Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Türk kimliği


Feamer

Öne çıkan mesajlar

yok abi hocadan dinledim evet hoca ne derse haklıdır demiyorum ki.
benim bahsettiğim şeyleri okuduğum kaynaklar science dergisi yahut bir kaç referanslı makale falan falandır bilimfili vb. profesyonel alanım olmadığı için notlar falan tutmuyorum o yüzden tabi şakkadak kaynak aha da diyemiyorum.

demek istediğim sürekli değişiyor bu konudaki fikirler. birileri çıkıyor bişey açıklıyor, sonra biri başka bişey bulup çıkartıyor sonra biri yine çıkıp sen şurayı atlamışsın diyip yanlışlıyor falan. hayır hepsi de bilimsel yöntemlerle gidiyolar yani adamlara da sallıyolar diyemiyosun.

misal neanderthal geninin sapienste olması istisnai durumların zaman içerisinde çoğalan sapiens türünde kalan ufak kalıntılar olabileceği de söyleniyor. yani direkt olarak sağlıklı bir çiftleşmeden kalan ve bugünkü bizi oluşturan değil.
arada kalan hibrit türün bugüne kalan bizler olduğunu söyleyenler de var falan.
yukarda bahsettiğim denisova konusu çıktı bi de en son.

yani konu sürekli bi yenilenmeye gebe. bugün ha dediğimiz yarın yanlış çıkıyo yoksa şok şok şok meğerse insan türü... tarzı milliyet haberlerinden okumuyoz :D

türlerinin yokolmuş olması tabi başka konular şimdi oraya girmeye gerek yok.

Celal de muhtemelen kendince bi çıkarım yapıp ona istinaden söylemiştir. son gelişmeleri takip etmeyen biri olduğunu özellikle dağ kadar evrimsel bilim kütüphanesi falan olan bi adamın bunlardan habersiz olduğunu düşünmüyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bu neandertheller ve magara keşifleri fln yeni diyebiliriz ,zaten genom haritası olayı tam isveçli bilimadamları haberi gibi gibi ,onda haklısın

adam bintane işinin arasında neandertheller hakkındaki güncel çalışmaların hepsini takip edemez,normal



ama ural altay konusunda söylediği şeyler bırak 3-5 yıl önceyi ,zaten ortaya atıldıgından beri tartışmalı olan teoremler

makro ural-altay teoremini(japon ve kore dillerini uralaltay dilleri ailesine itelemece) günümüzde hatta onu bırak yıllardır ciddiye alan doğru düzgün akademisyen yok, kazım mirşan fln kafasında adamlar dışında

mikro altaycı diyebileceğimiz (ural-altay dillerini ortak kökenli bir dil ailesi sayanlar) ciddi araştırmacı da kalmadı, roy anderson vardı rahmetli oldu,vovin ve georg diye 2 abi var eskiden bu teoremi savunurlardı, yetkili dilbilimcidir ikiside, 2si de 10 küsür yıldır önceki ural-altay hipotezlerinden vazgeçip bu dillere farklı klasmanlar bulmaya başladı


ama celal abi,kendi fikrine uymayan bilim adamlarını kaale bile almadı , kitaplığına koymadı :(
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ayrıca "doğru düzgün akademisyen" kıstasını doğru bulmuyorum. doğal olarak bir taraf kendi tezini kanıtlamaya çalışıyor, diğer taraf kendi tezini kanıtlamaya çalışıyor. çıkan sonuçlar zaten net olmadığı için diğer tarafın tamam iman ediyoruz diye kabul edeceği bir durum yok.

bizim gibi bu işin ortasında olan ve araştırmaları takip eden kişiler için, bu kişilerin "menşeyi" ve akademik unvanından ziyade yaptıkları çalışmalar önemli olmalı. isimli batı üniversitesinde prof olduğu için siçin falanca rus üniversitesideki filanca araştırmacının yaptığı tezler otomatik çöp olmamalı, bilimin kendisine ters bir durum

ayrıca yeri gelmişten şu konuya da değinmek istiyorum, muazzez ilmiye çığ ve eğitim aldığı ve verdiği alan dışında konuşan celal şengör gibi insanların anlatıkları mevzu bahis olduğunda, entelektüel birikimleri ve girdikleri ortamlar belirleyici olur.

