Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Başınıza gelenler


Vasfi

Öne çıkan mesajlar

biraz uzun olcak sanırım;

2002-2003 sezonu
lise 1 deyim, internet cafelerin peak zamanları
ankarada, olgunlarda batı sinemasının yanında sanal internet var eski time'ın alt katı oraya takılıyorum,

ailem şehir dışında bunu çok güzel değerlendirip sabahlıcam cafede (dsfgsdfgsgs) ozaman sahibi 10 kişi altına sabahlatmıodu, oglenden ayarladım 10 kişiyi, ama tayfa hep vukuatlı oldugundan (anne babaları bunnarı cafeden topluo) kafamda acaba takla atan olrmu diyorum.

neyse gece 12 oldu 3kişi takla attı, yalvar yakar 7 kişiye eyw aldık gece 2 gibi, 2kişi daha caydı 5 kişiye düşünce sktr git geldi bize
gittim güvenparka keklik dolmusu bitmiş, taksiye sordum 5tlye götür oda sie cekti

dedim biraz yürüyim ilerde bi taksiye yanlarım, meclise kadar cıktım yığıldım yokuş yukarı hep, skrler diyip başladım otostopa.

ilk bitane şahin yanaştı gece klubu gibi yanar donerli camlar acılmadan kapı acıldı biri dısarı düştü cunku 6 kişiler arabada

nereye gardaş?!? dedi biri
dedim dikmene
gel atalım, yok başgan eyw yeriniz yok fakan biraz salça olup uzadı bebeler

5dk gecmedi bitane mercedes yanastı oo tamam dedim, camlar perdeli filmli, pala bıyıklı güneş gözlüklü biri



actı camı nereye gidiosun? dedi.
dikmene cıkıcam dedim, atla dedi ilkere kadar bırakım
ok dedim bindim içerde ilahi calıo
ben -> b
pala -> p

p: ne işin var bu saate burda?
b: vaziyeti anlattım
p: annen baban ne iş yapıo?
b: anne ogretmen baba gazi unide prof
p: ee dedi ben manyan teki olsam bıçaaağ çekip seni kesip çöpe atsam nolcak?!?!
b: euhehu abi onlar filmlerde olr!

pala direksiyonun sol altından biyerden rambo bıçağını çıkardı arkasını boğazıma dayadı
ben ses kesildi tabi, irkildim ama daha kırılmadım(bıçak hala dayalı)

p: çeksem silahı vursam seni, ne olcak o anan baban?!?
benden ses yok tabiki kafadan kaynar sular hafiften iniyo..

bu gömleğinin iki düğmesini açtı desert eagle'ı cıkardı göğsüme dogru dayadı

p: (tok bi sesle) bang! bang!

o an işte tek oldunuz bi ortamda birinin sizin omzunuza dokunurcasına havaya hafif zıpladım,

p: korkma korkma ben milletvekiliyim aynı zamanda avcıyım
p: benimde senin yaşında cocum var bida yapma vsvs

güyya rahatlatıcak ben kapıyı açıp atlamayı düşünüorum..

p: nerde evin bırakıym..
b: hemen su ilerde sagda.. ( daha 3km var)

oda bilio gelmedimizi ama cok korktumu anlayınca bıraktı
indim kaldırıma cıkıcam bacamı atıyorum ama güç gelmio titriyo bacam dier bacamı atıcak gücü bulamadım cıkmadım kaldırama

2 dk yürüdüm kanın kokusunu alan köpek balıkları gibi korkumun kokusunu almıs köpekler bi anda arkamdan saldırıya geçti, biri paçamı ıssırıo biri elime saldırıo derken çöpcünün teki hayatımı kurtardı ben de bidaha böle bişi yapmadım dsfgsdfg

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ekşide şöyle bir yazı vardı, https://eksisozluk.com/100-km-s-hizla-giderken-gidemez-olmak--5168567?focusto=62273473

100 km/s hızla giderken gidemez olmak

konu o kadar saçma ki başlığı da ancak böyle oldu.

not: bana çok ayıp olur hiç fikir vermezseniz. o kadar da yazdım bak.
özet: otoyolda 100km/s hızla giderken araç göstergeleri hiçbir uyarı vermeden motor aniden durdu. 6 ay önce otokoç'ta motor sökülmüştü, parça değişmişti. 52bin km'deki bir aracın böyle bir arıza vermesinde otokoç'un hatası olduğunu düşünmeden edemiyorum ancak onlar ihaleyi bana yıkıyor. gidip döver misiniz lütfen? ve de mangalda mısırı mı daha çok seversin mantarı mı deseler mantarı derim.

