Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

The Outer Worlds


Komutan

Öne çıkan mesajlar

yanı değil, önü. baktığı yer. burnunun ucu yani yazı okumuyor adam tezgahtar. 10kmden yerdeki sigara paketine uçan npcler bunlar. pc gövdesine losu varsa legolas gibiler. (sokaktan 1km öteden adam geçiyorsa o sıradan vatandaş uçarak geliyor dükkana tezgahtar sallamazken lmao) o yüzden yerden izmarit alamazken 20cm önünden sniper rifle yürütebiliyorsun. açı meselesinde 180 derece losa sahipler, eğer yanının 1cm ötesine geçersen o zaman görüyorlar. ama geçmezsen bihaberler. bayağı test ettim bunu, görüş açıları world class tenis oyuncularından ötede.

100 katı iyi oyunlar var çok daha eski bu alanda, normal değil kesinlikle. önündeki tezgahtan aşırdığımı 5sn sonra geri satıyorum, ben bu kadar saçma birşeye rastlamadım first person rpgde hiç. izometrik oyunlarda da zaten koymuyorlar yere çalınabilecek şeyleri, npc invde duruyor o da skill istiyor.

hatta npclerin görüş kabiliyeti için şunu diyebilirim:

uzaktan 10, yakından 0, ortalama 7.

?

Sam tarafından düzenlendi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Stealingin affedilir yanı yok, npcnin kafasına tencere koyup rahatlıkla hırsızlık yaptığın badhesda oyunlarıyla aynı seviyede hani kingdom comela falan karşılaştırmayacağım bile.

 

Oyun genel olarak çok sıradan ya. Aşırı steril böyle, herşey tak diye önüne veriliyor ve oyuncuya yaratıcılık için alan bırakmıyor. İlk duyumları aldığımızda, hele ki Boyarsky/Cain liderliğinde ekip olunca Arcanum / Underrail benzeri etkileşimlerin olabileceği bi oyun bekliyorduk (Cain'in kendisi codexte underrailla ilgili bi tartışmaya damlayıp bizim de amacımız bu tarzı bi laf etti yıllar önce), fakat oyunda mayınları bile yalnızca ateş ederek patlatabilyorsun. Karakter sistemi olsun crafting olsun itemlar olsun çevreyle etkileşim olsun son derece kısıtlı, sadece birbirinin aynı bonusu veren consumableların 40 ayrı çeşidini yapmışlar, o da inventoryi kalabalıklaştırmaktan başka işe yaramıyor. Tamam stealth/diplomacy falan hemen hemen her questin bi alternatif çözümü var ama orda da yazım kalitesi çok sıradan kalıyor, bilgisayarlardan gelen trivialar ve obsidianın son bikaç oyunundaki gibi standart infodump npcler bu boğuk ritmi kırmaya yetmiyor.

 

Yakın dönemde çıkan benzer oyunlara baktığımızda misal kingdom come tüm eksiklerine rağmen hem daha özgür bi dünya verebilmişti, hem de sayıca daha az olan dialogları çok daha iyi yazılmıştı. Gece gündüz döngüsü olsun etrafta gezen npcler olsun random encounterlar olsun canlı bi dünya vardı orda, Outer Worldse bakıyorum gemiyle bi alana iniş yapıyoruz etrafta çeşitli "ilgi noktaları" var, gerisi (yaban hayatı ve onbinlerce marauder hariç) bomboş. Bi Elex'in dünyası kadar detaylı dünya tasarımı olmasa da gerçek manada open world olmayıp o hissi verebilen bi outward kadar olabilirdi en azından. Oyun fazlasıyla formülize olarak yapılmış gibi duruyor, böyle alıp bakmışlar badhesta oyunlarının nesi seviliyor nesi sevilmiyor, sonra kimseyi zorlamayacak kimseyi kırmayacak herkesin oturup bitirebileceği bi borefest tasarlamışlar, baştan sona oyuncunun elini tutup ne yapması gerektiğini anlatan.

 

Ha oyun kötü mü bence değil, ama beklentinin çok altında kalıyor. Firefly hissini daha iyi yaşatabilen biraz daha özgür bi dünyası olsa bu karakter sistemiyle bile kurtarırdı, ama mevcut haliyle kararım:

giphy.gif

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 2 hafta sonra ...

