Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Poşet Hakkında Her Şey (2019)


bajazet

Öne çıkan mesajlar

Kağıt poşet kullanan bir sürü mağaza var zaten hali hazırda. Bunu görüp "bakın işte par almadan mücadele ediyorlar" demek gold'un dediği gibi ironik oluyor.

Plastik poşetlerin zaten kullanılmasının amacı tüketici açısından kağıda oranla daha dayanıklı olması. Islandığı zaman parçalanmaması, ağır malzemeleri taşıması, boşken yer kaplamaması ve doluyken içine konulan malzemelerin şeklini alabilmesi.

Fakir enteller bu işi bu kadar dert ediyor bir tek. Bakıyorum Şokta Migrosta millet kendi poşetini getiriyor, teyzeler amcalar halletmişler işte ne güzel. 1 tane ufacık ürün için poşet almıyor insanlar cebine atıyor.

Poşet alma devlet vergi de alamasın, çevreye de katkın olsun işte.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

goldbären said:

hahah asyadaki 1 dolar maliyetli tekstil fabrikalarında doğaya ne atıklar salıyor herifler, kağıda geçerek sadece PR yaparsın.


Avrupaya satılan tekstil ürünlerinin kontrolü yapılıyor hatta o yüzden türkiye baya ihracat yapabiliyor avrupaya, bi uçağa atlayıp gelip kontrol edebiliyor herifler. benim yaz için çalıştığım yerde habersiz müfettiş geliyordu elinde kamerayla kimyasalların depoyu falan her şeyi kaydedip gidiyordu, baya sağlam kısıtlamalar vardı.

Ha kamboçyada ürettirdiği ayakkabıyı ne kadar denetliyordur onu bilmiyorum tabii ama giyim-yiyecek gibi şeylerde denetim daha sıkı. esas efsane kirlilikler diğer sektörlerde. otomotiv yan sanayi vs. çinde anasını belliyordur.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

µh said:

goldbären said:

hahah asyadaki 1 dolar maliyetli tekstil fabrikalarında doğaya ne atıklar salıyor herifler, kağıda geçerek sadece PR yaparsın.


Avrupaya satılan tekstil ürünlerinin kontrolü yapılıyor hatta o yüzden türkiye baya ihracat yapabiliyor avrupaya, bi uçağa atlayıp gelip kontrol edebiliyor herifler. benim yaz için çalıştığım yerde habersiz müfettiş geliyordu elinde kamerayla kimyasalların depoyu falan her şeyi kaydedip gidiyordu, baya sağlam kısıtlamalar vardı.

Ha kamboçyada ürettirdiği ayakkabıyı ne kadar denetliyordur onu bilmiyorum tabii ama giyim-yiyecek gibi şeylerde denetim daha sıkı. esas efsane kirlilikler diğer sektörlerde. otomotiv yan sanayi vs. çinde anasını belliyordur.


Gold diyor ki o firmalar PR kasarken kendileri fason üretim yaptırdıkları yerlerde çevrenin ve çalışanların anasını belliyor.

Sen diyorsun ki Avrupa'daki firmalar alacakları ürünlerin kalite kontrolünü yapıyor takip ediyor.

Alakasız iki şey.

O firmaların umrunda olan şey ülkelerine girecek malın kendi ülke standartlarına uygun olması. Üretim sırasında milletin kolu bacağı kopmuş, atıklar doğaya kontrolsüzce salınmış umrunda değil ki. O yüzden zaten Asya ve Afrika'da üretim yaptırıyorlar.

Sen sözleşmedeki şartları sağlıyorsan, zamanında istenilen kalitede teslim ediyorsan onlar için yeterli. Yoksa çocuk mu çalıştırmışsın, çevrenin anasını mı bellemişsin kimsenin umrunda değil.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

mani said:

Gold diyor ki o firmalar PR kasarken kendileri fason üretim yaptırdıkları yerlerde çevrenin ve çalışanların anasını belliyor.

Sen diyorsun ki Avrupa'daki firmalar alacakları ürünlerin kalite kontrolünü yapıyor takip ediyor.

Alakasız iki şey.

O firmaların umrunda olan şey ülkelerine girecek malın kendi ülke standartlarına uygun olması. Üretim sırasında milletin kolu bacağı kopmuş, atıklar doğaya kontrolsüzce salınmış umrunda değil ki. O yüzden zaten Asya ve Afrika'da üretim yaptırıyorlar.

Sen sözleşmedeki şartları sağlıyorsan, zamanında istenilen kalitede teslim ediyorsan onlar için yeterli. Yoksa çocuk mu çalıştırmışsın, çevrenin anasını mı bellemişsin kimsenin umrunda değil.


