Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Türk kimliği


Feamer

Öne çıkan mesajlar

huun said:

ya feamer osmanlı'ya kıl olduğunu biliyoruz da artık saçtığın palavralar trajikomikten trajediye doğru hızla yol almaya başladı.

linkleyip ama izlemediğin belli olan halil inalcık videolarını izle bari.


daha yazılan iki satırı bile anlamıyorsun, bir halil inalcık diyorsun

ben ne diyorum orada? neye atıfta bulunuyorum?

biraz düşünün yazmadan
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

forum seviyesini biraz yukarıda düşündüğüm için zaman zaman böyle aksaklıklar oluyor

şimdi ne anlatmaya çalışıyorum,

Celal şengör bir programa katılıyor ve orada eğitimi almadığı ama alakası olduğu konularda konuşuyorlar, program tarihin arka odası
kendisi gayet bilgili biri olmasına rağmen bazı fikirlerin tek tür kitaplar okumaktan yanlış çıkarımlar yaptığı yönünde tartışılabilir gayet...

konu kendisinin mesleğini ilgilendiren "türklerde haritacılığa" gelince, adam, hunlardan başlayan ve timura kadar varan bir gelişmiş haritacılık ve coğrafya bilgisine sahip olduklarını, zaten aksi halde bu imp. kurulamayacağını söylüyor

timurun ve cengizin bu alanda yaptıklarından bahsediyor, savaş sanatını nasıl icra etiklerini anlatıyor ve kendisi bunun iranda kaldığını ve osmanlıya ulaşmadığını söylüyor

burada ben araya giriyorum ve yazdığım yazıyı yazıyorum

ama burada bir istisna var, benim bile bir çok yaptıkları ile osmanlı türklüğüne zarar verdiğini düşündüğüm fatih sultan mehmet, osmanlıda katledilen şehzadeler haricinde, bu geleneği tek uygulayan osmalı padişahı olarak karşımızda duruyor

istanbul haritaları, hatta dünya haritaları yaptırdığını söylüyorlar, coğrafya kitaplarını tercüme etirdiğini, italya işgali için hesaplar yaptığını anlatıyorlar

bakıyoruz, osmanlıda tek olmasına rağmen, cengiz ve timur ile benzerlik gösteriyor

celan şengör bunu diyor, osmanlı olarak sen ne yaptın? has bahçede oğlan kovaladın, trakya kadar portekiz dünyayı işgal ediyor, sen ne yapıyorsun, açıkça çağın gerisinde kalıyorsun, bu geleneği devam ettirecek bir ikinci adam daha çıkartamıyorsun, çıkma potansiyeli olanları da babası öldürüyor, yeniçeri boğuyor.

itiraz edilen nokta bu
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

celal şengör cengiz hakkında bir şey anlatıyor

çinlileri yene yene pekin di yanlış hatırlamıyorsam oraya kadar geliyorlar ve ilk defa surlarla karşılaşıyorlar, adam bu yeni bir şey diyor ve geri dönüyor, eskiden yazın savaş kışın hanımlarımız vardı, artık kışında savaş var diyor ve şehrin planın haritası çıkartıyor, yeni teknikler hazırlıyorlar ve yazın gittiklerinde şehir kısa sürede düşüyor.

bizden bu çapta bir devlet adamı ve askeri dirayati bir tek fatih gösteriyor, onun dışında maltaya git yenil, viyanayı git, 2 kere git yenil.

