Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Aleviler ve Alevilik


Feamer

Öne çıkan mesajlar

Konu başlıkları:

1. Aleviliğin tarihi geçmişi ve ortaya çıkışı.
2. Alevi kimdir kime denir?
3. Alevi inancının içeriği.
4. Aleviliğin şii lik ile benzer yanları.
5. Alevilerin sunniler ile münasebetleri.
6. Alevi devlet ilişkileri.
7. vb.

geçen başka bir konuda benim içerik olarak tatmin edici bulduğum tartışmalar olmuştu, o konudan aklıma kalan başlıkları buraya yazdım. Diğer konu büyük ölçüde alakasız olduğu için, tartışılan başlıklara müstakil konu açma vazifesini vatandaşlık görevimi olarak üzerime alıyorum ve diğer konuda yazılanları bu başlığa aktarılması konusunu, ilgili kişiler eğer lütuf ederlerse tavsiye ediyorum. Diğer konuda tartışanları da buradan tartışmaya devam etmeleri yönünde teşvik etmek isterim. Her ne kadar sinirli tartışmalara yol açabilecek de olsa, böyle tartışmaların faydalı olduğu fikrindeyim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bu konuya başlangıç için, tartışmaya hevesli kişilere tavsiye olarak söylemek istediğim, konu hakkında yapılan yorumları osmanlıdan başlatmanın ve salt mezhep ve din temelli olarak değerlendirmenin, yanlış değil ama eksik olacağı ve sonuç itibarı ile vardığımız noktada hatalı çıkarımlar yapmamıza neden olacağını düşünüyorum.

misal bir çok kimse bu konulara buradan yaklaşırken, konunun ana öznesi olan alevilerin mustafa kemal ve türk cumhuriyetine olan bağlılıklarının, bütün bu geçmişte yaşananları daha sağlıklı analiz etiklerinin göstergesi olarak değerlendiriyorum.

konu hakkında benim iddiam:

şii liğin insanların kuranı yorumlamasından ziyade, emevi yönetim ve dini usul biçimlerine muhalif olanların siyasi ideolojilerin ortaya çıkardığını düşünüyorum. doğal olarak bir şii ye sorsan bu şekilde bir yorum getirmez ama işin başlangıcında, muaviye ve ali çekişmelerinin altında hep devletin nasıl yönetileceği, kimin yöneteceği tartışmaları var, ve bu tartışan taraflara taraftar toplama gayretleri ile iki tarafında yaptığı iftiralar ve peygamberin sünnetlerinin tahribatı var, misal çok bilindik olarak hz. alinin namaz kılamama olayı, bunun doğru olduğunu iddia edenin fikirlerinden şüphe duyarım, ve eğer müslümansa imanından da şüphe duyarım. ha böyle bir olay yaşanmış mıdır? bence yaşanmışsa, hz. alinin emevi dini icratlarını protesto etmek için onların şekilde namaz kılması şeklinde olmuş olabilir.

ve buradan baktığımız zaman alevilerin namaz kılmaması, camiiye gitmemesi konusunun nedenlerine de ulaşmış oluyoruz. tabi aradan geçen binlerce yıl var ve bu süre içinde bu ve benzeri konuların arkasının çeşitli mitler ile doldurulması var.

yukarıda taraftar toplama gayreti içinde olunmasından bahsettim, bildiğinin gibi emeviler arap milliyetçileri olarak ve peygamberin süre gelen bazı arap dini geleneklerine yenilik getirmesinin baş mualifi olan bir ailenin üyesi olan muaviyenin etrafında oluştular. onun icraatları ve dini uygulamalarda yaptığı değişiklikler hep bu çıkarların gözetilmesi sonucu oldu ve onun taraftarlarında bunların arasında seçildi.

diğer taraftan bunlara muhalif olanlar maveraünnehir civarında organize olmaya gayret etikleri için emevi muhalifi fikirleri, bu coğrafyanın insanı arasında yaymaya, taraftar toplama gayret ettiler. burada bölge insanın etnik yapısı hakkında yorum yapmak istemiyorum, pek öle ulaşılmaz bir bilgi olmasa gerek.

bundan sonra olanlar iktidar kavgaları olarak gerçekleşti ve sonunda bilindiği gibi abbasi denilen hanedanın yönetimi devralması var, burada lafı fazla dolandırmak istemiyorum ama bu abbasilerin maveraünnehir taraflarından taraftar topladığını ve onların askeri ve siyasal desteği ile iktidar olduklarını unutmamak lazım. ek olarak zamanla abbasilerin devlet yönetimi ve dini icraatlar bakımından nasıl emevileri arattığı ve bu aralarda ortaya çıkan karmatiler https://forum.paticik.com/read.php?17,8035384,page=5 gibi fikirlerin kökenlerini de görmezden gelmemek lazım.