muazzez hanımın alameti farikası, alanında uzman olan kişiler ile çalışması ve oradan gördüklerini yazması. bunun dışında konu hakkında bir unvanı olmaması lazım. hal böyle olunca bu kadını, yanında çalıştığı kişiler ve denkleri ile kıyaslamak falan bunlar abesle iştigal şeyler ve mantıklı bir insanın yapmaması gereken işler.

doğal olarak kadının yazdığı yazılardaki bilgiler zamanla geçerliliğini kaybetmiş ve eksik kalmış olabilir

celel bey ise yaptığı çıkışlar ve yorumları ile sağ sol üst alt merciler demeden on kere aforoz, beş kere kazıkta yakma cezası alacak bir adamın dediklerini yorumlarken "biliyor ama resmi tarihin dışına çıkmıyor." falan demek bana günün şu saatinde pek makul gelmiyor. dil ve genetik mevzular hem ilgi alanım değil hemde pek umursadığım bir şey değil o yüzden denilenleri genel mantık çerçevesinde dinlerim bir yorum yapamam ama benim az çok bildiğim konularda celal şengör konuştuğu zaman bazı ufak yorum farkı nüansları göze çarpmıyor değil ama bunlar olağan şeyler zira orada anlatılmak istenen şey farklı. şu örnekteki gibi bir şey değil misal, mesela yukarıda bir kesit koymuş olmam lazım, afyoncu ve şengör tartışıyor, afyoncu sırf haklı çıkmak için akla, mantığa bilime aykırı konuşuyor. yavuzun memlüklüleri yıkmasından, memlüklülerin de moğolları durdurmasından yola çıkarak yavuzun, timur ve cengiz kadar önemli bir savaş sanatı ustası olduğundan bahsediyor... oldukça saçma sapan, basit kahve muhabbeti olduğu için şengör kitleniyor tabi karşısında :)

ben şengör gibi adamları dinlerken, benim bildiği zaten bildiğini, bilmediğimi ise bilmiş olabileceğini düşünerek dinliyorum ve bu bakımdan oldukça faydalı oluyor

iş bu nedenle adamın dıdısının dısısı olarak ilgi duyduğu gen ve dil menvuzlarında da güncelin dışında yayınları takip ediyor olacağını düşünmüyorum, en fazla yapılan buluşun kabul görmesini falan bekliyordur ki zaten adam batı ağırlıklı yayınları ve kitap ve tezleri takip ediyor ağırlıkla, temelini bunların üzerine kurmuş

hem ayrıca zaten bu kayıt kaç sene öncesinin programıydı belki güncel bilgisi şu anda farklı olabilir
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

doğru düzgün akademisyen diye bişi var ama abi

bitanesi bi yayın yapıyor, bir sürü atıf alıyor, alanındaki diğer akademisyenlerle kafa çarpıştırıyor, sempozyum yahut ampirik kovalıyor,alanında tartışma konusu yaratıyor vs vs


diğeri websitesi yapıyor blog yapıyor, hep aynı adamlara atıf verip aynı adamlardan atıf alıyor


o zaman bi tanesinin argümanları diğerinden daha fazla ciddiye alınıyor, sırf ben tarafından değil , akademik çevrelerde de öyle oluyor
ciddiye alınan yurt dışında okullara çağırılıyor koca koca üniversitelerden kitap bastırıyor
diğeri mezun oldugu üniversiteden dışarı adımını atmıyor


yani kimsenin çalışması durup dururken kaşı gözü yüzünden yerilmiyor, ama kullandıgı yöntemler ve araştırmaya harcadığı zaman - emek bakımından baktıgında fark varsa vardır yani, bunu gözardı etmek komik olur.



