Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Müslüman Dünyanın Gururu


Luinir

Öne çıkan mesajlar

Üç maçta yaklaşık 400 dakika oynayıp sadece 9 dakikalık bir galibiyet serisiyle yarı finaldeyiz.
Bir gürültüdür gidiyor.
Kimisi “pes etmeyenlerin zaferi” diyor. Ama neden pes etmediğimizi anlatamıyor...
Kimisi “ne denirse densin, ballıyız” diyor. Ama bu kadar “bal”ın da tesadüfi olamayacağı noktasını sorgulamaya yanaşmıyor...
Kimisi işi derininden tutmak için değil, sırf kendi tahminleri boşa çıktığı için zevzekliğe vuran bir üslupla “okunmuş çocuklar” diye tarif ediyor bizimkileri...
İşi Fatih Terim’in karakter analizine ve “hangimiz Terim’den daha çok nefret ediyoruz” yarışmasına döken medyacılar var.
Olup bitenleri oturup uslu uslu, pür futbol mantığıyla anlatmaya çalışanlara gelince, Milli Takım değil ama onlar çoktan pes etti! “Futbol bu! Futbolu bunun için seviyoruz” deyip geçiyorlar.
Doğrusu ben de en azından şu an için bu “sakat top”lara girmeyi hiç düşünmüyorum.
Bugün başka bir şey anlatmak istiyorum.
Milli Takımımız’ın sadece ve basitçe futbol oynamadığını, aslında bambaşka bir “kavga” verdiğini anlatmak...
İşin ilginç yanı, bu gerçeği futbolcularımız biliyor, daha doğrusu bunu hissederek oynuyorlar da futbol yorumcularımızın bu taraklarda hiç bezi olmadığı için onlar “anlayamıyor!”
Anlamak için Hamburg’tan Gazze’ye; Üsküp’ten Tebriz’e çok geniş bir coğrafya’da dolaşmak gerek!

Geçen akşam 22. Dönem Sakarya Milletvekili, Sınır Tanımayan Hekimler örgütü üyesi Dr. Süleyman Gündüz’le karşılaştım.
Sohbet ederken gözleri yaşardı ve sonra açıkladı: “Çek Cumhuriyeti maçı sırasında Gazze’deydim, orada seyrettim.”
Bir süredir yedeklerini de askere çağıran İsrail ordusu Gazze’yi kuşatma altında tutuyor. On binlerce Filistinli mülteci çok zor koşullar altında; yiyecek, içecek, elektrik, su ve ilaç sıkıntısı yaşıyor.
Bizim maç başlarken bütün Gazze sokaklarını gezmiş Dr. Gündüz.
Herkesin evlerine çekildiğini, bizim maç için ekran başında toplandıklarını görmüş. Kazanmamız için bir ağızdan dualar ediliyormuş; heyecan inanılmaz yüksekmiş.
İki gol yiyip mağlup duruma düştüğümüzde Arap spiker şiirsel bir dille “tarih boyunca bu aslanların ne mağlubiyetleri aşıp başları dimdik çıktıklarını gördük, bu çocuklar döndürecek maçı” diyormuş. Ardından da ekran başındakileri tek yürek olmaya çağırmış: “haydi, Allah Türklerin ayağına kuvvet versin diye dua edelim!”
“Nihat’ın galibiyet golünden sonra bütün Gazze’nin nasıl sevinç seline dönüştüğünü görseydiniz, Türkiye’nin maçlarının oralarda sadece futbol olarak algılanmadığını hemen anlardınız” diye anlattı Dr. Gündüz.
Daha ilginci de şu...
Dr. Gündüz ve arkadaşları İsrail tarafına geçerken sınır kapısındaki İsrailli komutan da tezahürat yapmış: “Bravo Türklere, biz bu turnuvada milli takımınızı destekliyoruz”

Hırvatistan maçı sırasında Ülke TV’de Meksika Sınırı programı vardı.
Böyle bir maç oynanırken akıllı, uslu bir kültürel-düşünsel sohbet programını sürdürmek ne zordur, yaşayan bilir.
Sevgili İsmail, Selahattin ve Tarık da çok zorlanıyordu; hep “ah şu canlı yayın olmasaydı da, maça baksaydık” havasındaydılar.
Nihayet maç bitince Saraybosna ve Üsküp’deki arkadaşlarına bağlandılar.
Ama konuşmak ne mümkün!
Hem Saraybosna’da hem de Üsküp’de yer yerinden oynuyordu, telefondaki konuşmaları anlamak imkânsızdı. Galibiyetimizin sevinciyle Bosna ve Makedonya sokaklarına dökülen coşkulu kalabalıkların gürültüsü her şeyin önüne geçmişti.

