Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Forgotten Realms Türkçe Roman Rehberi


Farinal

Öne çıkan mesajlar

"Madem GERGE'nin ilginç fantastik kitaplar rehberi var bende klasik Unutulmuş Diyarlar fantazisinin rehberini yaparım arkadaş!" diye düşündüm ve bu başlığı açtım.

Not: Rehber Arkabahçe'nin çıkardığı FR kitaplarını içeriyor. Diğerlerini daha sonra ekleyebilirim. Ve doğal olarak biraz Drizzt başrolde...

Not 2: Okuma sırası aynı aşağıdaki sıra gibidir. Bazı özel durumlar için aşağıda o kitapların bulunduğu kısımlara not yazdım merak etmeyin...

Not 3: Bu kitapların hepsini www.frpkitap.com dan eğer dükkanlarda bulamıyorsanız sipariş edebilirsiniz. Havale ve posta çeki falanda kabul ediyorlar kredi kartınız yoksa...

Kara Elf Üçlemesi

Yazar: R.A. Salvatore

Kara Elf Üçlemesi gerçekten güzel bir seridir. Karanlıkaltı ve drowlar ile ilgili en fazla bilgiyi bu seride bulabilirsiniz. ve heryerde adını duyupda "kim lan bu drizzt?" diyorsanız bu seri size yanıtı verecektir.

Birinci Kitap: Anayurt

Kapak Resmi






Bildiğimiz yerlerden uzakta, farklı bir boyutta, tanımadığımız akıllı ırkların; Kara Elf'lerin yaşadığı karanlık bir yer; Menzoberranzan... Soylu evin prensi; Drizzt Do'Urden. Kendi ırkında olmayan bir şeyler arıyor. Dürüstlük, bağlılık, paylaşmak gibi insana ait şeyler... Bu bir yolculuk hikayesi... Unutulmuş diyarlarda, anayurdunda bulamadığı, görmediği ama hissettiği şeylerin peşinde koşan Drizzt Do'Urden'in yolculuğunun hikayesi...

Kara Elf Üçlemesi ilk yazılan olmasada Drizzt'i anlatan zaman olarak en gerideki kitaptır. Yani Drizzt'in doğumu bile bu kitaptadır. Anayurt üçlemenin en güzeli kitabı bence ve belki de Drizzt kitaplarının en iyisi...

Anayurt'un başında ki Underdark tasviri zaten muhteşemdir...

"Ne bir yıldız süsler bu ülkeyi bir şairin gizemli parıltısıyla, ne de güneş yaşam dolu ılık ışıklarını gönderir buralara. burası Karanlıkaltı'dır; Unutulmuş Diyarlar'ın telaşlı yüzeyi altındaki gizli dünya. Burada gökyüzü acımasız kayadır. Duvarlar, ölümün, buraya gelme yanılgısına düşecek kadar budala yüzey canlılarının meşale ışığı ile grileşmiş rengini yansıtır. Burası ışığın dünyası değildir. Buraya davetsiz gelenlerin çoğu geri dönemezler.

Yüzeydeki evlerinin güvenliğine kaçabilenler ise değişmişlerdir. Gözleri gölgeleri ve karanlığı görmüştür. Bu, Karanlıkaltı'ndaki kaçınılmaz akibettir.

Kapkaranlık koridorlar döne dolaşa ilerler bu kasvetli diyarda ve irili ufaklı mağaraları birbirine bağlar. Uyuyan bir ejderin dişleri kadar keskin taş yığınları kimi zaman sessiz bir tehditle bekler, bazen de davetsiz misafirlerin yolunu kesmek ister gibi yükselir.

Burada derin, felaketi çağrıştıran bir sessizlik hüküm sürer, pusuya yatmış yırtıcı bir hayvanın sükuneti. Yolu Karanlıkaltı'na düşenlere işitme duyularını tamamıyla yitirmediklerini anlatan tek ses uzaklardan yankılanan su damlamasıdır. Bu, tıpkı bir yaratığın yürek atışları gibidir. Sessiz kayalardan süzülerek Karanlıkaltı'nın dondurucu havuzlarına akar. Bu havuzların karanlık ve durgun yüzeylerinin altında neyin olduğu ise bir tahminden öteye gitmez. Hangi sırlar cesurları, hangi dehşetler budalaları bekler, bunu sadece hayal gücü söyleyebilir... Ta ki sükunet bozulana dek.

Burası Karanlıkaltı'dır.

..."

İkinci Kitap: Sürgün

Kapak Resmi






Yeryüzünde yaşayanların asla bilemeyeceği kadar dehşet ve tehlikelerle dolu Karanlıkaltı'nın labirent dehlizleri, orada yolculuk etme cesareti gösteren herkese meydan okuyor. Drizzt Do'Urden özgürlüğe giden bu yolculukta, büyülü kedisi Guenhwyar ve diğer yol arkadaşları ile birlikte acımasız bir savaşa girişiyor. Bu bir yolculuk hikayesi... Unutulmuş Diyarlar'da, geleceğe doğru bir yolculuğun, Drizzt Do'Urden'in yolculuğunun hikayesi...

