Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Tanrılardan Gelen Rüzgarlar : Kamikaze


Akuma_Blade

Öne çıkan mesajlar

Ertuğrul Özkök'ün "Ölümden önceki son gece" başlıklı 10 Aralık 2006 yazısı

------------------------

HAYAŞİ Tadao, 28 Temmuz 1945'te öldüğünde 24 yaşındaydı.1922 yılında Tokyo'da doğmuştu.

Çok iyi bir eğitim görmüştü.

Liseyi Kyoto'nun en iyi okullarından birinde okumuş, Kyoto Kraliyet Üniversitesi'ne girmişti.

Hayatında en önemli kararı 9 Aralık 1943'te aldı.

O gün askeri öğrenci olarak orduya yazıldı.

Aynı yıl öğrenci pilot olarak eğitime başladı ve 1944 yılının mayıs ayında Japon Hava Kuvvetleri pilotu oldu.

* * *

Hayaşi Tadao, İkinci Dünya Savaşı'nda hayatını kaybeden çok sayıda Japon pilotundan biriydi.

Dünya onları "kamikaze" olarak tanıdı.

Oysa Japonlar onları "Tokkotai pilotları" olarak biliyordu.

Kimdir bu kamikaze pilotları?

Bizim bildiğimiz gibi basit ve ilkel birer milliyetçi fanatik mi?

Alelade canlı bombalar mı?

Yoksa o ruhta bizim anlayamadığımız, belki de hiçbir zaman anlayamayacağımız başka şeyler de mi vardı?

İşte bunu merak edip, kamikazelerin ruh álemine küçük bir seyahat yaptım.

Genç pilotların ölüm uçuşlarından önceki gecelerinde yazdıklarını, okuduklarını öğrenmeye çalıştım.

Önüme ilginç portreler çıktı.

Estetiğin militerleşmesinin nasıl bir şey olduğunu gördüm.

Gördüm ve hem hayret ettim, hem üzüldüm, hem de çok korktum.

Bu pazar günü sizi de bu şaşkınlığımı paylaşmaya davet ediyorum.

* * *

Tokkotai, 1945 yılında Onişi Takijaro isimli bir deniz amirali tarafından "Özel Saldırı Gücü" olarak kuruldu.

Kamikaze pilotları, bugünün canlı bombalarından farklıydı.

Uçaklarına dönüş yakıtı konmuyordu.

Yani sadece gidiş biletiyle yola çıkıyorlardı.

Ölüm onların tercihi değildi. Onlara ölmeleri emrediliyordu.

Zengin bir iç dünyaları, derin bir entelektüel hayatları vardı.

Aristo, Plato, Sokrates, Kant, Hegel, Goethe, Schiller, Kierkegaard, Marx, Lenin, Dostoyevski, Tolstoy okuyorlardı.

Hayaşi, Thomas Mann hayranıydı.

Ünlü romanı Tonia Kröger, onun hayatında çok önemli bir yere sahipti.

Thomas Mann'ın nihilistik estetiği, benim gibi, onu da genç yaşında hayati bir yerlerinden yakalamış ve hiç bırakmamıştı.

Ölüme uçacağı gece, başucunda Tonia Kröger duruyordu.

Tokkotai pilotluğu, deniz sarhoşluğundan bile derin bir estetiğin ölüme mücavir alanıydı.

Bir tür Japon ruleti de diyebilirsiniz.

Eğer canlı bomba kör inancın ölümle randevusuysa, tokkotai, inançsızlığın ölümle valsiydi.

Netice, hiçbir zaman onları kan kardeşi yapamayacaktı.

Yolları çok farklıydı.

* * *

Hayaşi Tadao, son uçuşundan önceki gece, karanlığın saat tıklamalarını yapayalnızlığa terk ettiği anda, içine doğmuş gibi güncesine şunu yazdı:

"Gökyüzünde ölmek ne sıkıcı bir şey... "

Ve ekledi:

"Güncem burada bitiyor. Bu benim takatsiz kalmış manevi hayatımın ilk meyvesi. 'Moi, cette confusion et anarchie', yani karmaşa ve kaos... Artık her şey bitti. Umut kalmadı... "

Tıpki Cesare Pavese'nin sefil bir otel odasında güncesini noktaladığı o basit ama kan revan içinde bırakan cümle gibi:

"Artık yazmak bitti, şimdi eylem zamanı... "

Hayaşi, uçağının kokpitinde başkalarının emrettiğini yaptı.

Pavese, ise otel odasında kendi ruhunun emrettiğini.

* * *

Hayaşi'nin son uçuşuna çıktığı sabah, savaş neredeyse bitmişti.

İki gün önce müttefik kuvvetleri, Japonya'ya Potsdam deklarasyonunu sunmuştu.

O, kaybedilmiş bir savaşın tek muzaffer insanı olarak havalandı.

Ruhu bir daha yere inmedi.

Tonia Kröger, bir kasaba otelinin alt katından gelen üç tempolu müziğin sesini dinlerken, "İşte hayatın sesi bu" diyordu.

Hayaşi'nin işittiği son ses ise, uçağının güçlü motorlarına karışan ağır bir tarrakaydı.

Karmaşanın ve kaosun sesini nihayet dinleyebilmişti.