Öyle olmuyor işte.

Adam etrafa bakarken sadece bana ürettiğini nasıl üretiyorsun diye bakmıyor, tüm fabrikanın koşulları nasıl, işçilere nasıl davranılıyor, çevre ne kadar kirletiliyor hepsini denetliyor. işçileri kenara çekip soru soruyorlar vs. Ha ne kadar etkili olur başka bir konu ama bana ürettiği düzgün olsun da nasıl yaparsa yapsın diye bir mantık yok.

goldbären said:

o çöp fasoncuların denetimini yapmak demek 40 dolara satacağın şeyin maliyetini 1 dolardan 2 ye çıkarman demek. board kovuyor sonra seni.


Çöp fasoncu dediğin adam biz oluyoruz zaten. Türkiyede 20 lira etiketle satılan ürünle aynı kalitede şeyi 20£ etiketle yolluyorduk İngiltereye.

Şuan otomotiv sektöründe çalışıyorum, denetimlerde gene aynı şeyler söz konusu. Adamlar işletmenin en ince ayrıntısına kadar bakıyorlar, senin kendi tedarikçini nasıl denetlediğine kadar dikkat ediyorlar. Türkiye, Avrupa'nın küçük Çin'i.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

mani said:

µh said:

goldbären said:

hahah asyadaki 1 dolar maliyetli tekstil fabrikalarında doğaya ne atıklar salıyor herifler, kağıda geçerek sadece PR yaparsın.


Avrupaya satılan tekstil ürünlerinin kontrolü yapılıyor hatta o yüzden türkiye baya ihracat yapabiliyor avrupaya, bi uçağa atlayıp gelip kontrol edebiliyor herifler. benim yaz için çalıştığım yerde habersiz müfettiş geliyordu elinde kamerayla kimyasalların depoyu falan her şeyi kaydedip gidiyordu, baya sağlam kısıtlamalar vardı.

Ha kamboçyada ürettirdiği ayakkabıyı ne kadar denetliyordur onu bilmiyorum tabii ama giyim-yiyecek gibi şeylerde denetim daha sıkı. esas efsane kirlilikler diğer sektörlerde. otomotiv yan sanayi vs. çinde anasını belliyordur.


Gold diyor ki o firmalar PR kasarken kendileri fason üretim yaptırdıkları yerlerde çevrenin ve çalışanların anasını belliyor.

Sen diyorsun ki Avrupa'daki firmalar alacakları ürünlerin kalite kontrolünü yapıyor takip ediyor.

Alakasız iki şey.

O firmaların umrunda olan şey ülkelerine girecek malın kendi ülke standartlarına uygun olması. Üretim sırasında milletin kolu bacağı kopmuş, atıklar doğaya kontrolsüzce salınmış umrunda değil ki. O yüzden zaten Asya ve Afrika'da üretim yaptırıyorlar.

Sen sözleşmedeki şartları sağlıyorsan, zamanında istenilen kalitede teslim ediyorsan onlar için yeterli. Yoksa çocuk mu çalıştırmışsın, çevrenin anasını mı bellemişsin kimsenin umrunda değil.


uni zamani bir arkadasin (gerzek bi herif idi) arabasinda soyledigi guzel bir soz var.

"lutfen arabayi temiz tutalim, sigarayi, copu disari sallayim"

simdi pr falan da hikaye aslinda
tr'deki tamamen parasal. bunu biliyoruz hepimiz.

hatta ingiltere'nin plastik copunu en cok almaya baslayan boktan ulkelerin birisi biziz.
https://www.bbc.co.uk/news/science-environment-46566795

plastik, pr vs bizim icin gecerli gercekler degil.
tek gercek para para para


cin'in almadigini alan mal malezya ve biz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

CthuLhu said:

berlin'de çanta falan almıştık hanıma, orda da poşete para vermiştik. ama market poşeti değil de karton bir poşetti verdikleri.


ya bu gene iyi.
oc'lar zaten normal dandirik poset vermek yerine "aha al, daha kalin ama cok da kalin olmayan (duty free posetinin azicik daha kalini) poseti kol gibi fiyata satiyorlar ya, tilt oluyorum.

guzel kufredip, her seyi kucaklayarak arabaya atmisligim var. random alisveris yapacaksin. poset yaninda degil diye posete para vermek sacmalik.

hakikaten en sacma kanunlardan birisi bu poset geyigi. her taraf kagit kese falan verse cok ucuza daha iyi olacak. en disposable olmayacak poseti kakalayalim size cunku dogayi koruyoruz kafasi ne la?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...