Spoiler içerebilir!
Bence Sürgün'de oldukça güzel bir kitaptır. Özellikle Underdark'da ki drow dışı ırklara da yer ayrıldığı için çok severim. Hele svirfneblinlere hastayım :D

Üçüncü Kitap: Göç

Kapak Resmi






"...İnsanlar gerçekten de akıl karıştırcı bir ırk ve dünyanın kaderi gün geçtikçe onların her yere ulaşan ellerine geçiyor. Bu nazik bir denge oluşturabilir ama kesinlikle renksiz olmayacaktır. İnsanlar, karakter çeşitliliğine tüm diğer varlıklardan daha fazla sahipler; onlarınki, kendi ırklarına karşı -endişe verici sıklıkta- savaş açabilen tek 'iyi' ırk..." Anayurt ve Sürgün ile devam eden yolculuk Göç ile sonlanıyor. Drizzt Do'Urden'in özgürlük yolculuğu Buzyeli Vadisi'nde sürecek.

Buzyeli Vadisi Üçlemesi

Yazar: R.A. Salvatore

Buzyeli Vadisi Üçlemesi'nden çok fazla şey ummayın. Oldukça güzel ve akıcı bir seri ancak öyle mükemmel betimlemelere falan rastlamanız güç. Artemis Entreri ile bu seride tanışıyoruz. Ha birde Drizzt'in partysi ile tabii...

Birinci Kitap: Kristal Parçası

Kapak Resmi






Unutulmuş Diyarlar'ın en kuzeyinde... Büyük bir büyü gücüne sahip Kristal Parçası'nın, kendini kanıtlamak isteyen bir büyücü çırağı Akar Kesell'in eline geçmesiyle başladı herşey... Bir dağın gölgesinde, üç göl ile çevrili on küçük kasaba... Kristal Parçası'nın yanlış ellerde olması nedeni ile yok olmak üzere olan on küçük kasaba... Eski dost Drizzt Do'Urden ile arkadaşları; Cüce Bruenor, Güçlü Barbar Wulfgar ve Buçukluk Regis... İnleyerek esen bir rüzgar yüzünüze çarparken, ölümün çok da yabancı bir şey olmadığını öğreneceksiniz... Bu çorak topraklarda bir destan yazılmak üzere; Buzyeli Vadisi Destanı.

İkinci Kitap: Gümüş Damarları

Kapak Resmi






Mithril'in sularına vardığında gözlerin kamaşacak'. Drizzt, Cüce Bruenor, Barbar Walfgar, Buçukluk Regis, Bruenor'un atalarına ait zengin cevherlerle dolu kayıp bir madeni; yüzyıllardır konuşulan ama nerede olduğu bilinmeyen Mithril Salonu'nu bulmak için yola çıkacaklar. Bu soğuk, çorak coğrafya önlerindeki tek engel olmayacak. Yolculuğun bir yerlerinde onları bekleyen kiralık katiller, büyücüler ve türlü tehlikeler var... Yine soğuk... Drizzt, kendi kadar iyi kılıç kullanan, ölümcül bir düşman ile karşı karşıya gelecek. Ve Bruenor kabilesine ait eski büyüleri keşfetmeye başlayacak... Kanı donduran bir soğuk... Karanlıklarda gizli, kuytularda saklanmış yaratıklar, üstünde kar eksik olmayan bu toprakları daha çetin, daha aşılmaz yapacak. Yolculuk devam etmeli... edecek... soğuk da... Genç ve cesur bir kadın, belki de bu yolculuğun kaderini değiştirecek. Bu çorak topraklarda bir destan yazılacak: Buzyeli Vadisi Destanı!

Üçüncü Kitap: Buçukluğun Mücevheri

Kapak Resmi






Not: Yeni kapağı çıkmış olmalı ancak bu daha güzel Cattie çok seksi çıkmış.


Soğuk diyarlarda başlayıp cehennem sıcağındaki çöllere uzanan öykümüz sonuna geldi... Kiralık katil Artemis Entreri, kaçırdığı buçukluk Regis'i ve Guenhwyar'ın heykelciğini güneye, çöl şehri Calmport'a, yani Pook Paşa'nın ellerine doğru hızla götürüyor. Drizzt ile Wulfgar onları takip ederken, büyük şehirler ve krallıklar aşıyor, açık denize çıkıyor ve korsanlarla boy ölçüşüyorlar. Bu sırada hiç beklenmedik bir kişi yardıma koşuyor ve dostlar maceralarında yeni yoldaşlar ediniyor. Karlarla kaplı Kuzey Diyarı'ndan çıkıp büyük ve kalabalık şehirlerin olduğu güney topraklarına gelen Drizzt, ırkının getirdiği görünüşü insanlardan gizlemeyi nasıl başaracak? Acaba Drizzt ile Artemis Entreri arasındaki rekabeti sonu ne olacak? İçlerinden hangisi galip gelecek? Dostlar, buçukluk Regis'i ve Guenhwyar'ı kurtarabilecekler mi? Yoksa güçlü lonca başkanları, şeytani büyücüler, korsanlar ve diğer yaratıklar, onları durdurmayı başarabilecek mi?

Drizzt Do'Urden'in Maceraları

Yazar: R.A. Salvatore

Bu seri Buzyeli Vadisi'nden iyidir diye düşünüyorum. Ondan çok daha karanlık bir havası var bir kere ve biraz daha adam kesmeceden çok duygular ön planda. Biraz da tabii köklere dönüş var. ;)

Not: Kapaklar malesef kötü ötesi. Drizzt dede gibi...

