Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Diyanet'ten 15 milyon dolarlık cami projesi


escape

Öne çıkan mesajlar

Dışarı çıkınca yazmayı unutmuştum, şimdi aklıma geldi.

abvblizzard said:

Defansive işte asıl ayrı düştüğümüz nokta şu, siz o adamların öyle davranmasının sebebinin cehalet olduğunu söylüyorsunuz ben de o cehalete ulaşamadığı için birilerinin kafasına göre yorumlamasına izin verdiği için kuran ı suçluyorum.


Kalın kısmı tam olarak anlamadım. Anladığım kadarıyla şöyle cevap vereyim. Peki islamiyet yüzünden vatana millete çok yararlı olan, insanlara yardım eden kısmı neden görmezden geliyorsun ? Tam tersi iyi kısmı baz alsak ?

Ben sana sağlam bir örnek vereyim, eğer insanlardaki vatran aşkının yanında sağlam iman olmasaydı bu vatan kurtarılamazdı 90 sene önce. Türklerin kahramanlığına ve vatan sevgisine bende katılıyorum ama iman boostu olmasaydı olmayacağını düşünüyorum tam olarak.

Nasıl mı? Şimdi şurda sorsak herkes vatanını seviyordur. Samimide konuşuyordur kendine göre. Ama kaç kişi gerçekten gerekse işin ucunda ölüm olduğunu bile bile şu askere gider?
Ölüme gidiyorsun abi. O zamanı düşün. Buda ancak sağlam bir imanla olur. Gerçek müslüman ölümden korkmaz.

Birde böyle düşün. İşin iyi yanını. Onun dışında diyalektiği şöylede götürebiliriz. Anne - babayıda suçlarsın. Bende derim ki suçlu kur'an değil, o cahillerin doğmasına neden olan anne - baba. En azın senın teori kadar mantıklı.


Quiternoob;

Birimizden biri birşey kaçırıyor. Ben diyorum ki ( İslam alimlerinin çok büyük bir çoğunluğu böyle düşünüyor ) İslamiyette yoruma açık konu vardır, olmayan vardır. Sen eger yoruma kapalı kısmı yorumlarsan (En temeli allah vardır ve bırdır misal olarak) yapılmaması gereken birşey yapmış olursun.
Kalan kısımlarda ( misal kurban nasıl kesilir ) bunda farklı yorumlar olabilir. Bunda sorun yok. Anlaşabildik mi?

ben demiyorum ki yanlış yorumlar yok, var. Yorum farkı bana göre ancak yorum açık yerlerde varsa uyar, yoksa islamiyetin omurgasına zarar vermıs olursun.


Onun dışında ruhbanlık kesinlikle yok. Sen bana söyle ben Allah'a iletirim ile, işi insanlara ibadet konusunda yardım etmek olan diyanet çalışanlarını aynı kefeye koyman olmaz. ( Evet çok fazla diyanet çalışanı var.)


Son olarak tekrar oluyor ama, ben o günlerin öyle gerektirdiği için atatürk'ün öyle dediği düşünüyorum. yoksa içinde islam inancı olduğunu düşünüyorum.

Nasıl ki şu an kılıçdaroğlu islami diyaloglara girse bundan softalar ve akp yararlanır, atatürk'de o anlamda bence gerekeni yapmıştır. Ha sen buna katılmıyorum bu benım gorusum baska dersin eyvallah.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

AHAHAHA ABİ rüyamda abvblizzardla tartışıyordum.

Cevabımı aynen yazıyorum.

Ben sana, hayvan vurup aileni besle diye silah veriyorum. Sen gidip aileni gereksiz yere o silahla katlediyorsun.

Ben sana silahı iyi bir amaçla verdim, sen ise onunla katliam yaptın. Şimdi senin mantığına bakılırsa burda suçlu o silahla katliam yapan değil, ailene bak diye sana silah veren adam.

Kur'an da bu şekilde iyilik için gelmiş, ama insanlar kötü amaçlarına onu alet etmişler. Burada suçlu aynı yukarıdaki örnekteki gibi hayatı güzelleştirmek için gelen kur'an mı yoksa onu kullanıp adam öldüren insanlar mı ?

abvblizzard said:

Defansive işte asıl ayrı düştüğümüz nokta şu, siz o adamların öyle davranmasının sebebinin cehalet olduğunu söylüyorsunuz ben de o cehalete ulaşamadığı için birilerinin kafasına göre yorumlamasına izin verdiği için kuran ı suçluyorum.


Ayrıca kur'an da daha öncede dediğim gibi temel konular yoruma açık değildir.

