman babam duymasın).
LFS ile tanıştıktan sonra daha ilk haftasında ordan buradan paramı topladım ve koştum kendime bir direksiyon aldım (Logitech GP Formula).
Direksiyonu aldıktan sonra oyuna iyice bağlandım. Bir oturuşta 600km yol katettiğimi hatırlıyorum da nasıl kötü olmuştum, tansiyonum düşmüş deyim yerindeyse şaftım kaymıştı resmen. Ama zamanla Türk arkadaş bulmakta zorluk çektiğimden sıkılmaya başladım. Çünkü oyunun tam sürümü belli bir ücret karşılığındaydı ve Türklerden bir elin parmaklarıyla sayılabilecek kişide S1 (tam sürüm) mevcuttu.
Oyun kitlesini arttırmak için elimden geleni yaptığım halde çok az bir insan çekmeyi başardıysakta DEMO sunucular her zaman doluydu. Demo etkinlikleri falan derken insanlar tam sürümün zevkine varamadıkları için hep aynı yerde dönmekten sıkılmaya başladılar ve doğmamış olan LFS ortamı orada bitti.

Bir zaman sonra Live For Speed S2 çıkacağı duyuruldu. LFS severler o gün çıkacak bugün çıkacak diyerekten sabırsızlıkla 24 Haziran 2005 Cuma gününe kadar beklediler ve nihayet yeni sürümlerine kavuştular (bende dahil). Tabi S2 tam sürümünde belirli bir ücreti var (S1 ile aynı). Bu kadarlık bir LFS tarihinden sonra oyundaki yenilikleri, araçları ve bölümleri kısaca anlatayım.

Bu sürümdeki en büyük yenilik oyuna getirilmiş olan hasar modellemesi. Yani bir yere çarptığınız zaman veya yarış başlangıcında diğer oyuncular Size kötü bir şekilde çarptığı zaman sinir krizleri geçirmenize yol açabilir. Çünkü aracınız haşat oluyor ve gitmez hale geliyor. Tabi bu çarpma düzeyinizle orantılı bir olay. Yalnız camların kırılmaması dikkatimi çekti :)

S1 sürümünde 8 araba mevcutken, S2 sürümünde ekstra 10 araba daha geliyor ve toplamda 18 değişik araba kullanma şansına sahip oluyorsunuz.
Ayrıca yeni sürümle beraber ekstra 3 harita daha geliyor ve eski haritalarla birlikte tersli düzlü tam 49 farklı konfigürasyona sahip oluyorsunuz. Yani 49 tane pist var (tersli-düzlü).
Daha detaylı bilgiler için;
http://www.liveforspeed.net/?page=contents
Araba sesleri S1’e oranla çok fazla gelişme göstermiş ve insanda bir hayranlık uyandırıyor.
Örneğin formula arabası ile giderken 6. vitese çıktığınızda arabanın sesi kulaklarınızı uğultuyor ve tekerleklerine asfalt ile sürtünmesinden çıkan sesleri duyabiliyorsunuz. Sesler o kadar mükemmelki bu yaşımda üst komşundan şikayet aldım sesini çok açtığımdan :)

Oyun zaten multiplayer tabanlı olduğundan multiplayer yarışları anlatmama bile gerek yok.
Ama şunu söylemeliyimki Kyoto Ring Oval pistinde (aynen nascar pisti böle yuvarlak paso dönüosun), 22 kişi formula arabalarıyla yarışmak insanın ağzının sularının akmasına yetiyor. O kadarki resmen ağzımın altında kova taşır oldum. Merak ediyorsanız dün yapmış olduğum videoyu download edip izleyebilirsiniz (24 Haziran).
http://lfs-news.bluepixel.dk/moviespit/dl.asp?movieid=343

LFS’nin istatistik ve ayarlarını yaptığınız sitesinden de bahsedemeden geçemeyeceğim.
http://www.lfsworld.net adresinden ulaşabileceğiniz site yapısı şimdiye kadar görmüş olduğum en iyiler arasında. Hatta en iyisi diyebilirim.
Girip üye olmanızı ve görmenizi tavsiye ederim.

Son olarak param yok fakat LFS’yi merak ettim oynamak istiyorum diyorsanız yapmış olduğum setupli halini http://www.gamesturk.com/liveforspeed/MOSAD_LFS_S2_ALPHA_0.5P_FULL.exe
Adresinden çekebilir ve bedavaya demo sunuculara girerek bir fikir edinebilirsiniz.

Son bir şey daha söylemek istiyorum. Bazı arkadaşlar LFS’yi NFS ile kıyaslıyorlar. Bence LFS
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ahh ahh...mide şu oyuna azıcık bir modiye koysalar varya şöyle hava filtresi takınca hafiften ses değişse egsoz felan takabilsek.sadece ses değişse yeterli beygir felan istemiyorum.
aragaz yapılabilen tek oyun benim için.yanlarken nasıl kasıyor beni :) süper bir simulasyon.bundan öncede viper ı oynuyordum 2 sene oynadıktan sonra lfs ile tanışınca.hiç bir araba yarışı kalmadı gözümde.direksiyonunuz varsa mutlaka ve mutlaka deneyin.winamplist'inizde güzelse iyi gazalamalar... :D[signature][hline] [NOS]RedHotRyder
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...