Birinci Kitap: Miras

Kapak Resmi







Hayat, şu anda Drizzt Do'urden için iyi, şimdiye kadar hiç olmadığı kadar huzur dolu. En yakın dostu cüce Bruenor, Mithril Salonunu geri alıp tahtına çıkmıştı ve en sıkı yoldaşları Wulfgar ile Catti-brie de sonbaharda evlenecekler.
Hatta Buçukluk Regis bile geri döndü. Şimdi tüm dostlar bir aradalar ve Muthril Salonunun güvenli madenlerinde mutlu bir yaşam sürüyorlar. Ama Drizzt, bu huzur dolu hayatı elde edene kadar çok kudretli düşmanlar daedinmiştir. Şeytani tanrıça Lloth da bu düşmanlar arasında bulunmaktadır ve kaçak drowun mutlu günlerine son vermeye de kararlıdır...
Drizzt Do'Urden'in Maceraları serisinin bu ilk kitabında sizi oldukça ilginç sürprizler bekliyor. R. A. Salvatore, bu kitapla birlikte Drizzt'in geçmiş yaşamıyla yeni hayatı arasında bir bağlantı sağlıyor.

İkinci Kitap: Yıldızsız Gece

Okuma Sırası Notu!!!: Bu ve bundan sonraki kitap sırasında Avatar Üçlemesi'nde ki olaylar (Sıkıntılar Zamanı (ToT) ) yaşanmaktadır. Ama illa birlikte okumanız gerekmez. Karakterler vs bir bağ yok aralarında.

Kapak Resmi







Mithril Salonu'nda kalarak hiçbir cevap bulamam... korkarım ki cevapları arayabileceğim tek bir yer var...

Karanlıkaltı... gizlenen karanlığın, kasvet dolu, sessiz ve tehlikeli koridorların diyarı. Burada geceler yok. Sadece tek, sonsuz, yıldızsız bir gece var.

Drizzt Do'Urden, şeytani ırkının kötü amaçlarını öğrenmek için Karanlıkaltı'na geri dönmek, içindeki avcıyı yeniden uyandırmak zorunda. Sadece geldiği yere, şeytani kara elflerin şehrine geri dönerse dostlarını tehlikeden kurtarabilir. Böylece anayurduna doğru tehlikeli bir yolculuğa çıkıyor kahramanımız. Eski dostları ve düşmanları onu bekliyor, geçmiş yaşamının gölgeleri arasında.

Üçüncü Kitap: Karanlığın Kuşatması

Kapak Resmi






Karanlığın Kuşatması'nı ayrı bir severim. Oldukça büyük bir savaşı oldukça güzel ve gaza getirici anlatır. Drowlar cüceleri ganklemeye çalışıyorlar kitapta bu kadarını söyleyeyim :D Pwent falan tadından yenmez!

"Drowların geleceği varsa göreceği de varsa göreceği de var!" İşte böyle diyor Mithril Salonu Kralı Bruenor Battle-hammer, drowların saldıracağını haber aldığında. Bir koşuşturmaca sarıyor cüce madenlerini. Tüneller kapanıyor, savunma planları yapılıyor, zırhlar dövülüyor, silahlar bileniyor ve herkes savaşa hazırlanıyor. Drowlar geliyor. Diyarların en korkulu, en şeytani ve en acımasız ırkı; karanlığın ölümcül temsilcileri; Karanlıkaltı'nın hünerli efendileri. Kara elfler şimdi yüzey dünyasında da hakimiyet kurmaya niyetliler ve koca bir ordu toplayıp yürüyüşe geçiyorlar. Mithril Salonu'nu fethetmek için.

Aynı zamanda, tanrılar arasında çıkan çekişmeler sonucunda zorlu bir süreç başlıyor. Büyüler bozuluyor, avatarlar dünyada dolaşıyor ve bir karmaşa sarıyor Diyarları.

Mithril Salonu için yapılacak savaş çetin, kanlı ve uzun olacak. Drowlar ve köleleri, cüceler ve özgür halklara karşı. Peki kim kazanacak? Zaferin bedeli ne olacak? Umutlar dar tünellerde dolaşan beş yoldaşa bağlanmışken, kuşku ve hainlik, Drizzt ile dostlarının belki de en büyük silahı olacak.

Ve dostlar yine çarpışacak maceranın tam kalbinde; kılıçla, baltayla, yayla ve en önemlisi yürekle. "Tüm iyi halkların iyiliği için. . ."

Dördüncü Kitap: Şafağa Geçit

Kapak Resmi






"Altı yıl... Bir drowun hayatında pek uzun bir süre değil. Yine de, geçip giden ayları, haftalları, günleri ve saatleri düşününce, bana bundan yüz kat daha fazla bir süre boyunca Mithril Salonu'ndan uzak kalmışım gibi geliyor. Orası uzaktı, başka bir zamandı, başka bir yaşam biçimiydi ve sadece bir basamak taşıydı...
Peki ne için? Neresi için?"

Karanlığın Yolları Serisi

Yazar: R.A. Salvatore

Bu seri çok güzeldir. Drizzt'in serisi gibidir ancak onun dışında Wulfgar'ı, Jarlaxle'ı, Artemis'i anlatır uzunca. Aynı zamanda bu serideki Kristalin Hizmetkarı kitabı Jarlaxle ve Entreri'nin serisinin de ilk kitabıdır. Ama çevrilmediği için Türkçe kitaplar listemize o seriyi eklemiyorum...

Birinci Kitap: Sessiz Kılıç

Kapak Resmi






Cehennem'den dönen Wulfgar, çekiciyle yok edemeyeceği iblisler olduğunu öğreniyor. Entreri, gölgelerdeki imparatorluğunu yeniden kurmak ve tüm düşmanlarıyla hesaplaşmak için Calimport'a geri dönüyor...