geçen cumartesi bagajda 4 mısır, 12 patlıcan, 20 mantar, 8 yeşil biber, 1 salkım üzüm, köpek topu ve diğer kamp malzemeleri ile istanbul'dan kartepe'ye doğru gidiyoruz. araba 52bin km'de 2012 model ford fiesta. içinde koruma amaçlı origami turnalar var.
60 km filan gittik, bana böyle değişik bir ses geldi. değişik dediğim arabanın normal sesi vardır ya asfaltta gittiğinde çıkar. vınn vınn diye. işte o ses normalden yüksek geldi. hemen klimayı kapattık, camları açtık, ses bizden mi geliyor yandaki kamyonlardan mı onu anlamak için. tabii o arada ben hemen göstergeleri kontrol ettim, araba hiçbir uyarı vermiyor. el freni vites filan aklıma gelen ne varsa baktım, her şey normal. çekiş gücünde filan da sorun yok. kamyonu geçtik, ses kesildi. tamam dedik kamyondanmış.
azıcık ilerledik, en fazla 200 metre. hafif bir yanık kokusu geldi, o kadar hafif ki arkadaşım almadı kokuyu. yine göstergelere baktım, hiçbir şey yok. dedim içim rahat değil ben şunu sağa çekeyim. bunlar 30 saniye içinde oluyor. hemen sağa yanaşıp frene bastım ve araba tekleyip durdu. bir daha da çalışmadı. biz tabii arabayı tam sağa çekememiş olduk, otoyolda, kamyonların vızır vızır geçtiği bir yerde dımdızlak kaldık.
yanık kokusunu alıp yavaşlamasam, sağa yanaşamasam, 100km/s hızdayken aniden dursak yolun ortasında, ne hale geleceğimiz belli. araç takla atmasa üstümüzden kamyon geçerdi, araç takla atsa, kamyon yine de geçerdi. biber salçası gibi bir şey olurduk. acısız.

sonra motor kapağını açtım içeriden. baktım arkadaşım kapağı tersinden kaldırmaya çalışıyor tamam dedim bir çekil. burada otomobil ustası ablan var. motoru açtım. hafif bir duman. çılgıncasına hararet yapmış bir araçla yolda kalma tecrübem olduğu için hararet nedir biliyorum. bu öyle değil. motor sıcak evet, olmaması gereken bir sıcaklıkta ama motor su kaynatmış denemez. çünkü motor suyu yok:/ motor suyu olmuş çamur. arabanın altına baktık, bildiğin ishal. kahverengi cıvık bir şey yapıyor. motorun içini inceledim ışık tutarak, o çamur ta motor su deposunun yanından, radyatörle ikisinin arasından akıyor. yağ çubuğuna baktık, yağ filan kalmamış. motor yağı ve suyu sevişmiş ve gezmeye dışarı çıkmış anlayacağınız.

arkadaşım korktuğu için yol yardım çağırdık. arabanın patlayacağını düşünüyordu, bana daha fazla kurcalatmadı. öğlen güneşinin altında bekle ki yol yardım gelsin. o üçgen uyarı levhaları da amma dandikmiş bu arada, rüzgarda hemen uçuyor, salladık onları, 5 litrelik su koyduk uyarı olarak. neyse yol yardım geldi. dedi ki "motor gitmiş". 120 lirasını verdik, gitti. o olmasa ne yapardık bilmiyorum. sonra otoyol yardım geldi. arabayı oraya buraya itti, yerleştirdi sağ kenara iyice. çekici çağırdık, onu bekliyoruz. başka otoyol yardım geldi, arabayı çekelim burası tehlikeli dedi, çektirmedik ama 30 dk konuştuktan sonra ikna oldu. 2 tamirci geldi, abla tamir edem mi dedi. neyse yani gelen giden gırla.