Yıllar sonra abisi onun günlüklerini yayınladığında adını şöyle koyacaktı:

"Hayatım ay ışığında yanıyor... "
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

18 Şubat 2007'de çıkan Gila Benmayor'un yazısı

"Japonya kamikazelerini şimdi öğreniyor"

---------------------------------------------------

Japonya, 1944 ile 1945 arasında tam 10 bin genci intihar saldırılarında ölüme göndermiş. Japonlar işte bunları yeni yeni tartışıp öğreniyor. 10 bin gencin, kazanılması hiç mümkün olmayan bir dava uğruna öldüğü konuşuluyor. Şimdi kahramanlık öykülerinin perdeleri aralanıyor. Gerçekler su yüzüne çıkıyor.

Geçenlerde bir dergide, Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Barroso ile yapılmış bir söyleşiye rastladım.

Tahmin edebileceğiniz gibi, söyleşide Türkiye'nin AB üyeliği de soruluyor Barroso'ya.

Ermeni soykırımı meselesinin Türkiye'nin önüne koşul olarak sürülüp sürülmeyeceği sorusu da mevcut.

İşte bu noktada Barroso'nun söylediği önemli: "Işık ve karanlıkla dolu Avrupa tarihinde hataların, yanlışlıkların kabul edilmesi öyle kolay olmadı. Mesela, tarihlerinde sömürgecilik olan ülkelerin, köleliği, sömürüyü kabul etmeleri çok uzun zaman aldı. Hiçbir şeyi zorlamamak gerek, vicdan eninde sonunda su yüzüne çıkar."

Geçmişle hesaplaşmak, geçmişte neler olup bittiğini soğukkanlılıkla ortaya koymak sancılı bir süreç.

Barroso'nun dediği gibi öyle kolay değil.

Japonya neredeyse 60 yıl sonra "kamikazeler"ini sorgulamaya başlamış.

Sayıyı görünce şaşırdım.

Japonlar, 1944 ile 1945 arasında tam 10 bin genci intihar saldırılarında ölüme göndermiş.

"Kamikaze" Japonca'da kutsal rüzgár anlamına geliyor.

13. yüzyılda Moğol istilalarını geri püskürten fırtınalara verilen isim esasında.

Düşman mevzilerine uçaklarıyla dalış yapan "kamikazeler"in ilk ortaya çıktığı tarih 20 Ekim 1944.

Savaşın bittiği gün intihar eden Amiral Takijiro Onişhi'nin emriyle o gün genç pilotlar ölüme uçmuş.

O tarihten sonra 20 yaşlarındaki Japon gençleri çeşitli üslerde "kamikaze" eğitimi almaya başlamış.

Hedeflerinin ancak yüzde 10'unu vurabilen, 100 saat uçan ve çoğunlukla geri dönmek için benzini kalmayan bu genç insanlar kimdi?

Kendilerine ölümün kucağına bırakmaya gerçekten gönüllü müydüler?

Japonlar işte bunları tartışıyor, öğreniyor.

Daha yeni yeni, 10 bin gencin, kazanılması hiç mümkün olmayan bir dava uğruna öldüğü konuşuluyor.

"Kamikaze"ler şimdiye kadar Japon edebiyatında, sinemasında sadece yüceltilerek, duygusal, nostaljik bir şekilde ele alınmış.

Şimdi kahramanlık öykülerinin perdeleri aralanıyor.

Gerçekler su yüzüne çıkıyor.

Japonların geçmişleriyle hesaplaşmalarını kolaylaştıran etkenlerden biri de 11 Eylül.

11 Eylül teröristlerinin "kamikaze"lerle karşılaştırılması Japonya'da bazı şeylerin sorgulanmasına yol açmış.

"Kamikaze"ler için açılan iki küçük müze, örneğin 11 Eylül'den sonra hizmete girmiş.

Müzelerden biri "kamikaze" üssünün bulunduğu Chiran'da, diğeri Tokyo Üniversitesi'nin yakınlarında.

Bu iki müzede bu talihsiz genç insanların fotoğrafları, günlükleri, mektupları var.

Günlüklerden anlaşılıyor ki, bu yirmi yaşlarındaki gençler zoraki "gönüllü" olmuşlar.

Emirlere itaat etmişler.

10 bin tanesi ölüme gitmiş, savaş bittiği için kurtulanlar ise hiçbir baltaya sap olamadan yitip gitmiş.

Onlara yaşamayı değil, ölmeyi öğrettikleri için.

[ Mesaj 26 Eylül 2007, Çarşamba - 11:52 tarihinde, Akuma_Blade tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş



http://www.motovirus.com/forum/showthread.php?t=7690

Tek tek alıntı yapmayı gereksiz buldum : Yukarıdaki linkte oldukça ilginç bir içerik , kamikaze pilotları ve saldırılarına dair fotoğraflar var.

http://www.youtube.com/watch?v=gIZRFt8YBpM >>> Kamikaze saldırıları

http://www.youtube.com/watch?v=FvLyiUTSfWA >>> Kamikaze pilotları

YouTube'da konuyla ilgili hayli video çıktı.Uygun zaman bulursam Pasifik cephesiyle ilgili belgeselleri arşivime katacağım.

[ Mesaj 26 Eylül 2007, Çarşamba - 17:33 tarihinde, Akuma_Blade tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Modern Japon pilotlarıda Kılıçla ve o bantlarla biniyorlar uçağa ama bu kadar yıllık amerikanlaşmadan sonra kamikaze ruhu kaldığını sanmıyorum.

http://www.youtube.com/watch?v=djx2yAVGOKg

[ Mesaj 27 Eylül 2007, Perşembe - 00:31 tarihinde, ombakkombak tarafından güncellenmiştir ]

[ Mesaj 27 Eylül 2007, Perşembe - 00:50 tarihinde, ombakkombak tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...