Drizzt tüm yaraların kanamadığını ve tüm kılıçların öldürmediğini öğreniyor...

Yol arkadaşları, şeytani ziynet Crenshinibon'u yok etmek için büyük bir maceraya atılıyor, ancak kristal parçası onların rahip Cadderly'ye ulaşmasını engellemeye kararlı. Kesişen ve ayrılan yollarla dolu bir maceranın tam ortasında, pala ile hançer yeniden çarpışıyor ve kılıçlar nihayet sessizliği bozuyor.

İkinci Kitap: Dünyanın Omurgası

Kapak Resmi






Tehlikeli bir şehrin karanlık sokakları bile kayıp ve eziyet içindeki bir ruhu sonsuza dek gizleyemez.
Luskan'da yeni bir hayata başlamış olan barbar Wulfgar, kurtuluşuna giden yolu içki şişesinde ve bar kavgalarında arıyor. Bir yandan hayatını düzene sokmaya uğraşırken, diğer yandan rüyalarında onu bulan iblis Errtu'dan kaçmaya çalışıyor.
Gücüyle, aklıyla ve dostlarının yardımıyla birçok defa ölüme meydan okumuş olan Wulfgar, saklandığı içki şişesiyle gücünü ve aklını yitirmenin eşiğinde; dostlarını ise çoktan yitirmiş durumda.
Yolculuğu onu Dünyanın Omurgası'nın karlı ve rüzgarlı doruklarına götürecek. Azimli ve sabırlı olması gerekli, çünkü yolun sonunda en değerli varlığı onu bekliyor: Sonsuza dek kaybettiğini sandığı hayatı.

Üçüncü Kitap: Kristalin Hizmetkarı

Kapak Resmi






Ezeli düşmanıyla hesabını görüp kara elfler eşliğinde Calimport'a dönen efsanevi katil Artemis Entreri, şehir sokaklarını tekrar demir yumruğuna almıştır. Ancak tüm ihtiyat telkinlerine rağmen Jarlaxle'ın hırsı Kristal Parçası tarafından körüklenerek çığ gibi büyümekte ve habis ziynetin drow üzerindeki etkisi her geçen gün artmaktadır. Bregan D'aerthe Jarlaxle'a karşı içten içe ayaklanmaya hazırlanırken, Entreri de yürümekte olduğu yolun kendisi ve drow hamisi için ne denli tehlikeli olduğunu kavramaya başlamıştır.

Yaşamını ısrarla anlamlandırmaya çalışan Entreri'yi bu yolda
beklenmedik dönemeçler, olmadık yol arkadaşları ve belki de yeni bir yaşamın şafağı beklemektedir.

Dördüncü Kitap: Kılıçlar Denizi

Kapak Resmi






Bu kitapta da biraz geçmişe dönüş var. Güzel kitaptır. Ama adam kesmece biraz bayabilir...

Böcekler rüzgâra rağmen sürüler halinde uçuşuyor,
güneş gözlerini yakıyordu, önüne çıkan her çamur birikintisi
onu yemeye hazır gri postlu bir yılan veya sinmiş bekleyen bir
tundra yetisi gizliyor olabilirdi, ayrıca söylentilere göre
tehlikeli bir haydut çetesi bu civarda dolanıp ona
ve dostlarına tehdit oluşturuyordu.

Aegis-fang'in işaretini meşum kişiler üzerinde gören Drizzt Do'urden ile yoldaşları, dostları Wulfgar'ı bulmak üzere maceralı bir yolculuğa çıkıyor.

Avcının Kılıçları Serisi

Yazar: R.A. Salvatore

Sonunda Drizzt'in son serisine geldik. Türkçeye sadece ilk kitabı çevrildi. Yazın başında olması lazım. İkinci kitabı çevriliyor mu bilmiyorum ama büyük ihtimal hazırlanıyordur. İngilizcede ise sanırım bunu bitirdi Salvatore ve başka bir seriye başladı Drizzt için emin değilim.

Birinci Kitap: 1000 Ork

Kapak Resmi






Malesef çok beğendiğimi söyleyemem. Ama Pikel'i ve Drizzt'in takımın biraz dayak yediğini görmek güzel.

Bir Kara Elf... İki Büyülü Kılıç... Bir Bilinmeyen Düşman... Ve Kana Susamış, Bir İşgalci Sürüsü... Henüz kim tarafından yönlendirildiği bilinmeyen bu acımasız ork sürüsü; Dünyanın Omurgası'nı yakıp yıkarken, önlerine çıkan her şeyi yok ediyordu. Her şey ayaklar altında çiğnenirken, Kara Elf Drizzt Do'Urden ve arkadaşları; bu önlenemez yıkımın karşısına çıkarlar... Baltalar, kılıçlar, oklar, mızraklar ve hatta kayalar havada savrulurken, artık önlerindeki tek hedef bu dehşet verici sürüydü: 1000 Ork!

Avatar Üçlemesi

Avatar Üçlemesi Sıkıntılar Zamanı'nı konu alır.

...

İşin aslı şuydu ki, Faerun'da yaşayan diğer tüm kadınlar ve erkekler gibi vadi halkı da, Varış Zamanından beri etraflarındaki tüm kaosa karşı artık vurdumduymaz bir tavır takınmışlardı. O gün bugündür Basamaklardan sürgün edilen tanrılar, Krallıkların dört bir yanına dağılarak kendilerine insan bedenleri ya da avatarlar edinmişlerdi. O zamandan beri de insanların değişmez diye tanımlandırdıkları bütün kavramlar alt üst olmuştu.

