Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

John Wick (2014)


progamer

Öne çıkan mesajlar

matrix e laf atılmış, fanı oldugum tek film serisi olduğundan yazmam gerekli.
ilk olarak matrix serisi ben baştan beri üçleme şekilde tasarlanmış.
https://scifi.stackexchange.com/questions/36898/how-far-in-advance-were-the-matrix-sequels-planned

ilk filmin başlarındaki sorgu sahnesinde ikinci filmin sonundaki mimarın izlediğini görülüyor.
https://www.youtube.com/watch?v=4D7cPH7DHgA

serinin suçu şu oldu ilk film inanılmaz iyi. ikinci filmin başlında zion sahneleri falan o kadar gereksiz ki göze batıyor. bir de ilk filmin konsepti daha dar kapsamlı ve anlaşılması kolay. gerçekten gördüğün herşey kandırmaca aslında bir hayalin içinde yaşıyorsun, büyük bir sistemin içindesin onu yenmenin yolu durumun farkına varmak ve içten kırmak gibi insanın ilgisini çeken ve anlaşılır bir senaryosu var. az cgi içeren dövüş sahneleri de eklenince mükemmele yakın bir film çıktı.
https://www.youtube.com/watch?v=12u1nA7bXzc One3673241 diye bir adamın yorumunda her duruşun neye ait oldugu falan incelenmiş.

şimdi ikinci film başlayınca konsept genişlemeye başlıyor. sistemdeki programların da bazen başkaldırdığı ajan smith in sistemden çıkarak insanlaşması ironik şekilde başkaldıran neo'nun sürekli oracledan bir görev bekleyerek düşünmeden onu yapması yani makineleşmesi. asıl mevzunun da mimarın matrix'i ayakta tutmak için oracle'ı programlaması onun da insanlara sanal da olsa seçim şansı tanıması neo gibi aşırı uçlasıp sistemden çıkanlar için de zion u tutması falan aslında epey ciddi bir genişleme var. ancak bunu ilk filmdeki gibi düzenleyemeyince eksik kalıyor. ilk yarı baya sıkıntılı çok dövüş sahnesi sonradan bir anda bilgi pompalıyor falan. yemek yedikleri fransız adamın konuşması baya ciddi ama o kadar hızlı geçiliyor ki çogu şey anlaşılmıyor.
üçüncü film de ayrı iyi ama kalsın şimdilik.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

matrix 1 ile diğer filmlerin arasında herkesin atladığı en büyük sorun ilk filmin fazlasıyla totaliter ve evrensel bir fizolofiyi irdelemesiyken diğer filmlerdeki filozfinin daha matrix filmi içerisindeki local düşüncelere bağlı kalarak ilerliyor olmasıydı.

insanlara çok büyükbir soru sorduktan sonra daha basit şeyleri sorgulatmaya başladığınız an ağızlarındaki tad azalıyor haliyle.
filmin tümden gelim/tüme varım sarmalındaki taktiksel senaryo hatası fazlasıyla dikkatlerden kaçmış bir şey.

fakat ben yine de üstte bahsettiğim hataları bir kenara bırakırsak 2. 3. filmleri beğenmeyen biri olmama rağmen kendi içerisinde gayet tricky kısımlarının olduğunu ve bunu da bir kaç kez izleyince haaa dedirttiğini bildiğimden öyle çok da itin götüne sokulmasına gerek duymuyorum. ama hani ilk filmle aralarında bir bütün olarak bakıldığında 2-3 puan oynuyor 10luk sistemde.

