Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Taksim Marmara Otel'in köpeği Ebru için adalet


fedaykin

Öne çıkan mesajlar

snefru ayni zamanda tum katiller yakalanmadan hirsizlarin pesine dusulmesine de karsi. ortada cozulmemis cinayet varken kim takar senin calinmis araba teybini?

ek olarak deginmek istedigim bir baska konu da sudur ki, topicte hararetli sekilde tartisilmis ve laf sokulmus olan konuyla haberin fake olmasi alakasiz. gozden kacti ise; verilen tepkiler haberden ziyade, boyle bir habere 'ne var kopektir olur, insandir oldurur, gayet normal' veya 'kim takar allahin sokak kopegini' mealindeki mesajlara verilmis

bu durumda haberin fake olmasi ya da olmamasi burada verilen tepkileri, dolayisiyla da insanlarin birbirlerine girme nedenlerini etkilemiyor

gelgelelim bu viktor bilmemkim kimdir, neden boyle bir fake haber yaratmistir ([edit] ya da bir bildigi mi vardir[/edit]) ben de merak ettim. generalim kaynaga aciklik getirir diye umuyorum
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

soulberry said:

snefru. bi çok insana ikisi de koyuyo; çok sürreel bi şey mi ki bu ikisinin aynı anda olabilmesi? bunu anlamıyorum tam.


Herhalde sürreal birşey çünkü o köpeğe adaleti sağlayacak olan yine insanın egemen olduğu sistem.İnsanın egemen olduğu sistemde insanın kendisine faydası yokken kendi gibi olanlar içinde adaleti sağlayamıyorken tutupda başka bir canlıya adalet götürmesi son derece komik bir istek.Kaldı ki biz insan olarak diğer canlılara egemeniz çinliler köpeği karnının doyması için kesip yerken bizlerde maneviyatımızın doyması için tasma takar severiz.Temelde ikiside aynı şey kendinden güçsüze karşı hakimiyetin mevcut ve bunu kendi insiyatifinde kullanman söz konusu.Yani bir köpeği ele geçirdin onu ister seversin ister sadist gibi tekmelersin.Bu yakalananın köpek olmadığını bir insan olduğunu düşün yine ona istediğini yapabiliyorsun biz daha bunun önüne geçemedik bunun önüne geçebilmek için insan olmamız gerekir yoksa hayvanlara yine hayvanlar adalet getirecek değil.

Herşeyi geçtim senin için olan adalet kavramını uygulayarak köpek üzerinde baskı kurmuş oluyorsun.Hayvanları gerçekten sevmek istiyorsak onları rahat bırakalım.Onların iyiliğini düşünüyorsak doğal ortamlarında kalsınlar.Bizim hayvanları düşündüğümüz filan yok öyle olsaydı çirkin hayvanlarıda severdik hiç kimse çirkin bir hayvanı sevmez ama şirin şeyleri sever ve besler.Buna sebep olan şey insanın içindeki şirin olan şeyleri sevme dürtüsüdür yani biz o hayvanı onun iyiliği için değil kendi iyiliğimiz için severiz.Doğayı koruyacak olan 2-3 tane fino köpek sahipleri veya evinde 20 tane kedi besleyen insan ilişkilerinde başarısız olmuş ve kendini kediye köpeğe adamış zavallılar değildir.Onlar ancak kendi çıkarları için kendi şirin birşeyi sevme dürtüleri yok olmasın diye kedileri ve köpekleri korurlar ve büsbütün olarak doğa umurlarında değildir.Gerçekten doğayı seven insanlar çevrenin kirlenmesini istemeyenler ve nesli tükenen hayvanları korumak isteyenlerdir.Hayvanları seveceksek kokarcayıda en zehirli yılanıda en vahşi köpekbalığınıda sevmek zorundayız.Öbür türlü bir ikiyüzlülük vardır fino köpekleri şirin şirin kedicikleri sevmesi kolay bu insanlar acaba koskoca bir evreni herşeyiyle birlikte sevebilecek kapasitedeler mi?Hayvanlarla efendi köle ilişkisi içinde değilde doğanın içinde bulunduğumuzdan dolayı arkadaş ilişkisiyle yaşayanlar gerçekten ikiyüzlü olmayan bir bağ kurabilir hayvanlar ile.Boynuna tasmayı vurduktan sonra tırnaklarını kestirdikten sonra hayvanın hakkı mı kalmış.Onun artık bir hakkı yok senin onu kendi egoların için sevmeye oyuncak gibi oynamaya hakkın var.Hayvanları oyuncak sanıp o şekilde sevenlerde hiçbirşekilde laf etmesin.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

llama'nın linklediği yazıyı, bugün gazetede okudum.
ilk başta ben de insanların döverek öldürdüğünü düşündüğümden, bildiğin sinirlenmiştim. yapmadığımız şey değil çünkü, bundan 5 yıl öncesine kadar köpekleri çöp arabalarının arkasına atıp öldüren kavatlar bile vardı. ancak, böyle hassas konuları, kendi çıkarları amacında (isterse dünyayı kurtarsın, hiç önemli değil) sömürenleri de bu insanlardan farklı bulmuyorum.

sevin lan köpekleri, köpekler iyidir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Köpeği tanımıyorum ama döverek öldürülmediğine sevindim. Geçen senelerde bi köpeğin kafasını toprağa gömüp bacaklarını kırmışlardı gibi bişey olmuştu aklıma o geldi şimdi.

