Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

The Dark Knight Rises (2012)


Innuendo

Öne çıkan mesajlar

Ben de 1'i çok sevmiştim açıkçası, Training sahneleri, Batman'in nasıl Batman olduğu filan. Genelde hikayelerin en başını, "nasıl" olduğunu merak ederim, ondan çok hoşuma gitmişti. Yani 3 filminde ayrı ayrı zevki var, karşılaştırma yapmak, LOTR serisini karşılaştırmak gibi birşey.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

uzun spoiler dolu aman

filme 10 üzerinden 7 veriyorum. bunu da hater olarak değil gerçekten kendimce mantıklı sebeplere dayandırarak yapıyorum.

saçmalıkların olduğu bir filmdi öncelikle. yani aslında kendiyle çelişen bir yapım olmuş. nolan batman'i çizgi romandan gerçek hayata adapte ederken bazı noktalarda hemen çizgi romanlara sarılıvermiş.

koca koca insanların iple bile atlayamadığı boşluktan atlamayı başaran ufak bir velet, ardından nasıl dışarı çıktığı bilinmeyen bane.

hadi bunu geçelim. bane karakterine gelelim. sesi gerçekten çok beğendim. özellikle seçilmiş çünkü bane karakterini joker kadar ön plana çıkarmak ancak ses tonu ve görünüşü ile gerçekleştirilebilirdi. filmin sonuna kadar her şey güzel gelişti bane yüceldi yüceldi ve bir anda yere çakılıverdi. az kalsın batman tarafından da öldürülüyordu bir de. e neden bu kadar yüceldi bu adam o zaman? talia ile birlikte bir anda yok oldu silindi koskoca adam.

peki çekimlere ne demeli? bane sürekli alt açıdan çekilerek büyük gösterilmeye çalışılmış ama kamera biraz yükseldiğinde bir anda ufacık kalan tıfıl bane'e ne demeli?

Bazı sahelerin tüylerimi diken diken etmeyi başardığını da söylemem gerekiyor. Bane ile Batman'in ikinci kez kapışması sırasında ikilinin buluşmasını resmen iliklerinizde hissediyorsunuz. daha görkemli olabilirmiş ama yine de çarpışmaları güzel olmuş.

Catwoman iyiydi bence yeteri kadar aktif değildi diyenler olmuş ama bence yeterliydi. Fazlası zarardı hatta hapishanedeki bilek kırma sahnesi de çok kötü çekilmişti.

Film sanki 4.5-5 saat iken kesilerek bu hale getirilmiş gibi bir his uyandırdı bende. Umarım öyledir de en kötü Bluray olarak extended sürümünü izleriz.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

İlk filmde çok iyiydi, ben hepsini acaip seviyorum yani. Bence "ikinci film iyiydi/yok 3. film iyiydi" demekten çok trilogy olarak yükselen bir çizelgesi var. Daha minimal ölçekten giderek büyüyen, derinleşen, vahşileşen, karmaşıklaşan bir yapısı var üç filminde. Hepsi ayrı bir tat veriyor.

Bir kere en başarılı olduğu kısmı, diğer super kahraman filmlerinin yapamadığını başarıyor olması: karakterleri geliştirmesi, önem vermeye devam etmesi. Diğer süper kahraman filmleri aksiyona abanırken Nolan dengeyi korumayı başarıyor. Filmin son çeyreğinde bile, o karmaşada bize karakter anlatabiliyor adam.

3 filmde bir bütün.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

mascio said:

uzun spoiler dolu aman

koca koca insanların iple bile atlayamadığı boşluktan atlamayı başaran ufak bir velet, ardından nasıl dışarı çıktığı bilinmeyen bane.



İzlediğinizi bile anlamıyorsunuz cidden:


Thalia buluyor babasını ve League of Shadows'la pit'e girip kurtarıyor Bane'i, sahnesi var girerlerken yani.



