Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Günlük #14


Saeros

Öne çıkan mesajlar

balıkta vibrio toksin olmadığı için önemsiz. Vibriolu balıklar zaten insan tarafından tüketilemez. Bırak vibrio'yu, toksin değeri azıcık ama minnacık bir şekilde üste yaklaşsın, o zaman adamı fena yapar. Mesela Balık ve yoğurt beraber yenmez. Çünkü vibrio ve tribiolar birbirlerine denk gelip toksin üretirler. bu üretilen toksinler başka balıklarda bulunan toksinlerle eleme yaparlar. Bu durum, balığın vitaminini öldürür. 

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Şahsen ben daha ton balığı almayacağım, sürekli de yiyordum zeytinyağlı downcounted 150gr paketlerden istifliyordum eve. Çok da tiksinmedim aslında, yıllar önce ton balığının ne şartlarda geldiğini görseniz kusardınız konulu bir makale okumuştum ona rağmen yiyordum. Markaya çok kızdım aslında ötekilerden 2 kat pahalıya satıyorlar diye bir tek bunlara güveniyordum bunlar bile hala ilkel yöntemle dolum yapıyorlar, bir de el değmeden üretim falan diye reklam çekiyorlar dalga geçer gibi. Ötekiler kimbilir nasıldır düşünmek bile istemiyorum asffss

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

27 dakika önce, miyaw33 dedi ki:

burda elle müdahale ettikleri için sorun staph enterotoksini vsvs

 

Hijyen önlemlerini aldığın sürece staph'ın sıkıntı olmaması lazım, mutfakta da aşçılar falan eldivensiz çalışır genelde. Eldivenli kebapçı tantunici vs. görmedim şimdiye kadar, haliyle adamın aldığı hijyen önlemi kadar yaşama şansımız var asd. Eldivenle çalışmanın daha farklı bulaşı riskleri var, plastik parçaları ambalajın içine girebiliyor falan gıda üretiminde daha büyük sıkıntı bu. Sanırım kapasite az olduğu için elle dolum yapıyorlar, makine olması lazım tabi.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

1 saat önce, Liebe dedi ki:

Şahsen ben daha ton balığı almayacağım, sürekli de yiyordum zeytinyağlı downcounted 150gr paketlerden istifliyordum eve. Çok da tiksinmedim aslında, yıllar önce ton balığının ne şartlarda geldiğini görseniz kusardınız konulu bir makale okumuştum ona rağmen yiyordum. Markaya çok kızdım aslında ötekilerden 2 kat pahalıya satıyorlar diye bir tek bunlara güveniyordum bunlar bile hala ilkel yöntemle dolum yapıyorlar, bir de el değmeden üretim falan diye reklam çekiyorlar dalga geçer gibi. Ötekiler kimbilir nasıldır düşünmek bile istemiyorum asffss

tam roi çalışmalık video, fiyatın neden 2 kat olduğunu da açıklıyor. 2 gıdım otomasyon koysa ışık ve ısıtmadan bile tasarruf eder. ama balıkçı teyzelerin de ekmek parası

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Teyzeleri gene calistirip hijyeni saglayabilir,tek yapacagi teyzelerin eline alet vermek,avuclariyla doldurmak yerine uzun kasik tarzi bir alet misal cok basit ve etkili.o yag ve salamura suyu koyma kismina koy bir 50 cc lik pompa o da tamam.orda 4 bayanin yaptigi isi 2 kisiye indirmis olursun

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

arkadaşın evinde kutu dardanel ton açtık zamanında, içinden balıkla birlikte bildiğin balık ağı parçası çıktı. yemedik, atmadık da. arkadaşın babası fotoğraflı bir maille bildirim yapmış, dardanel bir koli kusura bakmayın ton balığı yollamıştı (arkadaşa sorduğumda olayın sonucunu böyle anlatmıştı en azından). firmanın cevabı el değmeden üretildiği için farkedilmemiş olabilir sorry imiş. kafamda deli sorular şu an

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

23 saat önce, Liebe dedi ki:

 Markaya çok kızdım aslında ötekilerden 2 kat pahalıya satıyorlar diye bir tek bunlara güveniyordum bunlar bile hala ilkel yöntemle dolum yapıyorlar, bir de el değmeden üretim falan diye reklam çekiyorlar dalga geçer gibi. Ötekiler kimbilir nasıldır düşünmek bile istemiyorum asffss

Abi ucuza satılanların da %90ı Dardanel üretimi, aynı fabrikada aynı balıktan üretiyorlar. Migros A-101 vb yerlere kendi ambalajlrını basıyorlar gönderiyorlar. Dardanel'i marka olarak oturttuğu için oradan fiyata çakıyor adam.

Gönül rahatlığı ile ucuzu yiyebilirsin yani sdfsafa

Ben 1 tane üni stajımı Dardanel'de yapmıştım Çanakkaleli olduğum için. Stajdan sonra çıkar denize giderim niyetiyle sdasfa. O sırada fabrikanın tüm alanlarını gördüm. Ekmek fırını (dardanel kendi ekmeklerini kendisi yapıyor, hazır değil), sandviç üretim ve paketleme hattı, karides, kalamar, pişmiş tonla balıkların üretim hattı, kutu konserve, depo, ayıklama bölümü vs. aklınıza ne gelirse.

Hard kapitalizm kuralları geçerli, o teyzelerin çoğu çevre köylerden günlük getirilip çalıştırılıyor, sirkülasyon fazla, düzgün oturmuş personel az falan.

Fırında ekmek hamuru makinede şekil alıyor ama kadın eliyle kontrol edip yerleştiriyor fırın kalıbına falan. Hani otomasyonun (yarı otomatik diyelim) olduğu yerlerde de insan eli değiyor yani.

Veya sandviç üretiminde ekmekler bantta giderken içine sosu makine döküyor ama kadınlar elle kapatıp, bıçakla kenarındaki sosu sıyırıp plastik ambalajlar yerleştiriyordu. Onlarda eldiven vardı tabi yalan olmasın, ama fırında eldiven kullanımı azdı.

Videoda gördüğünüz poşetleme öncesi o balıkların ayıklanması da elle yapılıyor, tek tek cımbızla kılçık ayıklıyorlar falan. 

Sorun eldiven kullanımı da değil, o eldiven ile gün içerisinde nerelere dokundukları ve eldiveni ne sıklıkta değiştirdikleri. 

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Cam damacana'ya cam boru alayım dedim.

eleman iyice bastır vs. dedi takarken...

taktım, boru dibine sürttü ama çok önemsemedim.

 

bir bardak su ictikten sonra, bardağın dibinde cam kırıkları farkettim ? 

Goering tarafından düzenlendi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

On 05.03.2021 at 07:05, Goering dedi ki:

Cam damacana'ya cam boru alayım dedim.

eleman iyice bastır vs. dedi takarken...

taktım, boru dibine sürttü ama çok önemsemedim.

 

bir bardak su ictikten sonra, bardağın dibinde cam kırıkları farkettim ? 

okurken moralim bozuldu yepyeni damacana off

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 1 ay sonra ...
×
×
  • Yeni Oluştur...