Aynen başladığı gibi bitiyor bu arada, koca bir meh olarak. Yani çok iyi anlar da var özellikle Hope un hikayesi güzel yazılmıştı, monarch keza iyi bi tempoda başladı devam etti ve bitti. Ama scylla olsun groundbreaker olsun edgewater olsun hep boxed skyrim havası verdiler. Obsidian kaybettiği iyi yazarları çok arar diyeceğim de, hem rekabet yok badhesda kendi fanlarına kazık atmakla meşgul, hem de MS parası tatlı geliyor rahat rahat boşalan nişe oyun basabiliyorlar falan aynen böyle devam ederler diye tahmin ediyorum. Çok iyi fikirleri (Felix'in personal questi mesela) stajerlere yazdırıp onaylayıp onaylayıp devam etmişler

 

Different path olayını iyi kotarmışlar ama, hem alternatif quest çözümlerini destekliyorlar hem de oyunun farklı yerlerinde mevcut quest givera ihanet edip karşı tarafa geçmek mümkün. Baya sonuna kadar da böyle devam etmişler, hani biraz daha insanı içine çeken bi dünyası olsa hemen alternatif yoldan ikinci karakteri oynamaya başlarsın. Özellikle şeyi sevdim sonda

Spoiler

Phineasın questinden devam edersen tartarusa gitmeden önce Chairmanin yardımcısı akande senle bağlantıya geçiyor, phineası bize ver bizim adamımız ol diyor buraya kadar herşey normal. Yalnız eğer edgewaterı dissidentlara verdiysen (gübreci hatun) sana edgewaterı temizle içinde tek bi insan bile kalmasın questi veriyor, reddedersen bu defa öldürmeye çalışıyor. Eğer burda çatışmaya girip akandeyi öldürürsen oyunun sonunda tartarusta olmadığı için barışçıl çözüm imkanın da kalmıyor illa ki chairmani öldürmek lazım. 100 persuasionla kendimden emin koştura koştura oyunu bitirmeye çalışırken güzel bi detay oldu, en azından bu tür world stateleri hesaba katmışlar quest çözümlerinde.

 

Düşük de olsa bi ihtimal xpacleri daha bi rafine yaparlar mı diye merak ediyorum ama çok umutlu değilim, yine de 1 aylık daha xbox şeysi açtırır bi bakarım nasıl yapmışlar diye.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 1 ay sonra ...

bitti. tekrar oynamam+dlc çıkarırlarsa bakmam. nav mapteki gezegenlerin yarısı süs olarak konmuş, ben de diyorum daha kaç saat oldu daha 2-3 tanesine anca gittim, oyun bitmeyecek herhalde :D

mediocre yorumuna katılıyorum. başka firma olsa anca bu kadar yapabilmişler derdim ama obsidiandan beklentim daha fazlaydı

Silphatos tarafından düzenlendi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 3 hafta sonra ...

oyunu daha yeni bitirebildim. hikaye hakkında sorularım var:

Spoiler

anladığım kadarıyla Byzantium'un bu kadar çöp hale gelmesi ve "Board"un gezegenlerdeki başarısızlığın arkasında "açlık krizi" var, ve bunu çözebilmek için herkesin dondurulması gerektiğini teklif ediyorlar.

ancak Stellar Bay, Fallbrook ve Edgewater, su kaynaklarına yakın inşaa edilmiş yerler. Su demek hayat demektir. gölden, denizden, nehirden balık çıkarmak, hiç olmadı kendi balık havuzlarını inşaa etmek mümkün. denizden/gölden temiz su üretebilen bir cihaz da var sanırım, sınırsız temiz suya erişim imkanı var.

Emerald Vale'de, sırf bitki üretimine destek verebilmek için Botanical Lab'i destekledim. bir laboratuvar içinde de olsa, her kasabanın yanına böyle bir laboratuvar inşaa etmek demek, sağlıklı sebze ve meyvelere erişim imkanı demek oluyor.

gezegenlerde bolca primal, mantiqueen, raptidon, canid, mantisaur var. bunlar hep avcı yaratıklar. avcı olduklarına göre avladıkları ve doğal bitki örtüsünden beslenen yaratıklar da yaygın demektir. bu yaratıkları çiftliklerde tutup onların etinden yararlanabiliriz. oyunun bir yerinde bir kadınla konuşuyoruz, Eva Chartrand. kendisi, insanların gezegenlerdeki doğal bitki örtüsü ve yaratıklardan beslenebilmesi için biyolojik değişiklik yapabileceğini anlatıyor. Phineas'ın yanına yolluyoruz bunun için. ancak quest sonrası negatif reputation almak dışında bir etkisi olmuyor.

madem açlık ve kıtlık bu denli bir sorun, neden Eva'nın bu araştırmasına katkıda bulunup yeni nesillerin hayatta kalabilmesine imkan tanımıyoruz ki? oyun sanki Eva questi hiç varolmamış gibi pat diye bitiyor birden.