celal abi'nin altay dilleri hakkında tartışmalı bir teoriyi benimsemesinde sorun yok , ama o teoriyi kanun kabul edip ona şerh koyan diğer bilimadamlarını gözardı etmesi ve 40-50 yıldır süren bir tartışmanın yine tartışmalı ürünlerini mutlak doğru olarak böyle anlatması, benim içime sinmiyor, bilimsel de gelmiyor.



ha ben bu adamları izlemekten keyif alıyorum yanlış anlama, bilgi birikimi tartışmasız tipler, tarihin arka odası sayesinde uykuya dalabildim yıllarca :)

ama yanlışı görünce de dayanamıyorum yani


abi türkiyede çıkıp fatih müslüman değildi, kanuni salağın tekiydi fln diye çıkışlar yapan bi adamın bazı kesimlerden tepki görmesi çok doğal

ama celal abi asla tepki görmüyeceği kesimler de var, güzellemekten hiç utanmadığı,neyse magazine kaymayalım ama celal abi devlet otoritesini sever ve sayar, yer yutar hatta =), senin gözünde böyle çılgın isyankar bi rockçı bi damarı mı vardı? pek öyle değil bence


bu arada erhan-o mu büyük - savaş tarihi hakkında fln geçen konuşmaların çoğu gerçekten büyük goygoy, katılıyorum
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ciddiye alınan referans verilen diyorsun, yine aynı yere dönüyoruz. batı için veya bir üniversitenin veya bir kürsüsü için olsun, kabul gören ekol neyse ona pirim veriyor zaten. celan şengör de zaten bunu takip ediyor gelende, kendi veya değer verdiği çevreler tarafından "akademik" değeri olmayan bir yapımı okuyup anlatacak bir adam değil

beşeri bir şey değil ki, fizik kanunu gibi must bir kavram ok. farzı misal, hint avrupa ekolü hakkında yapılan bir araştırma günümüz büyük üniversiteleri tarafından altay veya başka bir teoriden daha fazla kabul görür veya referans gösterilir, yeter ki kendi içinde bir tutarlığı ve akademik çapı olsun

ya zaten, okumadım ama okuyanlardan çok duydum, tarih bölümü böyle skolastik bir bölüm, ana ekolün dışına çıkıp öyle çok devrimci olamıyorsun, neyse kabul gören o akımdan gitmen lazım, türkiye de hele hepten manyakça gidiyormuş, şimdi daha bile kötü olmuştur belki. öyle patişahlar hakkında, osmanlı hakkında gerçekleri yazayım, yeni araştırmalar yapayın ekolu değiştireyim falan bunlar olmaz, kabul edilmez :), bütün dünyada böyle

normal tarih böyleyken 19yy ideolojik yapısı ile şekillen "türeyiş" tarihi hakkında daha tutucu oluyor kimseler...

birde şu var, genetik kalıntı mı dersin, etnik yatkınlık mı dersin, araştırma yapılan bölge veya ırkın tarih öncesi tarihi çözmede yörenin insanın yaptığı çalışmaları daha doğru kabul ediyorum.

bazı örnekler vermiştim, mesela baciyanı rum meselesi var, alman okurken "rum büyücüleri" diye not düşmüş çünkü başka bir şey olabileceğine dair fikir yürütemiyor. bunu yapan basit adam mı veya akademik kimliğimi kıt, yoo değil ama çözümleyecek bilgi yok...

mesela gönül tekinin ve ilmiye çığın astarte/iştar kültü ayin ve davranışlarının günümüze yansıması hakkında yaptığı çıkarımlar var, bunları en baş fransız ve alman yapamaz zira gelin hamamı veya anadolu evlilik geleneklerini bilmezler

gibi gibi

genetik teknik bir konudur onda yorum olmaz, dil yine belirli matematiksel sistem üzeriden gider, arkeolojide öyle ilerler ama sonunda çıkan bilgilerin yorumlanmasına geldiğinde işler değişiyor

mesela celal şengör de değinmiş, önceki sayfalarda bende yazmıştım tartışma içinde kariz/turfan bölgesinde ki sarışın mumyalar

bunları neresine koyacağız tarihin? doğu/batı için illa bir şeylerin değişmesi gerekiyor
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Flassh said:

nasıl ne alakası var abi ?
o zaman gidelim seda sayan da izleyelim nasılsa seda sayan mı konusuyor gelen konuk konusuyor


hiç alakası yok,

programa çıkan adamın unvanına bakarsın konuya hakimiyetine bakarsın, programda konuştuğu süreye ve konuya bakarsın.