Devam edeyim:


hadi bunu geçelim. bane karakterine gelelim. sesi gerçekten çok beğendim. özellikle seçilmiş çünkü bane karakterini joker kadar ön plana çıkarmak ancak ses tonu ve görünüşü ile gerçekleştirilebilirdi. filmin sonuna kadar her şey güzel gelişti bane yüceldi yüceldi ve bir anda yere çakılıverdi. az kalsın batman tarafından da öldürülüyordu bir de. e neden bu kadar yüceldi bu adam o zaman? talia ile birlikte bir anda yok oldu silindi koskoca adam.

Batman'e tabi ki de yeniliyordu? Bundan normal ne var? Batman'de sonuçta aynı pitten geçerek yükseliyor, olgunlaşıyor, yenmesi bu yüzden aslında. Bane'i harcadılar diyorsunuzda, sonuçta Batman orda Bane'i yendi. Thalia aklınızı karıştırmış sizin. Ondan sonra tekrar bir Bane dövüşüne gerek yoktu. Zaten yenik bir bane vardı Batman bıçağı yiyene kadar.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Şu anda söyleyince hatırladım sahneyi doğru söylüyorsun Bane konusunda ama

spo

açıkcası Bane'in yenileceğ vei zaten Batman'in kazanacağı başından sonuna belli olan bir filmde Thalia ile twist atmaya çalışmak hiç de 'izlediğinizi anlamıyorsunuz'luk bir durum değil. Filmde içi boş kalmış bir karakter oldu Thalia ayrıca da.

Bane yenildiğinde yalnızca 10 saniyelik bir savaş görüntüsü ve iki demiri sökerek kudurttuğu Bane'i yerden yere çarpan bir Batman vardı. Yıllardır dövüşmediği halde birkaç ay mekik şınav çekerek Bane'i dövmeyi başardı. Rocky'i hatırlamamak elde değil gerçekten.

Her neyse. Sen baya sevmişsin filmi belli. Bok gibi bir filmdi ama sonuç olarak. Bane karakteri filmde yer almasaydı film hiç olmasa olurmuş.

Sıkılan bir adamın elinden çıkmış ve belki de 5-6 film olabilecek bir seriye resmen ayıp edilmiş. Bu kadar basit açıkcası.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

mascio said:

Şu anda söyleyince hatırladım sahneyi doğru söylüyorsun Bane konusunda ama

spo

açıkcası Bane'in yenileceğ vei zaten Batman'in kazanacağı başından sonuna belli olan bir filmde Thalia ile twist atmaya çalışmak hiç de 'izlediğinizi anlamıyorsunuz'luk bir durum değil. Filmde içi boş kalmış bir karakter oldu Thalia ayrıca da.

Bane yenildiğinde yalnızca 10 saniyelik bir savaş görüntüsü ve iki demiri sökerek kudurttuğu Bane'i yerden yere çarpan bir Batman vardı. Yıllardır dövüşmediği halde birkaç ay mekik şınav çekerek Bane'i dövmeyi başardı. Rocky'i hatırlamamak elde değil gerçekten.

Her neyse. Sen baya sevmişsin filmi belli. Bok gibi bir filmdi ama sonuç olarak. Bane karakteri filmde yer almasaydı film hiç olmasa olurmuş.

Sıkılan bir adamın elinden çıkmış ve belki de 5-6 film olabilecek bir seriye resmen ayıp edilmiş. Bu kadar basit açıkcası.




Batman orada yine Bane'den dayak yedi, maskesi zarar görünce acıdan kaybetti zaten.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bu sabah gittim imax'de. eski akün günlerim aklıma geldi, salon o kadar büyük değildi ama kalabalık yüzünden o hissi veriyor.
büyük perde'de ve yüksek ses veren bir salonda izlemek keyifliymiş. tek dezavantajı, filmin son kısımlarına doğru ses efektlerinden ve müzikten dialogların duyulmuyor olmasıydı. kasten mi yapmışlar oralarda emin değilim, ama dialogların biraz daha önplanda durmasını isterdim, altyazı olmasa anlayamazdım ne dediklerini...