"The Board" denilen şey Auntie Cleo, Spacer's Choice, C&P, Rizzo's gibi şirketlerin birleşimi bir şey değil mi? hatta MSI'ın başına Sanjar'ı getirirken, Board içinde çok sağlam bir eleman olacağı düşünüldüğü için hile hurda ile safdışı edildiğini öğreniyoruz. peki, oyunun sonunda Board'ın tamamen dağıldığını söylemesinin bize ne gibi faydası var? Sanjar, Stellar Bay'i gayet iyi bir şekilde idare ediyordu (Edgewater'ın sefil haline göre özellikle). benzer bir yönetim anlayışıyla Board'u revize edip daha faydalı bir şekilde kullanamaz mıydık?

doğru seçenekleri seçtiğimizde, Phineas'ın sonunda tüm bilimci ve mühendisleri canlandırdığını öğreniyoruz. yani aslında gayet de olası bir şeymiş. onunla uğraşana kadar kıtlıkla mücadele edecek bu bahsettiğim yöntemler var. buna rağmen oyunun sürekli "ah öldük, bittik, zaten dünyayla iletişimimiz de kayboldu" diye bağırıp çağırmasını anlamsız buldum o yüzden.

 

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

oyunda gördüğüm kadarıyla 3 tane şehir bölgesi var, sadece 2 tanesinde faction seçimi yapıyoruz.

fallout: main story 16 saat, completionist 32 saat
fallout 2: main story 32 saat, completionist 84 saat
fallout nv: main story 27 saat, completionist 130 saat
tow: main story 12 saat, completionist 34 saat

main story 40 saat, completionist 250 saat olmasını beklemiyordum (istemezdim de) zaten, ama en azından fallout 2 kadar uzun olsa çok iyi olurmuş. bölgelerin hepsinde aynı yaratıkların ve itemların kullanıldığını da düşünürsek, süreyi fazla düşük tutmuşlar.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bone bahsettiğin kıtlık oyunun asıl "gizemi" ve görünmeyen gerçek tehlikesi zaten. Eva'nın questinde öğreniyoruz :
 

Spoiler

 

Halcyon sistemindeki organik moleküller insan sindirimine tam uyumlu değil, yemek yiyorsun ama ne balık ne et gerçek doygunluk veremiyor çünkü nutritional valueları insan sindiriminde çok düşük, çoğu enerjiye dönüşmeden vücuttan atılıyor bu da gizli açlığa sebep oluyor. Board olayın farkında ama bi taraftan çözüm bulmaya, bi taraftan da paniği engellemek için olayın üstünü örtmeye çalışıyor bunun ilk izlerine edgewaterda insan gübresiyle yetişen bitkilerin gerçekten doygunluk vermesiyle, sonra da rosewaydeki diş macunu questinde rastlıyorsun, çehov silahları bunlar oyunun. Sonra işte sublightın alien invasion questinde evayı buluyorsun ve işin aslı ortaya çıkıyor.

Eğer phineas ve evayı birleştiririp hopedaki insanlarını uyandırırsan oyun sonunda çözüm buldular diye bi sonuç alıyorsun, eva yıllardır bu konuyu araştırıp işi canlı insan deneylerine kadar götürmesine rağmen tek başına yetemiyor çözmeye. Mesele gıda üretecek tesis ekipman kurmak değil yani, mesele insanlarda bu gıdalardan randıman alacak değişiklikleri yapabilmek. Ha board bunu niye yapamıyor çünkü paranoyaklar ve ellerindeki gücü phineas gibi radikallere kaptırmak istemiyorlar, ki phineasın olayı çözeceğinin de bi garantisi yok.

Oyun sonunda yine board eski haliyle yıkılıyor ama yerini senin liderliğinde yeni bi board alıyor, Sanjar da işin içinde falan. Yani boşa gitmiyor yapılanlar. Hatta bence herşey fazla iyi bile bitiyor.

 

 

axedice tarafından düzenlendi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Spoiler

Halcyon'daki insanların oradaki kaynaklarla adam gibi beslenebilmesi için gizli mutasyon deneyleri yapıyolar insan denekler üzerinde (delikanlı bilimadamları olduklarından kendilerinde deniyolar, çoğu yattara tabii) zaten, ne kadar saçma olsa da bu sistemdeki gezegenlerdeki sudan çıkan şeyler ya da üstünde yaşayan mantiqueen eti, kısaca organik şeyler yaramıyor insanlara olay o.