Der ki : Allah birdir ( Yorumla bulmadık biz bunu açıkca yazıyordu)

Müslümanın malı,canı başka müslümana haramdır ( Burda yorum yok )

Komşusu açken tok yatan bizden değildir ( Aynen )

Yani kıtabın tamamında iyilikler güzellikler emretmiş . Genel amaçda bu. Arada yorumlanıcak şeylerden adam öldürme çıkmaz. Baskı çıkmaz. Anlatabılıyor muyum ?

Dinde, zorlama yoktur misal olarak.

Yani adam kur'an ı kerımı okuyup yorumlayıp adam öldüremez. Yorumlanıcak kısımda böyle birşey yok. Emir açık adam öldürme. O Her türlü öldürücek zaten. Kur'an ve islam bundan kesınlıkle sorumlu tutulamaz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Defensive said:

Quiternoob;

Birimizden biri birşey kaçırıyor. Ben diyorum ki ( İslam alimlerinin çok büyük bir çoğunluğu böyle düşünüyor ) İslamiyette yoruma açık konu vardır, olmayan vardır. Sen eger yoruma kapalı kısmı yorumlarsan (En temeli allah vardır ve bırdır misal olarak) yapılmaması gereken birşey yapmış olursun.
Kalan kısımlarda ( misal kurban nasıl kesilir ) bunda farklı yorumlar olabilir. Bunda sorun yok. Anlaşabildik mi?

ben demiyorum ki yanlış yorumlar yok, var. Yorum farkı bana göre ancak yorum açık yerlerde varsa uyar, yoksa islamiyetin omurgasına zarar vermıs olursun.

Kimse "aha şurası yoruma açık" deyip yorumlamıyor ki, herkesin algısı farklı. Dediğim gibi, tüm Müslümanlar'a göre Allah birdir ama insanların kafasınaki Allah tanımları farklı olduğu için acayip farklılıklar doğabiliyor. Suudiler'in Allah'ı eğer şu an yaptıkları sçama sapan uygulamaları yapmazlarsa onlara kan kusturacak, ama senin inandığın Allah karının başı açık gezmesine ses çıkarmayacak ya da sane kahve yapmadı diye dövülmesini meşru kılmayacak belki. Sen dersin ki "bu adam burayı farklı anlamış", o da aynı şeyi senin için der. Bunlar yüzünden bu kadar ayrılıklar var zaten.

Defensive said:

Yani kıtabın tamamında iyilikler güzellikler emretmiş . Genel amaçda bu. Arada yorumlanıcak şeylerden adam öldürme çıkmaz. Baskı çıkmaz. Anlatabılıyor muyum ?

Dinde, zorlama yoktur misal olarak.

Yani adam kur'an ı kerımı okuyup yorumlayıp adam öldüremez. Yorumlanıcak kısımda böyle birşey yok. Emir açık adam öldürme. O Her türlü öldürücek zaten. Kur'an ve islam bundan kesınlıkle sorumlu tutulamaz.

Herkesin iyilik güzellik tanımı farklıdır.

Maide;
33. Allah'a ve Resûlüne savaş açanların ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışanların cezası; ancak öldürülmeleri, yahut asılmaları veya ellerinin ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi, yahut o yerden sürülmeleridir. Bu cezalar onlar için dünyadaki bir rezilliktir. Ahirette de onlara büyük bir azap vardır.
34. Ancak onları ele geçirmenizden önce tövbe edenler bunun dışındadırlar. Artık Allah'ın çok bağışlayıcı, çok merhamet edici olduğunu bilin.
35. Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının, ona yaklaşmaya vesile arayın ve onun yolunda cihad edin ki kurtuluşa eresiniz.


Ta en başında söylemiştim, nasıl ki bazı taraflı insanlar inandırıcı olmak için konuya "ben nötrüm" diye girip sonra "ama" diye devam eder, İslam da diğer dinler de iyiliği güzelliği amaçlayıp, kendi olgularına tehtid olarak gördükleri kesimlere karşı ise kötülüğü meşru kılar, yer yer öğütler.

Defensive said:

Onun dışında ruhbanlık kesinlikle yok. Sen bana söyle ben Allah'a iletirim ile, işi insanlara ibadet konusunda yardım etmek olan diyanet çalışanlarını aynı kefeye koyman olmaz. ( Evet çok fazla diyanet çalışanı var.)

Sonuçta dini topluma ileten bir kesim var, ruhban budur zaten.

Defensive said:

Son olarak tekrar oluyor ama, ben o günlerin öyle gerektirdiği için atatürk'ün öyle dediği düşünüyorum. yoksa içinde islam inancı olduğunu düşünüyorum.

