Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Acı


-Aragorn-

Öne çıkan mesajlar

ACI

Siyah röntgen filmiyle kapatılmış camlardan gelen koyu ışıkla aydınlanıyordu oda. Güneş gözlüğüyle dolaşmak gibi. Yerler ve duvarlar fazla rutubetten siyah siyah olmuşlardı. Odanın kimi yerlerinde su birikintileri ve her yerde ıslak ayakkabıların bıraktığı ayak izleri vardı. Kapının karşısındaki duvara yakın, kapıya doğru bakan bir koltuk vardı. Islak ve küflüydü. Minderleri oturulmayacak kadar incelmiş, yırtık yerlerinden paslı demirleri gözüküyordu.

Kurbanını buraya getirip yere attı. Elleri ve ağzı bağlı adamın yanağı ıslak zeminle şap diye çarpıştı. Botlarını yere vura vura yanına gitti katil. Adamı kaldırıp ayağa dikti. Deri ceketinin cebinden küçük tabancasını çıkardı. Kurbanın yüzünü kendine çevirdi çenesinden tutup ve gözlerine bakmaya zorladı. Silahı adamın şakağına dayadı. Hala göz göze bakıyorlardı. Önce katil kapadı gözlerini; ve tetiği çekti. Onlarca kan damlasıyla duvardaki rutubet lekeleri kapandı. Kurban yüzüstü koltuğa yığıldı.

Kan lekeli gözkapaklarını yavaşça kaldırdı katil ve koltuğa doğru eğildi. Kolundan tutup sırtüstü çevirdi adamı. Şakağından şakağına tüm alnı yarılmıştı ve aralıktan beyni akmıştı koltuğun üstüne. Gözleri ters dönmüş, göz çukurları bembeyazdı. Öndeki iki dişi alt dudağına gömülmüştü.

Elini bir kez daha deri ceketinin cebine soktu katil. Büyük bir bıçak çıkardı bu sefer. Bıçağı adamın alnından başlayıp kalbine kadar sürttü. Ve oraya gömdü bıçağı. Çıkardı ve biraz soluna, biraz sağına, biraz aşağısına… Fırlattı bıçağı elinden. Açtığı deliğe soktu elini ve kalbe ulaşana kadar kırdı kaburgaları. Kurbanın kalbini koparıp çıkardı elleriyle.

Kalkıp odanın ortasına yürüdü elinde kan damlatan kalple. Dizlerinin üstüne çöktü. Islanan pantolonundan soğuğu hissetti. Birden ellerini havaya kaldırıp başını arkaya attı. Sol elindeki kalbi sıkıverdi. Boşluğa pompalattırmıştı kalbe zehrini. Kurtarmıştı işte adamı. Yaşadığı ve yaşayacağı kalp burkulmalarından; kurtarmıştı onu.

Çok seviyordu çocuk kızı. Onun kocaman kahverengi gözlerinde; sevinince, üzülünce, heyecanlanınca kızaran yanaklarında görmüştü nereye ait olduğunu. Hayatı onundu artık. Hayattaki amacı oydu çocuğun...

Ama anlatamamıştı kendini kıza bir türlü. Çok seviyordu onu ve onu bu kadar yakından görme şansını kaybetmek istemiyordu hislerini anlatarak. Arkadaşlığın kaybetmek istemiyordu.

Ama kadınlar anlıyordu işte. Tüm dişiler hissediyordu beğenildiklerini, sevildiklerini. Bir yıldız gibi. Hayranlarıyla bir araya gelmek istiyorlardı.

Çocuğa telefonda söyledi kız görüşmek istediğini. Zamanı belirleyip telefonu kaparken anlamıştı çocuk neden görüşeceklerini. Umutluydu yine de.

Ona karşı olan hislerini bildiğini ve onu anladığını söyledi çocuğa buluştukları zaman. Ama bir yıldız tek bir hayranla yaşayamazdı. Başarılı sayılmazdı ki o zaman. Aralarında bir şey olamayacağını söyledi çocuğa. Birine bağlanmak istemediğini anlattı. Sonra sustu.

Çocuk da...
Suskunluk bir süre daha devam etti. Sonra kız gitmesi gerektiğini söyledi ve gitti.

Ama sessizlik bitmedi çocuğun içinde. Yankılanarak tüm benliğini doldurdu. Yankılar "reddediliş" diye anlam buldu kafasında.

Kalbi sıkıldı çocuğun. Sanki artık pompalamıyor, son damlasına kadar sıkılıyordu. Bu nasıl bir acıydı böyle?

"Reddediliş" diye yankılandı sessizlik bir daha...

Hala burkuluyordu kalbi. İnsanoğlu nasıl birbirinin bu acıyı yaşamasına izin verirdi? Nasıl acımasız olabilirdi bu kadar? İlk kişi miydi bu acıyı yaşayan? Hiç sanmıyordu.

Bir kez daha burkuldu kalbi. İçindeki yankılanma durdu. Ama son kişi olmalıydı o. Kurtarmalıydı insanları bu acıyı çekmekten.


-Kıvanç

[Bu mesaj -Aragorn- tarafından 16 Eylül 2005 18:41 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...