şimdi buraya kara olanı tarih, bunun tartışması şöyle olur böyle olur, rahat koltukta çay içerken konuşulacak laf kalabalıkları

ama burada onu yapmadı bunu yapmadı bu yüzden şu yüzden diye üretiğimiz bahanelere ibadet etmeyip yanlışlardan ibret almamız lazım

almamız lazım ki, mustafa kemal gibi asırlar önce ilteriş kağan nın yaptığını yapacak dirayet, gerektiğinde bizim içimizde de olsun

adamın dediği "damarlarımızda akan asil kan" diyerek kast etiği bu işte
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

neyini tartışacaksın abi, her imparatorluk gibi yetişmiş askerlerden kurulu düzenli orduya sahip olması gerekiyordu ve her imparatorluk gibi ordunun içindeki güçlü şahıs ya da kesimlerin iktidara ortak olmasıyla dağıldı gitti.

bin türlü kabahat bulursun osmanlı'ya zaten; ama dönüp dolaşıp türklüğe ihanet etti, osmanlı türk değil deyip en alakasız konularda çakıyorsun adamlara. roma'da zenci imparatorlar vardı, bizans'ta ermeni, çin'de türk uzar gider, hangisi ideal imparatorluk senin gözünde pür milletten teşekkül?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Feamer said:


forum seviyesini biraz yukarıda düşündüğüm için zaman zaman böyle aksaklıklar oluyor

şimdi ne anlatmaya çalışıyorum,

Celal şengör bir programa katılıyor ve orada eğitimi almadığı ama alakası olduğu konularda konuşuyorlar, program tarihin arka odası
kendisi gayet bilgili biri olmasına rağmen bazı fikirlerin tek tür kitaplar okumaktan yanlış çıkarımlar yaptığı yönünde tartışılabilir gayet...

konu kendisinin mesleğini ilgilendiren "türklerde haritacılığa" gelince, adam, hunlardan başlayan ve timura kadar varan bir gelişmiş haritacılık ve coğrafya bilgisine sahip olduklarını, zaten aksi halde bu imp. kurulamayacağını söylüyor

timurun ve cengizin bu alanda yaptıklarından bahsediyor, savaş sanatını nasıl icra etiklerini anlatıyor ve kendisi bunun iranda kaldığını ve osmanlıya ulaşmadığını söylüyor

burada ben araya giriyorum ve yazdığım yazıyı yazıyorum

ama burada bir istisna var, benim bile bir çok yaptıkları ile osmanlı türklüğüne zarar verdiğini düşündüğüm fatih sultan mehmet, osmanlıda katledilen şehzadeler haricinde, bu geleneği tek uygulayan osmalı padişahı olarak karşımızda duruyor

istanbul haritaları, hatta dünya haritaları yaptırdığını söylüyorlar, coğrafya kitaplarını tercüme etirdiğini, italya işgali için hesaplar yaptığını anlatıyorlar

bakıyoruz, osmanlıda tek olmasına rağmen, cengiz ve timur ile benzerlik gösteriyor

celan şengör bunu diyor, osmanlı olarak sen ne yaptın? has bahçede oğlan kovaladın, trakya kadar portekiz dünyayı işgal ediyor, sen ne yapıyorsun, açıkça çağın gerisinde kalıyorsun, bu geleneği devam ettirecek bir ikinci adam daha çıkartamıyorsun, çıkma potansiyeli olanları da babası öldürüyor, yeniçeri boğuyor.

itiraz edilen nokta bu



Batının keşiflere yönelmesi açlıktan dolayı oluyor, bitek Fransanın elinde bereketli topraklar, İngiltere yağmurdan sisten yokluktan bunlara dalıyor yüzyıllar boyunca birbirlerini yiyorlar. Haçlı Seferlerinde Doğunun zenginliğini görüp kıskanıp defalarca saldırıyorlar.

Sonunda bakıyor birbirini yemekten ve Doğudakilere yenilmekten çıkış yolu yok, denizde şansımızı deneyelim belki biyerler buluruz, Hindistana gideriz diye yola çıkıyorlar. Şansa buldukları Amerikadan gümüş-altın-tarım ürünü akmaya başlayınca, yani zenginlik oluşmaya başlayınca zaten anca o zaman bilime ayıracak para bulabiliyorlar.
Zengin tüccar orta sınıf oluşunca, kral ve kiliseye kafa tutacak baskıya itiraz edecek duruma geliyorlar.
Bu dönemde değişen ticaret yollarıyla beraber, Osmanlı coğrafyası Akdeniz önemini yitirince zaten film kopuyor.