ve şunu her zaman söylüyorum. günümüz insanı bilinci ve bilgisi arttıkça daha önceden kulu köpeği olacak senaryolara bugün burun kıvırıyor. buna biraz zeitgeist diyoruz.
20 yıl sonra matrix çok rerörö demek başlı başına hastir ordanlık bir açıklama. bazı şeyler impact anında zevkli oluyor hele ki o dönemi canlı olarak yaşadıysanız değerini bilin.
sonradan bok atmakla kimsenin gözünde sinefil görünmüyorsunuz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sanssizsansli said:

matrix 1 ile diğer filmlerin arasında herkesin atladığı en büyük sorun ilk filmin fazlasıyla totaliter ve evrensel bir fizolofiyi irdelemesiyken diğer filmlerdeki filozfinin daha matrix filmi içerisindeki local düşüncelere bağlı kalarak ilerliyor olmasıydı.

insanlara çok büyükbir soru sorduktan sonra daha basit şeyleri sorgulatmaya başladığınız an ağızlarındaki tad azalıyor haliyle.
filmin tümden gelim/tüme varım sarmalındaki taktiksel senaryo hatası fazlasıyla dikkatlerden kaçmış bir şey.


baya güzel yorum. algılanan gerçeklikten şüphe etmek evrensel bir konu ve ilk film iyi işliyor ancak işlenen sadece bu değil.
ilki kadar önemli bir konu da seçim konusu. ilk filmde o ihanet eden adam "morpheux makinelerden kurtulup özgürlük vereceğini söylemişti şimdi tek yaptığım 15 yıldır bir geminin içinde yaşamak". özgürlük gibi görülen şey gerçekten özgürlük mü acaba hapishaneden kurtulup bir adamın evinden çıkmadan hizmetçi olmak daha mı açısından yaklaşıyor. her filmde neo'un gerçekten kendi yaptığı bir seçim yok sadece oracle'In dediğini yapıyor. morpheux'u kurtarmaya çalışmayı bile kahin bir şekilde söylüyor. mimarın tanımına göre hesaplanamayan durumlar gerçekten gerçekten bir seçim. yani önüne bir çikolata bir de pırasa konan bir çocuk çikolatayı alacak bunu bilmek için kahin olmak gerekiyor sadece yeterli bir dataseti gerekli. çikolatayı alan çocugun sonraki davranışlarını da bilebilirim çünkü tamamen benim hesaplarıma göre gidiyor. ancak diğer yolu seçerse gerçekten bilinmezlige düşerim. ikinci filmin sonu da şu şekilde daha önceki 5 neo bir kapıyı seçerken bu seferki digerini seçince mimarın planları boşa çıkmış oluyor çünkü anlam veremediği bir seçim var. eski matrix yöneticilerinden olan şu fransız adam da seçim diye birşey yok diyor mesela sadece neden-sonuç vardır diye yaklaşıyor konuya o yüzden onun matrix'i de çok dayanmıyor. 3 film boyunca bu konu baya ciddi şekilde işleniyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sanssizsansli said:


ve şunu her zaman söylüyorum. günümüz insanı bilinci ve bilgisi arttıkça daha önceden kulu köpeği olacak senaryolara bugün burun kıvırıyor. buna biraz zeitgeist diyoruz.
20 yıl sonra matrix çok rerörö demek başlı başına hastir ordanlık bir açıklama. bazı şeyler impact anında zevkli oluyor hele ki o dönemi canlı olarak yaşadıysanız değerini bilin.
sonradan bok atmakla kimsenin gözünde sinefil görünmüyorsunuz.


Tüm filmleri zamanında sinemada izledim, o döneme yetişmekse olay yetiştim, döneminde de 2 ve 3 kötüydü diyordum, hala diyorum. Bunun zamanla ya da sonradan bok atmakla alakası yok. Sonradan fikir değiştirmekle de ilgili değil. Kötüydüden kastım ilk filme kıyaslama bu arada. Ortalamaya bakarsak da ortalama üstü diyelim.

İlk film aksiyon arka planına güzel soslandırılmış felsefik bir altyapıyı ekleştirme, sonra da hem CGI hem görsellikle iyice şölene çevirmeydi. Son derece iyi, başarılı bir film, ama devamı zayıf kaldı.