öncelikle "knightfall'dan kat kat daha iyi sunmuş bane hikayesini" gibi yorumlara katılmıyorum, çizgi roman okumasam belki...

film çıkmadan önce üç eleştirim ve endişem vardı;
1- batman'in nolan filmlerinde çizgi roman'dakine hiç benzemeyen bir hali olmasıydı (çizgi romanlarda savaşçı+leonardo da vinci+sherlock holmes tarzı özellikleri olması, ama filmde sadece savaşçı özelliğinin korunması ve tuhaf böğürtüsüyle "embesil" bir karakter haline gelmesi)
2- catwoman'a uygun aktör ve uygun kostüm seçilmeyişi
3- bane için seçilen Tom Hardy'nin uygun bir aktör olmaması ve Christian Bale'den kısa olması nedeniyle çizgi romandaki ihtişamını yansıtamayacak olması
- bir de filmin içeriğinden bağımsız, hangi internet sitesine bakarsan bak, nolan fanboi'larının en ufak bir eleştiriye tahammülü olmaması ve "gerçekçi bir dünya yaratıyor o yüzden öyle, sen anlamazsın" tribi çekmesi.

filmi izledikten sonra
- üçüncü maddede nolan umduğundan iyi bir sonuç çıkmış diyebilirim. gerçi film boyunca tüm vücudunu kaplayan bir paltoyla ve ağzını örten bir maskeyle dolaşması yüzünden, oraya başka birisini de koysan, pek bir şey farketmeyecekti. ama tom hardy'nin sesi ve aksanı çok çok iyiydi. eğer kendisi yaptıysa helal olsun adama. orda sanki tam bane konuşuyormuş gibi hissettirdi. kamera hilesiyle batman'den uzun göstermeleri, karakterin gücünü sürekli bize hissettirmelerini de çok beğendim.
- ikinci maddede ne yazık ki beni tatmin etmeyen bir sonuç vardı. bizim (yani nolancıları kastetmiyorum, çizgi romancıları kastediyorum) bildiğimiz ve sevdiğimiz catwoman sinsidir, vurkaççıdır, kedi gibi oynaktır. bunu batman returns filminde Michelle Pfeiffer çok iyi oynamıştı diye düşünüyorum. bu filmde Anne Hathaway'in karakteri "düz femme fatale" olmuş, işte böyle polislerin çok yakından tanıdığı, ama bir türlü yakalayamadığı çok çok becerikli kadın karakter felan. ama bir "catwoman" göremedim.
- ilk madde konusunda ise karışık fikirlerim var. örneğin filmin ilk yarısında, çizgi romana çok çok daha yakın bir batman figürü görüyoruz. düşünüyor, tartışıyor, fikir üretiyor, kanıt topluyor, bilgisayarın başına geçip araştırma yapıyor vs. o kısımları çok beğendim. ama filmin ikinci yarısından sonra, internette de parodileri yapılan "embesil batman" geri dönüyor. diğer insanlar fikir üretiyor, alternatif çözümler tasarlıyor, bizimki düz kalas gibi hareket ediyor.
- "gerçekçi yapmak için böyle yapıyor" mevzusu ise bu filmde çizgi romanlarda bile absürt ve mantıksız olabilecek durumlar yüzünden geçersiz oluyor. gayet uçuk kaçık olaylar var ve kendimi uzay savaşları filmi izliyormuş gibi hissettim bi an...

genel olarak filmin ilk yarısı çok güzeldi. izlerken 8-9 puan arasında gittim geldim.
ancak ikinci yarısı beni tatmin etmedi. o bölüme 5-6 puan arası verebilirim.
filmi bir bütün olarak ele alırsak 7/10 olur sanırım. ortalamanın üstünde, mutlaka izlenmesi gereken bir yaz filmi.
film kötü değil, güzel. ama batman begins ya da the dark knight kadar akılda kalıcı sahneler göremedim.
yine de bir transformers gibi "trainwreck" olabilirdi, öyle bir felaket durum içermiyor...