bu adamı seda sayan çıkarsın, 2 saat bu konuları konuştursun seda sayanın programını da dinlerim

oldukça çarpık bir bakış açısı
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Feamer said:

ciddiye alınan referans verilen diyorsun, yine aynı yere dönüyoruz. batı için veya bir üniversitenin veya bir kürsüsü için olsun, kabul gören ekol neyse ona pirim veriyor zaten. celan şengör de zaten bunu takip ediyor gelende, kendi veya değer verdiği çevreler tarafından "akademik" değeri olmayan bir yapımı okuyup anlatacak bir adam değil

beşeri bir şey değil ki, fizik kanunu gibi must bir kavram ok. farzı misal, hint avrupa ekolü hakkında yapılan bir araştırma günümüz büyük üniversiteleri tarafından altay veya başka bir teoriden daha fazla kabul görür veya referans gösterilir, yeter ki kendi içinde bir tutarlığı ve akademik çapı olsun

ya zaten, okumadım ama okuyanlardan çok duydum, tarih bölümü böyle skolastik bir bölüm, ana ekolün dışına çıkıp öyle çok devrimci olamıyorsun, neyse kabul gören o akımdan gitmen lazım, türkiye de hele hepten manyakça gidiyormuş, şimdi daha bile kötü olmuştur belki. öyle patişahlar hakkında, osmanlı hakkında gerçekleri yazayım, yeni araştırmalar yapayın ekolu değiştireyim falan bunlar olmaz, kabul edilmez :), bütün dünyada böyle

normal tarih böyleyken 19yy ideolojik yapısı ile şekillen "türeyiş" tarihi hakkında daha tutucu oluyor kimseler...

birde şu var, genetik kalıntı mı dersin, etnik yatkınlık mı dersin, araştırma yapılan bölge veya ırkın tarih öncesi tarihi çözmede yörenin insanın yaptığı çalışmaları daha doğru kabul ediyorum.

bazı örnekler vermiştim, mesela baciyanı rum meselesi var, alman okurken "rum büyücüleri" diye not düşmüş çünkü başka bir şey olabileceğine dair fikir yürütemiyor. bunu yapan basit adam mı veya akademik kimliğimi kıt, yoo değil ama çözümleyecek bilgi yok...

mesela gönül tekinin ve ilmiye çığın astarte/iştar kültü ayin ve davranışlarının günümüze yansıması hakkında yaptığı çıkarımlar var, bunları en baş fransız ve alman yapamaz zira gelin hamamı veya anadolu evlilik geleneklerini bilmezler

gibi gibi

genetik teknik bir konudur onda yorum olmaz, dil yine belirli matematiksel sistem üzeriden gider, arkeolojide öyle ilerler ama sonunda çıkan bilgilerin yorumlanmasına geldiğinde işler değişiyor

mesela celal şengör de değinmiş, önceki sayfalarda bende yazmıştım tartışma içinde kariz/turfan bölgesinde ki sarışın mumyalar

bunları neresine koyacağız tarihin? doğu/batı için illa bir şeylerin değişmesi gerekiyor


Celal Şengör hocayı Jeoloji konusunda ciddiye alırım çünkü ciddi çalışmaları var uzmanlık alanı hatta jeoloji ile uğraşıyorsam ve onun uzmanlık alanına temas ediyorsam ciddiye almak mecburiyetindeyim. Biyoloji anlatımı konusunda ciddiye alırım, bilim tarihi konusunda ciddiye alırım çünkü kütüphanesi bu konuda epey dolu.

Ama Etnik, Antropolojik, Arkeolojik atıfları konusunda ciddiye almak mümkün değil zaten bu konuda bir araştırması yok.