Filmin baştan triloji olarak kurgulandığını da biliyorum bu arada, ama "ikinci filmde bak birinci filmdeki sahneyi koymuşlar" demek kurtarmıyor, arada senaryo yontulması oldu gibi gözüküyor dedim işte tepkilere nazaran.

Ayrıca Matrix'in getirdiği o "sıra dışı sorgulama"yı daha önce sinemada Dark City, Thirteenth Floor gibi örneklerde de gördük, yani sadece sorgulamayla aşmış bitmiş denmesi manasız. Matrix'in başarısı bu sorgulamayı bir blockbuster olarak son derece kaliteli bir filmle çok daha geniş kitleye yayabilmiş olmasıydı.

İlk film her zaman mihenk taşıdır, ama devam filmleri o zaman da ortalama üstü iyicene filmden öteye geçemiyordu, hala öyle. Hele sonu bayağı kötü kurgulanmıştı.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ben zamanında enteller pohpohladı aslında iyi film değildi dediğini algılamışım o zaman. gerçi ilk postundan sonrakilerle bir bütün olarak baktığımda hala kafamı karıştıran şeyler var ama neyse.
hoş sonraki filmlere shit tier demiş olman da gereğinden fazla bir serzeniş, dünya üzerinde bir başyapıt olarak gören kimsenin olduğunu elbette düşünmüyorum da öyle shit tier falan da değil hani. önceki postumda belirttim zaten, senaryo temeli stratejik olarak hatalı yapıya sahip yoksa ne kendi içerisinde tutarsız ne de boktan denecek kadar kötü.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Matrixteki esas mindfuck 3. filmde değil miydi ya, gerçek dünya dedikleri de esasında matrix çıkmıyor muydu? Bu sayede neo'nun gerçek dedikleri dünyada da güçleri vardı?

2. filmi ben de hiç sevmiyorum, 3.yü de ilki kadar tabii ki beğenmiyorum ama genel olarak bakıldığında baya efsane kafa sorgulatan bir hikaye ki en alakasız adamların bile felsefe yapmasını sağlamış bir yapım.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sanssizsansli said:

ben zamanında enteller pohpohladı aslında iyi film değildi dediğini algılamışım o zaman. gerçi ilk postundan sonrakilerle bir bütün olarak baktığımda hala kafamı karıştıran şeyler var ama neyse.
hoş sonraki filmlere shit tier demiş olman da gereğinden fazla bir serzeniş, dünya üzerinde bir başyapıt olarak gören kimsenin olduğunu elbette düşünmüyorum da öyle shit tier falan da değil hani. önceki postumda belirttim zaten, senaryo temeli stratejik olarak hatalı yapıya sahip yoksa ne kendi içerisinde tutarsız ne de boktan denecek kadar kötü.


İlk film çok iyiydi ama arka plan hikayesini enteller fazla pohpıhlayınca ona yöne evriltip sonraki filmleri bozdular diyorum. Taa ilk postta koyduğum karikat0rün de amacı o zaten. Diğerleri shit tier zaten abartılı söylem. Ama ilk filme kıyasla evet çok kötüler. Bir kere izlemek kafi tarzı filmler. İlk filmi çekerken de sonraki filmlere wot wot diyaloglar döşeyip yüz yıllık gerçeklik yanılsama algısını şişiririz diye düşündüklerini hiç sanmıyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ben yalnız matrix sequellarına bok atmadım. bir şey tam ve bütün yapabilmek varken bölebildikleri kadar bölüp profitliyorlar, insanlarda ooo beğendiğim şeyden daha fazla var diye tüketiyor.

düşünsene mesela karamazov kardeşler'in 5 seriye bölündüğünü. dostoyevsky aşırı salakmış yani 1k sayfa yazacağına 500 sayfa merak ekleyici metin yazıp bölsün abi kitabı 5 seriye 300 sayfa x 5 kitap şeklinde, x5 profit yapsın

game of thrones yapıyor bunu ooooo süper diye hipster, geek kalitesinde tüketiliyor
saçma salak vampir serileri bunun da bir tık altı işte insanlar alıp günlerce bunları tüketiyorlar

sizi sağıyorlar diyorum sonra sen ne biçim konuşuyorsun oluyor

fallout öyle, call of duty öyle, simulasyon serileri öyle. en yakın örneği diablo öyle.

