Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Amazon Prime Geldi


GERGE

Öne çıkan mesajlar

4 saat önce, GERGE dedi ki:

Steam wallet'de 200TL var, Wishlist dışı oyunlar için sadece onu harcayacağım. 

Şunu aldım Prime Day indirimlerinden: https://www.amazon.com.tr/dp/B000CZ0RKG

Çok gidip geldim ama 1 tane kaldı diye yazdığını görünce aldım. Memnun olacağıma eminim ama. Wishlist'teydi, wishlist dışına çıkmadım yine de yani.

Live veya PC olmayan yerlerde kullanmak için mi bunu aldın? PC'deki amp simler varken niye merak ettim

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • Genel Yönetici

PC'de bununla oynuyorum sürekli şu anda, $20 hediye çeki gönderdiler, aldım ben de: https://auroradsp.com/en/strona-glowna/46-rhino-guitar-plugin.html

Tonlarını seviyorum bunun, analoglar da iyidir yani, neredeyse her şeyim dijital. Evin dışında çalmıyorum ben, oynamak için aldım.

PS. 3 yıl oldu hala Mercuriall ReAxis'den iyisi gelmedi ama.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 2 ay sonra ...
On 21.06.2021 at 15:41, Stringray dedi ki:

gopro hero 9 sabah 3999'a aldım, şimdi 4400 görünüyor ama almak isteyen takipte kalsın.

us'e giden arkadaşa aldırmayı düşünüyordum 400usd + banka %5 civarı kurdan sokuyor + %2 tax derken aynı fiyata geliyor, amazon'da 3 taksit de yaptırılabiliyor bir de.

https://www.amazon.com.tr/gp/product/B08G2HBBB6/ref=ppx_yo_dt_b_asin_title_o01_s00?ie=UTF8&psc=1

sdfs 2 ayda 5k olmuş bile.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • Genel Yönetici

Arctis alacaksanız iyi düşünün, Arctis 7 Arctis 1'den daha iyi değil, 1-3-5-7-9 hepsi aynı sürücü ile geliyor, aynı sesi veriyor. Aralarındaki tek fark ek özelliklerde: PS5 uyumu, Switch uyumu, Xbox uyumu, bandının kalitesi falan filan.

Ona göre alın.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • Genel Yönetici

Ben sadece bilgisayarda kullanacağımdan kablolu 3 aldım, yeterli bana. Bluetooth ile bağlanıp da FRP'nin ortasında pilsiz kalmak istemedim. 1'in mikrofonu dışardaydı hep, 3'ünkü kulaklığın içine giriyor, gerektiğinde çıkartıyorsun.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Alırken benimde çekincelerim vardı, wireless, pil vs tarzında. Ama wireless bayağı kuvvetli , kulaklığı takıp evi geziyorum arada arka odalarda kopup geliyor. Pil kısmı ise şöyle zaten eğer şarjı belli bir seviyeye düşmüş ise arada biplemeye başlıyor. Şarj kablosunu takıp yine kullanabiliyorsunuz. Kablolu takılmanın çok bir avantajı yok yani anlayacağınız. 

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 1 ay sonra ...
  • 8 ay sonra ...

boys'da altyazılar da bozuldu bu sezon. hem kötü çeviri hem özel isimleri türkçeye çevirmişler. Fırtına Öncüsü, Yıldız Işığı, Deep'i de dip diye çevirmişler, homelander - Yurtseven. ilk bölümde blurlanan sahne var, daha sonra o sahneyi tamamen silmişler diye okudum doğru mu bilmiyorum.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ben Netflix'e çevirmenlik testine girmiştim. Sınırlı zamanda, sadece metin görerek çeviriyorsun, sonra bir sınav daha verdiler, ona kasamamıştım.

Çevirmenlere pek iyi para ödemiyorlar, zaman baskısı var üstelik çevirileri koordine edecek, kontrol edecek bir pozisyon yok, yani atıyorum dublaj yönetmeni gibi eserin tonunu belirleyecek veya kitap çevirisindeki editör vs gibi biri yok. Tamamen arayüzde boşluk dolduruyorsun.

Belki çalışan biri vardır bunlara, o daha iyi aydınlatır.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

3 saat önce, eldar dedi ki:

Ben Netflix'e çevirmenlik testine girmiştim. Sınırlı zamanda, sadece metin görerek çeviriyorsun, sonra bir sınav daha verdiler, ona kasamamıştım.

Çevirmenlere pek iyi para ödemiyorlar, zaman baskısı var üstelik çevirileri koordine edecek, kontrol edecek bir pozisyon yok, yani atıyorum dublaj yönetmeni gibi eserin tonunu belirleyecek veya kitap çevirisindeki editör vs gibi biri yok. Tamamen arayüzde boşluk dolduruyorsun.