O isyanların hepsinin arkasında ekmek davası var. Yoksa Osmanlı yöneticisi padişahı zayıfmış salakmış hepsi hikaye, asıl olay devletin fakirleşmesi, silah teknolojisinde bu yüzden geri kalması, bu nedenle seferden zaferden ganimetten vergiden de olmasıdır.
Zincirleme reaksiyon gibi işte ardından gelenler, hathat kısmı el yazmasından para kazandığı için matbaaya karşı çıkıyor, İstanbulda otura otura esnaflaşan yeniçeri sefere gitmeye karşı çıkıyor, hacıhoca kesmi kendi sözü geçsin diye modernliğe karşı çıkıyor, yani hep paraya dayalı olaylar, paşaya padişaha değil.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ya ısrarla ana konuyu atlıyorsunuz,

bu konunun başlığı ne?

-türk kimliği

ben hangi konudan bahsettim, osmanlı da türk kimliği.

bunun göstergesi neledir onlardan bahsettim, bunun dışında o olmuş bu olmuş şöyle olmuş böyle olmuş işin geyik kısmı ve kimseye faydası olan işler değil

ama neyin yanlış neyin doğru yapıldığını bilirsek, ilerisi için yol gösterici olur fikrindeyim

osmanlıda ki sorunda buydu işte, atatürk bunu değiştirmek istedi, oda başarılı olamadı...

niye konu "türk kimliği"
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

İyide Tatar liderlerin yaptığı reformları unutuyorsun mesela meiji reformları nedir ? Sonucunda Japonya ne hale gelmiştir ? Mesela doğu'dan bir örnek.

Diğer taraftan Rusya çok mu önemli bir ülkeydi ? Deli petro sayesinde ne noktalara geliyor. Daha trilyon tane örnek verilebilir,liderin insiyatifi çok önemli,yaptıkları değişim hareketleri muhakkak önemli etkilere sahip oluyor.

Gelelim bizim tarafa padişah mutlak otorite yani yasa o,yürütme o,yargı o. Haliyle her kararı toplumda iyi yada kötü karşılık bulacaktır. Yeniçerilerin bu kadar güçlenmesinin sebebi ve padişahları değiştirmesinin sebebi önceki padişahlarda olması gibi.

Demokrasi ile geç tanışmamız ise büyük zaman kaybı yaratmıştır. Tanzimat ve ıshalat fermanlarının savaşların,baskıların sonucu olması yani ithal olması büyük problem. Ülke içindeki problemleri sen değil dışarıdan birisi veya birileri görüyorsa zaten bizim diktatörün deyimi ile kucağa oturmak anlamına geliyor.

Avrupa'da sınıf savaşlarının,iktidar mücadelelerinin başlamasının sebebi burjuvazinin zenginleşmesi değil,bilginin öneminin kavranması ile alakalı. Yani ne demek istiyorum açayım. Şimdi rönesansı biliyoruz hepimiz. Ne oluyor rönesans sonucu Antik yunan ve Roma kültürü tekrar inceleniyor, yazılar tekrar okunuyor. Roma'da öyle çetin sınıf mücadeleleri oluyor ki bunları romalılar ayrıntıları ile yazmışlar. Mesela Patrici - Pleb mücadelesi Roma'yı Roma yapan, Cihan devleti olma yolunda götüren en önemli,en kritik mücadele. Öyle 5 yıl 10 yıl değil yüz yıldan fazla sürüyor bu mücadele. Bu mücadelenin sonucunda Optimati sınıfı ortaya çıkıyor yani seçkinler. Tüm bu bilgi okumalarından sonra burjuvazi sınıfsal ayrımı,farklılığı daha iyi kavrıyor ve elinde bulundurduğu maddi gücü iyice anlıyor. Bunun sonucunda da toprak sahiplerine karşı ciddi baskılar,alttan alta değişim yolunu açan hareketlere neden olacak adımlar alıyorlar,gizli cemiyetler altında toplanıyorlar,kararlar alıyorlar vs. Halbuki rönesans'tan önce de burjuvazi var ama kral istediğinde öttürüyor çünkü birleşmiş değiller çünkü burjuvazi olduklarının farkında değiller sadece zenginler işte avamdan farklılar tek olayları bu. Mevzu bahis olan mevzu sınıf bilinci kısacası.