Nasıl ki şu an kılıçdaroğlu islami diyaloglara girse bundan softalar ve akp yararlanır, atatürk'de o anlamda bence gerekeni yapmıştır. Ha sen buna katılmıyorum bu benım gorusum baska dersin eyvallah.

İslami diyaloglara girmemek başka dinleri yerip peygamberlere şarlatan demek başkadır. Kaldı ki o dönem Türkleri için Müslüman olmamak diye birşey yok zaten, yaşanış farkı var ama Müslümanlık hep demirbaş. Dolayısıyla yine Müslümanlık ile alakalı birinin kimseye birşey kaybettirip kazandıracağını sanmıyorum. Atatürk bu anlamda çok farklı.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Varolan bir dinin öğrenilmesi, yaşanması, yürütülmesi birtakım insanların kılavuzluğunda oluyorsa ki Müslümanlarda imamlar var, onlar ruhbandır ve bildiğim kadarıyla bugün Alevilik hariç İslam'ın yaşanışında ruhbanlık vardır. Boşuna demiyorlar Allah'la kul arasına kimseyi sokmayın diye, demek ki bunu bozan unsurlar var ki diyorlar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Alevi dedeleri var alevilikte, ama imam falan bunların ruhbanlıkla alakası yok. ruhbanlık apayrı bi olay. Hiçbir imam -istisnalar, kötü amaçlılar vardır belki de onlar apayrı- "bana dua et ben ileteyim" tadında şeylere alet olmaz, yok öyle birşey. İmamların en önemli görevi danışma pozisyonunda olmalarıdır. Sen bi olayı kur'ana göre yorumlarken kafana takılan bi problem olduğunda imamın da "görüşlerini alırsın", ve bunlar mantığına yatarsa sentezlersin. Ama ruhbanlık bundan çok farklı birşey biliyorsun ki.


dedeler deyince kötü oluyo lan
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Alevi dedelerini ruhban olarak yorumlamamıştım çünkü bu onların mesleği değil. Ama tabi ki kusurlu olabilir yorumum. Ama onu şimdi deşmesek de olur, benim göstermek istediğim nokta şudur ki ruhban demek "sen bana söyle ben senin adına tanrıyla konuşurum" demek değildir diye düşünüyorum çünkü terimin açıklaması aynen "din adamlığını meslek olarak yerine getiren kesim"dir. Yani bir dinin felsefesinin en temel öğelerinden biri tanrıyla kul arasında hiçbir aracının bulunmaması ise o din yeterince açık olmalıdır ki insanlar kimsenin ağzına bakmasın. Fakat bugün öyle mi? İnsanlar gerçekten kendileri bulabiliyorlar mı yollarını? Benim cevabım hayırdır, birilerini kılavuz belleyip onların ağzından ne çıkarsa koyun gibi ona inanıyorlar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

İnsanlar yollarını bulabilirler, ama yol ile ilgili daha çok bilgiye sahip olan bazı insanların işaretlerini de dikkate alabilirler. Almayabilirler de. Ama bence islamdaki imam kısmının ruhbenlık -edit:ruhben ne lan ahah nasıl bi typo bu- kavramıyla tam örtüştüğü söylenemez.


Dediğim gibi, okuyan, bilgi sahibi olan bi insan, sadece islam dininde değil diğer dinlerde de kendi yolunu kendi bulabilir. Okumayan bilmeyen insan her yolda kaybolur. Elinden tutan ya kötüdür ya iyi, şansa kalmış. Ve bilinen birşey daha var, tüm dinler temel değerleri arasında ilimi bilimi barındırır. Bakmayın "siz değil biz biliriz" cilere, dinlerin temelinde "ilim çin'de de olsa gidip alınız" felsefesi vardır. Hatta dinler ki özellikle islamiyet astronomi matematik fen bilimlerini hedef gösterir insanların yönelmesi için. Dini inançlar göre de bu yolun gösteriliş amacı "insanların kutsal kitaplarda ve hadislerde bahsedilenleri görmesidir". -harun yahya tipi insanlar konuşmanın çook uzak bi köşesindeler belirteyim, şaklabanlardan bahsetmiyorum.-


Neyse çok derine girdim yine. Özek geç çip derseniz,


Dinler sorgulamadan araştırmadan kabul etmeyi doğru saymazlar. Bu sorgulayış sırasında da bazı kaynaklardan, bilgi seviyesi yüksek bazı insanlardan da fikir alınabilir. Yanlış olan, fikir almak yerine direk o insanların ağzından rota belirlemektir. Bunu yapan insanlar evet ruhbanlık olayını yaratırlar, doğrudur. Fakat islamiyette ve diğer ilahi dinlerde ruhbanlık inancı yoktur aslında. Amaçlar saptırılmıştır sadece, o yüzden ters geliyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ortada okunacak birşey varsa yeterince okuyan adam zaten her yerde yerini bulur, İslam'da da Hıristiyanlık'ta da Budizm'de de. Ama sorun bunu yapmamaları. Aradaki dil farkı büyük bir etken. Bu yüzden insanlar okuyup yolunu bulan o nadir insanların kılavuzluğuna başvuruyorlar, bunlara da ruhban deniyor. Hıristiyanlığın özünde de ruhbanlık yoktur, Papalık, endüljans falan hep Roma'nın devlete rağmen yayılan Hıristiyanlığı devlet kontrolu altına sokmak için yarattığı şeyler.