Belki çalışan biri vardır bunlara, o daha iyi aydınlatır.

o girdiğin sınav zaten tam bir fiyaskoydu, onun üzerinden giren vasıfsız insanları temizlemekle yıllar geçti. bu arada o sınav üzerinden alınanlar düşük ücret falan almadı, çalışabilecek en doğrudan şekilde çalıştıkları için gayet yıllarca piyasanın çok üstünde fiyatlardan bok bok işler yaptılar. gerçekte düşük ücret alanlar dublaj stüdyolarına çalışanlar, aracının aracısının aracısı kan emicilere çalışanlar falan. kalite kontrol kesinlikle zayıf, bunun sebebi de en başta kendileri yerellestirme şirketi olmamalarina rağmen kendilerini çok deneyimli sanarak bodoslama iş yapmaları. "biz çok büyüğüz en iyisini biliriz" kafası. hedef baştan çarpık, çevirmenler o kadar iyi olmalıymış ki kalite kontrole gerek olmamalıymış... ideal olarak yanlış değil, ama gerçek dünyada uygulanabilir de değil, en nihayetinde herkes insan. kontrolden geçmeden yayına giren çeviri sayısı o kadar çok ki. asla olmamalı bu. üzerine bir de bok gibi, işin tekniğinden anlamadığı gibi dil de bilmeyen bir sürü insanı çoktan seçmeli sınavla doldurmuşlardı. sonra yıllarca arkasını toplasan da bitirmek zor. 

bu platformların hicbirinde çeviriye sansür baskısı yok, dozunu artırmadan (her s.o.b'yi o.c. yapmak) veya azaltmadan (her motherfucker'i salak yapmak) mümkün olduğunca aktarmak hedef. elbette altyazıda belli bir okuma hızı dahilinde çalıştığımız için sığmadığında ilk elenen unsurlardan birisi küfür, doğrudan verilen mesaja etkisi yoksa. sadece platformda otomatik oynatılan fragman gibi şeylerde living-room safe uygulaması yapılıyor, onda da zaten o fragman türü gereği genellikle kendisi küfürsüz oluyor. amazonda ve disneyde guideline'lar başta net yazılmadığı için çevirmenler eski adetlerin alışkanlığıyla otosansur uygulamistir, doğrudur. bilgi gelmeyince kendince güvenli olanı yapıyorsun sonuçta. bu ikisi yapı olarak netflixten farklı zaten, doğrudan LSPlere (uluslararası büyük tercüme bürosunun fancy adı işte) isleri rastgele dağıtıyor, üst kontrol mekanizması pek yok. dosya verip dosya alıyorlar kısacası, bu yüzden encoding ve timing sorunları da çok sık yaşanıyor (türkçe karakter bozulması, altyazilarin erken/geç görünmesi veya kaybolması). netflix daha net standartlar çevresinde yaptığı için teknik sorun yok, ama çevirmen iyi olsa bile safety net aşırı zayıf olduğu için çeviri/spelling anlamında hatalar mutlaka kaçıyor. LSPlerin bir avantajı iç kontrol mekanizmalarının daha iyi çalışması (çoğunda her çeviride proofread ve sonrasında asıl cevirmen tarafından sign-off yapılır), ama bunlar da ücret düşüklüğü nedeniyle daha kötü çevirmen topluyor sürekli. 

netflixte sansürlü çeviri ya çevirmenin halt yemesi ya da dışarıdan alınma durumlarında olur. mesela office'i veya friends'i çevirisiyle birlikte satın alıp yayınlayabiliyor, dvd versiyonu olduğu için sansürlü oluyor, kontrol mekanizması da zayıf olduğu için öyle kalıyor. ya da dediğim gibi sığmadığı için atmıştır, sen sansür sanırsın. 

amazondaki sahne silinme/blurlanma olayı çok acayip, gerçekten resmi bir karar kapsamında mı yapıldı yoksa kendi salaklıkları mı emin olamıyorum. sahneleri kesmişler, altyazı kesik haline oturmuyor onu bile düzeltmemişler. 

@Sampardon abi seni yanlışlıkla etiketledim silemiyorum afsfsfsf. @Serunün söylediği şey de consistency sağlamak için yetersiz çaba gösterilmesi sonucu sezonlarin farklı cevirmenlere dağıtılması kaynaklı (bazen aynı sezonu bile bölüyor aptallar). ya da küçük ihtimal ilk cevirmen müsait değildir. bazen bi diziye 4. sezondan başlarsın, hiçbir consistency sheet doldurulmamistir, öncekileri izleyecek vakit de asla verilmemiştir (verilse bile unpaid labor olur zaten, kendinden ödün verip izlersin), hatta bazen yayında bile olmaz bulamazsın direkt. önceki cevirmenler nasıl bir yaklaşım uygulamistir bilemezsin. mesela örümcek adam mi yapmış spider man mi bırakmış, hangi tekrarlanan terimi nasıl çevirmiş... kafana göre yaparsın, sonunda da senin adın yazar aptal sen olursun afsfsfa. ya da düz salaksındır, kötüsündür, umurunda değildir vs. kaynaklar mevcut olsa bile bir şekilde sicar batırırsın tabii. 

PrudenT tarafından düzenlendi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...