İşte Avrupa'da sınıf bilinci işçi sınıfında da oluşmaya başlıyor bu olaylardan sonra. Tüm bu sınıf savaşları hem Avrupa'yı hem Amerika'yı bambaşka bir boyuta taşıyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

şimdi nasıl başlayalım, gönül tekin'in paylaştığım program kayıtlarından öğrendiğim bir bilgi var, asur, bildiğimiz asurların ismi, tanrılarının ismiydi, yani o zaman ki insanlar kendileri inadıkları baş tanrıların isimleri ile anıyorlardı ve ayrıca bu tanrılar şehirlerin veya ülkenin yöneticisi(?!) olarak ta anılıyordu...

en son burada tartışılan konulardan biri de, türklerin islamlaşmasıydı, ve bunu konuda bilgiler aramak için el-cahiz in türklerin faziletleri kitabının isar tarafında yapılan çevirisine bakıyordum ama pek faydalı olmadı ama kitabın giriş bölümde şöyle bir şey gördüm.

s.19 türklerle arapların arasındaki ilk temaslar

said:
Asur kitabelerinde geçen sakalar hükümdarı gok, aynı zamanda tevrat'ta da geçer. Tevrat'ta Gok Magog (Ye'cüc ve Me'cüc)' ten bahseder.


dip not olarak: tevrat, hezakiyel, xxxvııı,40

şimdi anlayan anlamıştır ama benim buradan yaptığım çıkarım,

eğer gönül hanımın dedikleri ve asur tabletleri alıntısı doğru ise, asurulular kendilerini tanrıları ile sınıflandırdıkları gibi bi tabi başkalarını da tanrıları ile sınıflandırabilirler ve "sakaların hükümdarı gok" olarak geçen kişi, "gök tanrı" olabilir...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

tam olarak konu ile alakalı değil ama burada dursun:

At Üstünde Selçuklular - Türkiye Selçukluları'nda Ordu ve Savaş kitabının, http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=590219
80. sayfasından bir alıntı.

said:
selçuklu askerinin ok kullanmakta ne kadar hünerli olduğunu ve selçuklu oklarının kalkan ve zırhları delecek güçte olduğunu bizanslı tarhiçi Niketas'dan aynen aldığımız şu bilgi ortaya koymaktadır (historia, s.136) "Bizans ordusunun geri dönüşü sırasında, Türk'ün biri yalçın bir kayaya çıkarak oraya yerleşmiş ve kayanın önünden geçen bir çok bizanslıyı okla öldürmüştü. Okların her biri öldürücüydü. Çünkü bunlar kalkan ve zırhları deliyordu. Müthiş bir bela idiler. Cesaretlerini göstermek isteyen bir çok Bizanslı ona karşı çıkarak kan ter içinde Türk'ün yakınına kadar gelip ona ok ve mızrakla saldırmışlardı. Türk ise sanki kendisine fırlatılan ok ve mızraklar arasında dans eder gibiydi. Sonra kendisi hucuma geçiyor ve karşısındaki düşmanları öldürüyordu."
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 3 hafta sonra ...
farklı konularda, türkler, moğollar, töre, türklük, islam öncesi türkler falan ile ilgili tartışmalar yapılmıştıri onlar için kaynak olabilecek bir program ve bilir kişi:

http://www.youtube.com/watch?v=IppMU0r1bIw

-cengiz han türk müdür? hemen başında 04:00 civarı

-Kürşat ihtilali: 28:15
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

-Ergenekon: 43:41 yine güncel tartışma olmuştu...