Mesela, güneş rotasını tamamen şaşırmıştı. Bazen ufukta hiç belirmiyor, bazense dört güneş birden ortaya çıkıyor, gökyüzünde havai fişekler gibi dansediyorlardı...

...

En kötüsüyse kadim sihir sanatının artık tamamen güvenilmez, hatta tehlieli bir hal almış olmasıydı. Üstüne üstlük, Krallıklarda süregelen tüm bu karmaşayı düzeltmesi gereken büyücüler de tam tersine, herşeyi daha da karmaşık bir hale getirmişlerdi. Çoğu büyücü köşesine çekilip olan bitenler üzerine derin düşüncelere dalarken - hangi türden olursa olsun- büyü yapma gafletine düşen diğerleriyse, sanatlarının artık güneşten bile daha güvenilmez olduğunu anlıyorlardı. Söylentilere göre Sihir Tanrıçası Mystra ölmüştü ve Faerun'da büyü sanatı artık asla eskisi gibi olmayacaktı...

...

- Avatar Üçlemesi - II.Kitap: Tantras.

Kapaklar







Harika bir tema nasıl mı berbat edilir? Cevap Avatar Üçlemesi. Tabii yeni başlayacakların moralini bozmayayım o kadar da rezalet bir seri değil ama biraz tutarsız ve Sıkıntılar Zamanı'nı iyi yansıtamıyor. Genede konu olarak diğerlerinden farklı olduğu için özel bir yeri var bu serininde...

Birinci Kitap: Karanlık Vadi

Cennetten kovulmuş olan tanrılar, şimdi Tatras’tan uzaklardaki Waterdeep’e kadar dünyayı dolaşıyor, eski güçlerinin kudretine yeniden ulaşmaya çalışıyorlardı. Kötücül Bane, güç delisi Mystra ve gökyüzünün muhafızı Helm, aradıkları anahtarın kayıp Kader Tabletleri olduğunu biliyorlardı.
Ellerinde esrarengiz bir muska taşıyan dört kahraman, kendi geçmişlerinin karanlık noktalarından umutsuzca kaçarken kendilerini yüksek düzeyli güç çekişmesinin içinde kapana kısılmış buldular. Gözden düşmüş tanrılar ve onların hizmetçileri de peşlerindeydi...
Ancak dört kahraman için zaman azalıyordu..
ve Diyarlar için de. Çarpaz ateşe yakalanan doğa, kendi adına isyan başlamıştı: Garip, ölümcül yaratıklar yeryüzününde dolaşıyor, büyü ile kontrolden çıkarak öngörülemez sonuçlar yaratıyordu. Kahramanlar bilge Elminster'a ulaşmak zorundaydılar, zira tabletlerin sırrını bilebilecek tek ölümlü oydu.
Ve Karanlık Vadi'de arayış başladı.

İkinci Kitap: Tantras

Karanlık Vadi savaşında, Vadileri hain tanrı Bane'den kurtaran Midnight ve Adon, Elminster'i öldürdükleri gerekçesiyle idama mahkum edilirler.

Tanrıların Basamaklardan sürgün edilmesinden beri büyük güçleri ve tabiat müthiş bir kaosun pençesine düşmüştür ve Unutulmuş Diyarları düşmüş tanrılardan kurtaracak Kader Tableti'nin yerini sadece kahramanlar bilmektedir.

Kahramanlar kaçarlar. Ancak bu kez karşılarına, Kader Tabletleri'ni kendileri ele geçirmek için tuzaklar ve entrikalar düzen Bane'le suç ortağı Ölüm Tanrısı Myrkul çıkar. Böylece her an ölümcül katiller, kabus yaratıklar ve esrarengiz, doğaüstü olaylarla köşe kapmaca oynayacakları amansız bir yolculuğa koyulurlar.

Ve en korkunç tehlikeyse hiç beklenmedik br anda gelir; Midnight'ın arkadaşlarından biri, hain tanrı Bane ve Zhentil Kalesi'nin karanlık güçleriyle işbirliğine girişmiştir...

Üçüncü Kitap: Derinsu

Nifak Tanrısı, Tantras'a yaptığı saldırı sırasında yok edilmiş, bu sırada ise Midnight ve yandaşları ilk Kader Tabletini tanrıları eski şanına kavuşturacak ve Diyarları gözden düşen tanrıların öfkesinden kurtaracak olan iki büyülü nesneden birini ele geçirmiştir.
Buna rağmen arayışlarını sonlandırabilmek için kahramanların, Harikalar Şehri Derinsu'ya ulaşmaları, hatta Ölüler Diyarı'ndan geçmeleri gerekmektedir. Fakat hem Cyric hem de Ölüm Tanrısı Myr-kul. Kader Tabletlerî'ni kendi karanlık emelleri için istemektedir ve Midnight'i ele geçirmek için ellerinden geleni yapacaklardır, hem de Diyarlar'ı yok etme pahasına.

Yalanlar Prensi

Yazar: James Lowder

İşte gerçek bir başyapıt. İnanılmaz güzel bir kitap. Cyric'in tanrı oluşunu ve bir nevi Avatar Üçlemesi'nin devamını anlatan bu kitap başlangıcı olan seriden çok ama çok daha iyidir hatta harikadır. En sevdiğim FR kitaplarından biridir kendisi.