spoiler içermeyen (gerçi şimdiye kadar giden gitmiştir, benim gibi haftaiçinde boş yer aramakla uğraşmamıştır) yorumlarım ve düşüncelerim bunlardı,
filmin içinden bazı spoilersal eleştirilerim de şunlar:


filmde nightwing olmasını çok isterdim. bir anda 2 puan üste çıkartırdı notumu. şu polis karakteri de nightwing olmaya müsaitti hani. "robin" diyerek "pun intended"lik yapmışlar ama yeterli gelmedi.
polislerin mağaraya elde tabanca, taramalı tüfek, bomba gibi şeylerle girmesine rağmen, suçlulara "allallallalla" tribiyle bodoslama saldırması aptalca olmuş. rahatsız etti o kısmı. sokak ortasında "tactical combat" yapamazlardı belki ama böyle de "ölmeye ölmeye ölmeye gidiyoruz" tribi anlamsız olmuş.
çizgi romanda tonla kötü karakter yer alırken, filmde bize sadece scarecrow'u (o da kostümsüz hali) gösteriyor olmaları çok yetersiz geldi. hani joker'i göremezdik zaten de, zsasz vardı mesela, hiç olmadı onu koyaydılar. suçluların şehri ele geçirdiği sırada, penguin, riddler, hugo strange, black mask gibi karakterleri cameo olarak koysalar, suçluları nasıl organize ettiklerini gösterseler felan daha eğlenceli olabilirmiş.
güzelim talia'yı rezil etmişler. daha iyi bir aktris seçilebilirdi onun yerine. bir de sonda öldü. gerçi batman'in o kadından şüphelenmemesi de tuhaf olmuş.
bir de batman'in film başında neden sakat olduğunu anlamadım. dark knight'ın sonunda öyle bir sahne mi vardı? hatırlayamadım.



mesela hikayenin şu şekilde olmasını isterdim aslında:


film benzer bir şekilde açılcak. harvey yasasından bahsedebilir. şehrin suç oranının çok düştüğünden bahsedilcek.
polisler rahat olduğu için batman işini bırakmış olur, bruce wayne şirketi idare edip geliştirmektedir.
ancak bir anda günden güne suçlu sayısında artık yaşanır. her geçen gün daha çok suç vakası ve suçlu gözükmeye başlar. şehrin bir çok yerinde rehine vakaları yaşanır (filmdeki borsa sahnesi gibi mesela)
polis zsasz gibi karakterlerle mücadele edemediği için batman yeniden dönmek zorunda kalır.
1 hafta boyunca dur durak bilmeden şehri korumaya çalışır. tüm bu suçlular hugo strange (cameo) emrindeki bir hapishaneye (mesela arkham asylum veya blüdhaven'de bir yer) tıkılır.
fakat tam işi bittiğini sandığında, şehrin bir yerinde "çok büyük bir bomba" yerleştirildiğini haber alır. yorulmuş olsa da oraya gider.
(bane'le kanalizasyon gibi yerde dövüş sahnesi gibi) bu bomba duyurusu aslında bane'in tuzağıdır. batman'in belini kırar. gordon'un kanalizasyondan kaçma kısmı gibi bir metodla kaçar. sonra onu kanalizasyon sonunda bulan, batman fanı olan polistir.
batman bir şekilde bu genç polisle konuşur, işte onun da aslında yetim olduğunu öğrenir. bir şekilde onu nightwing adı altında eğitmeye karar verirler. bu sırada batman tedavi olmakla meşguldur.
bane, batman'in yokluğunda tüm suçluları şehre geri salar. polisler filmdeki gibi yer altında kalmamıştır, ancak sokakları temizlemek için çok zorlanmaktadırlar. özellikle blüdhaven kısmı tamamen suçluların eline geçmiştir. nightwing blüdhaven'le çok meşgul olur.
bu sırada bane'in talia tarafından kiralandığını görürüz. bane parasını alır ve gider.
ancak daha sonra talia'nın planlarına ters düşecek biçimde geri döner. daha önce profesyonel bir şekilde işini yapan bane, şehirde tattığı güç duygusundan sarhoş olmuş, ve şehri tamamen kendi ellerine almaya karar vermiştir. talia kendi birliğine sahip olmasına rağmen bane'in organizasyonu karşısında tutunamaz. bane'den intikam almak için batman'e sığınmak zorunda kalır.
bane filmdeki gibi kendi krallığını oluşturmaktadır.
batman neredeyse iyileşmiştir. nightwing ve talia'nın yardımıyla bane'le mücadele eder ve bane "yenilenmiş batman"in karşısında daha fazla dayanamaz ve kaçmak zorunda kalır. talia ve batman birbirlerine karışmama sözü verir ve kendi yollarına ayrılırlar