Celal Şengör iyi bir bilim adamıdır ve çoğu bilim adamında olmayan bir özellik olarak iyi bir anlatıcı ve aktarıcıdır ama belli konularda fanatiktir. Bununda geçerli sebepleri var.

Birincisi Atatürk döneminde Kazım Taşkent'in aracı olması ile bir gecede zengin oluyorlar (bunu kendisi anlatıyor). İkincisi dedesi subay ve diğer komutanlarla arası da çok iyi ve çocukken komutanlar Celal Şengör'e çok kıyak davranmışlar.

Asker, Türklük ve Atatürk konusunda Şengör'ün objektif olması mevcut araştırmaları takip ederek düzgün bir analiz yapması mümkün değildir. Bu konularda doğal olarak menkıbe ve methiye türünde anlatır. Bu konudalar da Celal hoca hem geçmişi göz önüne alınarak hemde mevcut arka planı bu tip araştırmalar için eksik olduğundan ciddiye alınabilir değildir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

şu bir gerçek ama Celal Şengör bir konuyu anlatırken biraz "çeşnileyip" anlatıyor. anlatığı konu hakkında bilgin varsa anlıyorsun ama bütünlük olarak konun dışına çıkmıyor. bunun nedeni, kankaları ile bira muhabbetti kafasında konuşuyor olması

objektif değil diyorsunuz ama "osmanlı ordusu roma ordusudur, osmanlı devleti bizans ekolüdür" demek pek ana akım fikirler değil, amerikanın yeniden keşfi değil ama ulusal kanalda, itü profu sıfatı ile kamuda ortalıkta olarak bunları yüksek perdeden konuşacak adam fazla yok, belki hiç yok, ilber ortaylı bile ağzında geveliyor onay vereceği zaman...

bu yüzden adamın inanmadan bir şey söyleyeceğini düşünmüyorum. ha şu olabilir, fikri düşünce yapısı bu pencereden bakmasını söylüyordur ama bunun salt olarak eleştirel bir şey olarak görmüyorum
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ya bu Celal Sengor, Ilber Ortayli falan gibi adamlar Turk halkinin bir konuda bilirkisi, otorite olan figurlere yonelik hayranligi ve bagimliligini feci somuruyor gibi geliyor bana. Cikip alanlari olmayan konularda yorum yapip, kendi goruslerini "dogrusu budur siz boyle bilin daha da kurcalamayin" seklinde dayatiyorlar insanlara. Donanimli olduklari kadar da hitap ettikleri halkin bilimden uzak olusundan faydalaniyorlar bence.

Biraz garip geliyor bana mesela cikip Ilber Ortayli'ya sirf okuyabildigini gostersin diye canli yayinda Latince metin okutmalar falan. Turk insaninin tarihcilikten, dil bilmekten anladigi sey bu iste; "o dilde bisey soylesene lan eki eki". Soyleyince de vaov. Akademisyenin iyisi de bozuluyor bu ortamda.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

genelde tv de cıkan ınsanlar eli yüzü düzgün ve konuşabilen insanlar
konuları hakkında biraz bilgileri olsa yeter.

e bu adamlarda bu kriterlere uyuyolar. Zaten bahsettikleri şeylerin hayatına etkisi olmaz bi insanın. Kahve muhabbeti yani.

O yüzden güzel oluyor bence.

benim eski sektörümle ilgilide bi sürü insan çıkıp yalan yanlış konuştu.
heh
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

eldar said:

Bu konulara bu kadar meraklı birinin sadece youtube'dan popüler kültür videoları paylaşmasının ötesinde arada okuduğu kitaplar ve makaleleri de paylaşmasını beklerim.