Kapak Resmi






Nifak Tanrısı ve Ölüler Lordu Cyric'in en büyük emeli, can düşmanı olan Büyü Tanrıçası'ndan intikam almaktır. Bu yüzden tüm kudretini ve imkanlarını sabık dostu ve Midnight'in aşığı olan Kelevor Lyonsbane'in ruhunu aramaya adar. Ancak bu kolay olmayacaktır; zira Lyonsbane'in ruhu Cyric'e karşı komplo kuran bir grup tarafından gizlenmektedir.

Cyric acımasızlığını tırmandıran saplantılı bir hırsla Cyric acımasızlığını tırmandıran saplantılı bir hırsla amacının peşinde koşarken, en beklenmedik kişilerin arasından çıkan kahramanlar, deli tanrının gazabının karanlığında bile Faerun halkları için umudu yeniden yeşertmeyi başaracaktır.
James Lowder'dan acının estetiğini kurgulayan, hem karanlığa, hem aydınlığa övgü niteliğinde, etkileyici bir Unutulmuş Diyarlar öyküsü.

***

Buda benden olsun bare konuyla biraz alakalı birşey...


Hava telaşlı seslerle doluydu. Neşeli haykırışlar, umutlu fısıltılar ve çaresiz bir kurtuluş özlemiyle dolu mırıltılar... Birbirine karışmış ses dalgalarında tutarlılığıyla insanı teskin eden, sınırsız iyimserliğiyle heyecanlandıran, bir tür tuhaf kudret vardı. Böyleydi işte yeni ölenlerin duaları...

"Silvanus, kudretli Meşe Babaı! Beni Ahenkli'deki evinin yüreği olan ağaçlar çemberine al!"

"Bizler onun ebedi bakımından yeniden doğmuş, Sabahlordu'nun çocuklarıyız. Ey Lathander! Bahar tanındaki güneş gibi yeniden doğup yanında ruhlarımızı yenilememize izin ver!"

"Ey, Mystra, ilahi Gizemler Hanımı, yüce kilisesinin bu hizmetkarı tevazu içinde büyünün sırlarına vakıf edilmey, dünyayı sarmalyan sihir gücünün dokusuna alınmayı arz ediyor!"

Uçsuz bucaksız, tebeşir beyazı ovanın üzerindeki berrak gökte bir ışık patlaması tanrılardan birinin ulağının gelişini duyurdu! İri kıyım, golemi andıran yaratık, Cormyr'deki kalelerden en büyüğü kadar büyük bir oniks bloğundan oyulmuş, büyü yoluyla yaratıcısının buyruklarına uymaya mecbur edilen bir marutdu...

Sonsuz ovayı doldurmuş ruhlar başlarını kaldırıp maruta beklentiyle baktılar. Ulak, dev ellerinden birini uzatarak bir kutsama işareti yaptı. tıknaz parmaklarını açarken marutun kara avucunda mavi-beyaz bir daire belirdi. Hafif ışıltı büyüyerek yıldızlardan bir çember oluşturdu. Çemberin ortasından ince bir kızıl sis sızıyordu.

Gölgeler kutsal simgeyi tanıdılar. Ovanın dört bir yanında haykırışlar yükseldi: "Mystra!"

Bin yıldızın her birinden kesik kesik ışık demetleri patladı ve ovayı aniden beliren yıldırmlardan bir doluyla dövdü. Yıldırımlar Büyü Tanrıçasının inananlarına çarptı ve ruhlar neşeyle haykırdı. Ruhlar göğe yükseldi ve hepsi parlayan yıldızlar gibi oldu. Hepsi de kalabalığın arasından yükselip alındığında, ulak elini kapayıp ortadan kayboldu...

***

Tek başına bir köşede oturmuş Earandir alayla güldü. "Ölülerin İlahları..." diye mırıldandı. Artık bütün tanrılar bu ovadaki bir avuç ölüye bakıyordu... Earandir ölümünü çok iyi hatırlıyordu. Derinsu kuşatmasında ölmüştü. Güneyden gelen shadeler ile kocaman bir ork ordusu Derinsu'yu kuşatmıştı. Radin Truehammer'ın ölümüyle dağılan Birlik'te zaten bir işe yaramamıştı. Kal Anarion'u en son Karanlıkaltına inerken görmüştü... Sarldur ise Güneye gitmesi gerektiğini söylemişti...

Bazen merak ediyordu Earandir. Acaba hala Faerun üzerinde özgür insanlar var mı diye. Tanrılara inanan ve hala şarkı söyleyen, hala iyilik için çalışan insanlar... Ama hayır! Bu imkansızdı! Karanlık ve kaos herşeyi yok etmişti...

“Ay’ın kadim dilini kim biliyor şimdi?
Ve kim konuşuyor Tanrıça’yla hala?
Şimdi sadece taşlar hatırlıyor ayın çok eskiden bize anlattıklarını
ve ağaçlardan, çimenlerin hışırtısından ve çiçeklerin kokularından öğrendiklerimizi .”

Acaba Selune ne zaman onu buradan almaya gelecekti...




Yıldızışığı ve Gölgeler Serisi

Yazar: Elaine Cunningham

Okuma Sırası Notu!!!: Bu seriyi istediğiniz zaman okuyabilirsiniz. İlla ki bir seriden sonra okuyacan diye birşey yok.