ay resmen konuya gelemiyorum heee.
çekici gelene kadar ben gittim kenarda otlara oturdum, üzüm yedim turuncu oje sürdüm. otlar ojeye yapıştı, iğrenç oldu gerçekten ama sanat eseri gibi bir şey bence. sonra çekici geldi. dedik köpekler öne oturabilir mi? hayır dedi, arabada kalabilir. insan arabada kalabilir mi? hayır öne oturabilir. peki araba ya düşerse arkadan? düşmez. ya düşerse? düşmez. ben arabada oturabilir miyim? içim rahat etmez köpekleri bırakamam. olur tamam. sonra arabayı çekiciye bindirdim^^ buralar çok zevkliydi. dönmeyen direksiyonu döndürdüm böyle aşırı güçlü olduğum için. sallana sallana gittik. emniyet kemerimi de taktım tabii belli mi olur. bu arada istanbul'dan bir arkadaşımız bizi almaya geliyor. ayyy içim sıkıldı valla şurada bırakıcam entryyi hee.
babaney bırakmıyorum.
işte araba toplama kampına gittik. çay içtik, kedi sevdik, oturduk, arkadaş geldi, bizi aldı döndük. gariban arabam da gece otokoç istinye'ye bırakıldı. ford yetkili servisi oluyor kendisi.

ben soruma geçsem şimdi olur mu?
olur tabii çok isteriz zira daraldık.
tamam^^

şimdi bu araba aralık 2015'te önden, yandan, arkadan darbe aldığı bir kaza yaptı. otokoç tamir ettik tamam süper oldu deyip teslim etti bir ay sonra. alır almaz yolda kaldı. gelip aldılar, tekrar verdiler, araba su aldı çılgın gibi, götürdüm 1 hafta sonra verdiler, araba sırılsıklam, yine verdim 2 hafta sonra veriyorlardı ki gizli bölgeye baktım ıslak. gösterdim, orada bıraktım. 1 ay sonra verdiler. aldım. ne kadar iyi bir servis olduğunu siz anlayın artık.
ilk büyük tamiri sırasında çekilen fotoğrafları almıştım. hepiciği bende. değişen parçaları da biliyorum tabii ki. açtım onlara baktım. motoru sökmüşler, soğutma parçaları var değişen. yani bu aracın motoruna hasar gelmiş kazada ve otokoç tamir etmiş. sonra da motor hiçbir uyarı vermeden aniden duruyor.

en az 4 uyarı vermesi lazımdı.
yağ seviyesi azalmış
hararet
motorda arıza
motorda ciddi arıza
hala durmazsan motorda arıza var göstergelerinin yanıp sönmesi

araba otokoç'ta öylece duruyor şimdi. ben diyorum ki sizin hatanız olabilir, ben ne yapacağım da bu hale gelecek araba. 6 ay önce motor elinizdeydi. onlar diyor ki son bakımı aksamış. yav son bakımı mı kalmış, araç zaten bakımı geldiğinde sizdeydi, komple açılıp toplanmıştı, sonra da bende ne kadar kaldı zaten, dalga mı geçiyorsunuz?
ford'u arıyorum, araç garanti kapsamı dışında, servis diyor ki son bakımı yaptırmamışsınız. tamam diyorum o zaman şunu söyleyin. bizim araçlarımız 2 yıl garantilidir. garanti dolunca hiçbir uyarı vermeden motoru aniden durabilir ve siz ölebilirsiniz, bizi bağlamaz. hayır böyle diyemem. bu araç 6 ay önce komple söküldü, motordan darbe almıştı motor incelendi, siz bana periyodik bakım filtre kontrol filan mı diyorsunuz? diyemezsiniz. işte biz detaylı inceleyip size dönelim. ok.

otokoç arıyor, inceledik, motordaki arıza daha önceki hasardan kaynaklanmıyor. masrafları siz karşılayacaksınız. peki arıza nedir? tam tespit etmedik motoru sökemediğimiz için. peki kazadan olmadığını nereden biliyorsunuz. çünkü motorda. e motor kazada açıldı diyorum. zaten bu kesin sonuç değil ön tespit :s

ya o kadar kötü anlattım ki sizlere bir şarkı armağan etmek istiyorum. çok seviyorum da bu ikiliyi.

soru: bunlar beni kazıklar mı? haksızlığa uğruyorum ve nasıl ispat edeceğimi bilmiyorum. ford yardımcı olmuyor. otokoç'a güvenemiyorum, olayda onların hatası varsa söylerler mi? söylemezlerse ben nereden bileceğim? motoru otokoç'a açtırayım mı? açıp da bir şeyleri değiştirirler mi hataları anlaşılmasın diye? bir de ağaçlara 5 litrelik plastik şişeler asıyorlar ya, neden?



o aklıma geldi,
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...