Milli Takım kazandığında tarihsel-kültürel izlerimizin varlığını sürdürdüğü bütün coğrafyalarda bir başka rüzgâr esmeye başlıyor!
Bu galibiyetlerin futbol dışında bir “ruh”u var.
Bunu da bilelim artık.
Bu galibiyetler “çevre”ye itilip horlananların kibirli “merkez”e vurduğu darbeler olarak algılanıyor o coğrafyalarda.
Avrupa Şampiyonası’nda pes etmeyen Türk Millli Takımı, dünya coğrafyasında pes etmeye zorlanan ama direnen Müslümanların sesi artık...
Bundan hakikatten hoşlanmayanlar olabilir.
Bunun lafının edilmesini spor kültürüne ve siyasi kabullerine ters bulanlar olabilir.
Ama hakikat, hakikattir.

HAŞMET BABAOĞLU
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ezik taraf olmak utanç verici bu yazının aksine! 3. dünya ülkelerinin gülü Türkiye! Bu yazıdan utanmamız lazım bence..


Kaybeden ve diğer kaybedenlerle ortak duygusal bağlar kuran olmaktansa yalnız kazanan olmayı sevmek bu ülkede herkeste olması gereken bir özellik bence..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

-007- said:
Ezik taraf olmak utanç verici bu yazının aksine! 3. dünya ülkelerinin gülü Türkiye! Bu yazıdan utanmamız lazım bence..



bunun sebebi bizim de ezik olmamız değil neden anlamıyorsunuz. biz onlarla ayrı bir dünyadayız. onlardan daha çok doğulu onlardan daha çok batılıyız. müslüman bir ülkeyiz. israilliler de mi ezik allah aşkına.

hem yıllarca adam yerine konulmayan bir ülke olmadı mı türkiye? yumruklarını sıkıp da "siz aslında olduğunuz yeri haketmiyorsunuz bizim kanlarımızla ordasınız" diyen bir 3. dünyanın sesi olmak benim için gururdur.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

yo hic insaf filan degil hangi ulkede yasiyorsun sen?

istanbul maltepede cok esnaf taniyorum akp ye oy verip bugun agliyan
pencelere yapistirmislar esnafi ezen tayyip karikaturu

diyorum madem sikayetcisiziniz niye oy verdiniz

o ayri o ayri diyor

daha ben ne diyim

kendine hizmet edicek adam yerine duygularina hitap eden adama verirse ve sorun degil derse gebersin parasizliktan ben napiyim
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Viktor said:
yo hic insaf filan degil hangi ulkede yasiyorsun sen?

istanbul maltepede cok esnaf taniyorum akp ye oy verip bugun agliyan
pencelere yapistirmislar esnafi ezen tayyip karikaturu

diyorum madem sikayetcisiziniz niye oy verdiniz

o ayri o ayri diyor

daha ben ne diyim

kendine hizmet edicek adam yerine duygularina hitap eden adama verirse ve sorun degil derse gebersin parasizliktan ben napiyim


abi esnafın ağlamadığı zamanı hatırlıyor musun sen? veya çok memnunuz bu hükümetten dediği. gelenektir o, işçi memur esnaf hep ağlar. ağlar yani durumları hiç düzelmezki bu ülkede. bu bi kriter değil malesef.

ülkede mutlu olan çok az insan var şu anda. asıl can sıkan bu.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

-007- said:
Ağlar da kepenk kapatan hiç olmamıştı sanırım? :S


oldu abi çok oldu. çok kepenkler açıldı çok kepenkler açıldı bu ülkede. 30 lar 40 lar savaş zamanıydı kıtlık vardı, 70 ler yine kıtlık kıbrıs ambargosu yüzünden. 80ler de dışa açılmayla bi patlama oldu ama o ara artan borç yükü yine büktü esnafın belini. 5 nisan kararları (devalüasyonu) tansu çiller zamanında, anayasa kitapçığı merhum ecevit zamanında. oldu yani. ilk değil bu.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Buyse said:
-007- said:
Ağlar da kepenk kapatan hiç olmamıştı sanırım? :S


oldu abi çok oldu. çok kepenkler açıldı çok kepenkler açıldı bu ülkede. 30 lar 40 lar savaş zamanıydı kıtlık vardı, 70 ler yine kıtlık kıbrıs ambargosu yüzünden. 80ler de dışa açılmayla bi patlama oldu ama o ara artan borç yükü yine büktü esnafın belini. 5 nisan kararları (devalüasyonu) tansu çiller zamanında, anayasa kitapçığı merhum ecevit zamanında. oldu yani. ilk değil bu.


İşlerin güzel gitmediğini biliyoruz en azından, o da güzel :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...