Bu seriye nedense kanım hiç ısınmadı. Drow severler oldukça sevecektir bu seriyi çünkü baş karakter Liriel bir drow. Bu seri oldukçada sevilir ancak ben nedense hiçbir karakterin yerine kendimi koyamıyorum bu yüzden seriden biraz soğudum. Ama genede akıcıdır ve eğlencelidir. Deniz elfleride var içinde onların olduğu kısımlar için bile okunabilir...

Birinci Kitap: Drow Kızı

Kapak Resmi






Ölümcül olduğu kadar güzelliğiyle de göze çarpan, Menzoberranzan'ın ayrıcalklara sahip asil ailelerinden birinin kızı olan, Liriel Baenre, kara elflerin şehri Menzoberranzan'ın gölgelerinden sıyrılarak, drowların gündelik uğraşılarından ihanet ve cinayetlerin arasından, kendisine seslenen başka bir şeyyin farkına varır...güneşten uzak karanlık dünyanın ötesinden gelen bir şeyin.
Ve ardından, Rüzgaryolcusu'na, ancak güç merkezlerinden rastlanabilecek büyünün, istenilen her yere taşınmasını sağlayan büyülü bir nesneye rastlar. Bu Rüzgaryolcusu adı verilen tılsım, drowlara özgü büyülerini, bsüyülü nesnelerini ve kara elf güçlerini zarar görmeden yüzeye taşıyarak, kalbindeki keşif duygusunu tatmin etmesine yardımcı olacaktır.
Ancak bu nesnenin peşindeki tek kişi Liriel değildir. Genç bir savaşçı olan Fyodor, gittikçe kontrolünden çıkarak daha şiddetli hale dönüşen savaş öfkesini dize getirmenin tek çaresinin Rüzgaryolcusu'nun güçleri olduğunu öğrenmiştir.

İkinci Kitap: Karmaşık Ağlar

Kapak Resmi






Yurdundan sürgün edilen drow Liriel Baenre, yoldaşı Fyodor ile birlikte yüzey dünyasında zorunlu bir rün yolculuğuna çıkmıştır. Fyodor'un başıbozuk nöbetlerinin giderek şiddetlenmesi ve Liriel'in düşmanlarının dünyanın dört biryanında ördükleri ağlar, yolculuklarının vahametini artırırken, Liriel yaradılışına rağmen sevgiyi, dostluğu ve güveni öğrenmek için mücadele vermektedir...

Üçüncü Kitap: Rüzgaryolcusu

Kapak Resmi






Macera peşinde Faerun'u baştan başa kat eden Liriel ile Fyodor nihayet menzile, Fyodor'un anayurdu Rashemen topraklarına varır. Diyarın hakimi olan cadıların ve akra elflere nefret besleyen halkın arasına karışmak isteyen Liriel, bunu ancak başka birinin kimliğine bürünerek başarabilecektir. İstenmeden söylenen yalanlar ile yarı gerçekler dallanıp budaklandıkça, yoldaşlar kendilerini bir çıkmazın içinde, birbirlerine bağlanmış yazgıların adoğru sürüklenirken bulur...

Ruhban Serisi

Yazar: R.A. Salvatore

Bu seriyi çok seviyorum. Sadece ilk kitabı çevrildi ve bende sadece onu okudum ancak Cadderly, Pikel, Ivan ve diğerlerini anlatan harika bir seri. Zaman olarak bu listedeki her kitaptan öncede geçiyor ancak istediğiniz zaman okuyabilirsiniz çünkü onlarla bir bağı yok (her ne kadar bazılarıyla bazı karakterlerini paylaşıyor olsabile...)

Birinci Kitap: İlahi

Kapak Resmi







Dağların tepesinde bir kütüphane, gizlice yayılan bir lanet, tüm olan bitenin ortasında genç bir rahip; Cadderly ile tanışma vakti...

Kar Tanesi Dağları'nın tepelerinde, rahipler, ozanlar ve diğerlerine araştırmalarında yardımcı olan Ulu Kütüphane yer almaktadır. Şimdilerde ise kütüphane yer almaktadır. Şimdilerde ise kütüphanenin alt katlarındaki gizlenmiş mahzenlerden bir lanet yayılmaya başlamıştır. Genç bir rahip ise yok edici, kötü niyetli bir varlığın ortaya çıkardığı korkunç yaratıklarla mücadele etmek zprundadır.

Sevilen fantastik kurgu yazarlarından R. A. Salvatore bu kitapla, genç rahip Cadderly ve dostlarının asırlara meydan okuyan bir kötülükle mücadelesini anlatmaya başlıyor.

Örümcek Kraliçe'nin Savaşı Serisi

Eveeeet! Geldik favori serime. Bu seriye gerçekten aşığım. Düşünün ki hepsi birbirinden farklı ve aşağı yukarı hepsi birbirinden nefret eden bir drow partysi Underdark'da seyahat ediyorlar. Ve seri sırasında Menzoberranzan'da isyan çıkmasından tutunda Ched Nassad'da ki gerçekten felaketimsi olaylara kadar çılgın şeyler oluyor.

Spoiler!!!!

Spoiler

İkinci kitaptaki Ched Nassad'ın tavanından binlerce metre aşağı düşen binanın içinden son anda portal açıp kaçmaları kısmı falan hele beni bitiriyor. Hastasıyım!



Birinci Kitap: Dağılma

Yazar: Richard Lee Byers

Kapak Resmi






Tüm dünyaları değişime uğrarken, dört kara elf farklı düşmanlarla mücadele etmek zorunda. Yine de kaderleri onları binlerce yıllık drow tarihinin en korkunç keşfine ve sadece Menzoberranzan'ı değil, tüm kara elf ırkını dağılmadan kurtaracak bir arayışa sürüklüyor.