Köpekler 16-18 yıl yaşamıyo muydu 14-15 çok normal diyo?

Kedim 14 yaşında üff :(
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ebru'nun ölümü tartışılıyor

Taksim'deki The Marmara Oteli tarafından 15 yıldır bakılan sokak köpeği Ebru'nun ani ölümü, onu sevenleri üzüntüye boğarken, hararetli tartışmalara neden oldu
The Marmara Oteli'nin meşhur köpeği Ebru, şüpheli ölümüyle geçtiğimiz haftanın gündemine oturdu. 29 Mayıs Cuma günü halsizlik ve kusma nedeniyle Animalia Hayvan Hastanesi'ne kaldırılmış ve geçirdiği uzun ameliyattan sonra da geçtiğimiz pazartesi hayatını kaybetmişti. Bebekken otel yönetimi tarafından sahiplenilen ve 15 yıl boyunca otelin kapısının önünden hiç ayrılmayan sevimli köpeğin ani ölümü, yazılı ve görsel medyada geniş yankı bulurken, hayvansever çevrelerde de derin üzüntüye ve tartışmalara neden oldu. Bu ani kayba en çok üzülen taraflardan biri olan The Marmara Oteli'nin yetkilileri, Ebru'nun yaşlılık kaynaklı solunum yetmezliği nedeniyle öldüğünü açıkladı. Ancak Viktor Larkhill adlı bir hayvan hakları savunucusunun önderliğini yaptığı Sahip Çıkalım adlı bir grup, hayvanın dövülerek öldürüldüğünü iddia ederken, bu vahşiliği yapanları bulmak için 2 bin dolar ödül koydu. Facebook'ta kurulan, "Taksim Marmara Otel'in köpeğini öldürenler yakalansın" adlı grubun üye sayısı kısa süre içinde 2 bine yaklaştı. Köpeğin saldırı sonucu öldürüldüğünü ısrarla iddia eden Viktor Larkhill, bunu oradaki taksicilerin gördüğünü ve kendisine anlattığını söylüyor. The Marmara Oteli'nin yanı sıra yıllardır Ebru'nun bakımıyla ilgilenen Silvia Hanım da olayın gereksiz yere çok abartıldığı görüşünde: "Onun ölümüne en çok üzülenlerden biri benim ama hiç tantana yapmadım. Bir gün gelip bir kuru ekmek vermeyenler şimdi neden bu kadar sahip çıkıyor anlamış değilim. Bu olayla ilgileneceklerine gitsinler barınaklardaki muhtaç hayvanlara yardım etsinler. O şanslı bir köpekti. 15 yaşına kadar çok güzel ve hür yaşadı. Ben senede üç kere onu veterinere götürüp yıkatıyordum. İki kere ameliyat oldu. Bütün masrafları otel karşıladı." Ebru'yu hayvan hastanesi Animalia'ya götüren Silvia Hanım oradaki taksiciler dahil herkesin hayvanı çok sevdiğini belirtiyor ve böyle bir şey olsa mutlaka müdahale edip onu kurtaracaklarını ekliyor: "Olay günü otelden aradılar ve Ebru'yu alıp Animalia'ya götürdüm. Hayvanda kan ve dövülmüş gibi bir hal yoktu, sadece kusmuştu. Şiddetli bir darbe almıştı. Bir kaza olmuştu ama ne olduğunu bilmiyoruz. Belki genç olsaydı kurtulabilirdi."

DÜŞME YA DA ÇARPMA
Ebru'ya müdahalede bulunan ve yıllardır onun bütün sağlık kontrollerini yapan Veteriner Hekim İlhan Gökgöl ise köpeğin ölüm nedeninin düşmeye ya da çarpmaya bağlı travma olduğunu söylüyor: "Ebru bize getirildiğinde şikâyeti aşırı durgunluk, nefes alamama ve kusmaydı. Gerekli filmler çekildi ve tahliller yapıldı. Ardından ameliyata alındı. Diyaframı yırtılmıştı ve iç organlarda ciddi hasar vardı. Bu da ancak çok kuvvetli bir çarpma ya da düşme neticesinde olabilecek bir durum. Yani öyle birkaç tekmeyle falan olabilecek bir şey değil. Dolayısıyla dayak yemiş olması çok zayıf bir ihtimal. Ayrıca kanama ya da darp izi de yoktu." Ebru, iddia edildiği gibi saldırı sonucu öldürüldüyse suçluların bir an önce yakalanması herkesin dileği. Ancak ne yazık ki 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'na göre düşük bir para cezasıyla bu işin içinden sıyrılmaları mümkün. İşte aslında bu kanunun değiştirilmesi için çaba sarf etmek gerekiyor.