zamanla, bir çok kitap var aldığım rafta duran, hatta okuyup not aldığı ama yazmaya üşendiğim, hatta ss alıp yüklemeye üşendiğim :)

link atmak çok kolay ama (:P)

bak mesela yazarken aklıma geldi, konu ile çok alakalı değil ama ilgili pasajı paylaşmak isterdim, bana çok enteresan gelmişti, hatta bir yere yazmışbile olabilirim büyük selçuklu zamanı nizamülmülk ün kankası bir yahudi banker varmış, adam şehir hatta eyaletin falan ciddi zenginlerinden, rüşvet falan gırla tabi... birde nizam. ın karşıtı iki türk beyi var, bunlar nizam. a kıllık olsun, gücü zayıflasın diye bu yahudiyi öldürüyorlar falan
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Nigger_of_the_sand said:

Ya bu Celal Sengor, Ilber Ortayli falan gibi adamlar Turk halkinin bir konuda bilirkisi, otorite olan figurlere yonelik hayranligi ve bagimliligini feci somuruyor gibi geliyor bana. Cikip alanlari olmayan konularda yorum yapip, kendi goruslerini "dogrusu budur siz boyle bilin daha da kurcalamayin" seklinde dayatiyorlar insanlara. Donanimli olduklari kadar da hitap ettikleri halkin bilimden uzak olusundan faydalaniyorlar bence.

Biraz garip geliyor bana mesela cikip Ilber Ortayli'ya sirf okuyabildigini gostersin diye canli yayinda Latince metin okutmalar falan. Turk insaninin tarihcilikten, dil bilmekten anladigi sey bu iste; "o dilde bisey soylesene lan eki eki". Soyleyince de vaov. Akademisyenin iyisi de bozuluyor bu ortamda.


aslında haklılık payı var,

ilber ortaylı ve bardakçı daha çok metin okuyor, ve kronolojik tarihi anlatıyor o yüzden onların yaptıkları bu bağlama pek girmiyor ama şengör kendi yorumunu katıyor ama adam biliyor şimdi baya baya, benim diyen tarihçi veya arkeolog dan fazlada biliyor bence, külliyat o kadar zaten ve adam okuyor belli.

zaten o bilginin bir üstü, saha araştırması yapan, yeni şeyler bulan arkeolog ve tarihçiler falan

mesela o ulusal kanal linki baya güncel ve baya baya ilginç sonuçları olan bir araştırma. konuşmacı biraz heyecan ve açlık ile atılıyor ama sabır edilirse arada önemli bilgiler var.

kitap çıkartacağım dedi ama akademik yayın haricinde çıkan bir yayını yok, zaman zaman bakıyorum programdan beri, hatta bir daha bakam :)

baktım, çıkmış kitap, 4 ay önce :)
Türk Altay Kuramı


http://www.kaynakyayinlari.com/u/kaynakyayinlari/img/c/t/u/turk-altay-kurami-1524143810.jpg



https://www.kitapyurdu.com/kitap/turk-altay-kurami/459668.html&filter_name=semih%20g%C3%BCneri


Türkiye’deki tarihçilik ve arkeoloji anlayışı neden Avrasya’daki Türk tarihinin arkeolojik birikimini görmezden gelir? Türklerin onguncu (totemistik) hayvanı kurt mudur? Sümerler Türk müydü? Sümercenin, Hatticenin, Hurricenin, Elamcanın, Hiksos dilinin Türkçe ile bağlantıları nelerdir? Türkler ile İskitler arasında etnik bağlantılar var mıdır? Türklerin kültür tarihi en erken hangi zaman dilimine uzanır? Türklerin Roma kültürü, Helen kültürü gibi arkeolojik kültürü var mıdır?

Türk-Altay Kuramı neredeyse 300 yıldır şekilden şekle sokulan Hint-Avrupacı hipotezleri ele aldı. İrdeledi. Eleştirdi. Elinizdeki kitap, Türklerin Kuzey Asya’daki erken kültür tarihine dair, Hint-Avrupacı ne kadar ünlü araştırmacı-yazar varsa her birinin tutarsız, hatalı, inandırıcılığı zayıf ve hayalî argümanlarını, hipotezlerini sarsıp yerle bir ediyor.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bu adamlarin hepsi okuyor arastiriyor da ozellikle Celal Sengor jack of all trades olmaya calisirken bazi seyleri masterlamakta zorlaniyor sanki.