-en son bulunan göktürk (700 civarı) mezardan görseller 01:00:00 terracotta kota gibi olmasa da içinde heykeller var zaten terracotta yaptıran adamada bakmak lazım

-heykel geleneği ve bıyıklar -önemli- :) yukarı doğru kıvrık: 01:06:00

-nirvana metinlerinin türkçeye çevrilmesi (?) budizime geçiş ile 576 - 01:27:45 ve 520 incilin türkçeye çevrilmesi

önemi: dilin kabiliyeti

-yazı karaktelri ve alfabe : 01:29:00
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

-altın elbiseli adam, sakalar ve iskitler : 01:31:00
-anadolu da ki göktürk yazısı ile kitabeler/kurganlar: 01:37:00

damgaların göçü belgeseli:
http://www.youtube.com/watch?v=c49Qo6nlxTg

ilk videodan devam

-anadoludaki mezerların -merkeze, özellikle uzak alevi ve türkmen vede suni mezarlarının göktürk mezarı izleri taşıması: 01:39:00

not: bunun önemi, malazgirt öncesi anadolu türk hareketleri


-hazar türkleri : 01:48:58
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

-Türk adı ilk olarak iran kaynaklarında 420 tarihinde "türk hun" olarak geçiyormuş 01:59:30

-çin kayanklarından türklerde kızların futbol oynaması : 02:03:22

deriden bir top yapıp içini yün ile dolduruyorlarmış, kızlar açık bir alana gidip tepiyorlarmış

not: hoca öyle diyor ama "futboldan" kasıt bildiğmiz gibi bir şey mi yoksa, tam olarak hatırlamıyorum ama odysseia da anlatılan gibi kızların oynadığı bir top oyunumudur bilemem,

-sarışın ve mavi gözlü türkler 02:06:46 cuman ve kipçak...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş


tartışma en son hangi aşamaya geldi bilmiyorum, ama konuya ilgi duyan arkadaşlar için faydalı olabileceğine inandığım bir kitabı paylaşayım dedim. zaten ünlü bir eserdir, benim de yeni elime geçti.

kitabın sonunda Arsal ''iyi milliyetçiliği"nin 8 olumlu karakteristiğini saymış. hocanın saydığı müspet milliyetçilik anlayışı benim dünya görüşümle birebir örtüşünce biraz heyecanlandım doğrusu:

''1) rasyoneldir: mantığa, akla uygundur; başka milletlerin hürriyetine saygılıdır.

2) sosyolojik ve psikolojik esaslara dayanır: kan tahlili ve kafatası ölçümü" ile uğraşmaz, "ruh arar".

3) liberaldir: bütün milletlerin hür yaşamasını ister.

4) müsavatçıdır: milletler arasında "üstünlük, aşağılık" olduğunu reddeder, kendi milletini diğerlerinin üzerinde görmez.

5) demokratiktir: hem kendi milleti için, hem başka yerlerdeki yönetimler için, "halk hakimiyeti"ni savunur.

6) barışçıdır (pasifist): tecavüzi harplerin karşısındadır.

7) federalisttir: buna bir bölüm ayırmış arsal kitap içinde, kastettiği, birleşmiş milletler'in güçlendirilmesi, milli devletlerin dünya barışını, vs. kollamak üzere uluslararası bir organizasyonu güçlendirmek için işbirliği yapması. burada kendi liberal yorumunu derinleştiriyor ve dönemin yeni filizlenen avrupa birliği tartışmaları üzerinden, "ferdin özgürlüklerini esas alan" bir milliyetçi ve federalist pozisyonu savunuyor. federalizm tartışmasının 1945-1955 arasında fransız siyaset bilimine özgü olduğunu da not edeyim.

8) idealist ve iyimserdir: bütün milletler sınırsızca ve beraberce ilerleyebilir, dünya barışını ve adaleti tesis edebilirler.''
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...