SABAH 06.06.2009
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ebru için Çiçekler: Gerçek Ortaya Çıkar



Bazı gerçekler o kadar çıplaktır ki, insanlar onlara acır ve biraz da olsa üstlerini örtmeye çalışır.
Edward R. Murrow

Beklendiği gibi, Animalia Kliniği’nden Dr. İlhan Gökgöl, nihayet ifadesini değiştirdi.

Basına geçen Cuma verdiği bir açıklamada, İlhan Bey Marmara'nın köpeği Ebru'nun Akut (Ağır) Travma'dan öldüğünü kabul etti.

Ebru yaşlılıktan ÖLMEDİ.

Ardından İlhan Bey, bir hafta önce Sahip Çıkalım tarafından açıklanan, korunmasız bir hayvana bir veya daha fazla kişi tarafından yapılan bir saldırının profiline tıpatıp uyan bir resmi tamamlamak üzere yaralanmaların ayrıntılı bir tarifini verdi.

Biz tesadüflere inanmayız. Bir binanın içine girmesine izin verilmeyen sokak köpeği Ebru’nun yüksek bir yerden düşmüş olabilmesi ihtimali yok denecek kadar azdır. Yaralanmaların şekli araba çarpması sonucu oluşabilecek yaralanmalara uymuyor. Yaralanmanın zamanı önemli değil.

Öte yandan, Marmara Oteli Ebru'nun yaşlılıktan öldüğünde ısrar ediyor.

Halkla İlişkiler felaketleri açısındanbu kolay unutulacak gibi değil. Halkla İlişkiler örtbası nadiren işe yarar, ve toplu iletişimin parmağımızın ucunda olduğu bir toplumda hiç yaramaz. Kötü Halkla İlişkiler, ne kadar çok olursa olsun, gerçeği saklayamaz. Gerçek her zaman kazanır

Dün saygın bir köşe yazarı Ebru'nun katilini bulmak için koyduğumuz USD 2,000 ödülü köpeğe Taksim Meydanında bir anıt dikmek için kullanmamızı önerdi, ve çok kimse bu fikri uygun buluyor. Sahip Çıkalım iki nedenle bu gibi planlara katılmamaktadır:

a) Biz bu işi yapan kişi veya kişilerin oralarda bir yerde olduğuna, ve yakında bulunacaklarına inanıyoruz.

b) Eğitim parayı harcamak için çok daha iyi bir yoldur.

Yarın, 8 Haziran Pazartesi günü, Sahip Çıkalım Marmara Oteli'nin sahipleri ve Animalia Veteriner Kliniği'nden Veteriner İlhan Gökgöl'e ulaşıp onları Türkiye'de Hayvanlara Kötü Muameleye karşı ülke çapındaki bir farkındalık kampanyasının ön saflarında olmaya davet edecek.

Bir hatayı kabul etmekte küçük düşürücü hiçbir şey yoktur. Marmara Oteli hiçbir şekilde Ebru'nun ölümünden sorumlu değildir, ama bu konudaki duruşunu en kısa zamanda değiştirmelidir. Bunu yapmaları bir zayıflık olarak algılanmayacaktır. Tam tersine, Ebru'nun ölümünün gerçek nedenleri konusunda nihayet aydınlatılmış olan halk bunu olumlu bir gelişme olarak görecektir. Şimdiye kadar gösterilen ilgiye bakılırsa, hem basılı hem de internet tabanlı medya da bunu olumlu bir ışıkta algılayacaktır.

Viktor Larkhill&'in Sahip Çıkalım'ı medya tarafından ancak bir aptalın inanacağı akılalmaz yalanlarla suçlanmıştır. Hayvan ticareti, hayvan katliamı, hayvan kaçakçılığı... Hatta Marmara Otelinin müdürü tarafından köşe yazarı Ayşe Arman vasıtasıyla açıkça Avrupa Birliğinden milyonlarca Euro elde edebilmek için bir tiyatro sergilemekle bile suçlandık. Ayşe Arman'a cevabımız şuydu: SİZ buna gerçekten inanıyor musunuz? Maskeli bir adam tarafından yönetilen AB sponsorluğunda bir Facebook grubu... SİZ buna gerçekten inanıyor musunuz?

Saygılarımızla,

Viktor Larkhill

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Snefru said:

İnsanın egemen olduğu sistemde insanın kendisine faydası yokken kendi gibi olanlar içinde adaleti sağlayamıyorken tutupda başka bir canlıya adalet götürmesi son derece komik bir istek.

Nefr said:

snefru ayni zamanda tum katiller yakalanmadan hirsizlarin pesine dusulmesine de karsi. ortada cozulmemis cinayet varken kim takar senin calinmis araba teybini?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...