Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Bugün Ne Seyrettiniz?


GERGE

Öne çıkan mesajlar

Mando'yu olabilecek en yüksek kalitede 60 fps izleyip bitirdim. Sw'ye dair izledigim en iyi seydi. Hemen gaza gelip swtor'daki karakterime mando zirhi aldim. Boba renklerine boyadim oynuyorum.

 

60 fps icin Svp diye bi program kullaniyorum. Konusunu vizyona mi acsam bilemedim. Millet de faydalansin. Onsuz bi sey izleyemiyorum kac senedir bagimlilik yapti.

sylvanas tarafından düzenlendi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

O aslında İtalya'nın en popüler çizgi romanıcsının animasyon işi, ilgimi çekmemişti (çizgi romanları gibi olmaz diye) ama madem iyi dedin bir bakarım. Adamın en çok satan kitabı da gidip YPG'yle takılıyor, onu anlatıyor.

eldar tarafından düzenlendi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

17 saat önce, eldar dedi ki:

O aslında İtalya'nın en popüler çizgi romanıcsının animasyon işi, ilgimi çekmemişti (çizgi romanları gibi olmaz diye) ama madem iyi dedin bir bakarım. Adamın en çok satan kitabı da gidip YPG'yle takılıyor, onu anlatıyor.

Bilmiyorum abi, ben çok takılmıyorum bu konuya. Binlerce insanın farklı görüşleri var. Terörist geyiği, ve tam aksine hümanizm algım hayat içinde ilerledikçe çok değişti. 

Göçmenlik mesela, çok destekleyici ve bütünleştirici yaklaşımları olan birisi iken şimdi bayağı ırkçı oluverdim. (O kadar değil aslında ancak göçmen tedirginliği yaşıyorum)

PKK-ypg konusunda da çok farklı düşüncelerim vardı, şimdi düşüncelerim eskisi gibi keskin ve tek yol üstünde gitmiyor.

 

Her neyse, konu zaten daha çok bizim yaş grubunda birisinin hayatından kesitler halinde. Hani Barnum effect gibi tabi,  Kimi kısımda "la olm aynısını yaptım" dedirtiyor. Insanın karakterinin oturması sürecini, kısa günlük bir olay içinde güzelce aktarmış adam. Çok mu derin, hayır.. ama naif işte

 

 

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

1822182.jpg

Azor (2021), İsviçreli bir bankacı 1980'de cunta döneminde Arjantin'e, sırra kadem basan selefinin işlerini toparlamak üzere geliyor. Tabii muhatapları da hep İsviçre'ye para kaçıran zenginler.

Film geleneksel hikâye anlatımını izlemiyor, 5 bölümü var, bu bölümler boyunca ana karakteri ve ortada olmayan karakteri adım adım açıyor. Aslında filmin öykü, atmosfer ve diyalogları hep olmayanlar, söylenmeyenler üzerine kurulu. Bayağı beğendim fakat dediğim gibi anlatım tarzı geleneksel değil, yine de deneysel diyemem, sadece biraz zorlayıcı.

eldar tarafından düzenlendi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

EN_AsakusaKid_Curtain-Main_Vertical_27x4
 

Takeshi Kitano’nun otobiyografisinden uyarlanan film, onun gençlik yıllarını ve ona bildiği herşeyi öğreten ustası komedyen Senzaburo Fukami’nin hikayesini anlatıyor. Takeshi’nin gençliğini, 2014’de izlediğim en güzel şey olan Blue Blazes’in -ki o da büyük ölçüde otobiyografik bir uyarlamaydı- başrolündeki Yuya Yagira başarıyla canlandırırken Fukami’yi canlandıran Yu Oizumi’yi de daha önce bir filmini izlememiş olsam da başarılı buldum. Film ideallerinin peşinden gitme üzerine olsa da vardığı noktada bir nevi “Tanrı’yı güldürmek istiyorsan ona planlarından bahset.” noktasına geliyor ve Kitano’nun yönettiği filmlerin genelinde olduğu gibi “Ölümün olduğu bir yerde daha ciddi ne olabilir?” sorusunu izleyicilere sorduruyor. Bunu yaparken de eski usul sahne komedyenliğinin düşüşü ve (Netflix’deki Hibana ve Jimmy: Story of True Idiot’da da işlenen) manzai komedisinin popülerlik kazandığı yılların da bir fotoğrafı çekiliyor. Bu bağlamda film Kitano’nun Kid’s Return’unun bir adım sonrasını aydınlatan, ağlayan palyaçoların hayatı hakkında fikir veren dokunaklı bir film.

Akuma_Blade tarafından düzenlendi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...