Menzoberranzan kaosun eşiğinde... Ne zaman değildi ki? Fakat bu seferki, tüm dengeleri korumayı ve ortak kontrollü bir kaos değil. Bu seferki, yıkım, ölüm ve dağılmayı getirecek bir kaos.
Örümce Kraliçe'nin Savaşı başlıyor!

Dağılma, R.A. Salvatore ile türün en yeni ve heyecan verici yazarlarından seçilmiş bir grubun hayal güçlerinden doğan altı kitaplık epik bir serinin ilk kitabı... Yaratılmış en zengin fantazi dünyasının kabuğu kırılacak ve altındaki kara kalpler ortaya çıkacak.

İkinci Kitap: Ayaklanma

Yazar: Thomas M. Reid;

Kapak Resmi







Özenle seçilmiş, işinin ehli maceraperest drowlardan oluşmuş bir takım, savaşın kaosu her taraflarını sarmışken dehşetlerle dolu Karanlıkaltı'nda tehlikeli bir yolculuğa atılıyor. Yolları onları karanlığın kalbinden geçirecek ve Karanlıkaltı temellerinden sarsılacak. Eğer kudretli kara elfler sendeleyecek olursa, aşağıdaki dünya ayaklanmaya gebe demektir.

Örümcek Kraliçe'nin Savaşı yayılıyor.

Ayaklanma, R. A. Salvatore ile türün en yeni ve heyecan verici yazarlarından seçilmiş bir grubun hayal güçlerinden doğan altı kitaplık epik bir serinin ikinci kitabı...

Unutulmuş Diyarlar'ın en karanlık köşelerine ışık saçılacak ve içindeki örümcekler kaçışacak...

***

Devamı türkçeye çevrilmediği için listeye eklemiyorum ancak mutlaka okuyun!

***

Dipnot 1: Kitapları okuyalı biraz zaman geçti. Bir hata yaptıysam affedin.

Dipnot 2: Gecenin körü olduğunu hesaba katarak yazım yanlışlarını vs. görmezden gelin lütfen :)

Dipnot 3: Attığım en uzun mesaj bu oldu.

Dipnot 4: Hayal kurmaktan çekinmeyin =)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Dragonutopia said:
über olmus ellerine sağlık..forgotten realms türkce roman rehberi yerine,Drizzt kitapları rehberi desen daha ii olurmus :) devamını bekliyoruz..


Türkçeye çevrilmişlerin çoğu Drizzt olduğu için listede de büyük bir yer kaplıyor Drizzt ama Drizzt olmayan kitaplarda var tabii ki :D
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Hunter's Blades Trilogy

# The Thousand Orcs (2002)
# The Lone Drow (2003) - büyük ihtimal çevrilmiştir hazırlanıyordur.
# The Two Swords (2004)

Buda bundan sonraki seri.

Transitions

1. The Orc King (September 25th, 2007) Tells the story of the unification of the orcs and the rest of the goodly races.
2. The Pirate King (October 2008)
3. The Ghost King (October 2009)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 3 hafta sonra ...
  • Genel Yönetici
Sellswords'un ilk cildini bitirdim. İkinciye sadece karakterleri takip edip olaydan kopmamak için başlayacağım, bir de belki şu çocukluk olayı iyidir diye.

Çok kötü, Jarlaxle ile Entreri filmdeymişler gibi ezik espriler yapa yapa lich, ogre, giant falan öldürür, karakter özelliği gösteremeyen yeni tiplemeler girer kitaba(bir dişi half-elf ve bir dişi cüce warrior, bir erkek cüce assasin, bir dişi insan asker, iki kızkardeş dragon).

Kurgu yine de iyi kötü ayakta durabiliyor, ama geri kalanları işe yaramaz.

Daha iyi fanfictionlar okuduğum oldu.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 1 ay sonra ...


Evet sürükleyici değildi çok tahmin edilebilir ve çok fazla 3.sınıf aksiyon filmi havası vardı ama işte okuyoruz yinede kopmamak için. Tek güzel şey jaraxle detect magic atan halflinglerdi. Rover o kadar güçlü ve iyidiyse neden öldü bazı şeyleri çok vasat ve yüzeysel çeçiş salvatore amcam yakıştıramadım.]



Birde forgotten realms başlığında drizzitin bilmem kaç yıl sonrasını anlatıyor sonra nsormal akışına dönüyor denmiş orayı tam anlayamadım bahsedilen kitap drizzt kitaplarını yeniden toplayan drizzt's legend adı altındaki serimi yoksa bahsedilen başlık orc king'temi geçiyor.
Bu arada Gergenin bahsettiği kitap 2. kitap değilmi çünkü sell swordsun 1. kitabı Servand of the Shard ama ben o kitabı okduğumda sell swords diye bişi yoktu piyasada sanırım. Yada dikkat etmemişim türkçesiydi zira. 3.kitapta roads of patriarch olması lazım.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

cunningham iyi bi yazar ama bi yerden sonra çok kendini tekrar etmeye başlıyor.

fr,dl de filan bişey biraz sevilirse suyu çıkana kadar uzatılıyor.sonuçta ortak dünyalar.yazarların başlarında "şöyle yap böyle yap" diyen patron var.çok şey beklemek hata olur bu tür dünyalkardan...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 5 yıl sonra ...
  • 4 hafta sonra ...
×
×
  • Yeni Oluştur...