Senin yorumuna göre İslam'ın özünde "İlim Çin'de olsa gidin alınız" vardır çünkü sen insancıl, bilime önem veren biriysen Kuran'da yazan onca şey arasında en çok bundan motive olacaksın. Ama İsmailağa Tarikatı için bu mısra "İslam çok ilkel bir dindir" lafı söylendiğinde kafa kesmeden önce cevap olarak gösterecekleri bir cümle sadece. Onlara göre de İslam iğrenç sakal bırakıp astronot gibi gezip kendi kızını dahi öpmemektir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
Dediğim gibi, okuyan, bilgi sahibi olan bi insan, sadece islam dininde değil diğer dinlerde de kendi yolunu kendi bulabilir. Okumayan bilmeyen insan her yolda kaybolur. Elinden tutan ya kötüdür ya iyi, şansa kalmış. Ve bilinen birşey daha var, tüm dinler temel değerleri arasında ilimi bilimi barındırır. Bakmayın "siz değil biz biliriz" cilere, dinlerin temelinde "ilim çin'de de olsa gidip alınız" felsefesi vardır. Hatta dinler ki özellikle islamiyet astronomi matematik fen bilimlerini hedef gösterir insanların yönelmesi için. Dini inançlar göre de bu yolun gösteriliş amacı "insanların kutsal kitaplarda ve hadislerde bahsedilenleri görmesidir". -harun yahya tipi insanlar konuşmanın çook uzak bi köşesindeler belirteyim, şaklabanlardan bahsetmiyorum.-


amma uctun ha

din bilimle her firsatta celisir yahu, incilde dana gibi dunya duzdur yaziyor iste, yuzlerce sene once cozulen sorunlar bunlar

islamiyet hicbirsey hedef gostermez, araplarin kullandigi takvim o akdar abukki ibadet saatlerini hesaplamak icin astronomi ve matamatikle kafayi bozmuslar, saat filan yok her gun ibadet zamani farkli adamlar oturup gunesin ve yildizlarin derecelerinden saat hesaplicyaz diye kafayi yemisler, her yerlesim yerinde bir astronom tutalim derken irili ufakli birsuru gezegen kesfetmisler

islamiyet bulun dedi diye degil yani

dinelrin bilimle bagdasmamasi su yuzden, bilim ole matematik elektroni kteknoloji, ohhh fizik den ibaret degil

bilimsey yontem denen birsey var

http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/9/9a/Bilimsel_y%C3%B6ntem.png

bilimsel yontem inanca dayali dusuncelerle kafadan uyumaz

aha evrim teorisi ve darwin, kafadan burdan kopuyor birkere

daha yazmaya usundim su sacma konuda, resident bilim adamimiz ardeth gelsin aciklasin gerisini
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bilimsel yöntem ve dini yöntemler birbirini yargılamaz, methodları farklıdır. Örneklemeleri farklıdır, biri daha somutsal bakar. Biri daha vicdani ve ahlaki düşündürür. Bunlar birbirine karşıt diye yüzyıllardır kasmışlardır ve kasmaya da devam edeceklerdir. Bunu böyle düşünmemek gerektiğini de kendilerine göre inançlarında en popüler bilim adamları da açıklamış vetamamiyle bilimin ve dinin tezat gitmesinin doğru olmadığını dile getirmiştir. Bunu da yüzyıllardır görmek istemeyen gibi kimi de hala görmek istemez, tartışmaya gerek yok.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Defensive said:

bir kıtap var. Atatük'ün kehanetleri diye, okursanız atatürk 1907 de 15 sene sonraki sınırları çiziyor(haritaya), yada telefon açıyorlar bir savaşta, tepeyi keybediyoruz diye, meclise dönüp savaşı kazanıyoruz diyor, devam edin diyor telefonada kazanıcaksınız yarım saate devam edin diyor, kazanıyorlar.

Arkadaşlarından yorumlar var fln. Ben o adamın normal olmadıgını düsünüyorum, zira şimdi bile kimse elıne su dökemez. Adamı dırek allah gönderdi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...