neyse gel zaman git zaman, abbasilerin de boşa sarması ile ortaya büyük selçuklu dediğimiz oluşum çıkıyor, her olaşan türk devletinde olduğu gibi, karizmatik lider kişinin kendi çıkarlarını koruyacağına güvenen veya taahhüt alan bir çok türk aşireti de bu "selçuklu" oluşumunu destekliyor. ama bildiğiniz gibi kazın ayağı öyle olmuyor, burada benim çıkarımım olarak pek devlet geleneğine sahip olmayan selçuklu beyleri devlet işlerini iran devlet adamlarına bırakıyor -(burada bir parantez açmak istiyorum, okuyan için belirtmek isterim ki bu tamamen benim yorumum dur, değerlendiriken bu göz önünde bulundurun) osmanlının kurluşunda da benzer bir yapı var, ahiler(ki bunların da yapılarına bakmak lazım) beylikler içinde en devlet geleneği zayıf olan veya olmayan ve toprakları en kozmopolit olan osmanlı beyliğini destekliyor, bence bunun bir anlamı olmalı.

selçukluya tekrar dönersek, iran devlet adamlarının ve zamanla yönetim zümresine hakim olan irani yapının yönetim faaliyetlerinden rahatsız olan türk aşiretleri, bu rahatsızlıklarını isyan yolu ile dile getirmekten geri durmayan kimselerdir zira onların nazarında kendi çıkarlarının desteklenmediği ve kendilerin kurucu unsur olduğu bir devlet, devlet olarak değerlendirilmez.

sonuç olarak, bu isyanlar b. selçuklu devletini baya yıprattılar ve osmanlıya da sirayet eden irani devlet geleneklerinin de içine giren, "türkler" hakkında bir çok olumsuz iddia ve tez meydana geldi, gerçi bu tezlerin çoğu daha önceki devirlere de dayanıyordu ama bu vesile ile günceleme yapıldı ve gelecek nesillere aktarıldı, bir artı olarak bunlar "türk" devletleri olduğununda altını çizmek lazım.

konumuz olan din meselesine de değinmek gerekirse, devlet ile yaşanan bu çatışmaların nedenlerinin başında, bu kitlelerin yerleşik hayata geçmek gibi bir gayelerinin olmaması, bunun takip ve vergilendirme alanlarında bir çok soruna neden olması, şehirleşmiş kimselerin bunlardan rahatsız olmaları ve yönetimi bunlara önlem alma konusunda baskılaması, yönetimin vergi kaynağı olan şehirliler üzerinden imtiyaz kullanması ama devletin bu şekilde kendini konumlandırmasına rağmen askeri bakımdan muhaliflere denk kuvvetinin olmaması ve hala onlara bağlı olması neticesi ile ciddi ayrışmalar yaşandı ve dolayısı ile bu muhalif türk aşiretlerin dini ve toplumsal yapılarının şehirli komşularından ayrılmış olduğunu iddia edebiliriz, bu ayrişma da doğal olarak o topraklarda doğan ve emevi merkezi zulmüne karşı doğan şii temelli oldu ama kendi etnik kökenlerinden daha çok beslendi.

benzeri, yine benzer bir şekilde, anadolu selçuklu devleti ile de yaşandı, bu sefer farklı olarak yönetici kesimim faaliyetlerinden halkın neredeyse tamamı sıkıntılıydı, ama güç gösterecek bir kesim vardı, türkler... yine devletin kurucu unsuru bunlardı, ordu bunlardan oluşuyordu, dini inanç olarak halkın çoğunluğu bunlardan oluşuyordu ama yönetici zümre (artık her kimse onlar) onlar ile aynı fikirde değildi, sonuç isyan ve isyanın anca frank paralı askerleri ile durdurulması...

sonuç ise bu isyan eden kişilerin dini ve yaşayış olarak iyice ayrışması, onlara karşı yapılan propagandaya girmiyorum bile

ve son olarak osmanlıya geliyoruz, bu yazı içinde emevileride de sayarsak 4, saymazsak 3 devleti isyan ederek zayıflatan ve sonunda yıkıma götüren bu kişiler osmanlı zamanında da boş durmaldılar, ilkin timur tarafına geçen bu devlet bilmez göçerler, şah ismail tarafına geçmeyi ihmal etmediler.