Simdi Erhan Afyoncu ile olan bir tartismalarini izliyorum, Celal Sengor'e kalsa Cengiz Han ile Timur dunyanin en buyuk askeri dehalari, Erhan Afyoncu ise "Memlukler Mogollar'i yenmis, Osmanli da Memlukler'i yenmis demek ki Osmanli daha buyuk dahi" kafasinda. Celal Sengor Kanuni'nin yendigi Macar ordusu icin "o da ordu mu be" diyor mesela ki Avrupa'nin ilk profesyonel ordusu gayet de savas tecrubesi yuksek ve kaliteli bir ordu. Cengiz-Timur-Osmanli ekseninden cikamamis adamlari askeri strateji tarihi konusurken gormek cok ic bayici gercekten. Bu adamlar ile oturup atiyorum Jan Zizka'nin, Tercio sisteminin, Charles XII'in falan konusulabilecegini pek sanmiyorum. Erhan Afyoncu hele kafayi yedirtiyor insana.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Nigger_of_the_sand said:

adamlar ile oturup atiyorum Jan Zizka'nin, Tercio sisteminin, Charles XII'in falan konusulabilecegini pek sanmiyorum. Erhan Afyoncu hele kafayi yedirtiyor insana.



biliyorlardır canım , hele ilber ve erhan yurt dışında sempozyum fln gezen adamlar,ama anlat desen herhal "ispanyollar osmanlı'dan görüp geliştirdiler" fln tarzı bi açıklama yaparak yamarlar tercio'yu bize diye korkuyom :p



şimdi bi goygoy yapcam

bi yerde padişahların cengaverliğini tartışır gibi oluyolar

ya elbette her insanın farklı yatkınlığı etkinliği olur , ama öncelikle döneminin adamı bu adamlar.

bakıyorsun fatih'in pederi murat, neler neler başarmış
Ama adam padişahlık yapmayı bile istemeyen, divana mivana gitmeyen , devleti vezirlerin eline bırakıp bütün gün şarapla zevk-ü sefa takılan bi adam.

haçlı ordusuna karşı bile rica minnet yakara yakara ordunun başına geçiriyolar, o kadar olaydan soyutlamış adam kendini.


ama başarılı, çünkü başında bulunduğu devlet dinamik, uç beyleri yetkin , bürokrasi-kapıkulu daha şişmemiş , komşular zayıf fln kısacası adamın güzel bi padişahlık geçirebilmesi için şartlar çok uygun

savaş talihi de yanında olunca efsane padişah olyo


ama sonuçta total war oyunu değilki aga ,tek kişinin, padişah olsa bile ağırlığı bi yere kadar, tüm başarı ve başarısızlığı padişaha mal etmek, ne bilim bana çok mantıklı gelmiyor


napolyon'un da dediği bişi var :

şans,bir generalde aradığım ilk özelliktir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

knox said:

cengiz,timur icin dogru soylemis yoktan var etti bu ikiside.

iskender kral cocugu zaten, cok bi sey etmiyor bence lol.

ataturkude ekledik mi o listeye tamamdır!

ataturk>timur,cengiz gibi sdafsafsf

Timur icin yoktan var etti diyemeyiz.
Her neyse, ben Cengiz ve Timur icin zeki degiller demiyorum. Adamlarin getirdigi degisiklik buyuk olsa da degisiklik yapabilecek alanlari da buyuk. Savas sistemleri sonradan cok karmasiklasiyor, bir tane hukumdarin ya da generalin oturup da yeni birsey icad etmesi daha zor oluyor. Buna ragmen devrim yapanlar daha buyuk adamlardir benim gozumde. Hayir bana katilmak zorunda degil bu tarihciler de, Timur Cengiz isimlerinden de baydik artik. Bunu soyleyen adam savas tarihini cok iyi bildigi icin mi konusuyor yoksa Turk tarihine etkisi buyuk oldugu icin bu isimleri ezberlediginden mi, bunun ayrimini yapmak zor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...