insanoğlu yüzyıllardır hikâye üretiyor, sanki content yokmuş gibi tutturunca profit için kusana kadar boğazımıza sokuyorlar. al işte star wars.

bunları söyleyince şimşek mekkuine laf yok şeklinde çocuk tepkisi geliyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bajazet said:


ben yalnız matrix sequellarına bok atmadım. bir şey tam ve bütün yapabilmek varken bölebildikleri kadar bölüp profitliyorlar, insanlarda ooo beğendiğim şeyden daha fazla var diye tüketiyor.

düşünsene mesela karamazov kardeşler'in 5 seriye bölündüğünü. dostoyevsky aşırı salakmış yani 1k sayfa yazacağına 500 sayfa merak ekleyici metin yazıp bölsün abi kitabı 5 seriye 300 sayfa x 5 kitap şeklinde, x5 profit yapsın

game of thrones yapıyor bunu ooooo süper diye hipster, geek kalitesinde tüketiliyor
saçma salak vampir serileri bunun da bir tık altı işte insanlar alıp günlerce bunları tüketiyorlar

sizi sağıyorlar diyorum sonra sen ne biçim konuşuyorsun oluyor

fallout öyle, call of duty öyle, simulasyon serileri öyle. en yakın örneği diablo öyle.

insanoğlu yüzyıllardır hikâye üretiyor, sanki content yokmuş gibi tutturunca profit için kusana kadar boğazımıza sokuyorlar. al işte star wars.

bunları söyleyince şimşek mekkuine laf yok şeklinde çocuk tepkisi geliyor.




senin kafan bayaa bi karışmış
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

matrix'in 2-3'ü tartışmasız daha kötü filmler doğruya doğru

ama 2'de ve 3'de acayip HYPE sahneler dövüşler vs var. Zion'da mechaların robot sürüsüyle dövüştüğü sahneler fln, ayrıca kendine has tarzı var.
Keşke İzleyeceğimiz en dandik film 2-3. matrix olsaydı
bırakın ya.

Her türlü giderleri var

https://www.youtube.com/watch?v=nNvuq0Y2Rvg

https://www.youtube.com/watch?v=eF9AC2Ce2ow
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

µh said:

bajazet said:


ben yalnız matrix sequellarına bok atmadım. bir şey tam ve bütün yapabilmek varken bölebildikleri kadar bölüp profitliyorlar, insanlarda ooo beğendiğim şeyden daha fazla var diye tüketiyor.

düşünsene mesela karamazov kardeşler'in 5 seriye bölündüğünü. dostoyevsky aşırı salakmış yani 1k sayfa yazacağına 500 sayfa merak ekleyici metin yazıp bölsün abi kitabı 5 seriye 300 sayfa x 5 kitap şeklinde, x5 profit yapsın

game of thrones yapıyor bunu ooooo süper diye hipster, geek kalitesinde tüketiliyor
saçma salak vampir serileri bunun da bir tık altı işte insanlar alıp günlerce bunları tüketiyorlar

sizi sağıyorlar diyorum sonra sen ne biçim konuşuyorsun oluyor

fallout öyle, call of duty öyle, simulasyon serileri öyle. en yakın örneği diablo öyle.

insanoğlu yüzyıllardır hikâye üretiyor, sanki content yokmuş gibi tutturunca profit için kusana kadar boğazımıza sokuyorlar. al işte star wars.

bunları söyleyince şimşek mekkuine laf yok şeklinde çocuk tepkisi geliyor.




senin kafan bayaa bi karışmış


Anlamadım ne demek istediğini 1996 da mı çıkarsalarmış Diablo 3 ü
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...