Boardun yapmak istediği bu mutasyon deneyleri tamamlanana kadar Byzantium zenginleri hariç diğer herkesi dondurup kaynaklardan kısmak, bizim gemiyi de ondan istiyolardı hazır cyro podlu. Yanlış hatırlamıyorsam ellerinde de dünyadan gelme yiyecekler vardı bi miktar vip tabakaya yetecek kadar. İyi sonda yukarda yazıldığı gibi bizim gemideki tonla kalifiye bilim adamını kaldırınca phineas çözüyolar olayı, mutlu son.

 

 

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 1 yıl sonra ...
Spoiler

yeni bitirdim oyunu xbox game passte gördükten sonra. iyi sonla bitti sanırım. başta botanical'a verdim enerjiyi edgewater gg oldu bide üstüne ordaki kötü herifi kestim direk. peaceful çözümde varmış ama biraz vura vura başlamıştım oyuna arada kaynadı eleman. msi ile iconoclastları birleştirdim barış yaptılar orda. groundbraker'da çok görev yapmadı mesela eva görevini yapmadığım için hiç hikayede yoktu bende. sizin spoilerlardan fark ettim onu da. sonda board'dan gelen teklifi reddedip hope'u welles'e getirdim. baya bi dialog + hack + science kasmıştım akanje denen kadını kaçırdım kendimden intimidate ile. mutlu sonla bitti. crewmember questlerini sevdim baya. güzel yazılmış çoğu sadece şu groundbraker'daki alien questi dediğiniz questi yapmadığıma pişman oldum. scylla'ya hiç gitmediğim için sanırım. main quest gittim son çeyrekte sanırım daha çok. çok bu tarz oyun oynamamış bi adam olarak 9/10 veririm ya 35 saat oynamışım yavaş yavaş.  

 

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 2 yıl sonra ...
  • 2 ay sonra ...

4 yıl geç kaldım bu başlığa gerçi ama kısmet. geçen yaz bg3 erken çıkınca yarım kalmıştı, isabet olmuş çünkü byzantium'a gitmeden önce kaldığım yerden space's choice'taki dlc'lerle devam edebildim. gorgon'da terminaller aşırı baydı bir noktadan sonra, en sonlarda okumayı bıraktım ama eridanos hiç fena değildi, hatta oyunun en düzgün kısmı olmuş denebilir. ironik bir şekilde oyunun tek minigun'ını long gun olarak oraya koymuşlar lol. o kadar imbaydı ki onu alınca diğer hiçbir silahı kullanmadım ondan sonra. ne var ki bu dlc'leri bitirince rahat 20+ lvl boostluyor oyunun endgame'i üstüne, zaten kötü olan combat dengesini tamamen sıfırlıyor.

skill namına oyunda bir combat skill, lockpick, persuade dışında çoğu şey kullanılmıyor. (engineering tinker cost düşüren lvl'ı saymadım bile direkt elzem) sanırım 100 tane verilmemiş skill, 10 tane verilmemiş perkle bitirdim yani almaya değecek pek birşey yok. bazı skiller için uzun süre elbise giy çıkar yapmak gerekti sadece, gereksiz yorucu. devam oyununda yapmasınlar rica ediyorum.

yan karakterler ellie hariç pek sarmadı doğrusu. dialoglar genelde iyi ama terminal infodumplar of yani. playtime'daki en büyük porsiyon terminal wot'ları. geriye dönüp bakıyorum da keşke okumasaymışım çoğunu. zaman aldığı gibi oyunun akışını çok gereksiz yavaşlatıyor. ve okumaya değer birşey genelde yok.

amma velakin oyuna yönelik en büyük eleştirim inanılmaz derecede monotonluk hikayedeki. %99'u kapitalizm eleştirisi, bu eleştirinin çoğu iyi ama başka birşey yok. dlc'ye gidiyorum aynı. öbür dlc'ye gidiyorum o da aynı. ana quest'e dönüyorum aynı. yeter yani bir noktada baygınlık veriyor. ben okurken/dinlerken baygınlık geçirdim, onlar yazarken yorulmamış. hiçbir nüans da baştan sona yok zaten doc brown ne derse yapınca herşey en güzele çıktı. maalesef fallout gibi bir setting yapmaya çalışırken çok daha tekdüze ve baştan sona copy & paste hissettiren bir setting yapmayı başarmışlar. şirketlerin hepsi kötü, diğer herkes iyi ok anladık. oyun çok uzun olmadığı halde (dlc'ler kabaca ikiye katlamış gerçi) ben bir yerden sonra sıkıldım ne yalan söyleyeyim.

ikinciyi bekleyeceğim ama gene böyle monoton yapmazlar umarım. bu eleştirilerim dışında beğendim çünkü, new vegas gibi bir oyun yapmayı denemişler bu sefer çünkü.

Sam tarafından düzenlendi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...