ama bu sefer devlet yöneten akıl (artık her kimse) elin sağlama almıştı, bu başı boşlara karşı elinde sağlam bir askeri birlik vardı(yukarıda niye osman beyliğinin kimler tarafında desteklendiğine yönelik bir komplo teorisine değinmiştim) sonuç olarak, yöresel bir unsur olarak kürtlerin de kullanılması ile (kendilerine verilen bir çok imtiyaz var) uzun bir süre kafalarını kaldıramayacak bir şekilde sindirildiler, sonuç olarak ayrışma mesafesi dahada açıldı.

neyse burada kesiyorum zaten çok uzun bir yazı oldu, demek istediğim anlaşıldığını ümit ediyorum. uzun ve vakit alan bir yazı, birçok eksik, hata ve yanlış olabilir, okuyucunun affına sığınıyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

pascalnouman said:

yanlis anlama da bence de gereksiz bir baslik olmus hani nerden nasil ne zaman gelmisler anadoluya meselesi tarihsel bir olay olabilir de geri kalan kısım sadece inanişla ilgili ve bu kisinin kendisinden baska kimseyi ilgilendirmez


gereksiz diye bir şey yok, belki bizim için gereksiz olabilir ama burayı okuyacak 3. veya 4. kişiler için faydalı olur belki orasını bilemeyiz.

hem insanlar yazarak veya tartışarak, kendi hatalarının da farkına vardıklarını düşünüyorum, her ne kadar toz kondurmasak da bir çok fikir değişe biliyor
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

şunu bu seviye bir forumda yazmak bile abest ama bu konun gayesi herkes belli bir düzen ve adab-ı Muaşeret Kaideleri içinde bildiklerini boş vakitleri dahilinde yazsın ortaya bir sinerji çıksın.

bir kitap okuyup ilgili konuya vakıf olduğunu iddia etmek anca cahillere yakışan bir davranıştır. zira okuduğumuz kitabın içeriği ve bizim okuma biçim ve okuduğumuz zamanki bilgilerimiz, okuduğumuz kitabın içeriğini anlamlandırmamızı etkiler. hal böyle olunca seviyeli bir tartışma ortamında bu bilgilerin paylaşılması ve savunulması bilgilerin doğru anlaşılması için faydalı olur.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

tam da dedigin olay yuzunden bosuna acmisin dedim aslinda
mesela yıllardir suregelen ve su son bir senede zirve yapan teror olaylarinin konusuldugu bir baslikta biri ,teroru ovmese de, hakli gordugunu belirtir seyler yazıyor bundan rahatsizlik duyan baska biri birsey yazinca da tartismaya acik olun bagnaz olmayın diye hemen yaftalayiveriyor ardına da şakşakcilari gelip hehehhe diye guluyor boyle hastalikli beyinlerin bulundugu bir ortamda hele ki inançla ilgili bir konu acilmasini yersiz buldum sadece o kadar
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

doğru söylüyorsun, ama yinede tartışılmasın faydalı olacağını düşünüyorum, 1 kişi bile bir şey öğrense faydalı bir olay olur, arada parazit illa olacaktır(yanlış bilgi olarak söylemiyorum)

kaldı ki, diğer konu baya düzeyli gitmişti, 4-5 sayfa olmuştu üstelik, ve üstelik öyle uçuk ve hurafe şeyler okuyorsun ki, sağlıklı bir tartışmanın faydalı olacağını düşünüyorsun.

tabi fikir diğer kullanıcıların
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

misal ben, karmatiler ile ilgili okuma yapmadan önce, kızıl baş ve mum söndü ithamlarının aleviler üzerinden çıktığını zannediyordum ama bu karmatiler atılan iftiralardan ibaretmiş... doğru veya yanlış -ki bana doğru geliyor böyle kurgu anca fantastik roman olur veya ütopya olur- ben bunu bir vesile ile öğrendim, bunu buraya yazarsam, sözümü muteber bulan diğerleri de böyle bir bilginin farkında olur, ki bu bu konu üzerinde bir çok fikrin gidiş ve varışını etkiler.

aksi halde ise, bilen bunu paylaşmazsa -ki ekşiye yazmış allah razı olsun oradan baktım- iftira ve hurafelere bağlı kalırız
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

inanç olarak bir şeyi tartışmaya açtığımı düşünmüyorum.

gerçi düşünmediğim husus benim tarihi süreç olarak değerlendirdiğim mevzuların kutsal sayılıyor olabilmesi...

dediğim gibi insanlar konuşarak yanlışlarını bulan ve bilgisinin üstüne ekleyen canlılardır,

yine dediğim gibi, bilen biri veya dışarıdan bakan bizlerin atladığı nüansları bize gösterecek birileri zaman ayırıp yazarsa faydalı olur

ve allah aşkına diyelim böyle bir hassasiyet var, ben bunun nereden kimden öğreneceğim, orada burada cem cem gezip dedelerimi dinleceğim, biraz mantıklı olun
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...