biraz filmdeki atmosfere benzer bir şeye sahip aslında.
ama benim şu yazdıklarım, catwoman kısımlarını kesip direk bane'e odaklanmış durumda.
çünkü filmde catwoman'ın fazlalık gibi konulduğunu düşünüyorum, daha geniş içerikle "knightfall" vari bir senaryo sunulabilinirdi bence



tabii bu şahsi düşüncem benim, filmi izlerken aklıma gelen senaryo. tam olarak aynısı olmasa da buna benzer bir şey nolan'ın tarzına da daha iyi uyabilirdi.

ha bu arada çekim tekniklerine felan laf etmiyorum, adam inception'da da iyi iş başarmıştı, burda da,
ben sadece senaryoyu ve karakterleri eleştirdim.

bu arada,
bi ay önce batman, batman begins, the dark knight'ı tekrar izlemiştim, onlar hakkında düşüncem şu şekilde:

Batman:
ben bunu hep en sevdiğim ilk üç film arasında yazardım da,
yıllar sonra tekrar izliyince baktım ki, film baya yaşlanmış.
günümüz aksiyon filmlerine oranla çok daha hantal kalmış.
ama filmde sunulan hikaye, akışı ve gidişatı çok iyi. bruce wayne karakteri de şahane olmuş.
bu filmin şöyle bir ilginçliği var. herkes 60'lardaki "adam west" batman'ini izlemiş olduğundan, o dizideki campy/cheesy tarzı koymaya çalışmışlar. bir yandan da 80'lerde meşhur olan karanlık batman hikayelerini koymaya çalışmışlar. bu ikisini blender'a koyup karıştırmışlar ve ortaya batman filmi çıkmış. film iki kesime de hitap etmeye çalışmış resmen. ancak günümüzdeki Batman Begins gibi "karanlık Batman" filmlerinin daha ilgi çekici olmasında bir adım olmuş.
8/10

Batman Begins:
Batman filmi, Bruce Wayne'in ailesine odaklanmıştı. Batman Begins ise Bruce Wayne'in Batman eğitimine odaklanmış. ilk filmden daha çok Batman karakterine odaklanmış. Bruce Wayne'i ve yaşantısını, ilk film kadar derin göremiyoruz. Bruce Wayne çok silik olmuş, Batman çok baskın kalmış.
hikayesi Ra's Al Ghul karakteriyle ilginç olmuş, ama Batman: Year One hikayesi kadar derin aktarılamamış.
Ayrıca Batman'in "dedektif ve mucit" yönleri ihmal edilerek, "embesil batman" imajı sunmuşlar, o beni rahatsız etti.
8/10

The Dark Knight:
Joker karakterini çok sevdim. gene hikaye ilk film kadar güzel değil, ama Joker sahneleri çok akılda kalıcı. filmde anlattıkları ve aktardıkları, vermek istedikleri fikirler felan düşündürücü. bu açıdan başarılı buldum.
8/10
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...